Asya’da ittifak arayışında olan ABD, Avrupa krizi ile karşı karşıya!

Geçtiğimiz günlerde ABD, İngiltere ve Avustralya arasında imzalanan AUKUS anlaşması, Fransa tarafından çok sert tepki gördü. Bu anlaşmanın ardından ABD ile Fransa arasında çıkan kriz, her geçen gün büyüyor. Peki, Fransa, AUKUS anlaşmasına neden sert tepki gösterdi? ABD-Fransa krizi daha da tırmanabilir mi? AB ordusu söylemleri yeniden gündeme gelebilir mi?

ABD Başkanı Joe Biden, İngiltere Başbakanı Borish Johnson ve Avustralya Başbakanı Scott Morrison, geçtiğimiz günlerde ortak bir bildiri yayımlayarak, AUKUS isimli yeni bir güvenlik ortaklığı başlattıklarını açıkladılar.

Bu anlaşma kapsamında, ABD ile İngiltere savunma alanında ileri teknoloji paylaşımı yaparak Avustralya Kraliyet Donanması’nı güçlendirecek. Ayrıca AUKUS anlaşmasına göre, iki süper güç, Avustralya’yı nükleer denizaltılarla donatacak ve Hint-Pasifik bölgesinde devriye yapmasını sağlayacak.

Bu anlaşmanın tüm dünyaya durulmasının ardından başta Çin ve Fransa olmak üzere diğer ülkelerden tepki geldi. ABD’nin bu anlaşma ile Asya’daki ittifaklarını güçlendirmeyi ve Çin’i kendi bölgesine hapsetmeyi planladığı biliniyor. ABD, Avustralya, Hindistan ve Japonya’dan meydana gelen QUAD ittifakı da; ABD’nin, Çin’i bölgede yalnızlaştırma projesi olarak oluşturulmuştu. ABD bir taraftan Asya’da yeni ittifaklar oluşturmak ve müttefikleri ile bölgeyi birlikte yönetmek isterken, bir taraftan da sahadaki çalışmalarını sürdürüyor. Geçtiğimiz hafta İngiltere’nin HMS Queen Elizabeth uçak gemisi, Hint-Pasifik bölgesine konuşlandırılmış ve bu durum Çin gibi ülkelerden tepki çekmişti.

ABD’nin bölgedeki faaliyetlerini yakından takip eden Çin, AUKUS anlaşmasının hemen ardından açıklamalarda bulundu. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian, anlaşmayı imzalayan üç ülkenin bölgesel barış ve istikrara ciddi zararlar verdiği söyledi. Bunun yanı sıra Lijian, silahlanma yarışının arttığını ve uluslararası nükleer silahların yayılmasını önleme çabalarının da zarar gördüğünü kaydetti.

EN BÜYÜK TEPKİ FRANSA’DAN: “SIRTIMIZDAN BIÇAKLANDIK”

AUKUS imzalandıktan sonra Avustralya ile Fransa arasında imzalanan denizaltı anlaşması iptal oldu. Bu sebeple AUKUS anlaşmasına en sert ve ciddi şekilde tepki veren ülke Fransa oldu. Fransa ile Avustralya arasında 2015 yılında 40 miyar dolar değerinde Taarruz Denizaltı Programı anlaşması imzalanmıştı. AUKUS ise bu anlaşmanın önüne geçmiş oldu. Fransa’nın Avustralya’ya satmayı planladığı nükleer denizaltıları ABD ve İngiltere satacak.

Bu anlaşmaya oldukça sert tepki gösteren Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, “Sırtımızdan bıçaklandık” ifadesini kullandı. Ayrıca Le Drian, Avustralya’nın güvene ihanet ettiğini söyleyerek, ikili ilişkilerin geleceği hakkında önemli sinyaller verdi. Fransa Savunma Bakanı Florence Parly ise anlaşmanın iş birliği ruhuna aykırı olduğunu söyledi.

Fransa’nın sert tepkisinin ardından ABD’li yetkililerden olumlu açıklamalar geldi. ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Fransa’nın ABD için hayati ortak olduğunu söyledi ve krizin büyümesini engellemeye çalıştı. Ancak ABD’den gelen tüm açıklamalara rağmen Fransa’nın konu hakkındaki öfkesi dinmedi. Fransa, Avustralya ve ABD Büyükelçiliklerini geri çağırdı.

FRANSA-ABD KRİZİ TIRMANIYOR

Fransa ile ABD arasındaki sorunlar son birkaç yıldır artmış durumda. İkili ilişkiler, eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde büyük hasar görmüştü. Trump, NATO ve AB ile ilişkilerde büyük sorunlar yaşamış, bu iki kuruma ciddi eleştiriler yöneltmişti. Özellikle Trump tarafından AB’ye yöneltilen Rusya’ya bağımlılık suçlaması oldukça dikkat çekmişti.

Trump’ın NATO’yu ve AB’yi sürekli olarak hedef aldığı bir dönemde, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” sözleri tüm dünyada yankı yaratmıştı. Bu sözler, Fransa’nın, ABD’nin etkisinden kurtulabilmek için NATO'dan çıkarak AB ordusu kurmak istediği yorumlarına neden olmuştu.

 Fransa, ABD’ye karşı AB içinde stratejik özerkliği savunuyor. Bu nedenle ABD’den bağımsız olarak güçlü bir AB ordusu kurmayı hedefliyor. Almanya ve Fransa tarafından uzun zamandır dile getirilen bu hedef, son zamanlarda yeniden gündeme gelmeye başladı. Her ne kadar Joe Biden göreve geldikten sonra AB ile NATO ilişkilerini yeniden ele alsa da; Trump döneminde oluşan hasarı gidermede başarılı olamadı.

Biden, Asya’da Çin karşısındaki ittifakları güçlendirmeye çalışırken, Avrupa’daki müttefikleri ile sorunlar yaşıyor. Biden’ın, Avrupalı müttefiklerine danışmadan, acele, plansız, programsız, kötü bir organizasyonla Afganistan’dan çıkması ve ülkeyi Taliban’a terk etmesi sert tepki görmüştü.

Afganistan’dan başarısız çekilme süreci, AB’den ayrılan İngiltere ile Asya’da yeni ittifak arayışları ve bölgesel konularda tek başına hareket etme gibi durumlar sebebiyle ABD’nin Avrupalı müttefikleri ile arası her geçen gün açılıyor. Başta Fransa olmak üzere birçok Avrupa ülkesi ABD’ye güven duymakta zorluk yaşıyor. Bu durum ise bir AB ordusu kurulma ihtimalini daha da kuvvetlendiriyor.

ABD, ÇİN KARŞITI İTTİFAKI GENİŞLETMEK İSTİYOR

AUKUS anlaşması nedeniyle Fransa, anlaşmayı imzalayan ABD, İngiltere ve Avustralya ile olan ilişkilerinde sorun yaşıyor. ABD ve Avustralya büyükelçiliklerini geri çeken Fransa, İngiltere’yi ise kürkçü dükkanına (ABD’ye) geri dönmekle suçladı. Ayrıca Fransa, söz konusu anlaşmanın, bu üç ülkeye olan güvenini derin anlamda zedeleyeceğini vurguladı. Frsansa’nın Afganistan’dan çekilme süreciyle ilgili de ABD’ye güveninde sorun yaşanmıştı.

Son yıllarda yaşanan gelişmeler, Avrupa’nın ABD’den bağımsız bir şekilde kendi ordusunu kurmak istediğini gözler önüne seriyor. ABD’nin her geçen gün güvenini yitirmesi, hegemonyasının sona doğru geliyor olması, Çin ve Rusya’nın yükselişinin devam etmesi ve Avrupa’nın güvenliğini tehdit etmesi, bölgesel meselelerde yaşanan fikir ayrılıkları AB’yi bir ordu kurmaya doğru yönlendiriyor.

Ancak Biden ile birlikte ABD’nin böyle bir oluşuma onay vereceğini söylemek mümkün değil. Afganistan’dan çekilen ve Orta Doğu’da asker sayısını azaltan Biden, şu anda yalnızca Çin ile rekabete yoğunlaşmış durumda. Bu nedenle Asya’da yeni ittifaklar oluştururken, müttefikleri ile ekonomik ve siyasi ilişkilerini de geliştiriyor. Biden, Asya’da Çin karşıtı cepheyi genişletirken, Avrupa’daki müttefiklerini kaybetmek istemiyor. Fransa tarafından gelen tüm sert açıklamalara rağmen ABD’nin verdiği yumuşak söylemler, bu durumu gözler önüne seriyor.

ABD’nin, Fransa ile yaşadığı krizi sonlandırmak için ilerleyen günlerde diplomatik yolları kullanacağını söyleyebiliriz. Önümüzdeki günlerde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ABD Başkanı Joe Biden arasında bir telefon görüşmesi gerçekleştirilmesi bekleniyor.

Ancak ABD’nin barışçı girişimlerine rağmen Fransa’nın öfkesinin kısa sürede dinmesi beklenmiyor. Avustralya Başbakanı Morrison’ndan gelen, “AUKUS anlaşması için pişman değilim” açıklaması, Fransa ile anlaşmanın tarafı ülkeler arasındaki gerilimi, önümüzdeki günlerde daha çok artıracağa benziyor.