ABD-Fransa ilişkileri nereye evrilecek?

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Kasım 2019’da “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” demişti. Macron’un bu açıklamasının ardından ABD ve İngiltere gibi ülkeler, uluslararası meselelerde Fransa’yı görmezlikten gelmeye başladı. Peki, ABD ile Fransa arasında son zamanlarda hangi sorunlar yaşandı? Fransa, uluslararası meselelerde oyun kurucu rolünü neden kaybetti?

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Kasım 2019’da İngiltere merkezli Economist dergisine verdiği röportajda NATO’yu eleştirdi. “Şu anda yaşadığımız NATO’nun beyin ölümüdür” diyen Macron, ABD’nin NATO’ya danışmadan aldığı kararlara tepki gösterdi.

Macron, söz konusu röportajda, NATO Antlaşması’nın bir üyeye gerçekleştirilen saldırıyı tüm üyelere yapılmış sayan ve kolektif savunma öngören 5’inci maddesine inancının devam edip etmediği yönündeki soruya ise “Bilmiyorum” şeklinde yanıt verdi.

Söz konusu röportajda ABD’nin Orta Doğu’ya yönelik ilgisini kaybettiğini söyleyen Macron, tüm ilginin Asya’ya yöneldiğine vurgu yaptı. NATO’nun kendi içinde stratejik ve siyasi olarak sorunları olduğuna dikkat çeken Macron, ABD’nin Orta Doğu’da aldığı kararların ittifakı zayıflattığını dile getirdi. Ayrıca Macron, bu röportajda, NATO’nun yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Macron’un bu röportajda en çarpıcı açıklaması ise Avrupa ülkelerinin; NATO’yu savunmak için ABD’ye güvenemeyeceğini söylemesi ve askeri özerkliğini kazanması gerektiğini savunması oldu.

RÖPORTAJDAN SONRA FRANSA’YA KARŞI TAVIR DEĞİŞTİ

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Economist’e verdiği röportaj, tüm dünyada yankı yarattı. Macron’un, “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” cümlesi uzun süre gündemden düşmedi. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Macron’un sözleri hakkında, “Bizim görüşlerimizi yansıtmıyor” dedi. Rusya ise Macron’un sözlerini mevcut durumun doğru bir tanımlaması şeklinde değerlendirdi.

Macron’un NATO hakkındaki açıklamalarının ardından ABD-Fransa ilişkilerinde yeni bir dönem başladı. ABD uzun zamandır Orta Doğu’dan çekilmek ve nüfuz alanını Asya’ya doğru yoğunlaştırmak istiyordu. Macron’un açıklamalarının ardından ABD’nin, Orta Doğu ve diğer bölgelerde tüm kararları tek başına almaya başladığı ve Fransa’yı sürecin dışında tutmaya çalıştığı görüldü.

Trump döneminde AB ülkelerini sık sık Rusya ve Çin’e bağımlı olmakla suçlayan ABD; Asya’da Hindistan, Güney Kore ve Avustralya gibi ülkelerle ilişkilerini güçlendirmeye başladı. Joe Biden döneminde ise ABD ile Asya ülkeleri arasında daha somut adımlar atıldı.

Son zamanlarda Asya’da yeni ittifaklar kuran, Çin ve Rusya karşısında yeni müttefikler elde etmeye çalışan ve bölgedeki nüfuzunu artırmayı amaçlayan ABD’nin; söz konusu politikalarında Fransa’yı gözden çıkardığı görülüyor.

AB TAM BAĞIMSIZLIK İSTİYOR

Avrupa Birliği (AB), uzun yıllardır ABD’nin kendi üzerindeki etkisini azaltmak ve tam bağımsızlık elde etmek istiyor. ABD’nin Orta Doğu başta olmak üzere birçok uluslararası meselede AB’ye danışmadan karar alması, birçok konuda kendi başına hareket etmesi, AB ülkelerine yönelik sürekli eleştirilerde bulunması, askeri ve ekonomik olarak kendini lider olarak görmesi birliği rahatsız ediyor.

Son birkaç senedir AB yetkilileri tarafından sık sık “AB ordusu” kavramı gündeme getiriliyor. Buna göre, AB tarafından yeni bir ordu kurulacak, Avrupa ülkelerinin Rusya karşısında ABD’nin korumasına ihtiyacı kalmayacak. Ayrıca AB, bir ordu kurarak Rusya, Çin, ABD ve Hindistan gibi ülkelerle birlikte küresel bir aktör haline gelmek istiyor. Çok kutuplu dünyada yerini almak isteyen AB, ABD’nin siyasi, ekonomik, askeri ve ticari etkisinden kurtulmayı amaçlıyor. Macron’unNATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” cümlesi de; AB’nin yeni bir ordu kurmak istemesi yönündeki hedefiyle birlikte değerlendiriliyor.

BIDEN AB İLE İLİŞKİLERİ DÜZELTEMEDİ

Donald Trump döneminde AB-ABD ilişkileri tarihinin en kötü zamanlarını yaşadı. AB ülkelerini Rusya ve Çin’e bağımlı olmakla suçlayan Trump, ABD olmasa Avrupa’yı kimsenin korumadığını söyledi. Trump, ABD’nin, AB’yi korumak için oldukça yüksek miktarda harcamalarda bulunduğunu dile getirdi. Trump’ın AB’ye yönelik eleştirileri, iki taraf arasındaki sorunları çözülemez noktaya getirdi.

2021 yılının başında başkanlık koltuğuna oturan Biden, AB ve NATO ile ilişkilerde yeni bir sayfa açacağını söyledi. Rusya ve Çin üzerindeki baskıyı artırmak isteyen Biden, AB ülkelerini yanına çekmeye çalışıyor. ABD’nin eski gücünü kaybettiğinin bilincinde olan Biden; AB ile ilişkilerini geliştirip, Asya’da yeni ittifaklar kurarak Çin ile rekabete yoğunlaşmak istiyor.

Ancak Biden’ın, AB ile ilişkileri iyileştirmede başarılı olduğu söylenemez. AB ülkelerine danışmadan Afganistan’dan tamamen çekilme kararı alan Biden, ağır eleştirilerin hedefi oldu. Ayrıca Biden her ne kadar bazı zirvelerde Rusya ve Çin ile rekabete yoğunlaşsa da; AB ülkelerinden bu konuda beklediği desteği göremedi. AB’nin Rusya ve Çin ile başta doğalgaz ve enerji olmak üzere ilişkileri gelişmeye devam ediyor.

ABD-FRANSA İLİŞKİLERİNDE "AUKUS" ÇIKMAZI

Geçtiğimiz ay ABD, İngiltere ve Avustralya arasında imzalanan AUKUS anlaşması, Fransa ile büyük bir krizin patlak vermesine neden oldu. Söz konusu anlaşma kapsamında ABD ve İngiltere, Avustralya’yı nükleer denizaltılarla donatacak ve Hint-Pasifik bölgesinde devriye yapmasını sağlayacak.

Söz konusu anlaşmaya çok şiddetli tepki gösteren Fransa, anlaşma hakkında “Sırtımızdan bıçaklandık” ifadelerini kullandı. AUKUS anlaşmasının imzalanması nedeniyle Fransa ile Avustralya arasında 2015 yılında imzalanan ve değeri 90 milyar dolara kadar ulaşan Taarruz Denizaltı Programı yürürlükten kalkmış oldu.

Fransa, ABD ve İngiltere’nin Asya’da kendisini görmezlikten gelmesine ve sürecin dışında tutulmasına çok büyük tepki gösterdi. Fransa’nın Washington Büyükelçisi’ni geri çağırması ve süreç hakkında yaptığı açıklamalar, iki ülke arasında son yıllarda yaşanan sorunları yeniden ortaya çıkardı.

İki ülke arasındaki kriz şimdilik çözüme ulaşmış görünse de; önümüzdeki dönemde bölgede yeni sorunlar çıkabilir. ABD ve İngiltere; Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerindeki meselelerde Fransa’yı sürecin dışına çıkartmak istiyor. Fransa’nın söz konusu bölgelerde son yıllarda oyun kurucu rolünü kaybettiği dile getiriliyor.

Macron’un NATO hakkındaki açıklamaları; ABD ve İngiltere gibi ülkelerin Fransa’ya bakış açısını oldukça değiştirdi. AB’den ayrılan İngiltere ve Asya’da yeni ittifaklar kuran ABD; Macron yönetimindeki Fransa’nın, uluslararası alanda etkisinin azalmasını istiyor.