Almanya ile Polonya arasında doğal gaz krizi tırmanıyor

Almanya’da aralık ayında tüm konutların ve KOBİ’lerin doğal gaz faturalarını devletin ödeyeceği açıklanmıştı. Bu karara Varşova hükümetinden tepki geldi. Peki, Almanya ile Polonya arasında son dönemde hangi sorunlar yaşanıyor? İki taraf, hangi konularda anlaşmazlık yaşıyor?

Berlin hükümeti tarafından atanan uzman bir ekibin tavsiyesi sonrası aralık ayında tüm faturaların ödenmesi kararı alındı. Daha sonrasında ise önümüzdeki baharda devreye girecek planla faturalara üst sınır getirildi. Almanya’da hanehalkının, enerji tasarrufuna yönlendirileceği açıklandı.

Berlin hükümetinin aldığı karar kapsamında, 2023 yılının mart ayından 2024’ün nisan ayına kadar özel konutlarda önceki yılda tüketilen doğal gaz miktarının yüzde 80’ine kadar olan kısmında kilowatt saat farkı 12 cent olacak. Sanayi şirketleri ise 2023 yılının başından 2024 nisan ayı sonuna kadar önceki yıl tüketimlerinin yüzde 70’ine kadar olan kısmı için kilowatt saat başına 7 cent ödeyecek.

Euronews’in aktardığına göre, uzman ekibinin başkanı Veronika Grimm, fiyatlar Ukrayna işgali öncesi seviyesine dönmese bile bireyler ve şirketlerin sübvansiyonlar sayesinde yeni normale uyum sağlayabileceğini söyledi. 

Grimm, “Bu gelecekte fiyatların tekrar 7 cente kadar düşeceği anlamına geliyor. Uzun bir süre daha Rus doğal gazı satın almayacağız” dedi.

Alman Sanayiciler Federasyonu Başkanı Siegfried Russwurm ise iki aşamalı planın tam maliyetini hesaplamanın zor olduğunu ama 90 milyar euro civarında olacağını tahmin ettiklerini dile getirdi.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, geçtiğimiz aylarda tüketicileri artan enerji fiyatlarına karşı korumak için 200 milyar euroluk bir koruma kalkanı oluşturacaklarını duyurmuş, planın detayları hakkında bilgi paylaşmamıştı.

Doğal gaz fiyatına üst sınır getirilecek olması daha önce duyurulan ve eneri ithalatçısı şirketleri iflastan kurtarmak için planlanan ilave vergilerin uygulanmayacağını gösteriyor. Üst sınır uygulaması siyasi olarak daha doğru bir karar olarak değerlendiriliyor. Ancak bu durumun, tüketicilerin tasarrufa gitmesini engelleyeceği tahmin ediliyor. 

Polonya hükümeti ise Almanya’nın bu kararına tepki gösteriyor. AB genelinde tavan fiyat uygulamasına karşı çıkan Varşova hükümeti, Berlin’i doğrudan kendi şirketlerini sübvanse etmekle suçluyor. 

Polonya, Almanya’nın AB iç pazarına zarar verdiğini düşünüyor. Bu kararın AB içnde haksız rekabete neden olduğunu ileri süren Varşova, konunun AB içinde tartışılması gerektiğini belirtiyor. 

POLONYA, ALMANYA’YI DİYALOĞA ÇAĞIRDI

Öte yandan Almanya ile Polonya arasında İkinci Dünya Savaşı esnasında verilen zararın tazmini konusunda farklı bir tartışma çıktı. Polonya Dışişleri Bakan Yardımcısı Arkadiusz Mularczyk, pazar günü Polonya’nın doğusundaki Grezowka köyünde Almanların sivillere saldırısının 80. yılı dolayısıyla anma törenlerine katıldı. 

Mularczyk, söz konusu dönemde masum çocuk ve kadınların katledildiğine dikkat çekerken, “Buradan, Federal Almanya Cumhuriyeti Şansölyesini konuyla ilgili diyaloğa girmeye ve İkinci Dünya Savaşı'nın tüm sonuçları için tazminat konusunu kesin olarak düzenlemeye çağırıyorum” dedi.

Mularczyk, Berlin’in neden olduğu kayıplar hakkında kapsamlı rapor hazırlayan ekibin başında bulunmuş ve ekim ayında Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görevine başlamıştı.

Varşova hükümeti, ülkenin savaş esnasında uğradığı maddi kayıpları detaylandıran kapsamlı raporu 1 Eylül’de kamuoyu ile paylaşmış, daha sonrasında Polonya Dışişleri Bakanlığı Almanya’ya savaş kayıpları için tazminat talep eden diplomatik bir nota göndermişti.

İkinci Dünya Savaşı’nda 3 milyonu Yahudi olmak üzere 6 milyon Polonya vatandaşı öldürüldü. Sovyet Kızıl Ordusu'nun da İkinci Dünya Savaşı esnasında birçok Polonyalıyı öldürdüğü biliniyor. Varşova hükümeti, SSCB’nin baskısıyla ülkenin o dönemdeki komünist liderlerinin 1953 yılında Almanya’dan daha fazla hak talep etmemesini içeren deklarasyonunu kabul etmemişti.

Berlin, savaştan sonraki yıllarda Doğu Bloku ülkelerine tazminat ödendiğini, Polonya’nın sınırlar yeniden çizilirken Doğu’da yitirdiği toprakların Almanya’nın savaş öncesi topraklarını bir kısmıyla telafi edildiğini ileri sürmüştü. 

BERLİN-VARŞOVA HATTINDA UKRAYNA KRİZİ

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgale başladığı 24 Şubat tarihinden bu yana Almanya ve Polonya arasındaki gerilim daha da arttı. Polonya hükümeti, savaşın en başından bu yana Almanya’ya birtakım suçlamalar yöneltiyor. 

Varşova hükümeti, Almanya’nın Rusya karşısında sert adımlar atmadığını, ılımlı bir politika sergilediğini, Ukrayna’ya yeterli derecede askeri ve ekonomik destek vermediğini ve Moskova ile yakın bir ilişki kurduğunu düşünüyor.

İngiltere ve ABD ile bu süreçte askeri, siyasi ve ekonomik ilişkilerini güçlendiren Polonya; Rusya’ya karşı en sert politika izleyen Avrupa ülkelerinin başında geliyor. Son yıllarda savunma alanında önemli anlaşmalara imza atan Polonya; ABD, Türkiye ve İngiltere gibi ülkelerden silah almaya devam ediyor.

Polonya’nın; Ukrayna’nın batısında askeri faaliyetlerini yoğunlaştırdığı, Karadeniz ile ilgili gerçekleştirilen toplantılara katıldığı, Almanya ve Fransa gibi ülkelere Rusya politikaları nedeniyle sert eleştirilerde bulunduğu görülüyor.

Almanya ise diğer Avrupa ülkelerine kıyasla Rusya karşısında daha ılımlı bir politika izliyor. Savaşın başlarında Rusya ile Kuzey Akım 2 Doğal Gaz Boru Hattı projesinden ayrılan Almanya, bir süredir enerji kriziyle mücadele ediyor. 

Berlin hükümeti; ABD, İngiltere ve Doğu Avrupa ülkelerinden gelen eleştiri ve itirazlara rağmen Rusya politikasını değiştirmeyi düşünmüyor. Son dönemde Almanya’nın savunma harcamalarını artırdığı ve askeri faaliyetlerini yoğunlaştırdığı görülüyor.

Öte yandan Başbakan Olaf Scholz’un geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği Pekin ziyareti; Almanya-Çin ilişkilerinin geleceği hakkında önemli mesajlar verdi. 

Almanya, Rusya ve Çin ile ekonomik olarak yakınlaşmaya devam ederken; Polonya ise İngiltere ve ABD ile birlikte Doğu Avrupa’da yeni ittifaklar kurmak istiyor. İlerleyen dönemde Almanya ile Polonya arasındaki anlaşmazlıkların daha da büyüyeceği öngörülüyor.