ABD'nin Afganistan'daki boşluğunu kim dolduracak?

Yaklaşık 20 yıldır Afganistan’da konuşlu olan ABD ve NATO silahlı kuvvetlerinin bölgeden çekiliyor olması, ülkenin geleceğine dair olumlu - olumsuz birden fazla senaryoyu gündeme getirdi. Ülkede nüfuz arttırma yarışı içinde olan Çin, Rusya Hindistan, Pakistan ve İran’ın çatışan çıkarları Afganistan’ı nasıl bir mücadele alanına çevirecek? Afganistan’ı bundan sonra nasıl bir gelecek bekliyor?

Fethiye Mutaf Narin / Intell4

[email protected]

Afganistan’da yaklaşık 20 yıldır konuşlu bulunan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO), 1 Mayıs’ta başladığı çekilme süreci devam ediyor. ABD başta olmak üzere yabancı askeri güçlerin, 11 Eylül’e kadar kademeli olarak ülkeyi terk etmesi planlanıyor.

Peki, bu çekilmenin ardından Afganistan’ı nasıl bir gelecek bekliyor?

Zengin yeraltı kaynakları ve stratejik konumuna rağmen ülkenin ekonomik durumu hiç parlak değil. Uzmanlara göre, dünyanın doğusunun tam anlamıyla kavşak noktasında bulunan Afganistan’ın yakın gelecekte de durumu pek değişmeyecek. ABD’nin ekonomik yardımlarını geri çekmesi, Afganistan’daki siyasi iklimi ve güvenlik ortamını olumsuz etkileyecek.

Bununla birlikte çekilmenin ardından yaşanması beklenen siyasi ve ekonomik sorunların yanı sıra Taliban ile merkezi hükümet arasındaki çekişmenin, yeni mülteci dalgalarının oluşmasına neden olabileceğine yönelik öngörüler söz konusu. Afganistan’dan olası mülteci dalgalarında Batı yönlü transit ülkelerin Suriye iç savaşında olduğu gibi ağır yük altına girme riski de var. Tüm bu şartlar altında bir değerlendirme yapıldığında, çekilme sonrasına ilişkin senaryolar pek olumlu bir tablo yansıtmıyor.

AFGANİSTAN'A DAİR İYİ - KÖTÜ SENARYOLAR

Bölgedeki gelişmeleri analiz eden uzmanlara göre Afganistan’ın geleceğine dair olumlu senaryo, yabancı kuvvetlerin çekilmesiyle Taliban’ın dış baskıdan arınmış biçimde görüşmelerin sürmesi için istek gösterebileceği yönünde.

Olumsuz olan bir diğer senaryo ise analistlere göre çok daha gerçekçi. Bu senaryoda, dış güçlerin çekilmesinin ardından Kabil ile Taliban arasındaki gerilim tırmanabilir ve ülkede ciddi çatışmalar başlayabilir. Bunun sonucu ülkenin bölünmesi olabilir.

Nitekim ülkede 2021’in ilk üç ayında 500’den fazla insan hayatını kaybetti. Bu sayı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artış gösteriyor. Bu durum, Taliban’ın bundan sonra izleyeceği çizgiye ve kapasitesine dair fikir sunuyor.

ABD’NİN BOŞLUĞUNU KİM DOLDURACAK?

Öte yandan Afganistan’da ABD’nin boşluğunu doldurmak isteyen çok sayıda ülke var. Bunlardan biri de Çin. Çünkü Çin’in Kuşak-Yol projesinin güvenliği Afganistan’ın durumuna bağlı. Ancak bölgedeki radikal grupların kendine geniş alan oluşturması, Çin’in bu projesini büyük oranda olumsuz etkileyecek bir unsur.

Çin’in önümüzdeki günlerde atmayı planladığı bazı hamleleri analiz eden uzmanlara göre, Pekin Afganistan’daki terörist hareketliliğine karşı bölgeye barış gücü gönderebilir. Nitekim Çin, 2018’de de Afgan birliklerini el Kaide ve IŞİD hareketliliğine karşı eğitmişti.

Bölgede aktif olma planları yapan Rusya’nın atacağı adımlarda oldukça kritik. Taliban ve diğer örgütlerle olan tüm sorunlu geçmişine rağmen ABD karşıtı tutumu ve 19’uncu yüzyıl sonrası Afganistan’la kurduğu asimetrik ilişki Rusya’ya bölgede bir hayli önemli alan açıyor. ABD’nin bölgeden ayrılıyor olması, Rusya için yeni bir zafer alanı olarak değerlendiriliyor. Rusya bölgede planladığı etkiye sahip olabilirse, Afganistan’da sadece ABD etkisini kırmış olmayacak aynı zamanda, Çin’in Kuşak-Yol projesine de ket vurma fırsatına sahip olacak.

GÜÇ MÜCADELESİNDE YENİ DÖNEM

Çin ve Rusya’nın yanı sıra Afganistan’ı arka bahçesi olarak gören Pakistan’da, Washington’ın bölgeyi terk etmesi sonrası oluşacak istikrarsızlığın doğrudan etkilerine maruz kalacak ana aktörlerden. Uzmanlara göre, Taliban ile yakın ilişkiler kuran Pakistan yönetimi, bölgede daha fazla etki kuracağı bir döneme girebilir. Bu nedenle, Pakistan’ın bölgedeki en önemli rakibi olan Hindistan’ın Afganistan’daki etkisi azalabilir.

Bu kapsamda ABD’nin bölgede oluşabilecek Çin etkisini azaltmak için Hindistan’ın Taliban’a karşı tutumunu yumuşatmaya çalışacağı öngörülüyor. Ancak Taliban ve Hindistan yönetiminin, buna hiç istekli olmadığı biliniyor. 

Aksine Hindistan, ülkenin içine düşebileceği çatışma ortamında Taliban’la mücadele edecek silahlı yapıların en olası destekçilerinden.

Afganistan’da barış sürecinin başından bu yana Taliban heyetlerinin ziyaretleriyle süreci doğrudan takip eden İran faktörü ise güç mücadelesindeki bir diğer faktör. Dönem dönem El Kaide ve Taliban’la kurduğu yakın ilişkilerle gündeme gelen Tahran yönetimi için, diğer ülkelerin Afganistan üzerinde oluşturacağı etki hayati öneme sahip. Çünkü Afganistan, İran için bölgesel politikasının ve Orta Asya’ya ulaşma çabasının da ana taşlarından biri.

AFGANİSTAN'DA KAZANAN KİM OLACAK?

Afganistan’da ABD’nin yerini doldurma planları yapan tüm bu ülkelerin, belirli amaç ve hedefleri var. Ancak şu anki şartlar, bölgede hangi gücün hakimiyet kuracağını henüz belirlemiyor. Afganistan’ın geleceğinde hangi aktörün ağırlığını koyacağını sahadaki dinamikler ve bölgeye yakın aktörlerin hamleleri belirleyecek.

O güne kadar ise Afganistan bölgesel ve küresel güvenlik sorunlarının yanı sıra de büyük insani krizlere neden olmak potansiyelini barındırıyor.

Fethiye Mutaf Narin / Intell4

[email protected]