ABD'li gazeteci Tucker Carlson, Vladimir Putin ile röportaj gerçekleştirdi
ABD’li gazeteci Tucker Carlson, Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir röportaj gerçekleştirdi. Devlet Başkanı, röportajda Nord Stream (Kuzey Akım) boru hattından Rusya tarihine, NATO genişlemesinden Ukrayna’ya çeşitli konulara değindi.
Vladimir Putin, Tucker Carlson’a verdiği röportajda tarihi sınırları gerekçe göstererek Ukrayna’nın Sovyetler Birliği’nin (SSCB) o zamanki yöneticisi Joseph Stalin’in iradesiyle oluşturulmuş “yapay” bir devlet olduğunu savundu.
1991’de SSCB’nin yıkılmasından sonra Rusya’nın Batı tarafından NATO’nun doğu genişlemesi konusunda kandırıldığını ve Moskova’nın Batı’dan dışlandığını ifade eden Putin, zamanının ABD Başkanı Bill Clinton ile Rusya’nın NATO’ya girmesi konusunda yaptığı görüşmede de olumsuz yanıt aldığını belirtti.
Vladimir Putin, CIA ile Kuzey Kafkasya’da azınlıkların desteklenmemesi konusunda görüşüldüğünü, ABD’nin istihbarat örgütünden alınan yanıtın ise “Rusya’da muhalefeti desteklemeye devam edecekleri” yönünde olduğunu aktardı.
Buna istinaden Carlson’un sorduğu “CIA’in hükümetinizi devirmeye çalıştığını mı düşünüyorsunuz?” sorusuna “Tabii ki de” şeklinde cevap veren Rusya Devlet Başkanı, mektupta “muhalefet” olarak belirtilen kesimin Kafkasya’daki terörist gruplar olduğunu söyledi.
Putin, Rusya’nın Polonya veya Baltık ülkelerine saldırmak için herhangi bir sebebi olmadığını belirtti ve Rusya’nın buralara yöneleceğine ilişkin söylentileri “korku tellallığı” olarak değerlendirdi.
ABD ile kurumlar aracılığıyla iletişimde olduklarını aktaran Devlet Başkanı, Washington’a Ukrayna’ya silah sağlamayı bırakmaları halinde savaşın birkaç hafta içinde biteceğini ilettiklerini aktardı.
Putin ayrıca İstanbul görüşmeleri sırasında anlaşmaya çok yaklaştıklarını ancak Ukrayna’nın anlaşmadan vazgeçtiğini de ifade etti.
Vladimir Putin, Eylül 2022’de Nord Stream boru hattının sabote edilmesinden de CIA’in sorumlu olduğunu söyledi.
Tucker Carlson’ın “Buna ilişkin kanıtınız varsa neden propaganda savaşında galip gelmek için kullanmıyorsunuz?” sorusuna Putin’in yanıtı, “Propaganda savaşında ABD’yi yenmek çok zordur çünkü Birleşik Devletler dünyadaki medyanın hepsini, Avrupa’daki medyanın çoğunu kontrol etmektedir. Avrupa’daki medya şirketlerinin en büyük hak sahipleri ABD’deki finansal kurumlardır. Bunu bilmiyor musun? Yani bu işe girmek mümkün, ancak deyim yerindeyse bunun bedeli çok yüksek olacaktır. Kaynaklarımızı açığa serebiliriz fakat basitçe hiçbir sonuç alamayız. Ne olduğu bütün dünya için çok açık ve Amerikalı analistler bile bundan dosdoğru bir biçimde bahsediyor” şeklinde oldu.
Putin, ABD’nin doları siyasi baskı aracı olarak kullanmasını “aptallık” olarak değerlendirdi. BRICS’te Çin’in baskın ekonomik güç haline gelecek olmasıyla ilgili herhangi bir tehdit hissetmediğini, bu tip soruların “öcü” hikayesi niteliğinde olduğunu söyleyen Devlet Başkanı, Washington’un BRICS lehine değişen dünyaya ayak uyduramadığını ve sistemdeki konumunu korumak için sert güce başvurduğunu dile getirdi.
2 saatten uzun süren röportajda yapay zeka ve Rusya’da tutuklanan Amerikalı gazeteci Evan Gershkovich gibi konulara da değinildi.