ABD’nin çekilmesinin ardından Irak'ta İran etkisi artabilir

Afganistan'dan tamamen çekilme kararı alan ABD, bu yılın sonuna kadar Irak'tan da tamamen çekilmeyi planlıyor. Peki, ABD'nin ardından Irak'ı neler bekliyor? ABD'nin çekilmesinin ardından Irak'ta hangi ülkelerin etkisi artabilir? ABD Orta Doğu'dan neden çekiliyor?

2000’li yılların başından itibaren Orta Doğu’daki varlığını artıran ABD, özellikle işgal politikasıyla bölgeye yerleşti. 2001 yılında El Kaide tarafından düzenlenen İkiz Kuleler saldırıları, ABD’nin Orta Doğu’daki işgallerinin önünü açtı. Terörü tamamen yok etme hedefiyle yola çıkan ABD, ilk olarak Ekim 2001’de Afganistan’ı işgal etti.

Terörü kaynağında yok etme stratejisi ile Afganistan’a giren ABD, aynı zamanda ülkeye demokrasi, barış ve siyasi istikrar getireceğini vadetti. Ancak 20 yıllık işgal sürecinde ABD beklediğini bulamadı. Afganistan kanlı çatışmaların yaşandığı, milyonlarca insanın evlerini terk etmek zorunda kaldığı, yüz binlerce insanın hayatını kaybettiği ve siyasi istikrarın bir türlü sağlanamadığı bir ülke haline geldi.

ABD, Afganistan’a girerken vadettiği terörü tamamen bitirme hedefine 20 yıllık süreç içerisinde ulaşamadı. Afganistan’ın önemli şehir ve ilçe merkezlerinden Taliban sürülse de; dağlık kesimlerde varlığını sürekli korudu. Bu işgal süreci ABD’ye ekonomik olarak da pahalıya patladı. ABD’nin 20 yıllık işgal süreci boyunca resmi olarak 1 trilyon dolardan fazla harcama yaptığı ifade ediliyor. Ayrıca ABD, 2500 askerini Afganistan’da yitirmek zorunda kalırken, askeri olarak da büyük kayıplar verdi.

“IRAK’TA KİTLE İMHA SİLAHLARI VAR”

2001 yılında Afganistan’ı işgal eden ABD, 2003 yılında ise 160 bin kişilik askeri güçle Irak’a girdi. Bu işgalin en büyük gerekçelerinden biri ise Irak’ta kitle imha silahları olduğu iddiasıydı. Dönemin ABD Başkanı George Bush tarafından sürekli dillendirilen bu iddia, Irak işgalinin önünü hazırladı. ABD’li yetkililer, kitle imha silahlarının ABD’yi tehdit ettiği ve İkiz Kuleler benzeri bir saldırı olabileceği konusunda halkı ikna etmeyi başardı.

Irak’taki Saddam Hüseyin iktidarı, işgal sonrasında kısa sürede devrildi. ABD’nin işgal öncesi ve işgal sırasında sürekli dile getirdiği kitle imha silahları bir türlü bulunamadı. İşgal sonrası Irak’ta etnik ve mezhepsel farklılıklar daha çok sorun haline gelmeye başladı. ABD’nin Irak’taki askeri varlığı Saddam Hüseyin’in devrilmesinin ardından da devam etti. Uzun yıllar boyunca ülkeden çekilmeyen ABD, Irak’ın kuzeyinde özerk bir yönetim kurulmasına destek verdi.

ABD’nin Afganistan için vadettiği demokrasi, huzur, barış ve siyasi istikrar getirme durumu Irak için de geçerliydi. Ancak ABD Irak’ta da amacına hiçbir zaman ulaşamadı. Irak, işgalin ardından sürekli kaos ortamının hakim olduğu bir ülke haline dönüştü. Irak’taki siyasi mekanizma, hükümet kurma konusunda kendini hep sorunların içerisinde buldu. Ülkede Başbakanı’n Şii, Meclis Başkanı’nın Sünni ve Cumhurbaşkanı’nın ise Kürt olması gerekiyor. Bu durum, Irak’ta sürekli siyasi krizlerin yaşanmasını beraberinde getirdi.

ABD’nin Irak işgalinden en çok faydalanan ülkelerden biri ise İran oldu. İşgal boyunca Irak’taki gelişmeleri izlemekle yetinen İran, Saddam Hüseyin’in devrilmesi ile birlikte ülkedeki nüfuzunu artırdı. 1979 yılından bu yana Orta Doğu’daki ABD etkisini kırmaya çalışan İran, işgale herhangi bir müdahalede bulunmayarak bölgedeki en önemli rakiplerinden Saddam’ın devrilişini izledi. Saddam sonrasında ise Irak’taki Şii gruplarla yakın temasa geçen İran, ülkedeki faaliyetlerini her geçen gün artırdı. İran, ülkedeki Şii grupları askeri olarak desteklemenin yanı sıra siyasi olarak da Irak'ta etkili oldu. ABD işgalinin ardından Irak’ta, İran’a yakın isimlerin hükümette önemli noktalara geldiği görüldü.

ABD AFGANİSTAN’IN ARDINDAN IRAK’TAN DA ÇEKİLİYOR

Afganistan ve Irak’ta bir türlü istediğini elde edemeyen ABD, kendini sürekli kaosların içerisinde buldu. Bölgede yeni türeyen terör örgütleri ve yaşanan çatışmalar, ekonomik olarak ABD’nin zarara girmesine neden oldu. Orta Doğu’daki yaşanan çatışmaların, savaşların, kanlı eylemlerin, göçlerin ve terör örgütlerinin ABD’ye faturası ağır oldu. Trilyonlarca dolar harcayan ABD; Rusya ve Çin ile ekonomik olarak daha yoğun rekabete girebilmek için bölgeden çekilme kararı aldı.

ABD’nin Irak’tan ilk çekilme süreci Barack Obama döneminde ve 2011 yılında başladı. 160 bin kişilik ordu ile Irak’a giren ABD, 2011 yılından itibaren ülkedeki askeri varlığını azaltmaya başladı. ABD’nin bölgedeki askeri varlığını azaltmasında, ülkede yaşanan kaos durumu etkili oldu.

2017 yılına gelindiğinde ise dönemin ABD Başkanı Donald Trump, Afganistan’daki ve Irak’taki harcamaları ciddi bir şekilde eleştirmeye başladı. ABD’nin Orta Doğu’daki ülkelerde zaman kaybettiğini söyleyen Trump, Afganistan ve Irak gibi ülkelerden çekilme sürecini hızlandırmaya çalıştı. Ancak Trump döneminde somut adımlar bir türlü atılamadı. ABD’nin Orta Doğu’daki askeri varlığı devam ederken, Çin ile Rusya’nın ekonomik yükselişi ise hız kazandı.

20 Ocak’ta göreve gelen ABD Başkanı Joe Biden, Trump döneminde alınan kararları somut bir şekilde uygulamaya koydu. ABD ve NATO kuvvetleri tamamen Afganistan’dan çekilme kararı aldı. 1 Mayıs’tan itibaren ise bu karar uygulanmaya başladı. ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi ile birlikte Taliban yeniden ülkeyi ele geçirdi ve geçtiğimiz haftalarda hükümetini ilan etti. Başkan Joe Biden ve NATO müttefikleri, Taliban’ın yeniden ülkede hakimiyeti ele geçirmesine rağmen Afganistan kararından geri dönmedi.

SIRADA IRAK MI VAR?

Geçtiğimiz ay ABD Başkanı Joe Biden ile Irak Başbakanı Mustafa Kazımi Beyaz Saray’da bir araya geldi. Bu ziyaret esnasında, ABD-Irak Stratejik Diyaloğu kapsamında, Irak’ta kalan tüm ABD muharip güçlerinin 2021 sonuna kadar ülkeden çekileceği duyuruldu.

ABD’nin Afganistan’dan tamamen çekildiği bir dönemde, Irak’taki askerlerini bu yılın sonuna kadar çekeceğini açıklaması oldukça dikkat çekti. 18 yıl önce Irak’ı işgal eden ABD’nin, ülkede şu anda yalnızca 2 bin 500 civarında düzenli askeri bulunuyor. Bununla birlikte, ABD’nin, DAEŞ’e karşı savaşan ve sayısı açıklanmaya Özel Harekat askeri var. Ancak ABD Irak’tan tamamen çekilme planını sürdürüyor. Bölgedeki ekonomik maliyetten tamamen kurtulmak isteyen ABD, yeni dönemde etkisini Pasifik Okyanusu’na ve Güney Çin Denizi’ne doğru yoğunlaştırmak istiyor. Rusya ve Çin ile ekonomik olarak daha yoğun bir mücadele içerisine girmek isteyen ABD; Irak ve Afganistan gibi ülkelerde vakit kaybetmek istemiyor.

Irak’taki ABD askerleri şu anda sadece üç üste konuşlu durumdayken, bu üsler de sürekli İran destekli grupların roketli saldırısına maruz kalıyor. Ayrıca bölgedeki ABD üsleri ve askeri güçleri, İran destekli gruplar tarafından insansız hava araçlarıyla sürekli hedef alınıyor.

ABD, Irak’tan çekilmesinin ardından DAEŞ’in yeniden ülkede etkisini artırmasından ve güç kazanmasından endişe ediyor. Ancak bu olasılık şimdilik çok düşük görülüyor. Daha çok Afrika ülkelerine yoğunlaşan DAEŞ, özellikle yönetim sorunlarının yaşandığı ülkelerde etkili olmaya çalışıyor. Bu sebeple; DAEŞ’le mücadelenin sürmesine rağmen, ABD’nin Irak’tan çekilme sürecinin devam etmesi bekleniyor.

ABD’nin Irak’tan tamamen çekilmesi ise bölgede en çok İran’ın işine geliyor. Haşdi Şabi gibi Şii gruplar üzerinden Irak’ta nüfuzunu artıran İran, siyasi olarak da ülkedeki etkisini koruyor. ABD’nin ülkeden tamamen çekilmesi ise İran’ın ülkedeki faaliyetleri ve hedefleri açısından oldukça büyük bir fırsat. Kerbela, Necef, Bağdat ve Kerkük gibi şehirlerde yoğun faaliyetlerde bulunan İran’ın, ABD’nin çekilmesi ile birlikte Irak’ın kuzeyindeki varlığını artırması söz konusu olabilir. Özellikle ABD’nin olmadığı bir Irak’ta, IKYB yönetimi ile İran arasında çeşitli kriz ve sorunlar meydana gelebilir.

Esad’ın yanında Suriye’deki askeri varlığını güçlendiren, Lübnan’da Hizbullah sayesinde askeri ve siyasi nüfuzunu koruyan İran; Irak’taki varlığını hiçbir ülkeye terk etmek istemiyor. Bu nedenle ABD’nin boşalttığı bölgelere İran’ın yerleşmesi öngörülebilir.

ABD’nin Irak’tan çekilmesinin, Türkiye için de olumlu bir durum olduğunu söylemek mümkün. Özellikle Irak’ın kuzeyinde bulunan terör örgütleri, Türkiye aleyhinde uzun yıllardır faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye’nin terörle mücadelesinde en önemli engellerden biri de ABD’nin bölgedeki varlığı. ABD'nin PYD/PKK gibi terör örgütleri ile temas halinde olduğu göz önünde bulundurulduğunda;  Irak’tan çekilmesinin, kısa ve uzun vadede Türkiye için olumlu bir durum olduğunu söyleyebiliriz.