Batı ile Doğu arasında Hindistan rekabeti büyüyor

Son zamanlarda “ABD’nin doğal müttefiği” olarak addedilen Hindistan’ın Rusya ile yakınlaşması, Washington tarafından bir tehdit olarak algılanıyor. Peki, uzunca bir süredir ilişkileri iyi olan Birleşik Devletler ve Hindistan birbirlerinden ayrılıyor mu? Yeni Delhi, ABD’yi Moskova ile değiştiriyor mu?

Hindistan-Rusya arasında son dönemde çeşitli dallarda artan iş birliği, ABD cephesinden bu tarz soruların yükselmesine sebep oldu.

Moskova ve Yeni Delhi arasında 21. yüzyılda olumlu yönde seyreden ilişkilere karşılıklı olarak yapılan ve kooperasyonu artırıcı nitelik taşıyan eklemeler, ikilinin ilişkilerini geliştirmesine katkı sağladı.

Bu eklemeler arasında 2017’de Hindistan’ın Şangay İşbirliği Örgütü’ne üyeliği gibi çok taraflı gelişmeler yer alsa da; Yeni Delhi’nin Rusya-Ukrayna savaşında takındığı tutum, güncel ilişkilerin seyrine ilişkin büyük bir önem arz ediyor.

Savaşta Batı ülkeleri gibi kesin bir duruşla Rusya’yı dışlayıcı bir tavır takınmaktan kaçınan Hindistan; ABD, AB ve G7 ülkelerinin Rusya’ya uyguladığı yaptırımları uygulamaktan ve Rus petrolüne tavan fiyatı uygulaması getirmekten uzak durmuştu.

Bununla birlikte Rusya, yakın zamanlarda Hindistan’ın en büyük petrol sağlayıcısı konumuna geldi.

Savaşın başlamasıyla uygulanan yaptırımlar sonrası Rusya’nın Hindistan ile yapacağı ticaretlerde dolar veya avro kullanmayacağı, farklı bir para birimi üzerinde görüşüldüğü gündemdeydi.

Finansgündem’in haberine göre, geçtiğimiz aylarda Rusya ve Hindistan, aralarındaki ticaretlerde Hint rupisi kullanma konusunda anlaştılar.

Eylül ayında yapılan Vostok-2022 tatbikatında Hindistan’ın da yer alması dikkat çekmiş, ABD tarafından “endişe verici” olarak nitelenmişti.

RUSYA İLE GEÇMİŞ

Hindistan-Rusya ilişkileri Sovyetler döneminde başladı ve Hindistan’ın Britanya İmparatorluğu’ndan bağımsızlığını kazandığı 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren oldukça pozitif seyretti.

Moskova-Yeni Delhi ilişkileri “özel stratejik ortaklık” seviyesinde ve ülkeler diplomatik ilişkilerini büyükelçilik düzeyinde yürütüyorlar.

İki ülke, başta askerî ilişkiler ve ticaret ilişkileri olmak üzere birçok dalda çok taraflı ilişkilerini üst düzeyde olumlu sürdürüyor.

2004-2014 arasında Hindistan Başbakanlığı yapmış olan Manmohan Singh, Vladimir Putin’i “Hindistan’ın değerli bir dostu ve Hint-Rus stratejik ortaklığının orijinal mimarı” olarak nitelendirmişti.

Hindistan’ın 2017’de Rusya’nın liderlik ettiği Şangay İşbirliği Örgütü’ne üyeliği gerçekleşmişti. Buna ek olarak Rusya, çok taraflı ilişkilerde Hindistan’ın BMGK’daki altıncı daimi üye olmasını ve farklı başka uluslararası organizasyonlara üyeliğini uzun zamandır destekliyor.

Hint halkı, ORF Dış Politika Anketine göre, Rusya’yı Hindistan’ın en güvenilir ortağı olarak görüyor.

Rusya ve Hindistan arasında bakanlar seviyesinde bir savunma teftiş ortaklığı mekanizması ve hükûmetlerarası ilişkileri düzenleyen Hint-Rus Hükûmetlerarası Komisyonu bulunuyor. Buna ek olarak iki ülke arasında iş birliğini ve ticareti geliştirmek için daha fazla komisyon ve organlar da bulunuyor.

Hindistan’ın Asya’daki ve en önemli müttefiki olan Rusya ile yaklaşık 75 yıldır iyi ilişkiler kurduğu görülüyor. ABD’nin; Hindistan’ın askerî mühimmat, enerji, siyaset, çok taraflı diplomasi gibi konularda ve daha fazlasında üst düzey öneme sahip bir müttefiki olan Rusya ile arasını açmaya çalışma girişimleri hem tarihi hem güncel sebeplerden olumsuz sonuçlanmaya meyilli. 

ABD VE HİNDİSTAN’IN 2022 KARNESİ

Washington-Yeni Delhi arasında iyi ilişkiler uzun süredir devam ediyordu. İki ülke arasında bu sene ise ilişkiler inişli çıkışlı bir hal aldı. 

İki ülke arasındaki tansiyonların temel sebebi Hindistan-Rusya ilişkileri oldu. Hindistan’ın Rusya’dan S400 füze savunma sistemleri alması, ABD Kongresinde büyük tepkileri beraberinde getirmişti.

Washington, bu satın alımdan ötürü Yeni Delhi’ye yaptırım uygulamış, ancak Hindistan’ın kaybedilmemesi adına ABD Kongresinden yaptırımların kaldırılması tavsiyesi gelmişti.

Bunun yanında geçtiğimiz hafta içinde başlayan Çin-Hindistan sınır çatışmasında ise ABD, Dörtlü İttifak dolayısıyla da müttefiki olduğu Hindistan’ın yanında olduğunu belirterek Çin’e gözdağı verdi. 

Yine Çin ile tartışmalı sınırın yakınlarında, kasım ayında ABD-Hindistan ordularının ortak askerî tatbikat düzenlediği görüldü.

Geçtiğimiz mayıs ayında da “Hindistan’a 500 milyon dolarlık askerî yardım” yapmaya hazır olduklarını belirtmeleri, Bloomberg tarafından “Hindistan’ı Rusya’ya olan askerî teçhizat bağımlılığından ayırarak kendi yanına çekme” girişimi olarak değerlendiriliyor.

Hindistan, askerî mühimmat alışverişinin yaklaşık yüzde 60’ını Rusya’dan yapıyor ve Moskova'nın en büyük mühimmat müşterisi konumunda.

ABD ve Hindistan’ın, Çin’e karşı güvenlik endişeleri olması, bu iki ülkeyi bir araya getiriyor. Pekin’in tutumuna bağlı olarak Washington ve Yeni Delhi’nin güvenlik konusunda birbirlerine benimseyeceği yakınlığın ölçütünün değişeceği söylenebilir. 

Çin’in hak iddia ettiği topraklardan vaz geçmeyeceği ihtimali göz önünde bulundurulduğunda ABD ve Hindistan’ın yakınlaşmaya devam etmesi olası görünüyor. Washington’daki yönetici elitin, Moskova ile yakınlığından dolayı Çin’e karşı bölgeyi dengelemek için destekleyebilecekleri güçlü bir aktör olan Hindistan’ı paryalaştırmayı göze almayacağı değerlendiriliyor.