ABD ile İran nükleer anlaşmaya geri dönmek için son aşamada!
İran’ın nükleer anlaşmaya geri dönmesi için uzun zamandır Viyana’da devam eden nükleer müzakerelerde sona gelindi. Peki, ABD ile İran nükleer anlaşmaya geri dönecek mi? Taraflardan konu hakkında hangi açıklamalar geliyor? Anlaşmaya geri dönülmesinden hangi ülkeler memnuniyet duyarken, hangi ülkeler tepki gösteriyor?
ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin, Almanya ve İran arasında 2015 yılında imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP), Orta Doğu’daki dengeleri tersine çevirdi. Söz konusu anlaşmanın ardından ABD ve Batı ülkelerinin İran’a yönelik uzun yıllardır uyguladığı ambargolar kalkmaya başladı. İran ise nükleer anlaşmanın ardından uranyum zenginleştirme oranını büyük ölçüde azalttı.
Söz konusu anlaşmanın imzalanmasının ardından Orta Doğu’daki gerilim düşerken, İran ise ekonomik olarak bir nefes aldı. Özellikle yüksek enflasyon, işsizlik ve pahalılık gibi sorunlarla karşı karşıya olan İran, yaptırımların kalkmasıyla birlikte dış ülkelerle ticari ilişkilerini yeniden ele aldı.
Ancak 2017 yılında ABD Başkanı olan Donald Trump, Barack Obama döneminde imzalanan anlaşmaya mesafeyle yaklaştı. İsrail ile çok yakın ilişkiler kuran ve nükleer anlaşmaya karşı çıkan Trump, 2018 yılında ülkesinin tek taraflı olarak anlaşmadan ayrıldığını açıkladı. Trump’ın bu kararına Batılı müttefiklerinden tepki geldi. Almanya, Fransa ve İngiltere Trump’ın verdiği kararı sert bir şekilde eleştirirken, İsrail ise alınan kararı memnuniyetle karşıladı.
Geçtiğimiz sene 20 Ocak’ta Başkanlık koltuğuna oturan Joe Biden ise Trump’ın Orta Doğu’daki politikalarını büyük ölçüde terk etti. Biden, göreve geldikten sonra İran ile nükleer müzakerelere yeniden başlayacaklarını duyurdu.
Daha sonra iki ülke arasında nükleer müzakereler yeniden başladı. Avusturya’nın başkenti Viyana’da yürütülen nükleer müzakerelerde önemli bir yol katedildi. Ancak 18 Haziran 2021’de İbrahim Reisi’nin İran’ın yeni Cumhurbaşkanı olmasının ardından nükleer müzakerelerde bir duraksama yaşandı.
İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’e yakınlığıyla bilinen, ABD karşısında sert ve mesafeli bir tutum sergileyen İbrahim Reisi, nükleer anlaşmaya geri dönmek için ülkesine yönelik tüm yaptırımların kaldırılmasını şart koştu. Reisi, ambargolar kaldırılmadan yeniden anlaşma masasına oturmalarının ve müzakerelerden olumlu bir sonuç almanın mümkün olmadığını açıkladı. ABD ise İran’ı nükleer anlaşma ile ilgili verdiği sözlere bağlı kalmamakla suçladı.
Son haftalarda ise her iki taraftan da nükleer anlaşmaya geri dönülmesi ile ilgili olumlu açıklamalar geliyor. İki taraf da anlaşmaya geri dönmeye çok yakın olduklarını açıklarken, Tel Aviv hükümeti ise nükleer anlaşmaya geri dönülmesine şiddetle karşı çıkıyor. İsrail’e göre Tahran hükümeti, nükleer anlaşmanın arkasına sığınarak uranyum zenginleştirme faaliyetlerine gizli bir şekilde devam ediyor.
İKİ TARAFTAN GELEN OLUMLU AÇIKLAMALAR
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatipzade, Tahran’da düzenlediği haftalık basın toplantısında, Viyana’da devam eden nükleer müzakerelere değindi. Hatipzade, “Müzakerelerde önemli ilerleme kaydedildi. Görüşülecek konu sayısı azaldı fakat bundan sonra geriye en zor, en ciddi ve en kilit konular kaldı” ifadelerini kullandı.
Avrupa ve ABD’nin alacağı kararları beklediklerini söyleyen Hatipzade, “Eğer kırmızı çizgilerimizin ve İran halkının hak ve hukukunun görmezden gelindiği bir noktaya gelirsek, anlaşma yapmamız söz konusu değil. Hiçbir zaman İran halkının haklarından taviz vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, 58. Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı’nın “İran ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın Geleceği” başlıklı oturumda yaptığı konuşmada, karşı tarafların gerekli siyasi kararları alması şartıyla mümkün olan en kısa sürede iyi bir anlaşma için hazır olduklarını söyledi.
Abdullahiyan, “İran ile dünya güçleri arasında Viyana’daki nükleer görüşmeler başarısız olursa bu durumdan Batılı güçler sorumlu olacaktır çünkü biz iyi bir anlaşma istiyoruz” ifadelerini kullandı.
ABD ile muhtemel tutuklu takası konusuna da değinen İran Dışişleri Bakanı, “Tutuklu takası konusu tamamen insani bir mesele ve biz bunun Viyana görüşmeleriyle bağlantılı olmasını arzu etmiyoruz. Buna karşılık Amerikalılar bunun nükleer görüşmelerle bağlantılı olmasını istiyor. İran’a göre bu iki konu arasında bir bağlantı yok ve Viyana görüşmelerinden bağımsız hemen yapabiliriz” dedi.
Geçtiğimiz haftalarda ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise nükleer müzakereler konusunda son aşamaya gelindiği ve birkaç hafta içinde sonuca ulaşılacağı belirtildi. ABD Dışişleri Bakanlığından bir yetkili, gazetecilere verdiği demeçte, “İran’ın nükleer faaliyetlerindeki ilerleme hızı göz önüne alındığında, anlaşmaya varmak için sadece birkaç haftamız kaldı” şeklinde konuştu.
Adını açıklamak istemeyen üst düzey bir AB yetkilisi, iki taraf arasında hala zorlu konuların bulunduğunu belirtirken, son haftalarda siyasi irade ve ilerleme gösterildiğini söyledi. Aynı yetkili, “Taraflar bir anlaşma istiyor ve şu anda masada olan metin nihai anlaşmaya çok yakın bir metin. Ancak gelecek birkaç gün içinde mi biter yoksa daha uzar mı bilinmiyor. Çok yakın bir zamanda anlaşma bekliyoruz, gelecek hafta ya da önümüzdeki iki hafta içinde olabilir” ifadelerini kullandı.
AVRUPA OLUMLU KARŞILIYOR, İSRAİL İSE TEPKİLİ!
Batı ülkeleri, sürecin en başından beri İran ile ABD’nin nükleer anlaşmaya geri dönmesini istiyor. Viyana’da devam eden süreçte de Batı ülkelerinin temsilcileri kritik bir rol oynuyor. İran ile ABD arasında ara buluculuk rolünü üstlenen Batı, anlaşmaya geri dönülmesi ile birlikte Tahran’ın nükleer silah elde etmesinin önüne geçmek istiyor.
İsrail ise tarafların yeniden nükleer anlaşmaya geri dönmesine sert tepki gösteriyor. Tel Aviv hükümeti, İran’ın hiçbir zaman nükleer anlaşmaya bağlı kalmadığını ve bugüne kadar verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmediğini öne sürüyor. Ayrıca İsrail’e göre Tahran hükümeti, anlaşma sayesinde nükleer faaliyetlerini daha da artırıyor.
Geçtiğimiz hafta Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile görüşmesinin ardından açıklamalarda bulunan İsrail Başbakanı Naftali Bennett, İran’la nükleer anlaşmaya geri dönülmesi için Viyana müzakerelerine bir zaman sınırı konulması gerektiğini söylemişti. Ayrıca Bennett, İran ile nükleer anlaşmaya geri dönülmesinin tüm bölgeyi tehlikeye atacak bir hata olduğunu savunmuştu.
İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid ise “Nükleer bir İran, sadece bölge için değil tüm dünya için bir tehdit oluşturuyor. E-3 ülkeleri (nükleer görüşmelere katılan Avrupa ülkeleri), İran’ın nükleer program dışındaki tehdidini göz ardı edemez” ifadelerini kullanmıştı.
ABD ve İran tarafından gelen açıklamalar, her iki tarafın da nükleer anlaşmaya geri dönmeye çok yakın olduğunu gösteriyor. Ancak anlaşmaya geri dönülmesi halinde, İsrail’in İran karşısındaki politikasını daha da sertleştirmesi bekleniyor.