Netanyahu karşıtlığı artıyor: İsrail iç çatışmalara sürükleniyor
İsrail tarihinin en aşırı sağcı, ırkçı, faşist kabinesinin açıklanmasının ardından Tel Aviv’de, Kudüs’te, Hayfa’da, Rosh Pina’da ve Herzliya’da protesto gösterileri düzenleniyor. Benjamin Netanyahu liderliğinde kurulan koalisyon hükümeti ise gösteriler karşısında sessizliğini koruyor.
İsrail son dört yılda beşinci kez erken seçime gitti. Sekiz partili koalisyon tarafından yönetilen İsrail’i bu hale getiren olay ise eski Başbakan Bennett’in kendi partisi olan Yamina’dan bir vekilin koalisyondan çekilmesi oldu. Önemli bir oylama sonucunda yaşanan bu gelişme sonrası koalisyon mecliste azınlık konumuna düştü.
İsrail’de koalisyon hükümeti ortaklarından Başbakan Naftali Bennet ve Dışişleri Bakanı Yair Lapid, 20 Haziran 2022’de Meclisi feshetti. Koalisyon ortaklarının anlaşmasına göre, erken seçime kadar Dışişleri Bakanı Yair Lapid geçici başbakan oldu.
İsrail, 1 Kasım 2022’de ise erken seçime gitme kararı aldı. İsrail Meclisinden yapılan yazılı açıklamada, “Knesset'in 25'inci seçimleri 1 Kasım'da icra edilecek" ifadelerine yer verildi.
Ülkedeki 1 Kasım erken seçimlerinde eski Başbakan Netanyahu’nun öncülük ettiği sağ blok, 120 sandalyeli İsrail Meclisinde 64 milletvekiliyle çoğunluğu elde etti.
Katılım oranının yüzde 71,3 olarak açıklandığı seçimlerde, İsrail Merkez Seçim Komitesinin açıkladığı resmi sonuçlara göre, Netanyahu’nun lideri olduğu Likud Partisi 32 milletvekili çıkardı.
13 Kasım 2022 tarihinde ise İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, 1 Kasım’daki seçimleri önde bitiren Likud Partisi lideri Benjamin Netanyahu’yu hükümeti kurmakla görevlendirdi.
İsrail Cumhurbaşkanı, “milletvekilleri arasında en fazla desteği alması, Meclisteki en büyük parti olması ve hükümet kurma şansının yüksekliğini" dikkate alarak bu görevlendirmeyi yaptığını ifade etti.
Netanyahu'nun, yasal süreye göre en geç 11 Aralık’a kadar hükümeti kurması gerekiyordu. Ancak Netanyahu, Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’dan koalisyon için 14 gün daha süre istedi. Koalisyon görüşmelerini devam ettiren Netanyahu'nun ülke tarihinin en sağcı hükümetini kurması bekleniyordu.
25 Kasım’da Likud Partisinden yapılan açıklamada, Netanyahu’nun aşırı sağcı Yahudi Gücü Partisi lideri Itamar Ben-Gvir ile koalisyon görüşmelerinde anlaşmaya vardığı açıklandı.
Ben-Gvir, yaptığı açıklamada, "Tam bir koalisyon anlaşmasına, tam anlamıyla sağcı bir hükümet kurmaya doğru büyük bir adım attık" ifadelerini kullandı.
İşgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da, Yahudi yerleşimcileri şiddet eylemlerine teşvik eden aşırı sağcı Ben-Gvir, “suikast politikasına” geri dönülmesini ve Filistinli tutuklulara yönelik baskının artırılması çağrısında bulunuyordu.
Netanyahu, Koalisyon için Yahudi Gücü Partisi'nin ardından aşırı sağcı Dini Siyonizm Partisi ile anlaştı. Dini Siyonizm Partisi hükümette Maliye Bakanlığını üstlenmeyi kabul etti.
Netanyahu "Bu, bütün İsrail vatandaşlarına sahip çıkan, sağ kanatta, milliyetçi bir hükümetin kurulmasına doğru atılan önemli bir adımdır" değerlendirmesini yaptı.
İSRAİLLİ LAİK VE SOLCU KESİMLER ENDİŞELİ
İsrail’de kurulması beklenen aşırı sağcı hükümetin izleyeceği politikalar, İsrailli laik ve solcu kesimleri endişelendirdi.
Aşırı sağcı hükümete karşı, vatandaşları ülkeden göç etmeye davet eden sosyal medya kampanyası başlatıldı.
"Ülkeden Birlikte Ayrılalım" adı altında faaliyet gösteren İsrailli grup, Benjamin Netanyahu liderliğinde kurulacak aşırı sağcı hükümetin izleyeceği öngörülen politikalardan dolayı, vatandaşları ülkeden göç etmeye davet etti.
Gruba öncülük eden İsrailli Yaniv Gorelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Ülkede olup bitenleri göz önünde bulundurarak yurt dışına intikal etmeye mecbur kalmamız gibi seçeneklere hazırlık yapmalıyız. Benim için ülke önemli ancak gelişmeleri ve yeni kurulacak hükümetin neler yapacağını görebiliyoruz" ifadelerini kullandı.
Gorelik, İsrail'de rejimin değiştiği ve hayatın artık eskisi gibi olmadığı için "Ülkeden Birlikte Ayrılalım" grubunu oluşturduklarını belirtti.
"İlk etapta 10 bin kişinin yurt dışına göç edebileceğini" aktaran Gorelik, kampanyalarını daha sonra genişletmeye devam edeceklerinin altını çizdi.
ÜLKE TARİHİNİN “EN AŞIRI SAĞCI HÜKÜMETİ” KURULDU
21 Aralık 2022 tarihinde Likud Partisi’nin lideri Benjamin Netanyahu, çekişmeli koalisyon görüşmeleri sonrası yeni hükümeti kurduğunu açıkladı.
İsrail’de Benjamin Netanyahu liderliğinde kurulan koalisyon hükümeti “ülke tarihinin en sağcı hükümeti” olarak nitelendiriliyor.
Netanyahu öncülüğündeki sağ blok, Ultra Ortodoks Yahudi partilerden Şas ve Birleşik Tevrat Yahudiliği ile Irkçı Dini Siyonizm ve Yahudi Gücü partilerinden oluşuyor.
Koalisyon partilerinden Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) partisi lideri Itamar Ben-Gvir, Arap karşıtı açıklamalarıyla tanınıyor ve İsrailli güvenlik güçlerinin Batı Şeria'da olası tehditler karşısında ne zaman ateş açabileceğine ilişkin kuralların gevşetilmesini talep ediyor.
İşgal altındaki Batı Şeria’nın El Halil kenti yakınlarındaki bir Yahudi yerleşiminde yaşayan Ben-Gvir, büyük kentler dışında yaşayan İsraillilerden destek alıyor.
Daha önce "ırkçılığa tahrik" ve "bir terör örgütünü desteklemek" suçlarından yargılanıp hüküm giyen Itamar Ben-Gvir’e kurulan yeni hükümette Ulusal Güvenlik Bakanlığı verildi.
Aşırı sağcı Dini Siyonizm Partisi Lideri Smotrich ise Maliye Bakanlığının yanı sıra yasa dışı Yahudi yerleşimlerinin bulunduğu işgal altındaki Batı Şeria'daki konularda otorite elde etti.
Netanyahu'nun Likud Partisi de Savunma, Adalet, Dışişleri bakanlıkları da dahil turizm, kültür-spor, çevre koruma, ulaştırma, tarım, eğitim gibi toplam 18 bakanlık aldı.
Netanyahunun kalisyon ortakları, İsrail-Filistin sorununda ortak başkentleri Kudüs olan ve Batı Şeria’da bağımsız bir Filistin devleti öngören uluslararası destekli barış formülünü reddediyor.
Koalisyon; Filistin topraklarının kalıcı olarak ele geçirilmesini, Yahudilerin Mescid-i Aksa'da ibadet etmesini, Filistinlilere yönelik polis ve asker baskısının arttırılmasını istiyor.
İSRAİL’DE BÜYÜKELÇİLER İSTİFA EDİYOR
İsrail’in Paris Büyükelçisi Yael German ve İsrail’in Kanada Büyükelçisi Ronen Hoffman Benjamin Netanyahu başkanlığında kurulan yeni İsrail hükümetini protesto etmek için görevlerinden istifa etti.
Netanyahu'nun politikalarının ve hükümetindeki bakanların açıklamalarının vicdanıyla, dünya görüşüyle, ülkenin Yahudi ve demokratik bir devlet olarak bağımsızlık ilanında yer alan vaatlerle çeliştiğini belirten Yael German, "Bu şartlar altında, inandığım her şeyden çok farklı bir politikayı temsil etmeye devam edemeyeceğim. Bu nedenle istifamı sunmayı ve İsrail'in Paris Büyükelçisi olarak görevime son vermeyi uygun buluyorum" ifadelerini kullandı.
İsrail'in Kanada Büyükelçisi Ronen Hoffman da Netanyahu hükümeti ile yaşadıkları farklılıklar nedeniyle istifa ettiğini açıkladı.
Hoffman, istifa mektubunda, “yeni hükümetin politikaları ışığında görevine devam edemeyeceğini” dile getirdi.
HALK NETANYAHU’NUN POLİTİKALARINI PROTESTO EDİYOR
İsrail’in en aşırı sağcı, ırkçı ve faşistlerle dolu koalisyon hükümetinin kurulmasından bu yana İsrailliler, hükümetin “yargıyı zayıflatma” girişimlerini ve aşırı sağcı politikalarını protesto ediyor.
Koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini Meclise devretmeye yönelik hamleleri Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime neden oluyor.
Adalet Bakanı Yariv Levin tarafından açıklanan yasa tasarısı, Yüksek Mahkeme kararlarının Parlamento tarafından salt çoğunlukla geri çevrilmesine imkan veriyor. Böylelikle hükümetlerin, Yüksek Mahkeme tarafından iptal edilme endişesi taşımadan yasa çıkarabilmesi amaçlanıyor.
Bu yasayla birlikte yargının bağımsızlığının azalması, mahkemelere güvenin gerilemesi, Azınlık haklarının erimesi ve yolsuzluğun artmasından endişe ediliyor.
Binlerce kişi Tel Aviv’de, Kudüs'te, Başkanlık konutunun önünde, Hayfa’da, Rosh Pina'da ve Herzliya’da protesto gösterileri düzenliyor.
İsrail halkı, “Diktatörü devirmenin zamanı geldi", "Utanç Hükümeti", "İşgalle demokrasi olmaz" yazılı pankartlarla Netanyahu hükümetinin politikalarını eleştiriyor. Halk, siyasi suçluların ve provokatörlerin iktidara gelmesine karşı çıkıyor.
Gösterilere katılan ana muhalefet lideri ve eski Başbakan Yair Lapid de “Ülkeyi seven insanlar buraya demokrasisini, mahkemelerini, bir arada yaşama ve ortak çıkar fikrini savunmak için geldiler. Kazanana kadar pes etmeyeceğiz” diye belirtiyor.
“Toplumun daha fazla parçalanmaması ve anayasal bir kriz yaşanmaması” için çalıştığını söyleyen İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ise “Umuyorum bu krizden çıkış yolunu buluruz” değerlendirmesinde bulunuyor.
İsrail’in batılı müttefikleri de Netanyahu liderliğinde kurulan koalisyon hükümetinin politikaları karşısında sessizliğini koruyor. Bu durum, Netanyahu’nun güç kazanmasına ve geri adım atmamasına yol açıyor.
Yeni kurulan koalisyon hükümeti gösteriler karşısında sessizliğini sürdürüyor. İsrail halkı ise aşırı sağcı hükümete karşı kitlesel protestolarına devam ediyor. İsrail, bir iç çatışmaya doğru sürükleniyor.