Almanya’daki koalisyon hükümetini zor bir süreç bekliyor…

Almanya’da yeni göreve başlayan koalisyon hükümetinin, pek çok alanda yeni adımlar atması bekleniyor. Ayrıca Almanya’nın yeni dönemde dünya siyasetinde nasıl bir yerde konumlanacağı da merak konusu. Peki, Almanya’nın, G7, NATO ve AB içerisinde nasıl bir rolü olacak? Almanya, lider ülke olmayı sürdürebilecek mi?

Dünyanın en gelişmiş yedi sanayi ülkesinin oluşturduğu G7’nin dönem başkanlığı Almanya’ya geçti. Almanya’da göreve yeni gelen Başbakan Olaf Scholz, dönem başkanlıkları boyunca G7’yi, adil bir dünyanın oluşturulmasına öncülük edecek bir grup haline getirmeyi amaçlarını ifade etti. Scholz, iklim konusunda da hedeflediklerini açıkladı. Almanya Başbakanı, “net sıfır” karbon emisyonu hedefi doğrultusunda çalışacaklarını ifade etti.

Almanya, G7 içerisinde üstlendiği role ayrı bir önem veriyor. Avrupa ile Rusya ve Çin arasında rekabetin arttığı ve liberal demokrasilerin birçok sorunla mücadele etmek zorunda kaldığı bir dönemde G7 dönem başkanlığını devralan Berlin, diğer ülkelerle güçlü ortaklık kurmayı hedefliyor.

Almanya, dış politikada daha önemli adımlar atmayı planlarken, uluslararası krizlerin çözümünde yalnızca tepki açıklamalarıyla yetinmemeyi hedefliyor. Yeni dönemde daha aktif bir politika izlemeyi hedefleyen Berlin, gerektiğinde kapsamlı yaptırım adımlarını atabilmeyi planlıyor.

G7; ABD, İngiltere, Fransa, İtalya, Kanada, Japonya ve Almanya gibi ülkelerin oluşturduğu hükümetler arası bir forum niteliği taşıyor. Almanya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, G7’nin bu yıl gündeminde yer alacak önemli konular belirtildi.

Almanya Dışişleri Bakanlığı, bu yıl uluslararası krizlerin sayısında artış olacağını öngörürken, G7 ülkelerinin krizler ve sınamalar karşısında daha güçlü bir koordinasyon içerisinde hareket edeceklerini belirtti.

Olaf Scholz’un liderliğindeki yeni koalisyon hükümeti, demokrasi ve insan hakları konularına ağırlık vereceklerini sık sık vurgularken, bu durumun G7 hedefleri için de geçerli olacağını açıkladı.

Almanya Dışişleri Bakanlığı; demokrasi, özgürlükler, hukuk devleti, sürdürülebilir refah ve ekonomik gelişmenin G7 ülkelerinin ortak değerleri olduğuna dikkat çekti. Ayrıca Bakanlık tarafından bu değerlerin daha da güçlendirileceği, uluslararası sınamalarla, bu ortak zeminden güç alarak mücadele edileceği ifade edildi.

Almanya, iklim krizinin daha da kötü bir hal almasının önüne geçmeyi hedefliyor. İklim krizinin yalnızca insanlar açısından değil, devletler açısından da kötü sonuçlar doğurduğunu düşünen Berlin, önleyici bir güvenlik politikası izleyerek bu konuya öncelik vermeyi istiyor.

Almanya, koronavirüs ile mücadele konusunu da öncelikleri arasında bulunduruyor. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “G7 dönem başkanlığımız sırasında çok taraflılığı güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Koronavirüs salgını gibi krizlerle ancak birlikte çalışarak mücadele edebiliriz. Gelecekteki krizlere zamanında, birleşik bir cephe oluşturarak, bilimsel bulgular ve uzmanların tavsiyeleri çerçevesinde tepki göstermek mecburiyetindeyiz. BM bunun için doğru çerçeveyi sunuyor. Bu nedenle küresel sağlık mimarisini güçlendirmek ve küresel çapta aşıların tedarikinin sürdürülebilir, adil bir şekilde sağlanması G7 gündemimizde yer almaktadır” ifadelerine yer verildi.

Alman Dışişleri Bakanlığı, “Aynı değerlerde birleşen G7 partnerleri olarak demokrasilerimizi güçlendirme hedefini paylaşıyoruz. Dezenformasyon kampanyaları, açık toplumlarımıza ciddi bir tehdit oluşturmaktadır” ifadeleriyle demokrasilerin direncini güçlendirme konusuna da öncelik verdiklerini gözler önüne serdi.  

Almanya Dışişleri Bakanı Annelena Baerbock, G7’deki mevkidaşlarıyla bu konular hakkında istişareler yürüteceklerini belirtirken, uluslararası sorunlar hakkında “geç olmadan eyleme geçilmesi gerektiğini” vurguladı.

G7 Liderler Zirvesi, 26-28 Haziran tarihlerinde Başbakan Olaf Scholz’un ev sahipliğinde Bayvera eyaletindeki Elmau Şato’sunda gerçekleştirilecek. Zirveye ABD Başkanı Joe Biden’ın da katılması ve böylelikle Almanya’ya ilk resmi ziyaretini gerçekleştirmesi bekleniyor.

ALMANYA’NIN AB’DEKİ LİDERLİK ROLÜ DEVAM EDECEK Mİ?

Almanya, Angela Merkel’in 16 yıllık Başbakanlık sürecinde, Avrupa Birliği’nde (AB) lider bir ülke konumuna yükseldi. Merkel’in; uluslararası krizler karşısında birleştirici tutumu, tüm taraflarla güçlü iletişim kurması, birliğin dağılmasını önlemek için attığı adımlar ve sorunların çözümü konusunda yapıcı tavrı Almanya’yı AB içerisinde lider bir ülke haline getirdi.

Merkel’in siyaseti bırakacağını açıklamasının ardından en çok merak edilen konulardan biri de Almanya’nın AB içerisindeki rolünü koruyup koruyamayacağıydı. Son dönemde Emmanuel Macron’un da Fransa’yı AB içerisinde lider bir ülke konumuna getirmek istediği biliniyor.

Almanya’daki yeni koalisyon hükümetinin; AB ülkeleriyle güçlü ilişkiler kurmayı hedeflediği, yüksek enflasyon, koronavirüsle mücadele ve enerji krizi konularında kararlı adımlar atmak istediği biliniyor. Özellikle Polonya ile son dönemde yaşanan sorunlar ve Belarus-Polonya sınırında yaşanan göç krizi de Almanya’daki yeni hükümetin gündeminde. Ancak Merkel’in ardından göreve gelen Scholz’un, birlik içerisinde lider bir rol üstlenmesi kısa vadede zor görünüyor.

AB dönem başkanlığını devralan Fransa’nın, önümüzdeki altı ay içerisinde daha etkin bir siyaset izlemesi ve ön plana çıkması bekleniyor. Ayrıca Olaf Scholz’un, Merkel’in ılımlı tutumu yerine daha ciddi bir duruş sergilemesi ve krizlerin çözümünde daha kararlı adımlar atması bekleniyor.

NATO’NUN İLK ÖNCELİĞİ: UKRAYNA

Almanya’da yeni koalisyon, göreve geldikten kısa bir süre sonra Rusya aleyhinde oldukça sert açıklamalarda bulundu. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve Rusya’nın bölgeye yönelik askeri sevkiyatı hakkında Moskova hükümetini tehdit etti.

Baerbock, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi durumunda çok sert karşılık vereceklerini ve Moskova’nın sert ekonomik yaptırımlarla karşı karşıya kalacağını söyledi. Baerbock’un bu açıklamaları, Almanya’nın ilerleyen dönemde Rusya-Ukrayna konusuna daha fazla ağırlık vereceğini ve NATO içerisinde daha güçlü bir pozisyonda bulunacağını gözler önüne serdi.