Ukrayna savaşı sonrası Almanya’da enerji krizi
Bir taraftan Ukrayna savaşının devam etmesi, bir taraftan ise Rusya’nın Avrupa’ya yönelik enerji tedarikini azaltma yoluna gitmesi, Almanya’yı bu alanda yeni tedbirler almaya zorluyor. Peki, Almanya, enerji alanında hangi adımları atıyor? Berlin hükümeti enerji krizini aşabilecek mi?
Almanya’da enerji krizinin etkisi her geçen gün artıyor. Berlin hükümeti ise olası enerji krizine karşı tasarruf tedbirleri almaya devam ediyor. Almanya'nın, iç güvenlik konusunda da birtakım endişeleri bulunuyor. İçişleri Bakanı Nancy Faeser, enerji altyapısına saldırı ihtimalini dile getiriyor.
Faeser, kış aylarında sosyal huzursuzluklar ve aşırı sol kaynaklı toplumsal eylem dalgası olasılığının her geçen gün arttığına dikkat çekiyor. Almanya İçişleri Bakanı ayrıca, muhtemel karışıklıklarla mücadele için iç güvenlik bütçesinden kesinlikle taviz verilmeyeceğini söylüyor.
Faeser, aşırı solcuların iklim protestolarını istismar etme girişiminden endişe duyduklarını belirtirken, aşırı sağdaki tehlikeyi de göz önünde bulundurduklarını dile getiriyor.
Diğer yandan Almanya’da kış aylarında gaz kıtlığı yaşanmaması için kullanımın yüzde 20 oranında azaltılması konusu tartışılmaya devam ediyor. Federal Ağ Ajansı (BNA) Başkanı Klaus Müller, “Gerekli tasarrufu yapmazsak, kış geldiğinde yeterli gaza sahip olamama konusunda ciddi bir risk var demektir” ifadeleriyle, bu duruma dikkat çekiyor.
Financial Times gazetesine açıklamalarda bulunan Müller, Moskova’dan gelen eksik hacimleri telafi etmek için diğer kaynaklardan yaklaşık 10 gigawatt ekstra gaz tedarikine ihtiyaç duyacaklarını ifade etti.
Müller, Berlin’in diğer Avrupa ülkelerinden gaz ithalatına bel bağlamak zorunda kalacağını söylerken, enerji probleminin kira artışlarını da beraberinde getirebileceğine dikkat çekti.
“Milyonlarca kişi kiralarını ödeyemeyebilir” ifadelerini kullanan Müller, enerji maliyetlerinin artmasından dolayı ülkedeki üretim merkezlerinin bir kısmının Almanya’dan ayrılarak yurt dışına çıkabileceğini kaydetti.
“ENERJİ MALİYETİNİ TÜKETİCİ ÖDEYECEK”
Almanya’da doğalgaz piyasası alan yöneticisi Trading Hub Europe, 1 Ekim’den itibaren gaz tüketicilerinin ödeyeceği katkı payının, kilovatsaat başına 2,419 sent olacağını söyledi. Finans Gündem’in haberine göre, Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck, konu hakkında yaptığı yazılı açıklamada, söz konusu katkı payının, 'Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’ya karşı başlattığı yasa dışı savaşın ve Rus tarafının neden olduğu yapay enerji kıtlığının sonucu' olduğunu belirtti.
Habeck, “Bu (katkı payının uygulanması), kolay bir adım değil ancak evlere, şirketlere ısı ve enerjiyi sağlamak için gerekli. Aksi takdirde arz güvenliği tehlikeye girer” şeklinde konuşurken, vatandaşların üzerindeki mali yükü düşürmek için hükümetin yeni bir paket daha açıklaması gerektiğini ifade etti.
Alman Hükümet Sözcü Yardımcısı Christiane Hoffmann ise Berlin’de gerçekleştirilen basın toplantısında, hükümetin, halkın ciddi ek mali yükle karşı karşıya kaldığını gördüğünü söyledi. Hoffmann, katkı payının hükümetin daha önce varsaydığı çerçevede açıklandığını kaydederken, hükümetin vatandaşların üzerindeki mali yükü azaltmak için görüşmeler yaptığını bildirdi.
Almanya’da farklı şirket ve tüketiciler tarafından yapılan hesaplamarda, katkı payının uygulanmaya konulmasının ardından 20 bin kilovatsaat gaz tüketen dört kişilik bir ortalama hanenin 484 euro ek ücret ödeyeceği ortaya çıkarken, bunun üzerine KDV de eklenmesi durumunda ek ücretin 576 euroya çıkacağı tespit edildi.
Çelik Endüstrisi Birliği Başkanı Jürgen Kerkhoff, gaz için alınacak katkı payının, enerji piyasalarındaki aşırı fiyat artışları nedeniyle çelik endüstrisi üzerinde halihazırda var olan maliyet baskısını daha da artıracağını belirtti.
Kerkhoff, “Enerji fiyatlarındaki ciddi artışlar, şirketlere bir önceki yıla göre yaklaşık 7 milyar euroluk ek maliyetlere yol açıyor. Şimdi belirlenen gaz katkı payı ile yıllık yaklaşık 500 milyon euro daha eklenecek” ifadelerini kullandı ve hükümetten “katkı payına sınırlama getirmek için yollar bulmasını” istedi.
Muhalefetteki Sol Parti Eş Genel Başkanı Martin Schirdewan ise hükümetin sosyal kayıtsızlığına karşı gösteriler yapacaklarını daha önce açıkladıklarını dile getirdi. Schirdewan, katkı payını getiren hükümetin, sosyal durumu iyi olmayan insanların çıkarlarına karşı bir yol izlemeye karar verdiğini ve bu konuda gerçekeleştirilecek protestoları destekleyeceklerini ifade etti.
BERLİN HÜKÜMETİNDEN YENİ TEDBİRLER
Almanya Enerji ve İkimi Koruma Bakanı Robert Habeck, Süddetusche gazetesine yaptığı açıklamada, enerji tasarrufu için Enerji Güvenliği Yasası kapsamında yeni bir yönetmelik çıkacağını duyurdu.
Habeck, bu kapsamda kamu binalarının en fazla 19 santigrata kadar ısıtılacağını belirtirken, hastanelerin ve sosyal kurumların bu düzenlemenin dışında tutulacağını söyledi.
Vatandaşların oturma odalarındaki sıcaklığına ilişkin herhangi bir talimatın verilmeyeceğini kaydeden Habeck, “Bunu yapamayız ve yapmamalıyız” dedi. Kamu binaları, anıtlar ve reklam panolarının ışıklandırılmayacağını belirten Habeck, “İş dünyasının da daha fazla tasarrufa gitmesi gerekir” ifadelerini kullanarak, bu konuda Çalışma Bakanlığıyla görüşmelerini sürdürdüğünü ifade etti.
Bloomberg HT’nin haberine göre, Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanlığı temmuz ayında ülkenin kışa hazırlanması ve gaz depolarının doldurulması için “Enerji Güvenliği Paketini” gündeme getirmişti.
Söz konusu pakete göre, doğal gaz tasarrufu için kömür santralleri yeniden faaliyete geçecek ve elektrik üretimi için daha fazla yenilenebilir enerji kullanılacak. Söz konusu pakette ayrıca, düzenli olarak kullanılmayan büyük salonların, koridorların ve teknik odaların ısıtılmaması öngörülüyor.