Batılı devletlerin demokrasi anlayışı kendilerinden mi ibaret?
İsrail, 7 Ekim tarihinden bu yana dünyanın gözü önünde bir insanlık suçu işliyor. Filistin’e uygulanan bu soykırım girişimine, demokrasinin bekçiliğini üstlendiğini söyleyen ABD ve Batılı devletler ise göz yumuyor. Filistin’e destek çağrısında bulunan ve yanında olduğunu belirten sanatçılar, sporcular ve toplumun önde gelen insanları büyük bir baskı ile karşı karşıya kalıyor.
Baran Döner - [email protected]
Dünyanın önde gelen ve insan haklarını en çok kendilerinin savunduğunu belirten ülkeler, 7 Ekim’den bu yana İsrail’in Filistin halkına insanlık suçu işlemesine göz yumuyor. Hastaneleri, okulları, kamu kuruluşlarını ve sivil insanları hedef alan İsrail’e, Batılı devletlerden herhangi bir yaptırım uygulanmadı, hatta meşru müdafaa bahanesiyle İsrail’in işlediği suçlara ortak olduklarını söyleyebiliriz.
Başta ABD olmak üzere Almanya, Fransa ve İngiltere gibi birçok Batılı devlet, Filistin’in acısını paylaşan ve yanında olduğunu belirten sanatçılara, sporculara ve kamu görevlilerine baskı uygulamaya devam ediyor.
HARVARD ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ İSTİFA ETTİ
Harvard Üniversitesi Rektörü Claudine Gay, hakkında çıkan iddialar ve Yahudi karşıtlığı suçlamaları nedeniyle istifa kararı aldığını açıkladı. Gay, son dönemde istifa etmesi için büyük baskı gördüğünü ve istifa kararının üniversitenin yararına olacağını belirtti.
Claudine Gay, paylaştığı mektupta, “Nefretle mücadeleye ve akademik titizliğe bağlılığıma şüphe düşürülmesi üzücü oldu. Bu kararı kolay almadım. Aslında, kelimelerle anlatılamayacak kadar zor oldu” ifadelerini kullandı.
Harvard, ABD’de ekim ayında İsrail-Hamas savaşının başlamasından bu yana Yahudi öğrencilerini koruyamamak ile suçlanan birkaç üniversiteden biriydi. Yahudi örgütleri, savaşın başlamasından bu yana ABD’de Yahudi karşıtı olaylarda endişe verici bir artış olduğunu dile getiriyor.
Rektör Gay, aralık ayında düzenlenen Kongre’de Yahudilerin öldürülmesinin korkunç olduğunu söylemiş fakat bu tür yorumların Harvard’ın zorbalık ve taciz kurallarını ihlal edip etmediği sonucunun çıkarılamayacağı değerlendirmesinde bulunmuştu.
Bu olayların ardından birçok siyasetçi ve tanınmış mezun Claudine Gay’e istifa çağrısında bulundu.
Daha sonra ABD medyası, Gay’in akademik geçmişindeki bazı intihal iddialarını gündeme taşıdı. Üniversite aralık ayında iddiaları inceledi ve iki yayında ek atıf gerektiği sonucuna vardı.
Gay, 5 Aralık’ta yapılan ve Harvard, Pennsylvania Üniversitesi ve Massachusetts Institute of Technology (MIT) rektörlerinin katıldığı oturumundan sonra istifa eden ikinci rektör oldu.
Eski Pennsylvania Üniversitesi Rektörü Elizabeth Magill de artan baskılar ve şiddetli tepkiler sonrası istifa kararı almıştı.
SPOR DÜNYASI SESSİZ KALMADI
İsrail’in soykırım girişimine başladığı 7 Ekim’den bu yana özellikle Kuzey Afrikalı spor kulüpleri, futbolcular ve taraftarlar Filistin davasına büyük bir destek gösteriyor ancak spor dünyası için yerel ve küresel düzeyde toplumsal olaylara duyarlı bir şekilde hareket etmek, önemli derecede risk taşıyor.
Fransa’nın Nice kulübünde forma giyen Cezayirli futbolcu Youcef Atal, İsrail’in Gazze’ye yönelik uyguladığı insanlık dışı saldırılar sonrası paylaştığı video sebebiyle 8 ay ertelemeli hapis ve 45 bin euro para cezasına çarptırıldı.
Fransa basınında paylaşılan haberlere göre Nice Ceza Mahkemesi, Cezayirli futbolcu Youcef Atal’ı “Din temelli nefreti kışkırtma” suçundan cezalandırdı.
Nice Savcılığı, “Yahudiler için kara bir gün” başlığı altındaki videoyu sosyal medya hesabından paylaşan ve daha sonra kaldıran 27 yaşındaki Cezayirli futbolcu hakkında soruşturma başlatmıştı. Kasım 2023’te gözaltına alınan Atal, barış mesajı vermek istediğini belirterek başka bir amacının olmadığını söylemişti.
Nice kulübü, paylaşımından dolayı özür de dileyen Atal’ı süresiz olarak kadro dışı bıraktığını duyurmuştu.
Almanya’nın Bayern Münih kulübünde forma giyen Fas kökenli Hollandalı futbolcu Noussair Mazraoui, sosyal medya hesabından Filistin’i destekleyici paylaşımlarda bulunması nedeniyle sert eleştirilerin hedefi olmuştu.
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili milletvekili Johannes Steiger, futbolcunun kulüple ilişkisinin kesilerek sınır dışı edilmesi gerektiğini söyledi. Steiger, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, “Nazilerin, Yahudi Kulübü adını verdiği Kurt Landauer'in kulübü işlerin bu şekilde devam etmesine izin veremez. Sevgili FC Bayern lütfen hemen kovun. Ayrıca onun Almanya'dan sınır dışı edilmesi için devletin tüm seçenekleri kullanılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Mazraoui ise paylaşımla ilgili Bild gazetesine verdiği röportajda şu ifadeleri kullandı:
“Kendimi ve neyi savunduğumu açıklamak zorunda kalmam gerçekten hayal kırıklığı yaratıyor. Dışarıda binlerce masum insanın öldürüldüğü bir durum var. Benim duruşum, bu dünyada barış ve adalet için çalışacağımdır. Bu da her türlü teröre, nefrete ve şiddete karşı olacağım anlamına geliyor. Bu yüzden neden benim hakkımda tam tersi düşünüldüğünü ve neden nefret dolu gruplarla ilişkilendirildiğimi anlamıyorum. Kontrolden çıkan bu korkunç çatışma nedeniyle her gün masum insanlar öldürülüyor. Hepimiz buna karşı olmalı ve buna karşı sesimizi yükseltmeliyiz. Bu insanlık dışı bir durum.”
Almanya’nın Mainz 05 kulübünde forma giyen Fas asıllı Hollandalı Anwar El Ghazi’nin, sosyal medya hesabından paylaşıp daha sonra sildiği “Filistin’e destek” paylaşımı nedeniyle nedeniyle sözleşmesi feshedildi.
Mainz 05' kulübünden yapılan açıklamada, El Ghazi’nin paylaşımının "kulüp değerleri ile örtüşmemesi" ve "iki ülke arasında yaşananlara yönetimin tarafsız bakması" konuları öne sürülerek Fas asıllı futbolcunun antrenmanlara ve maç kadrosuna alınmayacağı bildirildi.
Hollanda temsilcisi PSV Eindhoven ile sözleşmesinin sona ermesinin ardından ekim ayında transfer edilen Fas asıllı Hollandalı futbolcu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail ile Filistin arasındaki orantısız güç kullanımından söz ederek, "Nehirden denize, Filistin özgür olacak" ifadelerini kullanmış ve paylaşımını bir süre sonra kaldırmıştı.
SANATÇILARA YAPTIRIM DEVAM EDİYOR
ABD ve İsrail’in politikalarına karşı olmasıyla bilinen dünyaca ünlü rock grubunun eski solisti Roger Waters’ın Almanya’nın Frankfurt şehrinde vereceği konser, İsrail’in baskıları sonucunda iptal edildi.
Filistin’e verdiği destekle öne çıkan ünlü müzisyen Roger Waters’ın Almanya konseri, “Dünyanın en tanınmış Yahudi karşıtlarından biri” olduğu öne sürülerek iptal edildi. Frankfurt yerel yönetimi, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Sürekli olarak İsrail’e yönelik boykot çağrısı, Güney Afrika’daki apartheid rejim ile karşılaştırmalar ve İsrail’deki etkinlikler için sanatçılara baskı kuruyor” ifadeleri kullanıldı.
İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırım girişimini eleştiren ve babasının vatanı Filistin’in yanında olduğunu belirten ABD’li model Gigi Hadid ve Bella Hadid, ölüm tehditleri aldığını açıkladı.
Gigi Hadid, Hamas’ın İsrail baskınından sonra masum insanların terörize edilmesinin Özgür Filistin hareketiyle bir olmadığını belirterek, “Filistinli veya İsrailli olsun hiçbir masum sivil kurban olmayı hak etmiyor ancak Filistin mücadelesine ve işgal altındaki hayata derin bir empatim var” ifadelerini kullanarak Filistinlileri desteklediğini vurguladı.
Gigi Hadid’in daha sonra paylaştığı “İsrail hükümetini kınamak Yahudi düşmanlığı değildir, Filistinlileri desteklemek de Hamas’ı desteklemek değildir” mesajına İsrail’den sert tepki geldi.
Hadid ailesi bu tehditler nedeniyle telefon numaralarını değiştirdiğini duyurdu. Numaralarının Filistin karşıtları tarafından internete sızdırılmasının ardından ailenin e-posta, sosyal medya ve telefonla tehdit edildiği açıklandı. Baba Muhammed Hadid'in tehditler nedeniyle ABD güvenlik teşkilatı FBI’ya başvuracağı belirtildi.
Hollywood yetenek ajansı UTA, ABD'nin New York şehrindeki Filistin mitinginde yaptığı açıklamalar sonrası "antisemitist" olduğu iddiasıyla Oscar ödüllü oyuncu Susan Sarandon'ın iş ilişkisini sonlandırdığını duyurdu. Filistin’i destekleyen oyuncu Melissa Barrera ise Çığlık 7 filminin kadrosundan çıkarıldığını açıkladı.
The Guardian'a yaptığı konuşmada Filistin'e destek çağrısında bulunan Sarandon, "İnsanlar sorguluyor, insanlar ayağa kalkıyor, insanlar kendilerini eğitiyor, insanlar çocukken başlayan beyin yıkamadan uzaklaşıyor" ifadelerini kullanmıştı.
Sarandon, 21 Ekim'de aralarında Joaquin Phoenix, Cate Blanchett, Jon Stewart, Kristen Stewart, Mahershala Ali ve Riz Ahmed gibi ünlü sanatçıların da bulunduğu 55 sanatçı ve aktivist ile birlikte gönderdiği mektupla ABD Başkanı Joe Biden'dan İsrail ve Filistin Savaşı için ateşkes çağrısı yapmasını istemişti.
Yakında vizyona girecek olan Çığlık VII filminde başrol oynaması planlanan Çığlık VI yıldızı Melissa Barrera ise yapım şirketi Spyglass tarafından 21 Kasım Salı günü filmden kovulduğunu açıkladı. Şirketin Variety'ye yaptığı açıklamada, antisemitik olarak yorumlanan birtakım sosyal medya paylaşımları nedeniyle Barrera'yı filmden çıkardıklarını bildirdi.
Barrera, Instagram hesabından Filistin'e verdiği destekle ilgili paylaşımlarda bulunmuş ve “İsrail'i soykırım yaparak Hamas'ı yok etme bahanesiyle masum Filistinlileri, anneleri ve çocukları vahşice öldürdüğünü” ifade etmişti.
Almanya ve ABD başta olmak üzere demokrasi ve düşünce özgürlüğünün beşiği olarak kendini tanımlayan Batılı devletler, birçok sporcu ve sanatçıya kültürel boykot uygulayarak yasak getirmişti.
Savaşın başlamasının ardından da Filistin bayraklarını engelleme kararı almıştı. En son olarak, Almanya'da Filistinli yazar Adania Shibli için Frankfurt Kitap Fuarı ve Avrupa Yayıncılar Federasyonu tarafından düzenlenecek ödül töreni savaş gerekçe gösterilerek iptal edilmişti.
Bu olaylar ve yasaklamalar sonucunda Batı'nın iki yüzlülüğü bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Demokrasi ve düşünce özgürlüğünü sadece kendileri ile aynı fikirde olanlara hak gören Batılı devletlerin ilerleyen dönemde büyük sıkıntılar yaşaması kaçınılmaz bir gerçek.