İtalya’da Nazi selamı tartışması devam ediyor: Meloni hükümeti faşizm ile suçlanıyor
7 Ocak’ta İtalya’nın başkenti Roma’da bir araya gelen yüzlerce aşırı sağcı, 46 yıl önce öldürülen üç neo-Nazi Gençlik Cephesi üyesini düzenlenen etkinlikte andı. Söz konusu etkinlikte yüzlerce gencin Nazi selamı vermesi, İtalya’da tansiyonun yükselmesine neden oldu. Nazi selamı ile ilgili açıklama yapmaktan kaçınan Başbakan Giorgia Meloni hükümetine yönelik tepkiler her geçen gün büyüyor.
Hüseyin Can TOPKAYA
huseyincantopkaya@intell4.com
7 Ocak 1978’de Roma’daki Acca Larenzia caddesinde, neo-Nazi faaliyetleriyle bilinen İtalyan Sosyal Hareketi’nin (MSI) binası önünde, partinin gençlik kollarından 3 kişi silahlı saldırı sonucu öldürülmüştü. Söz konusu saldırıları aşırı sol grupların düzenlediği öne sürülse de gerçek saldırganlar bugüne dek bulunamadı. Bu saldırılar ‘Acca Larentia Katliamı’ olarak biliniyor.
İtalya’daki aşırı sağcı gruplar, her yıl 7 Ocak’ta Acca Larentia caddesinde bir araya gelerek, MSI binası önünde öldürülen gençleri düzenlenen törenle anıyor.
Geçtiğimiz hafta düzenlenen etkinlikte ise siyah giyinen yüzlerce kişinin sağ ellerini havaya kaldırarak Nazi selamı vermesi ve Nazi sloganları atması tüm ülkede tartışma yarattı. 46 yıl önce öldürülen 3 gencin isminin okunması sonrası kalabalık ‘Burada’ diye seslendi. Bu sırada yüzlerce kişinin Nazi selamı verdiği görüntüler kısa süre içerisinde sosyal medyada yayıldı.
Aşırı sağcı grupların her yıl 7 Ocak’taki etkinlikte Nazi selamı verdiği ve Nazi sloganları attıkları biliniyor.
Bu seneki görüntülerin ülkede ve tüm Avrupa’da tartışmaları alevlendirmesinin sebebi ise iktidarda faşizm ile arasına mesafe koymamakla eleştirilen Giorgia Meloni yönetiminin olması.
Meloni’nin partisi İtalya’nın Kardeşleri’nden (FdI) bazı yetkililerin söz konusu törene katılım göstermesi ise ciddi eleştirileri beraberinde getirdi. İtalya Başbakanı’nın bu etkinlikteki Nazi selamı ile ilgili herhangi bir yorum yapmaktan kaçınması, kendisine ve partisine yönelik tepkilerin daha da büyümesine neden oldu.
MELONİ’NİN PARTİSİ, MSI’NIN DEVAMI OLARAK GÖRÜLÜYOR
Neo-Nazi İtalyan Sosyal Hareketi (MSI), faaliyetleri nedeniyle 1995 yılında kapatılmıştı. Bugün koalisyonun büyük partisi İtalya’nın Kardeşleri (FdI) ise MSI’nın devamı olarak görülüyor.
Oksijen Gazetesi’nde konu hakkında makale kaleme alan Gazeteci Övgü Pınar, MSI’nin logosundaki İtalyan bayrağı renklerindeki alev simgesinin bugün İtalya’nın Kardeşleri’ni temsil ettiğine dikkat çekiyor.
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni de geçmişte Acca Larentia caddesinde gerçekleştirilen anma törenlerine katılım göstermişti. Meloni hükümetinden bazı yetkililerin 7 Ocak’taki törene katılım gösterdiği bilinirken, Nazi selamı verip vermedikleri konusunda herhangi bir görüntü paylaşılmadı.
Gazeteci Övgü Pınar, Nazi selamlı anmanın öncesinde ayrı olarak gerçekleştirilen ‘kurumsal’ törende, İtalya’nın Kardeşleri (FdI) partisinden Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Fabio Rampelli ve Lazio Bölge Başkanı Francesco Rocca’nın da hazır bulunduğunu aktardı.
Rampelli, Acca Larentia anması için yazdığı mesajda, partisinin 2022’deki seçim galibiyetini 1978’de öldürülen 3 neo-Nazi gence adadığını belirterek, “Önce bizi görmezden geldiler, sonra bizimle dalga geçtiler, sonra bizimle savaştılar. Sonra ise biz kazandık. Sizin için, İtalya için” ifadelerini kullandı.
Tüm bu yaşananların ardından ana muhalefetteki Demokratik Parti’nin (PD) lideri Elly Schlein’den Meloni hükümetine sert tepki geldi. Schlein, görüntüler ile ilgili yaptığı açıklamada, “Roma 7 Ocak 2024. Ama 1924’e benziyor” ifadelerini kullandı.
Demokratik Parti, İçişleri Bakanlığı’na yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verirken; Schlein ise ülkedeki neo-Nazi tüm örgütlerin lağvedilmesi çağrısında bulundu.
Eylem partisinin lideri Carlo Calenda ise görüntüler ile ilgili, “Bu, bir Avrupa demokrasisinde kabul edilemez bir rezalettir” dedi.
İtalyan Gazeteci Paolo Berizzi ise La Repubblica’da konu ile ilgili kaleme aldığı makalede, “Faşist selamları. Acca Larentia utancı. Böyle bir sahneyi bugün Berlin’de hayal edebiliyor musunuz? Neden kimse müdahale etmedi?” yorumunda bulundu.
İTALYA’DA FAŞİST GÖSTERİLER ÖNLENMİYOR
Ulusal Faşist Parti’nin lideri Benito Mussolini, öldüğü 1945 yılından bu yana ülkesinde anılmaya devam ediyor. Mussolini’yi destekleyen MSI, İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından 1946 yılında kurulmuştu. Mussolini’nin bakanlarından Giorgio Almirante tarafından kurulan MSI, kapatıldığı 1995 yılına dek neo-Nazi faaliyetleriyle ön plana çıktı.
İtalya’da her yılbaşında üzerinde Mussolini’nin çeşitli pozlarının olduğu takvimler satışa çıkıyor. Predappio’da ise faşist lider, doğum ve ölüm yıl dönümlerinde anılmaya devam ediyor.
1952 yılındaki Scelba yasasında faşizmin savunulmasının suç teşkil ettiği belirtilmişti. Ancak yalnızca Mussolini’nin partisinin yeniden tesisine yönelik girişimler bu suç için gerekli unsur sayıldığından, İtalya’da faşist partiyle ilgili faaliyetler gerçekleşebiliyor.
1958 yılında bir karar alan İtalya Anayasa Mahkemesi, faşist eylemlerin yalnızca faşist partinin yeniden kurulmasına hazırlık niteliğinde olması durumunda yasak olacağını duyurmuştu.
Bu nedenle Mussolini’iyi ve faşist partiyi övenler, destekleyenler ve bazı eylemlerde bulunanlar suçlu sayılmayabiliyor.
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin 19 yaşında söylediği, “Mussolini’nin iyi bir siyasetçi olduğunu düşünüyorum. Ne yaptıysa İtalya için yaptı” sözleri bugün hala tartışılıyor.
İtalya Senato Başkanı Benito Maria La Russa’nın ise evinde Mussolini heykelinin olduğu biliniyor. La Russa, 7 Ocak’taki görüntülerin ardından yaptığı açıklamada, “Şimdiye kadar mahkemeler, Roma selamı verilmesiyle ilgili çelişkili kararlar aldı” ifadelerini kullanırken; La Repubblica’ya verdiği demeçte ise “Faşizm apolojizmiyle faşist partinin yeniden kurulması farklı şeyler, ölenlerin anılması ise tamamen ayrı” şeklinde konuştu.
Giorgia Meloni göreve geldiği günden bu yana aşırı sağcı söylemleri ve politikaları nedeniyle eleştiriliyor. 7 Ocak’taki törenlerde Nazi selamı verilmesi ile ilgili bir tepki göstermemesi ise Meloni hükümeti üzerindeki baskının artmasına yol açıyor.
Avrupa Birliği ve NATO ile ilişkilerinde bazı sorunlar yaşayan, göçmen ve yabancı karşıtlığıyla bilinen ve aşırı sağcı söylemleriyle dikkat çeken Meloni hükümetinin; önümüzdeki dönemde İtalya’da kutuplaşmayı artırmasından endişe ediliyor.
Başta Almanya ve Fransa olmak üzere Avrupa’nın birçok noktasında İtalya’daki gelişmeler yakından takip ediliyor.
İtalya’da Meloni’nin iktidarda olması, Hollanda’da aşırı sağcı Geert Wilders’in seçimleri kazanması, Slovakya’da göçmen karşıtlığı ve Rusya’ya karşı ılımlı yaklaşımıyla bilinen Robert Fico’nun başbakanlık koltuğuna oturması, Fransa’da aşırı sağcı ve yabancı karşıtı Marine Le Pen’in anketlerde Macron’u geride bırakması ve Almanya’daki anketlerde AfD’nin oylarını yüzde 20 seviyelerine çıkartarak ülkede ikinci parti konumuna gelmesi Avrupa’da kaygıların her geçen gün artmasına yol açıyor.