Putin-Biden görüşmesinde masada neler olacak?

İki dünya süper gücü ABD ve Rusya, yıllardır Suriye üzerinde rekabet etmeye devam ediyor. Suriye’de birçok konuda anlaşma sağlayamayan iki ülke, önümüzdeki dönemde karmaşık denklemleri çözebilecek mi? Haziran ayındaki Putin-Biden görüşmesinde Suriye ile birlikte hangi konular ele alınacak? Yeni dönemde iki süper gücün Suriye stratejisi ve ikili ilişkileri nasıl şekillenecek?

Suriye’de 2011 yılının Mart ayında başlayan olaylar, bir müddet sonra iç savaşa dönüştü. Halk Beşar Esad yönetiminden demokrasi ve insan hakları gibi konularda reform talep ediyordu. Özellikle Esad yönetiminin, Suriye’nin kuzeyinde yaşayan Kürtlere kimlik vermemesi halkın büyük bir çoğunluğu tarafından tepki ile karşılanıyordu. Yapılan gösterilerde silah kullanılması ve güvenlik güçleri ile göstericiler arasında çatışmalar çıkması sonrasında olaylar her geçen gün büyüdü.

Suriye’nin tüm şehirlerine yayılan olaylar sonucu ülkede iç savaş çıktı. Çok şiddetli çatışmaların yaşandığı ülkede, yüz binlerce insan hayatını kaybederken, milyonlarca insan mülteci durumuna düştü.

Suriye’deki olayların başlaması ile birlikte Beşar Esad yönetimine desteğini açıklayan ülkelerin başında Rusya geldi. Siyasi, diplomatik ve ekonomik olarak Esad’a destek veren Rusya, 2015 yılına dek aktif olarak savaşın içerisine dahil olmadı.

IŞİD ve El Nusra gibi terör örgütlerinin de Suriye’ye girmesi sonucu savaş çok kanlı bir hal aldı. 2015 yılında ülkenin bir kısmı IŞİD ve El Nusra gibi terör örgütlerinin kontrolü altında bulunurken, büyük bir kısmı ise Esad muhalifi grupların yönetimindeydi. Ülkenin yüzde 20’lik bölümünü kontrol eden ve hem ekonomik hem de askeri olarak büyük kayıplar veren Esad, uluslararası toplum tarafından büyük baskı altında bulunuyordu.

Suriye’de her şeyin Esad aleyhine gittiği ve koltuğunun sallanmaya başladığı bir dönemde, Rusya aktif olarak ülkeye girme kararı aldı. 30 Eylül 2015 tarihinde Suriye’deki ilk hava saldırısını gerçekleştiren Rusya, yapılan operasyonlarda Esad’a büyük destek verdi. Rusya’nın aktif olarak Suriye savaşına dahil olması ile birlikte savaşın seyri değişmeye başladı. Ülkenin büyük bir toprağını kaybeden Esad, Rusya’nın hava desteği ve gerçekleştirdiği kara operasyonları ile şehirleri tek tek geri almaya başladı. Bu süreç içerisinde Esad’a destek veren bir diğer ülke olan İran, Rusya ile birlikte Suriye’ye yüksek miktarda yatırımlar yaptı.

Suriye’de Esad’ın görevde kalmasını isteyen, yapılan operasyonlarda Suriye ordusuna ciddi destek veren ve ekonomik olarak ciddi yatırımlarda bulunan Rusya; zaman içerisinde bölgede büyük kazanımlar elde etti.

Tarihi boyunca sıcak denizlere inmek isteyen, etkinliğini Orta Doğu ve Akdeniz çevresinde artırmak isteyen Rusya; Suriye’nin Lazkiye ve Tartus gibi şehirlerinde askeri üs inşa ederek bu hedeflerini gerçekleştirdi. Askeri ve ekonomik olarak büyük kayıplar vermeden sıcak denizlere inmesi, Rusya için bölgede önemli bir kazanım oldu.

2015 yılından bu yana aktif bir şekilde Suriye’de bulunan ve Beşar Esad’ı destekleyen Rusya, ülkedeki tüm yerlerin Esad’ın kontrolüne geçmesini istiyor. Rusya’nın desteği ile Suriye ordusu Hama, Humus, Halep, Palmira, Doğu Guta, Kuneytra, Deraa gibi şehirleri muhalif grupların ve IŞİD gibi terör örgütlerinin elinden geri almıştı. Rusya, on binlerce terör örgütü Heyet Tahrir el-Şam militanının bulunduğu İdlib’in, Esad’ın kontrolüne geçmesini istiyor. Yaklaşık iki yıldır bu bölgeye hava operasyonları düzenleyen Rusya, kara operasyonlarında Suriye ordusuna destek veriyor.

Önümüzdeki dönem içerisinde Rusya’nın İdlib üzerindeki baskı ve operasyonlarını artırması bekleniyor. Rusya, bölgedeki tüm silahlı grupları kendi askeri üsleri ve personelleri için tehdit olarak görüyor. Daha önceden İdlib’den yapılan hava saldırılarında Rusya askeri üsleri hedef alınmış ve üst düzey Rus yetkililer hayatını kaybetmişti. Bu durum, Rusya’nın endişelerini artırmakla birlikte, bölgedeki tansiyonun sürekli yükselmesine yol açıyor.

Rusya için endişe ile karşılanan bir diğer durum ise; özellikle Çeçenistan ve Tataristan bölgelerinden gelen cihatçıların İdlib bölgesi üzerinde yoğunlaşması. Rusya’nın çeşitli bölgelerinden gelen ve Esad’a karşı savaşan on binlerce savaşçının tekrar ülkeye geri dönme ihtimali; Putin’in endişelerini artırıyor. Tüm bu sebeplerden dolayı; Rusya’nın önümüzdeki zaman içerisinde İdlib’teki saldırılarını yoğunlaştırması bekleniyor.

PKK/PYD terör örgütü ile de diyaloğu bulunan Rusya, söz konusu örgüte başkent Moskova’da bir ofis açtı. Ancak Rusya; terör örgütü PKK/PYD’nin kontrolündeki yerlerde ABD etkisinin fazla olması nedeniyle bu bölgelerin Esad yönetimine geçmesini istiyor.

ABD SURİYE’NİN KUZEYİNDE DEVLET OLUŞTURMAK İSTİYOR

 Suriye savaşının başlaması ile birlikte ABD; Beşar Esad yönetiminin gitmesi gerektiğini ve ülkede yeni bir hükümetin kurulması gerektiğini savundu. Tüm politikalarını Beşar Esad karşıtlığı üzerine oluşturan ABD; süreç içerisinde Esad karşıtı muhaliflere askeri ve ekonomik olarak büyük destekler verdi.

Suudi Arabistan ve Katar gibi Körfez ülkelerinin yanı sıra tüm Avrupa ülkelerini arkasına alan ABD, 2011 yılından itibaren Suriye’de hükümetin değişmesi ve Esad yönetiminin devrilmesi için muhalifleri destekledi. IŞİD ve El Nusra gibi terör örgütlerinin ortaya çıkması ile birlikte harekete geçen ABD; bir koalisyon gücü kurarak bu örgütlere karşı mücadele başlattı. Ancak ABD’nin söz konusu terör örgütlerine yönelik kara ve hava operasyonları tam anlamıyla başarılı olamadı.

ABD savaşın başlarından itibaren Suriye’nin kuzeyinde bulunan bazı grupları örgütleyerek, silah kullanımı konusunda eğitimler verdi. Savaşın ortalarına doğru Suriye’nin kuzeyinde ortaya çıkan PYD/PKK terör örgütü, ülkenin üçte birlik bir kısmını kontrolü altına altı. ABD’den askeri olarak eğitim alan ve ekonomik olarak büyük destek gören terör örgütü, Türkiye sınırları ve toprakları için ciddi bir tehdit oluşturuyor.

ABD, Suriye’nin kuzeyinde bir devlet oluşturup, bölgedeki dengeleri derinden sarsmayı amaçlıyor. İsrail’in bölgedeki güvenliği ise ABD’nin en önde gelen hedefleri arasında bulunuyor. Esad’ı devirmek üzerine kurulan ABD’nin Suriye politikasının, Suriye’nin kuzeyinde bir devlet kurmak üzerine doğru yöneldiği görülüyor.

Son yıllarda tırlar dolusu silah, askeri araç ve teçhizatı Suriye’nin kuzeyinde bulunan terör örgütü PYD/PKK’ya gönderdiği ortaya çıkan ABD, örgütün üst düzey yetkilileri ile bir araya gelmeye devam ediyor. PKK/PYD terör örgütünü kendi sınırları ve toprakları için en büyük tehdit olarak gören Türkiye; ABD’nin örgüte yönelik yardımlarına ve desteğine sert tepki gösteriyor.

Önümüzdeki dönem içerisinde ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde faaliyetlerine ağırlık vermesi bekleniyor. Bölgede birçok askeri üs inşa eden ABD, on binlerce askeri ile birlikte terör örgütü PKK/PYD’yi korumaya ve desteklemeye devam ederken, hakimiyetini güçlendirmeyi sürdürüyor.

BIDEN İLE PUTİN HAZİRAN’DA YÜZ YÜZE GÖRÜŞECEK

ABD Başkanı Joe Biden ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 14 Haziran’da Cenevre’de yüz yüze bir görüşme gerçekleştirmesi bekleniyor. Bu görüşmede Suriye’de yaşanan son gelişmelerin de ele alınması bekleniyor. Özellikle Rusya ve ABD’nin yeni dönemde Suriye’de hangi politikalar izleyeceği merak ediliyor.

Geçtiğimiz günlerde yapılan Suriye seçimlerini kazanan Beşar Esad için Rusya kutlama mesajı yayınlarken, ABD ise seçimlerin meşru olmadığını ve seçim sonuçlarını kabul etmediklerini duyurdu. İlerleyen zamanlarda Rusya’nın, Suriye’nin kuzey batısındaki bölgeler için saldırılarını yoğunlaştırması beklenirken, ABD’nin ise PYD/PKK terör örgütü üzerinden bölgedeki hakimiyetini artırması öngörülüyor.

İki liderin arasında; Ukrayna’da yaşanan gelişmeler, Doğu Akdeniz’deki son durum, siber saldırı olayları, ABD seçimlerine Rusya’nın etkisi gibi konuların da ele alınması bekleniyor. 20 Ocak’ta başkanlık koltuğuna oturan Joe Biden, yeni dönemde Çin ve Rusya gibi ülkeler ile her alanda rekabetin güçleneceğini dile getirmişti. Biden'ın geçtiğimiz aylarda Putin için kullandığı “katil” kelimesi ise iki ülke arasında gerilimi oldukça tırmandırmıştı