Düzensiz göç iki partinin siyaseti arasında kaldı

Son yıllarda küresel bir problem konumuna gelen düzensiz göç, ABD’de de büyük bir sorun olarak halk arasında ve politikacılar içerisinde ayrışmalara yol açıyor. Bu ayrışmaların yansımaları son olarak federal hükümetin Teksas eyalet hükümetine dava açmasına sebep oldu.

Mansur Ali Bilgiç - [email protected]

Teksas hükümeti geçtiğimiz kasım ayında “Senate Bill 4” (Senato Kararı 4) olarak kodlandırılan bir düzensiz göçle mücadele yasasını yürürlüğe koydu.

2017’de yürürlüğe konan bu kanun, eyalet kolluk kuvvetlerinin sınırı geçen düzensiz göçmenleri tutuklamasına ve yargıçların göçmenleri geldikleri yere dönmeye mahkum etmesine izin veriyor.

ABD Adalet Bakanlığı ise sınır güvenliği ve göçmen politikalarının federal hükümetin görevi olduğunu, Austin yönetiminin anayasaya aykırı bu eylemiyle hem sınır güvenliğini tehlikeye attığını hem de Washington’un uluslararası ilişkilerine zarar verdiğini öne sürerek Teksas’a dava açtı.

Geçtiğimiz iki mali yılda da 2’şer milyon düzensiz göçmen, Teksas’ın güney sınırını geçerek ABD’ye ulaşmıştı. Cumhuriyetçi (C) Teksas Valisi Greg Abbott, Biden hükümetinin gerekli sınır güvenliği önlemlerini almamasına bir gerekçe olarak bu kanunun çıkarıldığını, gerekirse yasal mücadelenin Anayasa Mahkemesi’ne kadar taşınacağını belirtti.

Washington yönetimi ayrıca Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı bir başvuruda Teksas sınırına 48 kilometre boyunca yerleştirilmiş dikenli tellerin de kaldırılması talebinde bulundu. Gerekçe olarak tellerin Sınır Muhafızları’nın çalışmasını engellediği ifade edildi.

Bu yıl Amerika-Meksika sınırında krize yol açabilecek düzensiz göçmen rakamlarıyla karşılaşıldı.

Fox10 Phoenix, 12 bin 600’ü aşkın göçmenin sınıra gelmesiyle 18 Aralık 2023’ün bir günde en çok düzensiz göçmenle karşılaşılan gün olarak tarihe geçtiğini aktardı.

Anadolu Ajansı’na göre geçtiğimiz aralık ayında 300 bini aşkın düzensiz göçmenin sınırı geçmesiyle aylık kaçak geçiş rekoru kırıldı.

Meclisteki Cumhuriyetçiler, sadece 2023 mali yılı içinde 2,48 milyon kayıtsız göçmenin sınıra geldiğini ve bunun bir yıl içinde kaydedilen en yüksek sayı olduğunu belirtti.

The New York Times’tan Ashley Wu’nun bir yazısına göre Biden yönetiminin kendinden önceki Trump hükümetinin ABD Yasası’nın 42. başlığına getirdiği bir eki kaldırması, çocuklar tutuklanmadığı için göçenlerin ailecek sınıra gelmesi, Güney Amerika’da yaşanan toplumsal sorunların son dönemde göç eğilimini artırması gibi etkenler, bu artışın nedenleri arasında yer aldı.

Cumhuriyetçiler de Biden yönetimini bu politikaları dolayısıyla eleştiriyor. Sınırı kaçak geçen çocukların tutuklanması pratiğinin 2021 yılında Biden tarafından kaldırılması ailelerin birlikte göçmesine yol açarken kaçak göçmenlerin yakalandıktan sonra serbest bırakılmasını öngören politika da güney eyaletlerinde yaşayanlardan yoğun tepkiler alıyor.

KONTROLSÜZ GÖÇÜN BEDELİ

Joe Biden göreve başladığından beri “empati ve yaptırım” olarak anılan ve Obama dönemine dayanan göç politikasını yeniden yürürlüğe soktu.

NYT’ye yazan Hamed Aleaziz’e göre, sınırı kaçak olarak geçen kişiler hayatlarının tehlikede olduğunu öne sürüyor. Yakala-bırak politikası gereği serbest bırakılan göçmenler, davaları göçmen mahkemesince sonuçlandırılana kadar (Aleaziz, bunun yıllar sürebileceğini belirtiyor) ABD sınırları içinde özgürce dolaşabiliyor.

Teksas, Arizona, Florida gibi güneydeki sınır eyaletleri ABD’ye kaçak girişin ana rotalarında kalmaları dolayısıyla sıkı önlemler alınması talebini dile getiren eyaletlerin başında geliyor.

Meclis Cumhuriyetçileri, arka arkaya 30 aydan fazladır artışta olan düzensiz göçün ulusal güvenlik için tehdit teşkil ettiğini belirtiyor.

Bu iddiaya dayanak olarak 2023’te sınırdan geçmeye çalışanların arasında aranan 169 teröristin olduğunu, 12 tonu aşkın fentanilin sınırdan geçirildiğini ve kartellerin insan kaçakçılığıyla yılda toplam 13 milyar dolar gelir elde ettiği gösterildi.

Bu sorunlara ek olarak kontrolsüz göçün şehirlerdeki altyapıları zorladığı da Cumhuriyetçiler tarafından sıklıkla dile getirilen bir gerçek.

Hudut eyaletleri, iş, barınma ve sağlık konularında dengesizliğe yol açan kaçak göçmenlerin New York, Illlinois gibi Demokratlar (D) tarafından yönetilen eyaletlere gönderilmesini geçici bir çözüm olarak belirledi.

Bu çözüm kaçak girişleri azaltmaması ve yeri değiştirilen göçmenlerin kuzeyde altyapı ve şehir düzenini tehdit etmeyi sürdürmesi dolayısıyla geçici bir doğaya sahip.

Göçmenlerin otobüsle gönderilmesinin baskı altında bıraktığı eyaletlerden de tepki sesleri yükselmeye başladı. Geçtiğimiz ekim ayında Beyaz Saray’a bir mektup yazan Illinois Valisi J. B. Pritzker (D), eyaletinde yaşanan göçmen krizine işaret ederek ülke sınırlarındaki koordinasyon eksikliğinden Washington’u sorumlu tuttu.

Biden’ın temsilcileriyle ile görüşmek için başkente giden New York Şehir Konseyi üyelerinden de benzer serzenişler duyuldu. Göçmenlerin sokakta kalma durumuna düştüğünü belirten NBC News, konsey üyesi Justin Brannan’ın (D) “Uluslararası bir göçmen krizini finanse etmek ya da yönetmek bir belediyenin sorumluluğu değildir. Şehrin bir Yeniden Yerleşim Departmanı yok. Bunu yapacak kurumlarımız, bant genişliğimiz ya da uzmanlığımız yok. Dürüst olmak gerekirse Beyaz Saray'dan yanıt gelmemesi şaşırtıcı oldu” açıklamasında bulunduğunu aktardı.

Meclis ve senatodaki Cumhuriyetçi temsilciler, bir çözüm olarak Biden’ın Ukrayna ve İsrail’e vermeyi tasarladığı 106 milyar dolarlık askeri yardımı onaylamak için göç politikasında değişikliklere gitmesini istedi. Bu konuda herhangi bir anlaşmaya varılamadı.

CNN’den Zachary Wolf, ekim ayında yayımlanan yazısında Joe Biden’ın Cumhuriyetçilerle bu konuda uzlaşmaya yakın olduğunu belirtmişti.

Kongredeki iki kamp arasında gerçekleşecek bir anlaşma için Demokratların kendi pozisyonlarından ciddi ödünler vermeleri gerekecek. Nebraska Examiner’a yazan Ariana Figueroa’ya göre Kongredeki Cumhuriyetçilerin göç yasasında teklif ettiği değişiklikler Demokrat meslektaşları tarafından kabul edilmiyor.

CNN’den Priscilla Alvarez ve Camila DeChalus’a röportaj veren Kongre İlericiler Birliği üyesi Delia Ramirez (D) de bu paralelde konuşmuş, Biden sığınma statüsünü ve göçmenlik için yasal yolları geliştirmediği takdirde onun seçim kampanyasında yer alamayacağını belirtmişti.

ANLAŞMAZLIKLAR ÇÖZÜLEBİLİR Mİ?

Senato ve meclis üyelerinin yılbaşı tatilinden dönmeleriyle görüşmeler yeniden başladı. Senato’daki Cumhuriyetçilerin müzakere çalışmalarını yürüten James Lankford, Demokrat meslektaşı Chris Murphy ve Bağımsız meslektaşı Kyrsten Sinema ile gerçekleştirdiği toplantı sonrası Fox News Sunday’e verdiği bir röportajda görüşmelerin ilerlediğini aktardı.

Ocak ayının ikinci haftasının bitimine doğru göç ve sınır konularını içeren bir metnin hazırlanacağını söyleyen Lankford, “Önümüzdeki günlerde Senato'da bunu geçirebilir ve Temsilciler Meclisi'ne gönderebilirsek, Temsilciler Meclisi bunu iyileştirmek için çalışabilir ya da buna ciddi bir şekilde bakabilir ve ‘Bu, sınır konusunda gerçek bir ilerleme sağlıyor. Bunu güvenceye alııp sonra daha fazlası için devam edelim' diyebilir” ifadeleriyle açıklamasını sürdürdü.

Görüşmedeki bir diğer isim olan Sinema da anlaşmanın yakın olduğunu, teknik detaylar üzerinde çalışıldığını söyledi.

Lankford ayrıca sınır sorununun çözülmesinin de ahlaki bir gereklilik olduğunu vurgulamıştı.

Sınır ve göçmen probleminin bir çözüme kavuşturulması şu anda hem Biden’ın hem Demokrat eyaletlerin hem de Cumhuriyetçilerin büyük bir önceliği. Biden bu sorunu yaklaşan başkanlık seçimi ve Ukrayna ile İsrail’e verilmesini planladığı yardım açısından değerlendirirken Cumhuriyetçiler bu konuya ilk aşamada lokal, ikinci aşamada ulusal güvenlik açısından yaklaşıyor.

Biden’ın 2024 seçimlerine giderken Kongredeki Demokratlar ile eyalet liderleri arasında bir denge bulmayı ve seçmen tabanına zarar vermemek için Cumhuriyetçilerle gerçekleştirilecek görüşmelerde mümkün olan en az tavizi vermeyi hedefleneceği söylenebilir. Vox’tan Andrew Prokop’a göre Biden bu tavizleri vermeye hazır.

Sadece Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğa sahip olan Cumhuriyetçiler de Donald Trump’ın seçim kampanyasının önemli bir parçası olan düzensiz göçü düzenleyen bir kanunu Kongre’den geçirmemek isteyebilir.

Nitekim Teksas Milletvekili Troy Nehls (C) bu konuda “Size şunu söyleyeyim, şu anda bir Demokrat'a ve Joe Biden'ın onaylanma oranına yardımcı olmak için çok fazla bir şey yapmaya istekli değilim. Demokratların bu adamın berbat onay oranlarını iyileştirmeye çalışmalarına yardım etmeyeceğim. Bunu yapmayacağım, neden yapayım ki?” sözlerini söylemişti.

The American Prospect’e yazan David Dayen da Cumhuriyetçilerin yaklaşan seçimler için “göç sorunu” algısını ayakta tutmayı isteyebileceğini aktarıyor.

Sadece gündelik siyaset açısından bakıldığında Biden, seçimlerde Trump’tan ziyade kendine fayda sağlama ihtimalini göz önünde bulundurarak ve Meclis Başkanı Mike Johnson’un (C) tavsiyesine uyarak göç sorununu bir başkanlık kararnamesi ile çözmek isteyebilir. Dayen’a göre ise Johnson’un bu önerisi Cumhuriyetçilerin göç yasalarını Meclisten geçirmeyeceği anlamına geliyor.

Güncel duruma bakıldığında sorunun uzlaşı ve tavizler yoluyla çözülüp çözülmeyeceği Demokratlar içindeki ayrışmalara ve Cumhuriyetçilerin önceliklerine kalıyor. Problemin çözülebilmesi ne kadar mümkünse olduğu gibi devam etmesi de o kadar mümkün olduğundan bu konuda bir çıkarım yapmak zorlaşıyor.