Roma-Trablus hattında yeni dönem: Gündemde doğal gaz var

İtalya, 10 yıldır sivil uçaklara uyguladığı hava sahası yasağını kaldırdı. Libya hükümeti, iki ülke arasında uçuşların eylül ayından itibaren başlayacağını duyurdu.

2011 yılında Muammer Kaddafi’nin devrilmesinin ardından Libya’daki kaos ortamı, birçok ülkenin ve Avrupa Birliği’nin hava sahasını Libya’ya kapatmasına neden oldu.

Libya hükümetinin yaptığı açıklamaya göre, İtalya Başbakanı Georgia Meloni, Abdulhamid Dibeybe’yi arayarak yasağın kaldırıldığı haberini verdi.

Eylül ayında Libya’dan Türkiye, Tunus, Ürdün, Mısır ve Sudan gibi ülkelere yapılan uçuşlara İtalya da eklenecek.

Mayıs ayında Libya havaalanlarındaki güvenlik prosedürleri iki ülkenin teknik heyeti  tarafından kontrol edilmişti. Bu kontrollerin tartışıldığı esnada hava sahasının açılmasına karar kılındı.

Karar gereği her iki ülkeden bir havayolu şirketi eylül ayından itibaren karşılıklı seferlere başlayacak.

Diğer yandan, Avrupa Birliği’nin sivil havacılık uçuş yasağı ise devam ediyor. Libya hükümeti; AB yetkilileri ile bu yasağın kaldırılması konusunda daha önce görüşmeler yaptı ancak henüz sonuç elde edemedi.

İKİ ÜLKE ARASINDA  8 MİLYAR AVROLUK ENERJİ ANLAŞMASI

Libya ve İtalya, geçtiğimiz ocak ayında Akdeniz’de doğal gaz alanında iş birliği üzerine 8 milyar avroluk anlaşma imzaladı. Bu anlaşma, Libya’nın son 20 yılda tek kalemde imzaladığı en geniş bütçeli enerji anlaşması oldu.

İtalya Başbakanı Meloni, Rusya’ya olan enerji bağımlılığını azaltmak için Cezayir’i de ziyaret etmiş, orada da bazı anlaşmalar imzalamıştı.

Libya adına anlaşmayı imzalayan Libya Ulusal Petrol Kurumu (NOC) Başkanı Ferhat Ömer bin Kıdara; anlaşmanın 8 milyar avro değerinde olduğunu ve 3 yıl geçerli olacağını belirtti.

Bin Kıdara, anlaşmada; bölge ülkelerinin Akdeniz’deki arama çalışmalarının da dikkate alındığını, Avrupa Birliği ülkelerinin enerji kaynaklarının da garanti edildiğini ifade etti.

NOC Başkanı bin Kıdara, anlaşmanın toplam rezervinin 6 trilyon metreküp olduğu hesaplanan sahaların geliştirilmesini amaçladığını ve günlük 800 milyon metreküp doğal gaz üretilmesini hedeflediğini aktardı.

İtalya enerji şirketi ENİ Başkanı Claudio Desvalzi ise “Son 20 yılın en önemli anlaşmasına imza attık” dedi.

Desvalzi, anlaşma ile enerji ihtiyacının önemli bir bölümünün karşılanacağını vurgulayarak bunun sadece doğal gaz değil elektrik enerjisi alanını da kapsadığını belirtti.

Gezi kapsamında Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ile de görüşen Meloni, Cezayir ziyaretinde olduğu gibi bölgedeki profillerini yükseltmek istediklerini ama bunu sömürücü bir şekilde değil, Afrika ülkelerinin gelişmesine ve zenginleşmesine destek olacak şekilde yapmak istediklerinin altını çizdi.

AVRUPA, RUSYA NEDENİYLE YAŞADIĞI ENERJİ KRİZİNİ ATLATTI

Rusya, Avrupa’ya gönderdiği en büyük doğal gaz boru hattı olan Kuzey Akım 1’i geçtiğimiz yaz kapattı. Kremlin, kapatma gerekçesi olarak gaz türbinlerinden birinde yağ sızıntısı olduğunu söyledi. 

Rusya, Batı’nın yaptırımları nedeniyle bakım ve onarım yapamadığını savunurken, Alman Siemens şirketi, mevcut arızanın gaz akışı kesmeyi gerektirmeyecek türden olduğunu ifade etti.

Bu hatta paralel olarak inşa edilen Kuzey Akım 2 hattı ise tamamlanmış olmasına rağmen Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası Almanya, bu hattı açmama kararı almıştı.

Geçtiğimiz kışın mevsim normallerinin üzerinde sıcaklıkla geçmesi, enerji tüketiminin azalması ve alternatif doğal gaz kaynakları bulma çabası enerji alanında Avrupa’yı avantajlı hale getirdi. Depolama tesislerinin dolu kalması, gaz krizini önledi.

Ülkeler, boru hattı yerine ABD ve Katar’dan gemiyle gelen sıvı doğal gaz (LNG) kullanmaya başladı. Almanya, LNG için yaklaşık 10 milyar avroya 5 adet yüzer LNG çevirim terminali kiraladı.

Almanya Enerji Bakanı Robert Habeck, "Yaz aylarında tehdit edildiğimiz en kötü şeyi önledik" açıklamasını yaptı.

Brüksel'deki Bruegel düşünce kuruluşunda enerji politikası uzmanı Simone Tagliapietra ise "Enerji krizi kendi başına sona ermedi, ancak acil durumun zirve yapması önlendi" ifadelerini kullandı. 

LİBYA’DA 29 PETROL,12 DOĞAL GAZ SAHASI DAHA KEŞFEDİLDİ

Libya Petrol ve Doğal gaz Bakanı Muhammed Avn, Libya Ulusal Petrol Kurumu’nun gelecek yıl uluslararası şirketleri Libya’da sismik araştırmalar için davet edeceğini ve önceliğinin Türk şirketleri olacağını ifade etti.

Dünyada sismik araştırma gemilerinin ABD, Norveç ve İtalya gibi bazı sayılı ülkelerde olduğunu hatırlatan Muhammed Avn, Türkiye’nin Norveç ve ABD’ye kıyasla ülkeye daha yakın bir konumda olduğunu vurguladı.

Libyalı Bakan, "Türk şirketlerinin bu alanda yeterli tecrübeleri var, sismik araştırma ve sondaj gemilerine de sahipler. Sismik araştırmalarda öncelik Türk şirketlerinin olur. Libya'ya yakın olmasından dolayı da gemilerin bölgeye gelişleri daha az masraflı ve kolay olacaktır” ifadelerini kullandı.

Bakan Avn, NOC yönetimine petrol ve doğal gaz keşiflerinin geliştirilmesi için plan ve proje yapılması talebinde bulunduğunu, Libya toprakları ve denizlerinin yüzde 30-40'ında henüz petrol ve doğal gaz arama faaliyetleri yapılmadığını belirtti. Avn, bahsettiği bölgede herhangi bir sismik çalışma dahi gerçekleştirilmediğinin altını çizdi.

Libya'da günlük petrol üretiminin 70'li yıllarda 3 milyona kadar çıktığını hatırlatan Avn, NOC'un verilerine göre kara ve denizlerde 29 yeni petrol sahası, 12 de doğal gaz sahasının keşfedildiğini aktardı.

Bu alanların bazı nedenlerle geliştirilemediğini söyleyen Avn, Libya'nın kara suları ve münhasır ekonomik bölgesinin Mısır sınırından Tunus'a kadar geniş bir alanı kapsadığını vurguladı. Avn ayrıca, özellikle de batı bölgelerinde keşfedilmiş Buri, Sabrata ve Curf gibi doğal gaz alanlarının yanı sıra henüz keşfedilmeyi bekleyen çok geniş bölgeler bulunduğunu ifade etti.

Bakan; İtalya, Yunanistan, Malta ve Türkiye ile Libya arasındaki münhasır ekonomik bölgelerde keşifler için umut veren alanlar olduğunu söyledi. Avn, günlük doğal gaz üretimini 2 milyon varile çıkardıklarında Avrupa’ya petrol ihracatının da artacağı mesajını verdi.

İtalya ve Avrupa ülkelerinin Kuzey Afrika kaynaklarından faydalanması, dünya ekonomik dengesi üzerinde önümüzdeki on yıl içerisinde ciddi değişikliklere yol açabilir.