ABD ve İngiltere'nin Asya stratejisinde ittifaklar kilit rol oynuyor
ABD ve İngiltere, Çin'in dünyanın birçok bölgesinde artan nüfuzuna karşı Asya'da tedbirlerini artırıyor. Washington ve Londra, AUKUS ve QUAD gibi ittifaklarla Pekin'i Asya'da çevrelemeye çalışıyor. Pekin'in Asya'da etkisini azaltmak ve bölgedeki ekonomik faaliyetlerini kısıtlamak isteyen iki ülkenin G-7 Zirveleri üzerinden girişimleri devam ediyor.
Avustralya’nın Fransa ile 2016’da imzaladığı denizaltı anlaşmasını iptal ederek ABD ve İngiltere ile AUKUS Paktı’nı imzalaması, Çin ve Fransa tarafından tepkiye sebep olmuştu.
ABD ve Birleşik Krallık ile birlikte hareket eden Avustralya, bu anlaşma ile nükleer denizaltına sahip olacak. Aukus Paktı ve yeni savunma birliğinin güç dengelerini değiştirip değiştiremeyeceği tartışılırken; üçlü birlik karşısında Japonya ve Yeni Zelanda’nın tutumu da gündeme geldi.
New Zealand Herald gazetesinin haberine göre; Yeni Zelenda Başbakanı Hipkins, ABD-Pasifik Zirvesi için bulunduğu Papua Yeni Gine’de; Yeni Zelanda'nın Pasifik ülkeleriyle ilişkileri ve Avustralya, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri arasında ilan edilen üçlü güvenlik paktı (AUKUS) hakkında açıklamalarda bulundu.
Hipkins, Yeni Zelanda'nın AUKUS konusundaki tutumunun başından beri net olduğunu vurgulayarak, "Kendimizi AUKUS anlaşmasının temel itici gücü olan herhangi bir nükleer düzenlemenin parçası olarak görmüyoruz" ifadelerini kullandı.
JAPONYA'NIN İTTİFAKA KATILMASI GÜNDEMDE
Japonya ve Birleşik Krallık Başbakanları arasında "savunma, yatırım ve ticaret, bilim ve teknoloji iş birliği" alanlarında bağlarını güçlendirmek amacıyla G-7 Zirvesi öncesi Hiroşima Anlaşması imzalandı.
Hiroşima Anlaşması, Japonya’nın AUKUS Paktı’na katılımının ilk adımı olarak değerlendirildi. İngiliz hükümeti kendi web sitesinden yayınladığı haberde, "tarihi anlaşma" mesajı verdi.
Açıklamaya göre, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak deniz üssü ziyaretinde bulunacak ve İngiltere-Japonya iş birliğini doğrulayacak.
G-7 ZİRVESİ'NDE NELER OLDU?
Hiroşima’daki zirvenin en önemli başlıkları arasında Çin vardı. ABD ve Japonya ilişkisi ele alındığında, Washington son dönemde yükselen Çin 'tehdidini' gerekçe göstererek Tokyo'nun yeniden silahlanmasına destek verdi.
Biden, "Gerekirse Japonya’yı nükleer silahlar ile savunuruz" sözleriyle teminat verdi. Biden ile Kişida, 'ortak güçlükler karşısında Çin ile iş birliği yapmanın' önemini vurgularken, 'Hint-Pasifik bölgesinde, özellikle de Doğu Asya'da statükoyu güç kullanarak değiştirmeye yönelik herhangi bir tek taraflı girişime' müsamaha göstermeyeceklerini söyledi.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ise küresel güvenlik ve refah açısından; "Çin’in çağın en büyük sorununu teşkil ettiğini" dile getirdi.
ÇİN'DEN ABD ve İNGİLTERE'YE KARŞI SERT ADIMLAR
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Liji- an, AUKUS iş birliğini büyük sorumsuzluk olarak değerlendirmişti. Çin’in Washington Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada ise “Üçüncü ülkelerin çıkarlarını hedef alan dışlayıcı bloklar kurulmamalı. Üç ülke özellikle de Soğuk Savaş dönemi düşünce şeklinden ve ideolojisinden kurtulmalı” denilmişti.
ABD-Çin gerginliği büyürken son olarak Çin’den ABD’li çip üretici Micron Technologies şirketine de yasak geldi.
Çin Siber Uzay İdaresine (CAC) bağlı Siber Güvenlik İnceleme Ofisi'nden yapılan açıklamada, "Micron'un ürünlerinde, Çin'in kritik enformasyon altyapısının tedarik zincirine zarar verebilecek ciddi güvenlik riskleri tespit edildiği, bunun ulusal güvenliği tehlikeye atacağı" belirtildi.
Yurt içinde kritik enformasyon altyapısı projelerini üstlenen şirketlerin, gelirinin yüzde 10’dan fazlasını Çin’den sağlayan Micron Technologies şirketinden ürün almayı bırakması sağlanıyor.
AUKUS Paktı hakkında "İhanete uğradık" şeklinde söylemlerde bulunarak tepki gösteren Fransa ile yalnızlaştırma politikalarına maruz kalan Çin arasında ticari ve savunma alanında yeni bir güç birliği oluşturulması halinde kartlar yeniden dağıtılabilir.