Katar, Körfez ülkeleriyle diplomatik ilişkilerini geliştirdi

Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Yemen 2017 yılında Katar ile diplomatik ilişkileri kesti. Bu ülkeler Katar'ı; Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ve El Kaide dahil çeşitli militan grupları destekleyerek "bölgeyi istikrarsızlaştırmakla" suçlayarak ambargo uyguladı. Katar, Afganistan ve İran ile yakınlaşmaya gitti. Geçtiğimiz sene ise Türkiye’nin de yakından izlediği Katar krizi sona erdi. Katar’ın Körfez ülkeleriyle ilişkileri normalleşti ve Orta Doğu’da nüfuzu arttı.

2017 yılında Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn; Katar ile diplomatik ilişkilerini kestiğini açıkladı. Dört Arap ülkesi Katar'ı; IŞİD ve El Kaide dahil çeşitli militan grupları destekleyerek "bölgeyi istikrarsızlaştırmakla" suçladı. Ayrıca Katar’ın Müslüman Kardeşler'e destek verdiği iddia edildi. Daha sonrasında da Arap ülkeleri peş peşe açıklamalar yaparak Katar ile ilişkilerini kesti.

Mısır Dışişleri Bakanlığı, "düşmanca tutumları" nedeniyle Mısır'ın Katar ile diplomatik ilişkilerini kestiğini açıkladı.

Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Mısır yönetimi, düşmanca tavırları, Müslüman Kardeşler Teşkilatı (Ihvan) yöneticilerini ülke topraklarında barındırması ve Mısır milli güvenliğini tehdit eden terör örgütlerine destek vermesi nedeniyle Katar ile diplomatik ilişkileri kesmeyi kararlaştırmıştır” denildi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, ülkenin milli güvenliği için Katar ile tüm diplomatik ilişkilerin kesildiği, deniz ve hava sınırlarının da kapatıldığı bildirildi.

Yapılan açıklamada, “Doha'nın açık ve gizli gerçekleştirdiği ciddi ihlaller, terör örgütlerini barındırarak teröre destek vermesi, basın yayın organlarında terör örgütlerinin propagandasını yapması, Katif ilindeki İran bağlantılı terör eylemlerini desteklemesi, aşırıları barındırması, Yemen'deki Husi militanları desteklemesi sonrasında Suudi Arabistan'ın bu kararları almak durumunda kaldığı" ifade edildi.

Birleşik Arap Emirlikleri’nden yapılan açıklamada, Bahreyn ve Suudi Arabistan'ın Katar ile ilişkileri kesme kararının desteklendiği, BAE'nin de Katar ile tüm diplomatik ilişkileri kestiği bildirildi.

Açıklamada, ülkede bulunan Katarlı diplomatların 48 saat içinde, Katar vatandaşlarının da 14 gün içinde ülkeyi terk etmesi gerektiği, BAE vatandaşlarının da Katar'a seyahatinin  yasaklandığı belirtildi.

Yemen hükümeti de Katar'la diplomatik ilişkileri kestiğini bildirdi. Yemen hükümetinden yapılan açıklamada, Katar "darbeci milislerle ilişkide olmakla" suçlandı.

Katar'ın Suudi Arabistan öncülüğünde Yemen'de Husilere karşı oluşturulan Uluslararası Koalisyon'daki rolünün sona erdiği açıklandı.

Katar Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada ise "suçlamaların hiçbir dayanağı olmayan gerçek dışı iddialar" olduğu söylendi.

Katar Resmi Haber Ajansı (QNA), 23 Mayıs 2017’de Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'ye atfedilen "ABD'ye karşı ve İran'ı destekleyici" açıklamalar yayınlamıştı. 

Bundan birkaç saat sonra açıklama yapan Katar hükümeti İletişim Dairesi Direktörü Şeyh Seyf bin Ahmed Al Sani, QNA sitesinin siber saldırıya uğradığını duyurmuştu. Katar Dışişleri Bakanlığının açıklamasında da QNA'nın siber saldırıya uğradığı ve yayınlanan haberlerin gerçeği yansıtmadığı, medya organlarından bu açıklamaları dikkate almamaları talep edilmişti.

Krizin çıkış noktası yayınlanan bir habermiş gibi görünse de krizin temel sebebi Katar’ı dizginlemek ve Suudi Arabistan liderliğinde Körfez birliğini sağlamaktı.

Katar’ın dünya ile bağlantısını sağlayan tek kara kapısının Suudi Arabistan tarafından kapatılmasıyla bölge, Körfez Savaşı’ndan bu yana yaşanan en büyük krizle karşı karşıya bırakıldı. 

Körfez ülkeleri, normalleşme için Katar'a 13 maddelik bir liste iletti. Listede Türkiye'nin Katar'daki askeri varlığını sonlandırmasından bazı medya kuruluşlarının kapatılmasına kadar çeşitli önlemler yer aldı. Kuveyt aracılığıyla iletilen listedeki şartların kabulü için Katar'a 10 gün süre verildi.

Dört ülke Katar’ın 13 maddeden oluşan taleplerini reddetmesi üzerine Katar'la diplomatik ilişkileri kesti. 

TÜRKİYE-KATAR İLİŞKİLERİ GELİŞME KAYDETTİ

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır, 5 Haziran 2017'de "terör gruplarını desteklediği" suçlamasıyla Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmiş ve bu ülkeye ekonomik ambargo uygulamaya başlamıştı. 

Katar’a dayatılan şartlardan biri de Doha’daki Türk askeri üssünün kapanmasıydı. Türkiye Katar’daki askeri üssünü kapatmayacağını vurguladı.

7 Haziran 2017'de yapılan oylamada, Katar'da Türk askerinin konuşlanmasının önünü açan kanun tasarısı kabul edildi.

Dört ülkenin ablukasına maruz kalan Katar'a hava ve deniz yoluyla gıda, su, ilaç ulaştırıldı. Türkiye ile Katar arasında stratejik bir ortaklık kuruldu. 

KÖRFEZ ÜLKELERİ İLE KATAR İLİŞKİLERİ NORMALLEŞİYOR

İran ile arasındaki gerilimin yükselmesi, Cemal Kaşıkçı olayı ve Aramco tesislerine düzenlenen saldırı sebebiyle zor günler geçiren Suudi Arabistan, bölgedeki güvensizlik ortamına karşı Körfez İşbirliği Teşkilatını işler hale getirdi.

Bu çerçevede Katarla yaşanan gerilimin azaltılması yönünde bazı somut adımlar atıldı. 5 Ocak 2021 tarihinde yapılan Körfez İşbirliği Konseyi zirvesine Katar da davet edildi.

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, 2017'den bu yana ilk kez Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi'ne katıldı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan Al Suud, Katar ile dört Arap ülkesi arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edildiğini duyurdu.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, "Günümüzde bölgemizi kalkındırmaya ve güçlüklere karşı, özellikle İran rejiminin nükleer ve balistik füze tehditlerine yönelik, birlikte hareket etmeye çok ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyesi ülkelerin liderleri, Suudi Arabistan'ın El Ula kentinde  yapılan zirvede, Katar'la gerginliğe son verilmesini öngören bildiriyi imzaladı. Böylece Yaklaşık üç buçuk yıldır Katar’a uygulanan ambargo kaldırıldı. Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn hava ve deniz sınırlarını Katar'a açtı. Ayrıca Suudi Arabistan kara sınırını da Katar’a açtığını bildirdi.

KATAR ORTA DOĞU’DA NÜFUZUNU ARTIRDI

Körfez ülkeleriyle ilişkilerini geliştiren Katar’ın Orta Doğu’da nüfuzu giderek artırıyor.

Katar, Afganistan’a destek sözü vermeye devam ediyor. 13 Eylül 2021 tarihinde Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Sultan Bin Saad el-Merihi, İsviçre'nin Cenevre kentinde düzenlenen Afganistan konulu üst düzey uluslararası konferansa videokonferans yöntemiyle katılmıştı.

Merihi yaptığı konuşmada, "Katar, Afganistan'daki insani durumla başa çıkmak için Birleşmiş Milletler (BM) ile iş birliği ve koordinasyona devam edecek" diye belirtmişti.

Afganistan'da istikrarın tesisi için yoğun istişareler gerçekleştirildiğini söyleyen Merihi, “Katar, Afganistan’ın uluslararası ortağı olarak taahhütlerini ve ara buluculuk görevini sürdürdü” ifadelerini kullanmıştı.

Merihi, geçen ay Afgan ve yabancı uyruklu on binlerce kişinin ülkeden tahliyesini gerçekleştirdiklerini ve onlara geçici barınma, yemek ve sağlık hizmeti verdiklerini, Kabil'deki Uluslararası Hamid Karzai Havalimanı'nın uçuşlara hazır hale getirilmesi için uzman ekip sevk ettiklerini, insani yardım alanında ise 11 Eylül'de yaklaşık 120 bin ton gıda ve tıbbi malzeme gönderdiklerini söylemişti.

Katar, bölgedeki İran ile de ilişkilerini geliştirdi. İran, Katar’ın Avrupa ülkeleri tarafından dayatılan ticaret ve seyahat kısıtlamaları ile baş etmesine yardım etmişti. İran, 2.7 milyon insanın temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere uçakla ve gemi ile taze gıda transfer edeceği vaadinde bulunmuştu. 

Şubat 2022’de İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed es Sani'nin resmi daveti üzerine Katar’a gitti. 

İran resmi ajansı IRNA'nın haberine göre, Reisi'nin ziyareti kapsamında Doha'da, iki ülke arasında havacılık, ticaret, deniz seyrüseferi, görsel-işitsel medya, vizelerin kaldırılması, enerji, kültür ve eğitim gibi alanlarda 14 iş birliği anlaşması imzalandı.

Arap ülkeleri tarafından Katar’a uygulanan ambargonun kaldırılması, İran’ın ve Türkiye’nin Katar’la iş birliği yaparak abluka dönemini asgari hasarla atlamasına yardımcı olması Doha’nın bölgedeki nüfuzunu artırdı. Katar, körfezdeki güç dengesine tekrar dahil oldu.