2024 yılı Türkiye ekonomisi sürdürülebilir bir büyüme gerçekleştirecek mi?
Uzmanlar 2024 yılı Türkiyesi için çizilen Orta Vadeli Program ve On İkinci Kalkınma Planı çıktıları olumlu bir yol haritası olarak görüyor. Kredi Derecelendirme Kuruluşu ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü, (OECD) para politikası çıktılarını ve tasarrufa yönelik planlamaların sonucunda Türkiye'nin ekonomi tahminlerini ve kredi notunu yükseltti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Fiyat istikrarını, cari açıkta kalıcı düşüşü, mali disiplini ve rezerv birikimini sağlayacağız" dedi.
Merve Orhan
Türkiye’nin 2024 yılı için beklenen ekonomik büyüme tahminleri ve para politikası çıktıları olumlu bir yol çiziyor.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), son Ekonomik Görünüm Raporu'nda Türkiye için 2023 ekonomik büyüme tahminini yüzde 4,3'ten yüzde 4,5'e yükseltti.
Uluslararası örgüt tarafından hazırlanan rapora göre Türkiye, tasarrufa yönelip para politikasını sıkılaştırmaya devam ettiği sürece ekonomik kalkınmasını sürdürebilir.
EKONOMİK TAHMİNLER OLUMLU SEYREDİYOR
Kuruluş, Türkiye ekonomisine ilişkin 2024 yılı büyüme tahminini yüzde 2,6'dan yüzde 2,9'a yükseltti ve ekonominin 2025 yılında yüzde 3,2 oranında büyüyeceğini tahmin ediyor.
OECD, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasını gerektiği kadar sıkılaştırma kararlılığı nedeniyle faiz oranlarının daha da artırmasını bekliyor.
Sıkılaşan para politikası ve enflasyonun hane halkı tüketimini zayıflatması beklenirken Türkiye'nin ihracatının 2025'te hızlanarak güçlü küresel büyümeyi yansıtacağı öngörülüyor.
Yetkililerce yapılan açıklamada, küresel ekonominin gelecek yıl biraz yavaşlayacağı ancak yüksek borç seviyelerine ve faiz oranlarına ilişkin belirsizliğe rağmen sert iniş riskinin azalacağı bildirildi.
OECD raporunda, "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın enflasyon görünümünde önemli bir iyileşme sağlanana kadar para politikasını gerektiği kadar sıkılaştırmaya kararlı olması nedeniyle faiz oranlarının daha da artması bekleniyor. Bu arada hükümet, kamu maliyesini istikrara kavuşturmak için mali konsolidasyon önlemlerini sürdürüyor. İşgücü arzı reformlarının hızlandırılması, makroekonomik çerçeveyi istikrara kavuşturmaya yönelik mevcut çabaların desteklenmesine yardımcı olacaktır" açıklaması yapıldı.
Kuruluş, Türkiye'de enflasyonun 2024 yılı beklentisini daha önce açıkladığı yüzde 39,2'lik tahminden yüzde 47,4'e çıkardı.
Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Standard & Poor's (S&P), 30 Kasım günü, Türkiye’nin kredi notu görünümünün “B” olarak revize etti.
Bu kapsamda hükümetin, kısa vadeli makro-finansal istikrar riskleri azaltan ve ödemeler dengesi baskılarını hafifleten tutarlı bir politika izlediği görülüyor.
"FİNANSAL İSTİKRARI SAĞLAYACAĞIZ"
Türkiye’de bütçe açığının son yıllarda azalması ve cari açığın gerilemesi hem kredi notuna hem de ekonominin olumlu seyrine katkı sağlıyor.
Kredi notu değişikliğinin en önemli sebebi, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) politika faizini artırması olarak değerlendiriliyor.
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, fiyat istikrarı ve finansal istikrarın sağlanmasının sürdürülebilir büyüme için önemli olduğunu vurguluyor.
Sürdürülebilir ve kaliteli bir büyümenin önündeki en büyük riskin varlık fiyatlarındaki dalgalanma olduğunu aktaran Erkan, "Önceliğin dezenflasyon olması son derece önemlidir. Enflasyonla mücadelenin ilk koşulu, ortak algı ve farkındalıktır" ifadelerini kullandı.
21 Aralık günü Merkez Bankası’nın açıkladığı para politika faizi 250 baz puan artırılarak yüzde yüzde 42,5 seviyesine yükseltildi.
Banka yılın son faizini artırarak enflasyonu düşürmeyi, döviz kurunu dengelemeyi ve sıcak para girişini teşvik etmeyi amaçlıyor.
Merkez Bankası rezervleri, mayıs sonundan bu yana 44.1 milyar dolara çıkarak 142.5 milyar dolar ile son yılların en yüksek seviyesine ulaştı.
Orta Vadeli Programın temelindeki fiyat istikrarı, mali disiplin ve yapısal dönüşümün ana hedefler olarak belirlendiğini söyleyen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Bu programın uygulamaya konulması uluslararası alanda da güven uyandırdı ve somut sonuçlarını görmeye başladık. CDS risk primindeki düşüş, uluslararası sermaye girişlerindeki hızlanma, Merkez Bankası döviz rezervlerindeki artış ve döviz kuru oynaklığının azalması bu başarının lokomotifleridir” açıklamalarında bulundu.
On İkinci Kalkınma Planı’nın büyüme ve ekonomi hedefleri doğrultusunda, 2024-2026 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) ile paralel ilerlemesi bekleniyor.
Program çıktılarına bakılacak olursa milli gelirin artacağı, mali açığın azalacağı aynı zamanda enflasyonun da tek haneli rakamlara düşeceği öngörülüyor.
Analistler, On İkinci Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Programın çıktılarının olumlu etkilerini sürdüreceğini aktarıyor.
"KİŞİ BAŞINA DÜŞEN MİLLİ GELİR ARTACAK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı Orta Vadeli Program uzmanlara göre, merkezi yönetim bütçesinin gelir ve giderlerine ait gerek kamu kesimi, gerekse özel kesim için öngörülebilirliği artıran bir yol haritası olarak değerlendiriliyor.
Program; makroekonomik ve finansal istikrarı güçlendirmeyi, yüksek katma değerli üretimi teşvik etmeyi, cari işlemler dengesinde kalıcı iyileşmeyi sağlamayı, ve ihracat artışı ile birlikte enflasyonu düşürmeyi amaçlayan Türkiye Ekonomi Modeli ile uyumlu hazırlandı.
Bu programın 2024 yılı ekonomisine sağlayacağı katkılardan söz eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “2024-2026 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program sonunda, tarihimizde ilk kez 1,3 trilyon doları aşan bir ekonomik büyüklük ve 14 bin 855 dolara çıkan fert başına millî gelir ile yüksek gelir grubu ülkeler arasına girmeyi öngörüyoruz” açıklamalarında bulundu.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin ekonomide attığı adımların karşılık bulduğunu belirterek, "Orta Vadeli Programımıza güven artıyor. Sabır ve kararlılıkla programı uygulamaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Bakan Şimşek, X adlı sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Fiyat istikrarını, cari açıkta kalıcı düşüşü, mali disiplini ve rezerv birikimini sağlayarak, ülkemizi sürdürülebilir yüksek büyüme patikasına ulaştıracağız” dedi.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'ne (OECD) bağlı Mali Eylem Görev Gücü (FATF), kara paranın aklanmasını ve terörizmin mali gücünün engellenememesinden dolayı iki yıl önce Türkiye'yi daha sıkı izlenmesini gerektiren gri listeye almıştı.
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda, bakanlığının 2024 yılı bütçesinin görüşmeleri esnasında, "Biz ne gerekiyorsa yapıyoruz. FATF bünyesinde 27 Ekim tarihinde bir toplantı yapıldı. Ülkemizin gri listeden çıkması için öngörülen eylem planındaki maddelerden sadece bir hususun kaldığının altı çizildi. O hususu da size anlattım; kripto varlıklara ilişkin yasal düzenleme. O konuda da inşallah en kısa sürede Meclisimize düzenlemeyi sunacağız. Eğer siyasi başka türlü mülahazalar olmayacaksa ülkemizin gri listede kalması için hiçbir sebep bu çerçevede kalmamış olacak” şeklinde konuştu.