ABD'deki nüfus sayımı verileri neye işaret ediyor?

ABD’de perşembe günü yayınlanan nüfus sayımı verileri, ülkedeki beyaz nüfusun rekor oranda azaldığını gösterdi. Hispanik ve Asyalı nüfusun arttığı ülkede, genel nüfus ise azaldı. Nüfus değişimleri nedeniyle kongre ve yasama bölgelerinin yeniden şekillendirilmesi söz konusu. Peki, ABD siyaseti bu durumdan nasıl etkilenecek?

ABD Sayım Bürosu’nun perşembe günü yayınladığı nüfus verileri, ülkedeki etnik çeşitlilik artarken, beyaz nüfusun ise ilk kez rekor düzeyde düştüğünü gösterdi. 2010 ve 2020 yılları arasındaki nüfus artışının çoğunluğunu Hispanik ve Asyalı vatandaşlar oluşturdu.

ABD’deki Hispanik olmayan beyazların sayısı, son on yıl içinde yüzde 8,6 oranında azaldı. Ülkedeki en fazla nüfusa sahip olan beyazların genel nüfusa oranı ise yüzde 5,6 azalarak yüzde 57,8 oldu.

Sayım Bürosu yetkililerinden Nicholas Jones, “ABD nüfusu, geçmişe göre çok daha fazla etnik çeşitliliğe sahip” yorumunu yaptı.

ABD NÜFUS KAYBEDİYOR

Nüfus sayım verilerinin ortaya koyduğu bir diğer gerçek ise ABD’deki nüfusun giderek azalması. 1930’lu yıllardan bu yana en düşük nüfus artışının yaşandığı ülkede eyaletlerin yarısından fazlasının nüfus kaybettiği belirtildi.

En büyük beş şehir; New York, Los Angeles, Chicago, Houston ve Phoenix olarak kaydedildi. Şehirlerdeki büyüme oranları, Güney ve Batı’ya doğru göç yaşandığını ortaya koydu. ABD genelinde en hızlı büyüyen şehirlerin ise banliyö bölgelerinde olduğu görüldü.

BÖLGELER YENİDEN BELİRLENECEK

Nüfus sayımının ardından ABD’deki gelecek on yıl için kongre ve eyalet yasama bölgelerinin yeniden şekillendirilmesi söz konusu. Temsilciler Meclisi’nde insanların nerede ikamet ettiğine bağlı olarak bölge hatlarının yeniden çizilmesi için nüfus sayım verilerinin kullanılabileceği gündeme geldi.

Eyaletler düzeyinde yayınlanan rakamlara göre Teksas, Florida ve Kuzey Carolina’nın gelecek yıl artan nüfusa bağlı olarak kongrede koltuk kazanacağı belirtildi. Seçim analistleri ise Cumhuriyetçilerin, Demokratların Temsilciler Meclisi’ndeki avantajını yeniden bölgeleme yoluyla silebileceğini öne sürdü.

ABD SİYASETİNDE DÖNÜM NOKTASI OLABİLİR Mİ?

Nüfus sayımı Amerikan siyaseti kapsamında değerlendirildiğinde bir kilometre taşı olarak görülebilir. Bir önceki ABD Başkanı Obama’nın temsil ettiği etnik çeşitlilik ile Trump’ın hitap ettiği ırkçı ve daha homojen demografi arasındaki çatışma, nüfus verilerinin önemini yansıtıyor. ABD siyasetinde demografinin etkili olması halinde Trump’tan ziyade Obama’nın varisleri etkili olacaktır.

Veriler, Demokratların partilerini gelecekte nasıl konumlandıracakları (özellikle de Beyaz işçi sınıfına karşı) hakkında soru işaretleri yaratıyor. Joe Biden’ın beyaz vatandaşlara karşı tutumu, 2020 seçimlerinde Pennsylvania ve Wisconsin gibi eyaletlerde Trump'ın oy oranlarını düşürmüştü. Ayrıca ABD Başkanı, 2016 Demokrat adayı Hillary Clinton'ın yüzde 37'sine kıyasla beyaz seçmenlerin yüzde 41'ini kazandı.

Biden'ın 4,5 trilyon dolarlık altyapı planı da dahil olmak üzere iddialı bulunan ekonomik programı, Trump gibi adayların popülist çekiciliğini aşmayı ve seçmenlerin çoğunluğuna hitap etmeyi hedefliyor. Ancak nüfusun daha çeşitli topluluklarda büyüme göstermesi, Demokratlar arasında ikinci büyük nüfus yoğunluğunu hedeflemek için daha fazla baskı yaratacak.

Nüfus sayımı verilerine göre, ABD’deki kentsel nüfus da hızla arttı. Şehirlerde artan nüfus, suç ve yolsuzluk olaylarını artırdığı için partilerin özellikle bu konularda politikalar üretmesinin önemini ortaya koyuyor. Kırsal nüfusun azalması ve şehirlerdeki nüfus yoğunluğunun artması da gelecek yıllardaki siyasi gelişmeler için değerlendirilmesi gereken bir işaret.

NÜFUSUN SEÇİMLERE ETKİSİ

Cumhuriyetçilerin Teksas gibi giderek kalabalıklaşan bölgelerde oy vermeyi zorlaştıracak düzenlemeler (erken veya posta yoluyla oy kullanımının engellenmesi) istemesinin bir nedeni de nüfus oranlarında yaşanan değişiklikler. Cumhuriyetçilerin gelecek seçimler yaptığı hazırlık, oy verme koşullarının değiştirilmesi şeklinde kendini göstermeye başladı.

Nüfus sayımının mevcut siyasi çatışmaya ışık tuttuğu bir diğer eyalet ise Arizona. ABD’deki şehirler arasında yüzde 11,2 ile en fazla büyüyen Phoenix olarak kaydedildi. Phoenix, Arizona’da Biden’ın Trump’ı 45 bin oy farkla yendiği ve belirleyici bölgelerden biri olan Maricopa County’de bulunuyor. Aynı zamanda, Trump’ın seçim yolsuzluğu iddialarına yönelik Cumhuriyetçi yasama organlarının yeniden sayım yapmasını istediği bölge. Cumhuriyetçiler, Biden’ın bölgedeki zaferini itibarsızlaştırmak için söz konusu iddialara başvurduysa da başarılı olamadı.

Teksas ve Arizona gibi bölgelerdeki nüfus değişiklikleri, ülke çapında değerlendirildiğinde her iki taraf için de uzun vadeli değişimlerin olacağına işaret ediyor. Kısa vadede ise kongre sandalyelerinin yeniden dağılması söz konusu olduğu için Cumhuriyetçilerin yararına olabilir. Çünkü Demokratlar, Temsilciler Meclisi’nde yalnızca sekiz sandalyelik çoğunluğa sahip. Bu nedenle haritadaki küçük değişiklikler bile büyük etkiler yaratabilir.