Biden sonrasında ABD-Kuzey Kore gerilimi yeniden tırmanıyor!

Tarihleri boyunca birbirlerine düşman olan iki ülke ABD ve Kuzey Kore, eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde ilk defa bir araya gelmiş ve birtakım anlaşmalar imzalamıştı.  Biden’ın başkanlık koltuğuna oturması ile birlikte iki ülke arasındaki gerilim yeniden tırmanmaya başladı. Peki, Biden sonrası iki ülke arasında neler yaşandı? İki ülke arasındaki gerilim daha da tırmanacak mı?

Nükleer silahlara sahip olması, sürekli yeni füze denemelerinde bulunması, Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerin güvenliği için tehdit oluşturması nedeniyle ABD; Kuzey Kore’yi tarihi boyunca düşman olarak gördü. Ani bir şekilde gerçekleştirdiği füze denemeleri ve ABD’nin birtakım bölgelerine füze atma tehditleri, ABD hükümeti ve halkı tarafından Kuzey Kore’nin bir güvenlik sorunu olarak görülmesine yol açıyor.

İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesi ile birlikte ABD; Japonya ve Güney Kore gibi ülkeler ile yakın ilişkiler kurarken, Kuzey Kore’de kurulan rejim ve belirlenen siyaset anlayışı, bu ülkeye karşı politikasını olumsuz yönde etkiledi. ABD, bölgede Japonya ve Güney Kore’yi en büyük müttefikleri olarak görürken, Kuzey Kore’yi kendisi, müttefikleri ve tüm bölge için tehdit olarak görüyor.

Kendi içine kapalı bir sisteme sahip olan ve dış dünya ile neredeyse hiç ilişkileri bulunmayan Kuzey Kore, ABD’yi en büyük düşman olarak nitelendiriyor. ABD’ye karşı sürekli yeni füzeler üreten, nükleer faaliyetlerde bulunan ve füze denemelerinde bulunan Kuzey Kore; kendisine yönelik tehditleri önlemek için askeri çalışmalara öncelik veriyor. ABD’nin en yakın müttefiklerinden olan Japonya ve Güney Kore, Kuzey Kore’nin bölgedeki en büyük düşmanları içerisinde bulunuyor. Kuzey Kore’nin Rusya ve Çin gibi ABD karşıtı ülkeler ile ekonomik ve askeri olarak ilişkileri bulunuyor. Çin ve Rusya’daki rejimin Kuzey Kore rejimine ideolojik anlamda benzerlik göstermesi, dış dünyaya kapılarını kapatan Kuzey Kore’nin bu ülkeler ile bazı ilişkiler geliştirmesinde etkili oluyor.

ABD, Güney Kore ve Japonya tarafından birtakım yaptırım ve ambargolar ile tehdit edilen Kuzey Kore; Rusya, Çin ve İran gibi ülkeler ile diyalog geliştirip, ABD karşıtı cepheden yardım almaya çalışıyor. Ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik durum, her ne kadar dışa kapalı bir sistemi olsa da; Kuzey Kore’yi bu gibi ülkeler ile ilişkiler geliştirmeye zorluyor.

TRUMP İLE BİRLİKTE GERÇEKLEŞEN İLKLER

Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve gelmesi ile birlikte ilk dönemlerde iki ülke arasındaki ilişkiler oldukça gerildi. Kuzey Kore sürekli olarak füze denemelerinde bulunurken, Trump yönetimindeki ABD ise söz konusu denemelere karşı tehdit içerikli açıklamalarda bulundu. Kuzey Kore lideri Kim, bir açıklamasında ABD’deki bazı şehirlerin, füzelerinin hedefinde olabileceğini dile getirdi.

İki ülke liderinin siyasi politikaları ve sert kişilikleri nedeniyle, taraflar arasında gerilim uzun süre devam etti. İki ülkenin de nükleer silahlara sahip olması, yaşanabilecek bir savaş halinde ciddi endişeleri beraberinde getirdi. Özellikle Kim’in, ABD’nin şehirlerini vurmaya yönelik söylemleri, Trump’ın ise Kuzey Kore’yi komple yok etmekten bahseden açıklamaları iki ülkeyi savaşın eşiğine getirdi.

Defalarca kez savaşın eşiğine gelen ve birbirlerine yönelik tehditlerine devam eden iki ülke, daha sonra karşılıklı olarak olumlu adımlar atmaya başladı. Trump’tan gelen ilişkileri yumuşatma yönündeki söylemler ve Kim’in Trump’a karşı olumlu yanıtlar vermesi üzerine ABD ve Kuzey Kore arasında birtakım ilkler yaşanmaya başladı.

İki ülke liderleri 2018 Haziran ayında Singapur’da bir araya gelerek tarihi bir görüşme gerçekleştirdi. Singapur Zirvesi, ABD ve Kuzey Kore liderlerinin ilk kez görüşme gerçekleştirdiği zirve olarak tarihe geçti. İki ülke arasında yaptırımların azaltılmasına dair birtakım anlaşmalar imzalanırken, taraflar arasındaki gerilim bir süre düşüş gösterdi.

2019 yılında ise eski ABD Başkanı Donald Trump, Güney Kore’ye bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret sırasında Kuzey Kore-Güney Kore sınırına giden Donald Trump, sınırın Kuzey Kore bölümünde başkan Kim Jong-un ile bir araya geldi. Bu görüşme ile birlikte Donald Trump, Kuzey Kore topraklarına ayak basan ilk ABD Başkanı olarak tarihe geçti.

Donald Trump’ın başkanlık sürecinin sonuna doğru yeni dönemde Kuzey Kore-ABD ilişkilerinin nasıl seyredeceği merak konusu oldu. Biden’ın başkan seçilmesi halinde Trump dönemindeki anlaşmaların ne olacağı merakla beklenmeye başlandı.

BİDEN İLE BİRLİKTE NELER OLDU?

Biden’ın 20 Ocak’ta başkanlık koltuğuna oturması ile birlikte ABD-Kuzey Kore ilişkileri yeniden gerilmeye başladı. Biden’ın Kuzey Kore’nin nükleer programı hakkındaki açıklamaları Pyonyang yönetimi tarafından sert tepki gördü.

Geçtiğimiz haftalarda ABD Başkanı Biden, Kuzey Kore’nin nükleer programı için “Amerikan güvenliği ve dünyanın güvenliğine ciddi tehditler içeriyor” ifadelerini kullandı. Biden’ın sözlerine sert bir şekilde yanıt veren Kim Jong-un, Biden yönetimini kendilerine düşmanca politika izlemekle suçladı. Kuzey Kore Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise “ABD’yi çok vahim durumda bırakacak yanıt veririz” ifadelerine yer verildi. Karşılıklı yapılan bu açıklamalar, iki ülke arasındaki gerilimin yeniden tırmanmasına yol açtı.

Mayıs ayının ilk haftasında ise ABD, Güney Kore ve Japonya G7 Zirvesi’nde bir araya geldi. Toplantıda ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile birlikte mevkidaşları Motegi Toşimitsu ve Chung Eui Yong bir görüşme gerçekleştirdi. Üç bakan, Kuzey Kore’nin nükleer ve füze programına karşı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararlarına uyması için baskı yapılması konusunda anlaşma sağladı. Üç ülke arasında, Kuzey Kore’nin tamamen nükleer faaliyetlerinden arındırılması için yakın iş birliğinin sürdürülmesinde mutabakata varıldı.

KUZEY KORE ABD’YE TEPKİLİ

Geçtiğimiz günlerde ABD ile Güney Kore arasında imzalanan balistik füzelerinin gelişimini sınırlayan anlaşma sonlandırıldı. Söz konusu anlaşmada, ülkenin balistik füze geliştirmesi 800 km (500 mil) ile sınırlandırılıyordu.  Bu duruma sert tepki gösteren Kuzey Kore, ABD yönetimini “iki yüzlülük” ile suçladı.

Kuzey Kore’nin resmi KCNA haber ajansı, ABD’yi çifte standart uygulamak ile suçlayan bir makale yayımladı. Söz konusu makalede, ABD’nin Kuzey Kore’ye yönelik balistik füze geliştirmesi konusunda baskıları dile getirilirken, bu durumun Güney Kore için geçerli olmadığı vurgulandı.

İKİ ÜLKE ARASINDA GERİLİM TIRMANIYOR

Biden göreve geldikten sonra Trump döneminde imzalanan anlaşmaları ve azalan gerilimi bir kenara koyarak, Kuzey Kore’ye yönelik sert adımlar atmaya başladı. Yeni dönemde Çin ve Rusya ile her alanda rekabete girişeceğini ve bu ülkelerdeki baskının artacağını dile getiren Biden, Kuzey Kore üzerindeki baskısını da artırmış durumda.

Kuzey Kore’nin nükleer faaliyetlerinden ve yeni füze denemelerinden büyük rahatsızlık duyan Biden yönetimi, ilerleyen dönemlerde ülkeyi nükleerden tamamen arındırmak için çalışma yönünde sinyaller verdi. Bu durum ise Kuzey Kore yönetimini tarafından büyük tepki görüyor.

Bölgede Japonya ve Güney Kore ile yakın ilişkilerini daha da güçlendiren Biden, Kuzey Kore’den gelebilecek tüm güvenlik tehditlerini önlemek istiyor. Süreç içerisinde Biden ile Japon Cumhurbaşkanı’nın bir araya gelmesi ve konuşulan konuların başında Kuzey Kore’nin füze denemeleri olması da yeni dönemde tarafları zorlu bir süreç beklediğini gözler önüne seriyor.

Biden’ın, Kuzey Kore’nin nükleer faaliyetlerine yönelik programını açıklaması ile birlikte iki ülke arasındaki gerilimin daha da artması bekleniyor. Kuzey Kore’nin füze denemelerine devam etmesi halinde ABD’den askeri bir yanıt gelmesi söz konusu olabilir. Güney Kore ve Japonya ile birlikte kendi güvenliğini güvence altına almak isteyen Biden’in, ilerleyen dönemlerde Kuzey Kore ile sıkı bir mücadele içerisine girmesi bekleniyor. Kuzey Kore ise tüm baskı ve yaptırımlara rağmen, nükleer faaliyetlerine ve füze denemelerine devam ediyor.