Yeni dönemde ABD-Taliban ilişkileri nasıl şekillenecek?
ABD bugün itibariyle Afganistan’dan tamamen çekildi. Peki, ABD Afganistan’da başarılı oldu mu? ABD Afganistan’da ne kazandı, ne kaybetti? ABD bir gün Afganistan’a geri dönebilir mi? Yeni dönemde ABD-Taliban ilişkileri nasıl şekillenecek?
11 Eylül 2001 tarihinde El Kaide örgütü tarafından üstlenilen İkiz Kuleler saldırısı, ABD’nin 20 yıl sürecek Afganistan işgalinin kapısını açtı. Büyük bir kriz yaşayan ABD siyaseti, panik içerisindeki halka, terörü kendi kaynağında yok etme sözünü verdi. Bu saldırıların ardından dönemin ABD Başkanı George Bush, ülkesinin Orta Doğu politikasında kapsamlı bir değişikliğe gitti.
ABD, Afganistan’a girmeden önce tüm halkını güvenlik tehdidi ile karşı karşıya oldukları konusunda ikna etmeyi başardı. Buna göre Bush, ABD için tehdit içeren terör örgütlerini, kendi kaynaklarında yok edecekti. Ekim 2020’de ABD ordusu Afganistan’a girerek işgali başlattı. Afganistan işgalinin hemen öncesinde ABD’li yetkililer tarafından en çok dile getirilen vaatlerden biri ise El Kaide terör örgütünün tamamen yok edileceği ve Taliban hükümetinin tasfiye edileceğiydi. ABD’nin bir diğer vaadi ise ülkeye demokrasi getirmek ve siyasi istikrarı sağlamaktı.
ABD’nin Afganistan’a girmesinden kısa bir süre sonra Afganistan’daki Taliban hükümeti tasfiye edildi. Ancak ABD’nin Afganistan’a girmeden önce dile getirdiği vaatler hiçbir zaman gerçekleşmedi. Taliban ülkenin daha çok dağlık kesimlerine yerleşti ve varlığını korumaya devam etti. ABD tarafından oluşturulan yeni hükümet ve yeni Afgan ordusu ise sürekli Taliban ile çatışmaya girmek zorunda kaldı.
ABD, 20 yıllık Afganistan işgalinde istediği amaçlara ulaşamayarak başarısız oldu. ABD’nin varlığı Afganistan’a barış, huzur, siyasi istikrar ve demokrasi getirmedi. Askeri ve ekonomik olarak büyük kayıplar veren ABD, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde ilk kez Afganistan’dan çekilmeyi gündeme getirdi. Trump, ülkesinin uzun yıllardır Afganistan’a yapmış olduğu harcamalara ciddi eleştiriler yöneltti. Milyarlarca doları Afganistan için harcadıklarını sürekli dile getiren Trump, karşılığında ise bekledikleri sonuçları hiçbir zaman alamadıklarını vurguladı.
ABD, Orta Doğu’da Afganistan’daki iç çatışmalar ve silah ticareti ile uğraşırken; Çin ve Rusya gibi ülkeler ekonomik olarak büyük atılımlar yaptı. Teknoloji alanında önemli yatırımlar yapan Çin, dünyanın her noktasına inşa ettiği ticaret yolları ile ekonomik olarak ABD’nin karşısında en büyük rakip oldu. Bu durum, Orta Doğu’da Afganistan ve Irak gibi ülkelerde iç çatışmalar, siyasi krizler, kanlı savaşlar ile meşgul olan ABD’ye Çin ve Rusya karşısında rekabet edebilmek için yeni stratejiler belirlemesi gerektiğini hatırlattı.
Trump döneminde Afganistan’dan çekilme ile ilgili somut bir adım atılmadı. Ancak 29 Şubat 2020’de Taliban ile masaya oturan Trump, Afganistan’dan çekilme sürecinin önünü hazırlamış oldu. 20 Ocak 2021'de göreve gelen ABD Başkanı Joe Biden ise çekilme süreciyle ilgili somut adımı atan ilk başkan oldu. Biden göreve geldikten kısa bir süre sonra Afganistan’dan çekileceklerini ve sonsuz savaşın bitme zamanının geldiğini tüm dünyaya duyurdu. 1 Mayıs’ta ABD ile birlikte NATO kuvvetlerinin Afganistan’dan çekilme süreci başladı.
ABD’nin çekilme sürecinin başlaması ile birlikte ülkenin dağlık kesimlerinde bulunan Taliban güçleri harekete geçti. Önemli şehir ve ilçe merkezlerini kısa sürede ele geçiren Taliban, Afgan ordusu tarafından güçlü bir direniş ile karşılaşmadı. Geçtiğimiz haftalarda başkent Kabil’e giren Taliban, ülkenin yüzde 90’ını ele geçirerek kontrolü ele geçirdiğini ilan etti. ABD güçleri ise bugün itibariyle ülkeden tamamen ayrıldı.
ABD AFGANİSTAN’A GERİ DÖNEBİLİR Mİ?
ABD’nin Afganistan’dan tamamen ayrılması ile bölgede Rusya ve Çin gibi ülkelerin eline fırsat geçmiş oldu. Çin, özellikle ABD sonrası Afganistan’da daha çok etkili olmak ve Avrupa’ya inşa edeceği ticaret yolları için bu ülkeyi köprü olarak kullanmak istiyor. Afganistan’ın zengin yeraltı kaynakları da Çin için ayrı bir fırsat. Ekonomisinin gelişmesi için sürekli yeni pazarlara ve kaynaklara ihtiyaç duyan Çin, ilerleyen dönemde Afganistan’daki nüfuzunu artırmayı planlıyor.
Rusya ise şimdiden Taliban ile sürekli temas halinde. ABD’den sonra Afganistan’da daha çok söz sahibi olmak isteyen isteyen Rusya, aynı zamanda bölgede radikal ve aşırıcı grupların faaliyetlerini artırmasından endişe ediyor. Afganistan’daki radikal grupların Tacikistan ve Özbekistan gibi kendisine sınır ülkelere gelmesinden endişe eden Rusya, Taliban ile iletişim kurarak bu durumun önüne geçmek istiyor.
Diğer yandan ise Taliban sürekli dünyaya olumlu mesajlar veriyor. Yeni dönemde tüm dünya tarafından tanınmak istediğini söyleyen Taliban, birtakım radikal kararlar almaktan çekiniyor. Taliban ülkede bulunan yabancı kuvvetlere karşı da herhangi bir saldırı faaliyetinde bulunmuş değil.
Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda; Rusya ve Çin’in bölgeye ilgisinin artması ABD’yi ilerleyen dönemde yeniden Afganistan’a geri dönmeye itebilir. ABD, Orta Asya’da Çin’in ticaret yollarının önüne engel koymak için Afganistan’ı yeniden kullanabilir. Ancak ABD’nin kısa vadede Afganistan’a geri dönüşü mümkün görünmüyor. Biden’ın sürekli Çin ve Rusya ile rekabet konusuna değinmesi, ABD’nin yeni dönemde ekonomi ve teknoloji alanlarında rekabete yoğunlaşacağını gözler önüne seriyor.
Diğer yandan Taliban’ın yeniden Afganistan’da saldırı faaliyetlerinde bulunması, ABD üslerini ve askerlerini hedef alması, çevre ülkelere yayılarak tehlike oluşturması gibi durumlar söz konusu olursa, ABD’nin yeniden Afganistan’a girmesi gündeme gelebilir.
ABD-TALİBAN İLİŞKİSİ NASIL İLERLEYECEK?
ABD’nin kısa vadede Taliban’ı meşru olarak tanıması mümkün görünmüyor. ABD’li yetkililerin açıklamaları da bu durumu gözler önüne seriyor. Taliban’ı yakından takip ettiklerini dile getiren ABD’li yetkililer, kadın hakları, eğitim, insan hakları ve hukuk gibi alanlarda Taliban’ın atması gereken birçok adım olduğunu ileri sürüyor.
ABD’nin Taliban’ı tanıması uzun bir zaman alacak olsa da iki taraf arasında temasın ve iletişimin olduğunu ve bunun ilerleyen dönemde de devam edeceğini söylemek mümkün. Rusya ve Çin’in Taliban ile sık sık temas kurduğu bir dönemde, ABD’nin Taliban’ı tamamen kendi haline bırakması mümkün görünmüyor.
Taliban’ın bölgedeki ABD üslerine ve ABD askerlerine karşı sergileyeceği davranışlar ve tutunacağı tavır da ilerleyen dönemde ABD-Taliban ilişkilerinin nasıl şekilleneceği konusunda önemli bir etken olacak. Şu anlık Taliban ile ABD arasında herhangi bir gerginlik çıkmazken, gelecek dönemde Taliban’ın ABD üslerine müdahalesi söz konusu olabilir.