Joe Biden’ın Orta Doğu turu bölgeye nasıl yansıyacak?

ABD Başkanı Joe Biden, Orta Doğu turu kapsamında Suudi Arabistan, İsrail ve Filistin’e ziyaret gerçekleştirdi. Peki, Biden, Orta Doğu ziyaretlerinden istediğini aldı mı? ABD-Körfez ilişkilerinde son durum ne?

ABD-Körfez ilişkileri, eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde tarihinin en iyi dönemlerinden birini yaşadı. İsrail ile çok yakın ilişkilere sahip olan Trump, Körfez ülkeleri ile Tel Aviv hükümeti arasındaki normalleşmede ara buluculuk rolünü üstlendi. Trump, bir taraftan Arap-İsrail barışı için Abraham Anlaşmaları'nın imzalanmasını sağlarken, bir taraftan ise Körfez ülkelerini İran’a karşı birleştirmeyi kısmen de olsa başardı.

3 Ocak 2021’de ABD’de başkanlık koltuğuna oturan Joe Biden ise Trump’tan farkı bir Orta Doğu politikası izledi. Biden’ın göreve gelir gelmez ilk kararlarından biri; Yemen savaşında Körfez’e verilen askeri desteği sonlandırmak oldu. Biden bu kararın hemen ardından ise İran ile nükleer müzakereleri yeniden başlatma yoluna gitti. Biden yönetiminin bu hamleleri, Körfez ülkelerinin ABD’den uzaklaşarak Rusya ve Çin gibi ülkelerle daha fazla yakınlaşmasına yol açtı.

Son dönemde yaşanan bazı gelişmeler ise Biden yönetimini Körfez ülkeleriyle daha fazla temas kurmaya itti. Ukrayna savaşının çıkmasıyla birlikte dünyada enerji rekabetinin daha da sertleşmesi, ABD’nin Avrupa’ya doğal gaz alanında bir alternatif bulma arayışı ve Çin ile Rusya’nın bölgede her geçen gün artan etkisi, Biden’ı Körfez ile ilişkilerini yeniden ele almaya itti.

Biden, göreve geldiği günden bu yana ilk defa Suudi Arabistan’a giderek, ikili ilişkilerde yeni bir sayfa açmak ve enerji alanında önemli kazanımlar elde etmeye çalıştı. Ancak ABD Başkanı’nın Orta Doğu temaslarından kazançlı çıktığı söylenemez.

SUUDİ ARABİSTAN HAVA SAHASINI İSRAİL’E AÇTI

Biden’ın Orta Doğu turu kapsamında öncelikli amaçlarından birinin de; Suudi Arabistan ile İsrail arasında ilişkilerin normalleşmesini sağlmak olduğu belirtiliyordu. Körfez ülkeleriyle İsrail’i daha çok yakınlaştırmayı hedefleyen Biden’in, İran karşıtı bir cephe oluşturmaya çalışacağı kaydediliyordu.

Biden’ın ziyareti sonrası atılan önemli adımlardan biri de; Suudi Arabistan’ın hava sahasını İsrail’i de kapsayacak şekilde tüm sivil uçuşlara açması oldu.

Suudi Arabistan’ın bu kararı, Biden’ın Orta Doğu ziyaretinde elde ettiği kazanımlardan biri olarak görülüyor. Biden’ın, Orta Doğu ziyareti öncesinde enerji alanında yaşanan sorunlar nedeniyle Riyad hükümetinden petrol üretimini artırmasını istemesi bekleniyordu. Riyad hükümetinin aldığı bir diğer karar ise günlük petrol üretimini 12 milyon varilden 13 milyona varile çıkarmak oldu.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın, “Gerçekçi olmayan enerji politikaları yüksek enflasyona yol açacak” ifadelerini dikkat çekti. Suudi Arabistan’ın petrol ve sivil uçuşlar konusunda verdiği kararlar, Biden’ın bu ziyarette elde ettiği tek kazanımlar olarak görülüyor.

Öte yandan Biden’ın ziyaretleri öncesi en çok konuşulan konulardan biri de “Arap NATO’sunun” kurulup kurulmayacağıydı. Cidde Güvenlik ve Kalkınma Zirvesi’nde bu konunun gündeme gelmesi ve Biden’ın önemli adımlar atması bekleniyordu. Söz konusu “Arap NATO'sunun” İran’a karşı bir ittifak oluşturmak için kurulacağı öne sürülüyordu.

Ancak Biden bu konuda zirveden beklediğini bulamadı. Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyelerinin yanı sıra Mısır, Ürdün, Irak ve ABD’nin de katıldığı Cidde Zirvesi’nde; Arap NATO’su konusu gündeme gelmedi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, “Arap NATO’su diye bir şey yok, zirvede de böyle bir şey gündeme gelmedi. Körfez ülkeleriyle İsrail arasında İran karşıtı bir savunma ittifakı kurulması konusu gündeme gelmedi” ifadelerini kullandı.

Faysal bin Ferhan, hava sahasının sivil uçuşlara açılması kararının ise İsrail ile diplomatik ilişki anlamına gelmediğini söyledi. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Irak’ın ev sahipliğinde İran ile yürüttükleri normalleşme görüşmelerinden de umutlu olduğunu belirtti.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı’nın söz konusu açıklamaları; Biden’ın Orta Doğu ziyaretlerinde amaçlarına tam olarak ulaşamadığını ve beklediğini bulamadığını gözler önüne seriyor. Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın, zirveye gelen tüm liderleri havaalanında karşılarken, Biden’ı makamında karşılaması da dikkat çeken bir diğer ayrıntı oldu.

ÇİN’DEN BIDEN’IN SÖZLERİNE YANIT

ABD Başkanı Joe Biden, “Körfez ülkeleri ile ilişkilerimizi güçlendirme konusunda ilerleme kaydettik. Orta Doğu’da Rusya ve Çin’e dolduracak boşluk bırakmayacağız” ifadelerini kullandı. Biden’ın bu açıklamaları, Washington hükümetinin, Orta Doğu konusunda endişelerinin her geçen gün artmakta olduğunu gözler önüne serdi. Ancak Biden’ın söz konusu ziyaretlerinin ardından Körfez ülkelerinin Pekin ve Moskova ile ilişkilerini sürdürmesi bekleniyor.

Biden’ın sözlerine yanıt veren Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin, “Orta Doğu’da boşluk yok, Orta Doğu’nun sahibi Orta Doğu halklarıdır” ifadelerini kullandı. Wenbin ayrıca, “Orta Doğu hiç kimsenin arka bahçesi değildir Orta Doğu ülkelerinin egemenlik haklarını destekleyen Çin, uluslararası toplumla beraber bu bölgede barış ve refahın gerçekleştirilmesi için katkıda bulunmaya hazırdır” sözleriyle ABD’ye yüklendi.

Biden’ın Orta Doğu turunun ardından önümüzdeki dönemde ABD ile Çin arasında bölgedeki rekabetin daha da sertleşmesi bekleniyor. Ukrayna krizinin ardından dünyada enerji mücadelesinin sertleştiği bir dönemde; küresel güçlerin Körfez ülkelerine daha da çok yoğunlaşacağı öngörülüyor.

Yemen, İsrail ve İran gibi konularda Biden ile anlaşmazlık yaşayan Körfez ülkelerinin, Rusya ve Çin ile başta enerji olmak üzere birçok alanda iş birliğini artırması bekleniyor.