Türkiye-Rusya ilişkileri Suriye’yi nasıl etkileyecek?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın Soçi kentinde bir araya geldi. İki lider arasında S-400, Afganistan, Libya, Kırım, doğalgaz ve İdlib konularının ele alınması bekleniyor. Peki, iki lider arasındaki görüşmeden nasıl sonuçlar çıkabilir? İki ülke arasındaki görüşmenin Suriye’ye yansımaları ne olur? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti neden kritik önemde?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ErdoğanRusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmek üzere Rusya’nın Soçi kentine gitti. Burada iki lider arasında bölgesel ve uluslararası birçok meselenin ele alınması bekleniyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya ziyareti kritik önemde. Geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu Toplantısı için New York’a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada ABD Başkanı Joe Biden ile yüz yüze bir görüşme gerçekleştiremedi.

Biden’ın Türkiye tarafından gelen taleplere olumsuz cevap vermesi tepkilere yol açtı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da ABD’de bulunduğu sırada, Biden’ın tavrını eleştiren açıklamalarda bulundu. Ayrıca Cumhurbaşkanı, ABD’nin Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden terör örgütlerine destek verdiğini ve bu durumun ikili ilişkileri olumsuz etkilediğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Afganistan’dan çekilme süreciyle ilgili eleştirilerde bulunurken, ABD’nin, Suriye’den de çekilmesi gerektiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ziyaretinin ardından yaptığı açıklamalarda, Putin ile yüz yüze görüşmesini dile getirerek, Rusya ziyaretinden beklentilerinin farklı olduğunu söyledi. İki ülke arasındaki ilişkilerin Suriye’deki meseleleri yakından ilgilendirdiğini söyleyen Erdoğan, İdlib konusunu özellikle ön plana çıkardı. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya’dan yeni bir S-400 hava savunma sistemi alınabileceğini dile getirmesi, ABD tarafından tepki ile karşılandı.

ABD-Türkiye ilişkilerinin sert ve gergin bir süreçten geçtiği dönemde, Erdoğan-Putin görüşmesinin ayrı bir önemi bulunuyor. Rusya’nın son dönemde İdlib’deki hava saldırılarını artırması, Suriye’deki yabancı güçler hakkında açıklamalarda bulunması ve İdlib konusunu sürekli gündemde tutması göz önünde bulundurulduğunda; iki lider arasındaki görüşmenin, önümüzdeki süreci belirleyecek nitelikte olduğunu söylemek mümkün.

İDLİB SORUNU ÇÖZÜLEBİLİR Mİ?

İki ülke arasında son yıllarda en büyük problemlerden biri İdlib konusu. Suriye’nin kuzey batısında bulunan ve Türkiye’ye oldukça yakın bir konumda olan İdlib, uzun zamandır dünya kamuoyunun gündeminde.

Rusya’nın 2015 yılında savaşa aktif bir şekilde dahil olmasıyla ipleri eline alan Esad, kısa süre içerisinde birçok bölgede yeniden kontrolü sağlamayı başardı. Halep, Hama, Yermük, Humus, Palmira, Kuneytra ve Dera gibi şehirlerde yeniden Esad ordusunun eline geçti. Rusya’nın hava desteği ile Suriye’deki savaşı lehine çeviren Esad, geri aldığı bölgelerdeki birçok radikal grubu İdlib’e taşıdı. İdlib, kısa süre içerisinde birçok radikal, aşırıcı ve terör grubunun bir araya toplandığı bir kent haline geldi.

Ülkenin neredeyse yüzde 90’ında yeniden kontrolü sağlayan Esad, kuzey batıda bulunan İdlib’e gözünü dikmiş durumda. Geçtiğimiz yıllarda da İdlib’i geri almaya çalışan Esad, Türkiye ile Rusya arasında yapılan mutabakatlar sonrasında saldırıları durdurmuştu.

Rusya, Suriye topraklarının tamamında Esad’ın kontrolü sağlamasını istiyor. Esad’ın ele geçiremediği ve HTŞ gibi terör örgütlerinin kontrolünde olan İdlib, Rusya’nın bölgedeki endişelerini artırıyor. Buradaki radikal grupların, Lazkiye ve Tartus’taki askeri üslerine saldırılar düzenlemesi, askeri olarak Rusya’nın büyük kayıplar vermesine yol açıyor.

Bir diğer etken ise İdlib’deki radikal unsurların birçoğunun Dağıstan ve Çeçenistan gibi bölgelerden gelmesi. Putin, buradaki radikal unsurların bir gün Rusya’ya geri gelmesinden ve güvenlik tehdidi oluşturmalarından endişeleniyor.

Tüm bunlarla birlikte, Suriye’deki savaşa aktif olarak girdiği günden itibaren bölgede büyük kazanımlar elde eden Rusya için; İdlib’i geri almanın ayrı bir önemi bulunuyor. İdlib’in yeniden Esad’ın kontrolüne geçmesi; Putin’in Suriye’de dünyaya zaferini ilan etmesi, Esad’ın koltuğunu uzun yıllar daha sağlama alması ve ülkedeki askeri, ekonomik ve siyasi nüfuzunu daha da artırması anlamlarına gelecek.

Rusya’nın, İdlib’i geri alabilmek için son aylarda hava saldırılarına ağırlık verdiği görülüyor. Yapılan araştırmalar, Rusya tarafından bu yıl içerisinde İdlib’e yönelik 444 hava saldırı düzenlendiğini ortaya koyuyor. Rusya ve Esad cephesinden gelen açıklamalar da; önümüzdeki dönemde İdlib’e yönelik baskı ve saldırıların artacağını gösteriyor.

Türkiye ise İdlib’deki muhalif gruplar ile terör gruplarının birbirinden ayrılması gerektiğini savunuyor. Ayrıca Rusya’nın Mart 2020’de varılan mutabakattaki şartlara uymadığını dile getiriyor. Türkiye, İdlib’deki sivil nüfusun fazla oluşuna ve yapılan saldırıların büyük bir katliama yol açabileceğine dikkat çekiyor.

Türkiye’nin bir diğer endişesi ise İdlib’e gerçekleşecek operasyon sonrası kendi topraklarına yönelik göçmen akını yaşanması. 5 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’nin, yeni bir göçmen akını ile karşı karşıya kalmak istemediği biliniyor. Bu sebeple Türkiye’nin, Rusya tarafından başlatılması planlanan İdlib operasyonunu erteletmek için çalışacağı öngörülüyor.

S-400’LER YENİDEN GÜNDEMDE

İki ülke arasında S-400 hava savunma sistemleri konusunun yeniden gündeme gelmesi bekleniyor. Geçtiğimiz yıllarda 2,5 milyar dolar karşılığında alınan S-400’ler, Türkiye’deki varlığını koruyor. Her ne kadar ABD ve NATO tarafından yaptırım tehditleri yapılsa da; Türkiye’nin S-400 ısrarı sürmüştü.

ABD ziyaretinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, ikinci bir S-400 hava savunma sisteminin alınabileceğini söylemişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin arasında bu konunun da masada görüşülmesi bekleniyor. Ancak kısa süre içerisinde herhangi bir anlaşmaya varılması beklenmiyor. ABD’nin CAATSA yaptırım tehditleri göz önünde bulundurulduğunda; Türkiye’nin yakın bir zamanda yeniden Rusya ile S-400 anlaşması imzalaması düşük bir ihtimal olarak görülüyor.

İki lider arasında ayrıca Doğu Akdeniz, Libya, Afganistan ve doğalgaz konularının de gündeme gelmesi bekleniyor. Türkiye’nin bir numaralı doğalgaz tedarikçisi olan Rusya’nın, fiyatlarda indirime gitmesi söz konusu olabilir. Ayrıca iki ülke, ABD-Türkiye gerginliği de göz önünde bulundurulduğunda; Afganistan ve Libya’da iş birliğini artırabilir.