Almanya ekonomisi resesyonla mücadele ediyor: Beklenen büyüme gerçekleşmedi

Almanya ekonomisi geçen yıla göre, yüzde 0,3 oranında daraldı ve avro kullanan 20 ülke arasında en yavaş büyüyen ekonomi haline geldi. Ülkede sanayi üretimi ve dış talep beklenenden az gelişme kaydetti. Berlin, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal ettiği günden bu yana düşük maliyetli enerji sağlayamıyor. Durgunluk içinde olan ve Kızıldeniz'deki Husi saldırılarının neden olduğu nakliye kesintilerinden etkilenen Alman ekonomisi için iyi bir tablo görünmüyor.

Almanya’ya ait Federal İstatistik Kurumu (Destatis), ülke ekonomisinin artan enflasyon, yüksek enerji fiyatları ve zayıf dış talep nedeniyle 2023 yılında yüzde 0,3 oranında daraldığını açıkladı.

Avro Bölgesi’nin, resesyon riskinin eşiğine gelmesi ile birlikte Almanya ekonomisinin 2024 yılında beklenenden daha az büyüyeceği tahmin ediliyor.

Ifo Enstitüsü, Almanya için 2024 büyüme tahminini 2023 yılının aralık ayında yüzde 0,9 seviyesinden yüzde 0,7'ye düşürdü.

Bu oran 2023 aralık ayında tahmin edilen yüzde 0,9'luk GSYİH (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla) büyümesine göre daha düşük olarak gerçekleşti.

Bu tahminler, Almanya Yüksek Mahkemesi’nin Başbakan Olaf Scholz'un yeşil girişimlere 60 milyar avro acil borçlanma harcama planını engellemesinin ardından geldi.

Ifo Makroekonomi ve Araştırmalar Merkezi Direktör Yardımcısı ve Tahminler Başkanı Prof. Dr. Timo Wollmershauser, "Almanya Parlamentosu’nun bütçe komitesi federal bütçe üzerinde anlaşmaya vardığı için bu bütçeden 19 milyar avronun biraz altında ek tasarruf sağladığını tahmin ediyoruz. Şirketler ve hane halkı, hükümetten daha az yardım alacak ve hükümet harcamaları kısılacak. Bu durum aralık ayındaki 2024 risk tablomuzda tahmin ettiğimizle aynı olduğu anlamına geliyor. Ekonomik etkinin de aynı büyüklükte olması muhtemeldir” açıklamalarında bulundu.

"ALMAN EKONOMİSİ BEKLENEN BÜYÜMEYİ GERÇEKLEŞTİREMEDİ"

Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) son verilerine göre, Avrupa Birliği ülkelerinde ekonomik büyüme kolektif olarak yüzde 0,7'lik bir orana ulaştı ancak kuruluşa finansal açıdan önemli katkısı olan Almanya bu rakamların gerisinde kaldı.

Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner, Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu'nda düzenlenen bir panelde, "Almanya hasta adam değil" şeklinde konuştu.

Maliye Bakanı Lindner, Almanya'nın Avrupa'nın hasta adamı değil, yapısal reformlar için "iyi bir fincan kahveye" ihtiyacı olan yorgun bir adam olduğunu belirtti.

Lindner, Almanya'nın son yıllardaki krizden sonra "yorgun bir adam" olduğunu ve düşük büyüme beklentilerinin muhtemelen bir uyandırma çağrısı olduğunu söyledi.

Rusya’nın 2022 yılında Ukrayna işgaline kadar Almanya neredeyse tamamen ucuz enerji satın alıyordu. Berlin’in, Moskova’dan karşıladığı düşük maliyetli enerji büyük darbe aldı. Yüksek seyreden enflasyon, Alman şirketlerinin verimlilik açısından optimize edilmiş üretim süreçleri üzerinde baskı oluşturdu.

Artan faiz oranları Alman şirketlerinin finansman bulmasını zorlaştırırken, işletme maliyetlerini artırıyor, iç ve dış talebi zayıflatıyor.

Kimya Üreticileri Ticaret Grubu VCI, Almanya'da tren makinistlerinin 24 Ocak akşamı başlayacak ve ülke çapında bir hafta sürecek demiryolu grevinin ülkenin kimya endüstrisindeki lojistiğini etkileyeceğini söyledi.

Almanya Merkez Bankası’nın (Bundesbank) son verileri, ülkedeki doğrudan yabancı yatırımın 2022'nin aynı dönemindeki 34,1 milyar avrodan 2023'ün ilk yarısında 3,5 milyar avroya düştüğünü gösterdi.

Uzmanlar, bu düşüşün neredeyse son 20 yılın en düşük gerilemesi olarak belirtiliyor.

"KIZILDENİZ'DEKİ SALDIRILAR TEDARİK ZİNCİRİNİ KESİNTİYE UĞRATTI"

Almanya Ulaştırma Bakanı Volker Wissing, Yemen'deki Husilerin Kızıldeniz üzerinden nakliyeye yönelik saldırıları nedeniyle kesintiye uğrayan tedarik zincirleri üzerinde daha fazla baskı yaratacağını söyledi. Wissing, altı günlük grevi "yıkıcı" olarak nitelendirdi.

Deutsche Bahn Sözcüsü Anja Broeker, uzun süren eylemin "Alman ekonomisine karşı bir saldırı olduğunu" belirterek, hizmet tarafından yürütülen kargo trafiğinin "enerji santralleri ve rafineriler için malzemeler" içerdiğini belirtti.

Açıklamanın devamında Broeker, "DB Cargo, tedarik zincirini güvence altına almak için her şeyi yapacaklarını ancak bunun bir miktar etkisi olacağı açık" şeklinde konuştu.

Almanya'daki son demiryolu kesintisi, Yemen merkezli Husilerin Kızıldeniz'deki gemilere saldırılarından kaynaklanan lojistik gecikmelere ve sorunlara yenilerini ekliyor.

"DEMİRYOLU GREVİNİN MALİYETİ BİR MİLYAR AVROYU BULABİLİR"

Köln Ekonomik Araştırma Enstitüsü çalışanı Michael Groemling, ülke çapındaki tren duraklamalarının ekonomiye günde 100 milyon avroya kadar zarar verebileceğini söyledi.

Husi saldırıları nedeniyle deniz taşımacılığında yaşanan kesintiler ve karayolu taşımacılığındaki sorunlar göz önüne alındığında, bu saldırın maliyeti bir milyar avroya kadar çıkabilir.

Ulaştırma Bakanı Volker Wissing, Alman Makinistler Sendikası'nı (GDL) grev sırasında müzakere yapmayı reddettiği için eleştirdi.

Wissing, basına yaptığı açıklamada, "Tren yolcuları açısından trenlerin orada durması ve aynı zamanda müzakere masasında oturmamasının mantıksız olduğunu düşünüyorum" dedi.

Ancak sendika, merkez bankasının üçüncü ve daha iyi olduğu iddia edilen teklifini reddettiğini ve patronların bir anlaşmaya varma konusunda hiçbir isteklilik belirtisi göstermediğini söyledi.

Yetkililer, Avrupa'nın büyük yük demiryolu koridorlarının Almanya'dan geçtiği için ülkedeki  grevin komşu ülkeleri de etkileyebileceğini düşünüyor.

Ekonomistler, büyüme üzerindeki son dönemdeki olumsuzlukların 2024'ün ilk aylarında da devam edeceğini ve bazı durumlarda daha da güçlü bir etkiye sahip olabileceğini söylüyor.