Afrika ülkelerinde Fransız karşıtlığı yeni boyutlara ulaştı

Afrika’da Fransız sömürgeciliği karşıtı duygular artmaya ve gün yüzüne çıkmaya başladı. Sömürgecilik resmiyette 20. yüzyılda bitmiş olsa da iç işlere müdahale gibi farklı kontrol mekanizmalarıyla devam etmekteydi. 2022’den beri; Mali, Çad, Cezayir, Burkina Faso gibi ülkeler, Fransa karşıtı eylemleriyle ön plana çıktı.

Fransa’yı endişelendiren olay, Cezayir millî marşında önceden kaldırılmış olan ancak geçtiğimiz günlerde yeniden eklenen Fransa karşıtı ifadeler oldu.

Millî marşta yer alan, “Ey Fransa, serzeniş vakti geçti, biz o günleri kitap gibi kapattık. Ey Fransa, bugün hesaplaşma günüdür, hazırlan ve cevabı bizden al. Devrimimizde karar kesin, Cezayir'in yaşaması için kararlıyız” ifadeleri 1986’da marştan kaldırılmıştı.

Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, geçtiğimiz günlerde bu ifadelerin geri getirilmesini onaylayan bir kararnameye imza attı, söz konusu ifadeler marşa yeniden eklendi.

Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, marşın “zaman aşımına” uğradığını, sömürge döneminde yazılmış marşın Fransa’ya karşı “ağır ifadeler” içerdiğini belirtti.

Bu açıklamalar üzerine, Colonna’nın Cezayirli mevkidaşından kendisine tepki geldi. Ahmed Attaf, Nova’ya verdiği röportajda, “Fransız Dışişleri Bakanı’nın, Cezayir millî marşına ilişkin fikir belirtebileceğini düşünmesi beni hayrete düşürdü” dedi.

Attaf, yaptığı açıklamada, “Melodisini de eleştirmeliydi, belki o da hoşuna gitmemiştir” diyerek alaycı ifadeler kullandı.

Cezayirli diplomat; ülkesinin, Fransa’da kolayca siyaset malzemesi olarak kullanılmaya başlandığını da ifade etti.

Colonna’nın sözleri, Cezayir içindeki siyasi partiler gibi toplumsal temsil örgütleri tarafından da “iç işlere müdahale” olarak değerlendirildi ve eleştiriye tabi tutuldu.

Cezayir Ulusal İnşa Hareketi adlı siyasi partinin lideri Abdülkader Benkirane, Colonna’nın ifadelerini, “uluslararası diplomatik normları hiçe sayan provokatif ve kabul edilemez sözcükler” olarak değerlendirdi.

Perşembe günü Nijer’de de benzer bir gelişme yaşandı. Eski bir Fransa kolonisi olan Nijer, sömürge döneminden kalan hatırlatıcıları silmek için başlattığı girişimde, millî marşında bir düzenlemeye gitti.

Batı Afrika ülkesinin önceki marşı, “La Nigérienne”, Fransızlar tarafından bestelenmişti.

Geçtiğimiz yıl gündeme getirilen değişiklik, “L’honneur à la patrie” adlı yeni marşın perşembe günü parlamentonun onayını alarak yürürlüğe girmesiyle sonuçlandı.

ASKERİ VARLIK SONA ERİYOR

Eskiden Fransa’nın sömürgesi olan Afrika ülkeleri, Paris’in askeri varlık yoluyla iç işlerine müdâhil olmasından uzun zamandır rahatsızdı. Son zamanlarda alınan aksiyonlar ve önlemler, Fransa’nın Afrika’dan uzaklaştırılmasıyla sonuçlanıyor.

Geçtiğimiz yıl Mali, Fransız askerlerine, ülkeden “gecikmeden” çıkmaları gerektiğini söylemişti.

Fransız askerleri, 2013’te Mali’ye hükûmetin çağrısı üzerine terörle mücadele için gitmişti.

İlk günlerde hoş karşılanan Fransız askerlerinin varlığı, terörün geçen 9 yılda çözülmemesiyle bir sorun olmaya başladı.

Askeri yönetim sözcülerinden Albay Abdoulaye Maiga, geçtiğimiz yılın şubat ayında, Fransız ordusunun savunma anlaşmalarını tekrarlı ihlali sebebiyle; askerlerin derhal ülkeden çekilmesi gerektiğini duyurmuştu.

Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, askerlerin 4 ila 6 aylık bir sürede ülkeden çekileceğini açıklamıştı.

Fransa’nın Burkina Faso’dan çekilmesi de Mali’dekine benzer bir bağlamda gelişti. Ülkedeki güvenlik sorunu çözmesi için getirilen askerlerin sorunu çözememesi, Paris’in Burkina Faso’da bulunmakla ilgili ikincil motivasyonları olduğunu düşündürdü.

Ouagadougou yönetimi, Paris’in iç işlerine ve ülkedeki yeraltı kaynaklarına karıştığına ilişkin bir izlenime de kapılmıştı.

Fransa, Sahra’nın kuzeyindeki etkinliğini, teröre karşı yürüttüğü “Barkhane operasyonu” ile genişletmişti.

Çad’ın başkenti N’Djamena merkezli gerçekleştirilen bu operasyon, beklenen başarıyı sergileyerek Sahel bölgesindeki terörü durduramadı.

Çad’da da olay benzer bir çizgide ilerledi. Protestolarla da körüklenen Fransız karşıtı duyguların yükseliş trendi, Çad askerlerinin Fransız askerlerini tutuklamasıyla doruğa ulaştı.

5 Fransız askeri, Sudan-Çad sınırındaki Adre askeri üssüne giriş izni olmadan girmeye çalışınca Sudan askerleri tarafından tutuklandı.

Sosyal medyada paylaşılan bir videoda, söz konusu askerlerin silahlarına el konulduğu görüldü.

Bu ülkelere yardım amaçlı giren Fransa, teröre ilişkin ortak hedeflere ulaşamayınca, ülkelerdeki Fransız varlığı yeni-kolonyalizmin bir biçimi olarak görülmeye başlandı.

Bu ülkeler, teröre karşı yardım için Afrika’da koloni geçmişi olmayan ülkelere yönelmeye başladı.

Bu ülkelerin başında Rusya gibi askeri olarak güçlü ve dünyadaki erişimini artırmaya çalışan ülkeler geliyor.

Mehmet Ali Güller, Cumhuriyet Gazetesi’ne yazdığı köşe yazısında, Afrika’nın Batı’dan bağımsızlığını, içinde Rusya’nın da bulunduğu BRICS’e dayanarak gerçekleştirmeye yöneldiğini belirtiyor.

Batı dünyadaki etkinliğini kaybederken; Rusya ve Çin gibi ülkeler özellikle Afrika gibi bölgelere yatırımlarını arttırıyor. Afrika yönünü Batı'dan doğuya çeviriyor.