İsrail’de koalisyon hükümeti dağıldı, ülke yeniden seçime gidiyor

İsrail’de son dört yıla bitmek bilmeyen hükümet krizleri damga vurdu. Naftali Bennett liderliğindeki koalisyon hükümeti, Meclis’i feshederek erken seçim kararı aldı. Peki, İsrail hükümetinde neler yaşanıyor? İsrail’de hangi ismin yeni başbakan olması bekleniyor?

İsrail’de koalisyon hükümeti ortaklarından Başbakan Naftali Bennett ve Dışişleri Bakanı Yair Lapid, geçtiğimiz günlerde Meclis’i feshederek erken seçime gitme kararı aldıklarını duyurdu.

Bennett ve Lapid’in aldığı kararın Meclis oturumlarında onaylanması bekleniyor. Böylelikle İsrail, yaklaşık üç buçuk yıl içinde beşinci kez genel seçime gidecek. Koalisyon ortakları, erken seçime kadar Başbakanlık görevinin Yair Lapid’e geçmesi konusunda anlaşma sağladı.

Siyasi uzmanlara göre, birbirinden farklı sekiz partiden oluşan koalisyon hükümetinin bu kadar kısa süre içerisinde dağılması kaçınılmazdı. Kurulduğu Haziran 2021’den bu yana ideolojik ayrılıklar nedeniyle krizler yaşayan koalisyon hükümeti, oldukça kırılgan bir yapıya sahipti.

Bennett önderliğindeki koalisyon hükümetinin içerisinde, sağ ve sol partilerin yanı sıra bir Arap İslamcı parti yer alıyordu. Çok parçalı bir yapıya sahip olan koalisyon hükümeti, geçtiğimiz sene İsrail’in siyasi kriz ortamından daha fazla zarar görmemesi için acele ile kurulmuştu.

Yeni Şafak gazetesinin aktardığına göre, Tel Aviv Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Emmanuel Navon, koalisyon hükümetini oluşturan siyasi partilerin temelde bir araya gelebilmesini sağlayan ve onları bir arada tutan tek şeyin, “Beşinci bir seçimin önüne geçmek ve eski başbakan Benjamin Netanyahu’yu saf dışı bırakmak” olduğunu ifade etti.

Yamina milletvekili Idit Salman’ın geçtiğimiz haftalarda koalisyondan ayrılması, koalisyonu Meclis’te azınlık durumuna düşürmüştü. Salman’ın ayrılmasıyla birlikte koalisyonun ülkeyi yönetmesi oldukça zor hale geldi.

Özellikle Vatandaşlık yasası ve Batı Şeria’daki İsrail vatandaşlarına İsrail yasalarının uygulanmasını kapsayan yasanın yenilenmesi, koalisyonun Arap ve solcu üyeleri tarafından kabul görmedi. Likud ile birlikte koalisyondaki sağ partilerin de kurduğu büyük baskı, Bennett liderliğindeki Yamina Partisi’ni çıkmaza sürükledi.

İsrail’de son dönemde siyasi krizi derinleştiren meselelerden biri de Yerleşimci Yasası. Bu yasa, Batı Şeria’da hayatını sürdüren İsrailli yerleşimcilerin, aynı bölgede yaşayan Filistinlilerin aksine İsrail askeri mahkemeleri yerine sivil mahkemelerde yargılanması, sosyal güvenlik sisteminden faydalanması gibi ayrıcalıkları sağlayan olağanüstü halin düzenli olarak beş yılda bir uzatılmasını öngörüyor ve 1967 yılından bu yana onaylanıyor.

Söz konusu yasanın, haziran sonunda yeniden onaylanması gerekiyordu. Ancak Profesör Navon’a göre, mecliste çoğunluğu kaybeden koalisyon hükümetinin bunu sağlaması mümkün görünmüyordu. Yasanın otomatik olarak yenilenmesi için Meclisin feshedildiğini belirten Profesör Navon, aksi takdirde yasanın onaylanmamasının Batı Şeria’da hukuki bir kaosa neden olacağına dikkat çekti.

NETANYAHU YENİDEN BAŞBAKAN OLABİLECEK Mİ?

Eski İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Bennett ve Lapid’in erken seçim kararı almasının ardından açıklamalarda bulundu. Koalisyonun artık ülkeyi yönetemediğini söyleyen Netanyahu, “Bu, İsrail tarihindeki en kötü hükümettir” ifadelerini kullandı.

Netanyahu ayrıca, “Ülke sanki elimizden alınmış gibiydi. En başta tüm İsraillilerin hissettiği güvenlik konusunda. İkincisi zirveye çıkan hayat pahalılığı. Bu konuda çözüm için yetenekleri ve anlayışları bulunmuyor. Üçüncü konu ise ulusal gurur. Kudüslü gençlerin İsrail bayrağı açmaya korktuğu dehşet görüntüler tüm İsraillileri yaraladı” şeklinde konuştu. Likud Partisi lideri, “güçlü ve etkin bir hükümet kurma niyetiyle” seçimlere hazırlandığını ifade etti.

Haziran 2021’de göreve gelen Bennett önderliğindeki koalisyon hükümeti, Benjamin Netanyahu’nun 12 yıllık başbakanlık dönemini sonlandırmıştı. Görevden düşmesinin ardından hükümete yönelik ağır eleştirilerde bulunan Likud Partisi lideri, Meclis’te yaptığı muhalefet ile sürekli gündemde kalmayı başarmıştı.

Her ne kadar Netanyahu tekrar seçimlere katılacağını açıklasa da; Likud Partisi liderinin yeniden İsrail Başbakanı olması çok düşük bir ihtimal olarak görülüyor. İsrail’de gerçekleştirilen anketler, Netanyahu’nun koalisyon hükümeti kuracak bir oy potansiyeline sahip olmadığını ortaya koyuyor. Netanyahu ve müttefiklerinin, Meclis’te 61 sandalyelik çoğunluğu sağlamasının neredeyse imkansız olduğu belirtiliyor.

Görevde kaldığı 12 süre boyunca sürekli yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ile gündeme gelmesi, Netanyahu’ya verilen desteğin azalmasında en önemli etken olarak görülüyor. Netanyahu’nun Likud Partisi’nden istifa etmesi ve yerine başka bir ismin gelmesi durumunda ise koalisyon hükümetinin kurulması yüksek bir ihtimal olarak değerlendiriliyor.

İsrail’de hem Bennett hem de Netanyahu’nun aday olduğu bir seçimin gerçekleşmesi durumunda; siyasi krizin daha da derinleşmesi bekleniyor. Her iki ismin de başbakanlık için yarışması halinde, İsrail siyasetini önümüzdeki dönemde daha büyük bir belirsizliğin beklediğini söylemek mümkün.

İsrail’de siyasi belirsizliğin derinleşmesi, dış politikada atılacak adımların da önünü tıkıyor. Bir taraftan İran ile gerginlik yaşayan Tel Aviv, bir taraftan da Doğu Akdeniz’deki doğal gaz ve enerji kaynakları üzerinden Lübnan Hizbullah’ı ile karşı karşıya. Filistin’de yaşanan son gelişmeler de Tel Aviv hükümetinin endişelerini her geçen gün artırıyor.

Dış politikada kritik bir dönemden geçen İsrail, kendi içinde yaşadığı sorunlar nedeniyle zor günler yaşıyor. Bazı kesimler İsrail’in yeniden seçime gitmesini olumlu karşılasa da; ilerleyen dönemde Tel Aviv’i büyük bir belirsizlik bekliyor. Siyasi uzmanlar tarafından yapılan değerlendirmelerde, erken seçimin Ekim ayında yapılabileceği öngörülüyor.