Afganistan’da IŞİD-H ve El Kaide yeniden harekete geçebilir mi?
Taliban’ın Ağustos 2021’de iktidarı yeniden ele geçirmesinin ardından dünya kamuoyunda gündemden düşmeyen Afganistan’da, son günlerde yaşanan terör olayları dikkat çekiyor. Peki, Afganistan’da neler oluyor? IŞİD-H ve El Kaide gibi terör örgütleri yeniden harekete geçebilir mi?
El Kaide örgütünün uzun bir süredir liderliğini yürüten Eymen El-Zevahiri, geçtiğimiz günlerde Afganistan’ın başkenti Kabil’de öldürüldü. Zevahiri’nin evinin balkonuna yerel saatle 06.18’de iki füze isabet etti. Söz konusu saldırı sonrası El-Zevahiri ölürken, içerideki eşi ve kızı ise herhangi bir yara almadı.
Saldırı sonrası açıklamalarda bulunan ABD’li yetkililer, El-Zevahiri’nin insansız hava aracından (İHA) atılan Hellfire füzeleriyle vurulduğunu bildirdi. Hellfire’nin, 11 Eylül 2001’deki İkiz Kuleler saldırısından bu yana Washington’un “terörle mücadele” operasyonlarında sıklıkla kullandığı belirtiliyor.
Washington’un; 3 Ocak 2020’de İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani’nin Bağdat’ta ve İngiltere doğumlu DAEŞ militanı “Cihatçı John”un 2015’te Suriye’de öldürülmesinde de bu füzeyi kullandığı öne sürülüyor.
ABD tarafından söz konusu Hellfire füzelerinin sıklıkla kullanılma sebeplerinden birinin de isabeti olduğu ifade ediliyor. BBC Türkçe’nin aktardığına göre, bir Hellfire füzesi İHA’dan fırlatıldığında, ABD anakarası kadar uzak bir yerde, havalandırmalı bir kontrol odasında oturan silah operatörü, İHA’nın kamera sensörlerinin uydu üzerinden yolladığı canlı görüntüleri izleyebiliyor.
BBC'nin haberine göre, ekrandaki bir dizi hedefleme aygıtını kullanan operatör daha sonra hedefe kilitleniyor ve üzerine bir lazer ışığı yoluyor. Füze fırlatıldığında ise hedefi vurana dek bu lazer ışığını izliyor.
Sivil kayıp oranını düşürebilmek için, İHA’ları yönlendiren ekibin izlemesi gereken, net ve birbiri ardına gelen prosedürler bulunuyor. Geçmişte ABD Ordusu ve CIA’in gerçekleştirdiği bazı saldırılarda, ateş emri verilmeden önce askeri avukatlara danışıldığı biliniyor.
BBC’nin aktardığına göre, bu tür saldırılarda uzman olarak ön plana çıkan Profesör William Banks, yetkililerin sivil kaybı ve hedefin kıymeti arasında bir denge bulması gerektiğine dikkat çekiyor ve Zevahiri saldırısının da sürecin “örnek bir uygulaması” olduğunu söylüyor.
Banks, “Bu saldırıda sadece Zevahiri’nin vurulması ve başka kimsenin zarar görmemesi için uygun yer ve zaman seçilmesinde dikkatli ve bilinçli davranmış gibi görünüyorlar” ifadelerini kullandı.
Söz konusu saldırıda, Hellfire füzelerinin çok fazla bilinmeyen bir modeli olan R9X’in de kullanıldığı ileri sürülüyor. Altı adet döner bıçak taşıyan füzenin, kinetik enerjisi kullanarak hedefleri vurduğu belirtiliyor.
2017 yılında Zevahiri’nin yardımlarından Ebu Hayr El Masri de bir saldırı sonucu öldürülmüştü. Masri’nin, Suriye’de bir R9X Hellfire füzesiyle vurulduğu tahmin ediliyor.
ABD’li yetkililer, Zevahiri’nin balkon alışkanlığı da dahil olmak üzere evindeki yaşam biçimine dair yeterli bilgileri topladıklarını belirtti. Söz konusu açıklamalar, Amerikan casuslarının Zevahiri’nin evini haftalarca izlediğini gözler önüne seriyor.
Eski üst düzey CIA yetkilisi Marc Polymeropoulos, BBC’ye verdiği demeçte, “Hedefin kimlik tespitinin kesine yakın olması gerek ve sivillerin zarar görmemesi lazım. Bu büyük bir sabır gerektirir” ifadelerini kullandı.
Zevahiri saldırısının ABD istihbaratçılarının El Kaide liderleri ve diğer hedefleri bulup, hedef alma tecrübesi sayesinde gerçekleştiğini belirten Polymeropoulos, “Bu alanda mükemmeliz. Bu, 20 yıldan uzun süredir Amerikan hükümetinin çok geliştirdiği bir alan ve Amerikalılar böylece daha güvende” dedi.
Zevahiri’nin öldürülmesi dünya kamuoyunda yankı yaratırken, Taliban ise söz konusu saldırı hakkında yaptığı açıklamada, ABD’nin Doha Anlaşması’nı ihlal ettiğini öne sürdü.
TALİBAN ile IŞİD-H ARASINDA ÇATIŞMA
El Kaide lideri Zevarihi’nin Kabil’de öldürülmesinin ardından Afganistan’da gerilim arttı. Başkent Kabil’de Taliban mensupları ile terör örgütü IŞİD/H militanları arasında yoğun çatışmalar çıktı. İki grup arasında Kart-e Sahi bölgesinde yaşanan çatışmalar uzun süre boyunca devam etti.
Konu hakkında açıklamalarda bulunan Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid, burada bulunan bir IŞİD hüresine operasyon gerçekleştirildiğini, dört IŞİD mensubunun öldürüldüğü ve birinin de yakalandığını duyurdu.
Mücahid, söz konusu hücre evindeki IŞİD teröristlerinin, bu bölgede yoğun olarak yaşayan ve muharrem ayı anmaları nedeniyle toplanan Şiilere saldırmaya yönelik plan yaptıklarını belirtti. Operasyon neticesinde çok sayıda silah ve mühimmatın ele geçirildiğini kaydeden Mücahid, Taliban mensuplarına yönelik ölü ve yaralı bilgisi hakkında bir şey söylemedi.
Taliban’ın iktidara gelişinin ardından son bir yıl içerisinde IŞİD/H’nin ülke genelinde ölümcül saldırılarını artırdığı görülüyor. Taliban’ın ülke genelinde yeniden kontrolü ele geçirmesinin ardından ülke genelinde 100’den fazla bombalı ve silahlı saldırı gerçekleştirildi. Saldırıların çoğu IŞİD tarafından üstlenilirken, yüzlerce kişi ise yaşamını yitirdi.