İkinci Karabağ Savaşı Kafkasya ülkelerini nasıl etkiledi?

Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan İkinci Karabağ Savaşı, Kafkasya’da kurulan dengeleri tersine çevirdi. Bakü’nün bu savaştaki zaferi tüm bölge ülkelerini yakından etkiledi. Ermenistan iç karışıklıklara giderken; Azerbaycan, işgal altındaki topraklarının önemli bir kısmını kurtardı. Azerbaycan’a en büyük desteği veren Türkiye ise Bakü ile birlikte, “Zengezur Koridoru” gibi büyük bir kazanım elde etti. Rusya da barış gücü kisvesi altında Karabağ’a konuşlandı, hakimiyetini artırdı.

Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan Dağlık Karabağ sorunu, 27 Eylül 2020 tarihinde başlayan çatışmalarla yeniden alevlendi. Ermeni güçlerinin Azerbaycan sivil yerleşim birimlerine ateş açması üzerine de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, "Demir Yumruk" diye nitelendirdiği karşı saldırı operasyonunu başlattı.

Azerbaycan ordusunun, Ermenistan’ın saldırı girişimine yanıt olarak gerçekleştirdiği bu operasyonla işgal edilen birçok şehir geri alındı.

Azerbaycan’ın özellikle Dağlık Karabağ’ın güney kısmı olan stratejik Şuşa kentini ele geçirmesinin ardından Erivan yönetimi yenilgiyi kabul etmek zorunda kaldı.  

27 Eylül’de Ermenistan saldırıları ile başlayan ve 44 gün süren İkinci Karabağ Savaşı, Azerbaycan ordusunun zaferi ile sonuçlandı. Azerbaycan ordusu, 44 günde beş şehir, dört kasaba ve 286 köyü işgalden kurtardı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan arasında 10 Kasım’da imzalanan mutabakatla da Güney Kafkasya’da yeni bir süreç başladı. 

Türkiye, Azerbaycan’ın hem siyasi hem de askeri alanda zafere ulaşmasında önemli rol oynadı. Ankara, Karabağ Savaşı’nın ardından Bakü ile siyasi, ekonomik, ticari ve askeri iş birliğini ileri boyutlara taşıdı. 

Türkiye, attığı adımlar ve izlediği politikalarla birlikte Kafkasya’nın en önemli aktörlerinden biri haline geldi. Azerbaycan, işgal altındaki topraklarını geri alarak bölgedeki varlığını güçlendirdi.

Ermenistan ise Ağdam, Kelbecer ve Laçın illerinden de ordusunu çekmek zorunda kaldı.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın yenilgiyi kabul etmesinin ardından öfkeli Ermenistan halkı başkent Erivan’da parlamentoyu bastı. Başbakan Paşinyan, daha ağır bir yenilgiyi önlemek için ateşkesi kabul ettiğini açıkladı. 

SAVAŞTAN EN KARLI ÇIKAN ÜLKE RUSYA OLDU

Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan arasında imzalanan anlaşmayla birlikte çatışmalar durdu. Savaştan en karlı çıkan ülke ise Rusya oldu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, imzalanan anlaşmaya ilişkin yaptığı açıklamada, “Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan, Rus barış güçlerinin Karabağ'a gönderilmesi konusunda anlaştı. Karabağ anlaşması, meselenin adil bir şekilde Azerbaycan ve Ermeni halkının çıkarları doğrultusunda çözülmesine yardımcı olacaktır. Karabağ'daki Azeri ve Ermeni güçleri tuttukları mevzide kalacaklar” ifadelerini kullandı.

Vladimir Putin, Dağlık Karabağ'da cephe hattı boyunca ve Karabağ ile Ermenistan arasındaki koridora Rus barış gücü askerlerinin konuşlandırılacağını söyledi.

Rusya’nın ara buluculuğunda imzalanan ateşkes anlaşmasıyla “barış gücü” adı altında Rus askeri Karabağ’a konuşlandı. Böylelikle Rusya, bölgedeki hakimiyetini genişletti.

İRAN’IN BELİRSİZ TUTUMU, BAKÜ’DEN TEPKİ GÖRDÜ

İran, bölgedeki gücünü artırmak için sınır komşusu Ermenistan ile ilişkilerini geliştirmeye özen gösterdi.

Ermenistan ise coğrafi olarak dar bir konumda olması ve tarihsel problemler yaşadığı Türkiye ve Azerbaycan ile kara sınırının kapanması nedeniyle Tahran ile diplomatik ilişkiler kurdu. Karşılıklı çıkarlar doğrultusunda hareket eden Tahran ve Erivan, iş birliğine yöneldi. İki ülke arasında askeri ve ekonomik anlaşmalar imzalandı.

İran için kuzeydeki komşusu Azerbaycan ile kurduğu ilişkiler de önemliydi. İran’da çok sayıda Azerbaycan Türkü yaşıyor. Bu, Tahran’ın güvenlik politikalarını önemli ölçüde etkiledi. 

İran hem Ermenistan’a hem de Azerbaycan’a komşu olan bir devlet konumundaydı. Bu nedenle İran’ın, İkinci Karabağ Savaşında nasıl bir tutum izleyeceği merak edildi.

Savaşta tavrını Müslüman olan Azerbaycan’dan yana koyması beklenen İran, savaş boyunca net bir tutum sergilemekten kaçındı. Tarihsel ve mezhepsel olarak Azerbaycan ile birçok benzerliğe sahip olan İran; Bakü hükümetini açık bir şekilde desteklemedi. 

İran’ın Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki savaşta izlediği politika ise Bakü’nün tepkisiyle karşılaştı. 

İran ayrıca, Azerbaycan ordusunun ilerlemesini engelleyici girişimlerde bulundu. Tahran yönetimi, tarafsızlık politikası izlemeye çalışsa da Ermenistan’a askeri ve siyasi olarak destek verdi. Ancak Güney Kafkasya’da nüfuzunu artırmaya çalışan İran’ın planları tutmadı. Bakü'nün elde ettiği zafer, Tahran’a bölgede nüfuz kaybettirdi.

AZERBAYCAN’I, TÜRKİYE’YE BAĞLAYAN PROJE: ZENGEZUR

Ermenistan’ın güneyinde yer alan eyalete Erivan yönetimi Syunik derken, Azerbaycan yönetimi Zengezur diyor.

Bu bölgenin doğusunda Azerbaycan, güneyinde İran, batısında da Azerbaycan’a bağlı Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti bulunuyor.

Azerbaycan ile Nahçıvan arasında herhangi bir karasal bağlantı bulunmuyor.

Zengezur denilen proje ise bu bölgeden açılacak kara ve demir yolu ile Azerbaycan’ı doğrudan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’ne bağlamayı amaçlıyor. 

Zengezur Koridoru’nun açılması; Türkiye’den Orta Asya’ya kadar kesintisiz kara ulaşımı yapılabilmesini de beraberinde getiriyor.

Türkiye’nin, Kafkasya’da diğer Türk cumhuriyetleri ile bağlantısının sağlanabilmesi açısından da Zengezur Koridoru, çok önemli bir konumda bulunuyor.

Kasım 2020 tarihinde Rusya’nın ara buluculuğunda imzalanan ateşkes anlaşmasının dokuzuncu maddesinde, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ile Azerbaycan arasında ulaşım yollarının açılması öngörüldü.

Söz konusu maddede, “Bölgedeki tüm ekonomi ve ulaşım bağlantıları açılacaktır. Ermenistan Cumhuriyeti; insanların, araçların ve malların her iki yönde engelsiz hareketini organize etmek için Azerbaycan Cumhuriyeti'nin batı bölgeleri ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasındaki ulaşım bağlantılarının güvenliğini garanti eder” denildi.

Ayrıca metinde, “Tarafların mutabakatı ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'ni Azerbaycan'ın Batı bölgelerine bağlayan yeni ulaşım bağlantılarının inşası gerçekleştirilecektir” ifadeleri yer aldı.

Bakü bu maddeye dayanarak iki ülkenin Zengezur Koridoru konusunda anlaştığını söylüyor. Ancak Ermenistan söz konusu maddede Zengezur adının kullanılmadığını belirtiyor.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Eylül 2022 tarihinde yaptığı bir açıklamada, “Azerbaycan bir koridordan bahsediyor. Ancak şunu net olarak söylemek isterim ki hiç kimseye Ermeni toprakları içinden bir koridora vermeyeceğiz. Ancak bir yol önereceğiz, bir yol açacağız ve bunu her an yapmaya hazırız. Azerbaycan’a bu tekliflerimizi sunduk, Azerbaycan kabul eder etmez bu anlaşmayı hızlıca uygulayabileceğiz” dedi.

Zengezur Koridoru’nun açılması aslında Ermenistan’ı siyasi, ekonomik ve ticari açıdan rahatlatıyor. 

Ancak Ermenistan’ın Bakü-Nahçıvan arasında bir güzergah açmasının önünde ciddi engeller bulunuyor. İran’ın koridordan rahatsızlık duyması ve Rusya’dan gelen bazı tepkiler Erivan’ı bu projeden alıkoyuyor.

İran, Zengezur Koridoru’nun yeniden açılmasına ve faaliyete geçmesine mesafeli duruyor. Ayrıca Tahran yönetimi, Türkiye’nin bölgede nüfuzunu artırmasını ve diğer Türk cumhuriyetleri ile ilişkilerini geliştirmesini istemiyor.

Türkiye ise Azerbaycan’ın istediği Zengezur Koridoru projesini destekliyor. Koridorun açılması halinde Ankara-Bakü ilişkileri yeni bir boyut kazanacak. İki ülke arasındaki ilişkiler daha da güçlenecek. Türkiye, Güney Kafkasya’daki varlığını sağlamlaştıracak ve bölgedeki nüfuzunu artıracak.