Tahran-Taliban ilişkilerinde yeni dönem: İki taraf mutabakata varabilir

İran ile Afganistan sınırında zaman zaman çatışmalar meydana geliyor. Taliban'ın Ağustos 2021'de Afganistan'da yeniden iktidara gelmesinin ardından iki taraf arasında diplomatik temaslar kurulmuştu. Peki, Taliban ile İran arasında son dönemde hangi gelişmeler yaşandı? Tahran-Taliban ilişkilerini önümüzdeki dönemde neler bekliyor?

Afganistan sınırında yaşanan çatışmaya yönelik açıklamalar yapan İran Emniyet Teşkilatı Genel Komutan Yardımcısı Rızayi, Taliban güçlerinin sınır karakoluna ağır silahlarla saldırı düzenlediğini söyledi. 

İran devlet televizyonu, yaşanan çatışmaların nedeninin henüz belli olmadığını, iki tarafın sınırdaki askeri yetkililerinin toplantı içerisinde olduklarını ve çatışmaların sona erdiğini duyurdu. Sınırdaki çatışmalara ait olduğu iddia edilen görüntülerde, yoğun çatışma sesleri duyuluyordu. 

İran İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi, sınırda meydana gelen çatışmaların ardından Taliban yetkilileriyle toplantı halinde olduklarını, sorunların çözüldüğünü ve iki taraf açısından da güvenliğin sağlandığını söyledi.  

Yaşanan çatışmada Taliban güçlerine "gereken karşılığın verildiğini" söyleyen Vahidi, "Kısa süreli bir çatışma yaşandı. Taliban tarafıyla da görüşmeler yapıldı, sorun çözüldü. Şu anda bir sorun yok, sınır sakin ve açık" şeklinde konuştu. 

İKİ TARAF ARASINDA 'SU KRİZİ' YAŞANIYOR 

İran ile Taliban arasında son zamanlarda, Hilmend Nehri üzerindeki su paylaşımı konusunda anlaşmazlıklar meydana geliyor. 

Taliban yönetimi, bölgede yaşanan kuraklık nedeniyle Hilmend Nehri üzerinde bulunan barajların su miktarının azaldığını ve İran'a su ulaşmadığını savunurken; İran ise teknik bir heyetin barajlara ziyaret gerçekleştirerek bu sorunu teyit etmesi gerektiğini belirtiyor.

Taliban'ın Afganistan'da yönetime gelmesinin ardından Pakistan ve İran sınır muhafızları ile Taliban güçleri arasında çeşitli zaman aralıklarında çatışmalar gerçekleşiyor. 

Afganistan ile İran arasında bulunan 'Hilmend Su Yolu' güzergahındaki su sorunu, 1973 yılında yapılan anlaşmayla çözüme kavuşmuştu. Son yıllarda Afganistan'da meydana gelen kuraklık nedeniyle İran'a akan su miktarının azalması, Tahran yönetimini rahatsız etmeye başlamıştı. 

İRAN-TALİBAN İLİŞKİLERİNİN YAKIN TARİHİ 

Taliban, Afganistan’da uzun zamandır farklı gruplar arasında devam eden çatışmaları sonlandırmak ve ülkenin güvenliğini sağlamak amacıyla 1994 yılında ortaya çıktı. 1996 yılında Afganistan’ın başkenti Kabil’i kontrolü altına aldı ve 2001 yılına kadar ülkenin iktidarını elinde tuttu. 

Taliban, daha sonra el-Kaide gibi terör örgütleri ile iş birliği yaptı. El-Kaide lideri Usame bin Ladin’in Afganistan’da güçlendiği bu yıllarda Taliban, İran’ın Mezar-ı Şerif’teki başkonsolosluğuna saldırı düzenleyerek sekiz İran diplomatını ve biri gazeteci olmak üzere üç İran vatandaşını katletti.

Taliban, Mezar-ı Şerif’i ele geçirdiğinde Şii mezhebine mensup Hazara etnik gruplarına karşı oldukça sert bir tutum izledi. Bu duruma bağlı olarak İran yönetimi, Taliban’ı ideolojik bir düşman ve “terör örgütü” ilan ederek Afganistan’a müdahale amacıyla sınıra 70.000 kadar asker gönderdi. 11 Eylül 2001 saldırısından sonra ise ABD’nin Afganistan’a müdahalesine siyasi olarak büyük destek verdi. 

ABD müdahalesinin ardından Kabil’de kurulan hükümetin temelini attığı Kemal Khan Barajı’nın Afganistan üzerinden İran’a giden su seviyesinde azalmaya neden olması, 2014 yılında ABD’nin Afganistan’dan çekilmeye başlaması ve 2015 yılında DEAŞ’ın Afganistan’da varlığını göstermesi gibi sebepler; İran’ın Taliban ile iş birliğine gitmesine yol açtı. 

Tarih, din ve dil bakımından birçok ortak noktaya sahip olan İran ve Afganistan halkları terörizm, insan kaçakçılığı ve uyuşturucu gibi konularda da benzer sorunlarla karşı karşıya geliyor.

Tahran yönetimi, 15 Ağustos 2021 tarihinde Kabil’i kontrolü altına alan Taliban ile 1996-2001 döneminde yaşadığı gerginliği bir kenara bırakarak dostça bir politika izleme yoluna gitti.  

İran ve Taliban’ın bu iş birliği; her iki devletin de ABD karşıtı olmasıyla beraber ekonomik çıkar, DEAŞ ile silahlı mücadele ve yaşanan göç dalgasına engel olmak gibi düşüncelere dayanıyor. 

İki ülke arasında çok önemli ve keskin denecek farklılar da bulunuyor. Taliban ideolojik olarak Sünni, Peştun milliyetçisi ve yönetim modeli olarak İslam Emirliğini benimsiyor. İran ise mezhep olarak 12 İmam’a bağlı, Şii ve Fars milliyetçiliği ile biliniyor.

Bunun dışında Afganistan ile İran arasındaki sınır ve su sorunu günümüzde de devam ediyor. 2021 yılının sonuna doğru Taliban ile İran’ın sınır muhafızları arasında başlayan çatışmalar, gelmekte olan bir tehlikenin habercisi gibiydi. 

HAZARALAR KATLİAMI VE TALİBAN 

Geçtiğimiz sene tarihler 30 Eylül’ü gösterirken büyük bir bölümünü Hazara öğrencilerinin oluşturduğu üniversiteye hazırlık merkezine, Taliban tarafından büyük bir saldırı düzenlendi. 30’dan fazla öğrenci hayatını kaybederken yaklaşık 60 öğrenci ise ağır yaralandı.  

2021 yılının başında yani Taliban'ın Kabil'e girmesinden yaklaşık birkaç ay önce, Kabil'de Hazaralar’a ait bir okulda öğrencilerin çıkış saatinde düzenlenen bombalı saldırıda, 10-15 yaşları arasındaki 90 öğrenci hayatını kaybetmişti. 

Taliban yönetimi, bu saldırılar karşısında basit açıklamalar ve üstün körü kınama mesajları dışında somut bir eylemde bulunmadı. İleriki zamanlarda yapılacak muhtemel saldırıları önlemeye yönelik hiçbir tedbir de almadı. Taliban’a göre Şii inancı, İslamiyet için tehlikeli bir düşman olarak görülüyor. 

Hazara toplumu cumhuriyet döneminde, Kabil'de İran tarafından desteklenen birkaç üniversite ve cami kurmuştu. Kum'da İmam Humeyni'nin siyasi ve ideolojik Şii eğitimini benimseyen Hazara mollaları da akıcı Farsça aksanları ve İran mollalarını anımsatan siyah-beyaz sarıkları ile dikkatleri üzerine çekiyordu. 

Hazaralar tarafından yaşanan bu kültürel ve ideolojik değişim, Afganistan'daki diğer etnik gruplar tarafından da fark edilmeye başlandı. Hazaralı mollaların İran tarzı giyimleri ve Farsça aksanları ilk olarak yadırgandı ve olumsuz bir düşünce oluşturdu. Fakat bu tepkiler hiçbir zaman Taliban’ın yaptığı gibi bir nefrete dönüşmedi. 

YILLAR SONRA GELEN DOSTLUK RÜZGARLARI 

Uzun zamandır düşmanca bir tavır takınan İran ve Afganistan, 2015 yılından bu yana bir nebze de olsa dostane bir tutum sergiliyor.

Mezhep farklılığı başta olmak üzere su ve sınır sorunu gibi birçok farklı düşünceye rağmen İran ve Taliban’ın ABD karşıtı olmaları, iki tarafın da ekonomik çıkarları, DEAŞ’e karşı verilen mücadeleler ve göçmen sorunuyla ilgili bir konsensüs mecburiyeti, iki tarafında çatışmadan ziyade iş birliği içerisinde olmalarını sağlıyor. 

Taliban’ın yönetimi ele geçirmesi sonrasında özellikle birçok ürünün tedarik edilmesinde İran’ın oynadığı rol ve sağladığı kolaylıklar, iki taraf arasındaki ilişkilerin gelişmesinde önemli bir yere sahip. 

Bu ilişkilerin daha da ilerlemesi için Taliban yönetiminin kapsayıcı bir hükümet kurması ve Şiiler gibi azınlıkların hakkına saygı duyması, Tahran yönetiminin temel hedeflerinden biri olarak gözüküyor.