Amerika Birleşik Devletleri (ABD)
AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ
Coğrafi Konum
Kuzey Atlantik ve Kuzey Pasifik Okyanuslarına sınırı olan ABD,
Kanada ve Meksika’nın arasında yer almaktadır. Ülkenin Kanada ile
8.893 km (Alaska ile 2.477 km’lik sınır dahil) ve Meksika ile 3.141
km uzunluğunda sınırı bulunmaktadır.
Yüzölçümü bakımından dünyanın 3. en büyük ülkesi olan ABD, Güney
Amerika ve Rusya Federasyonu’nun yarısı, Afrika Kıtası’nın onda
üçü, Avrupa Birliği alanının da iki katı kadar karasal alana
sahiptir. ABD topraklarının en yüksek noktası 6,198 metre ile
McKinley Dağı, en alçak noktası -86 metre ile Ölüm Vadisi’dir.
Orta bölgelerde ova ve düzlükler, batıda dağlar, doğuda tepeler ve
alçak dağlar, Alaska’da nehir yataklarının oluşturduğu geniş
vadiler ve engebeli araziler, Hawaii’de de volkanik coğrafi yapısı
gözlemlenmektedir.
Siyasi ve İdari Yapı
ABD, çoğulcu demokrasiye dayalı başkanlık sistemiyle yönetilen
federal bir cumhuriyettir. Federal devlet yapısı 50 Eyalet ve
başkent Vaşington DC’yi (District of Columbia) içermektedir.
Federal sistem uyarınca federal yönetim ile içişlerinde serbest
olan eyalet yönetimlerinin görev, yetki ve sorumlulukları
Anayasa’da tanımlanmıştır. Kuvvetler ayrılığı prensibi
hakimdir.
ABD Başkanı, yürütmenin başı olarak Federal Hükümet kurum ve
kuruluşlarına yönelik politikaları belirler ve yürütülmesini
sağlar. Buna ilaveten, yasal olarak Başkan gümrük, vergiler ve
diğer ticari konularda karar vermek ve tedbirler almak konusunda
yetkili kılınmıştır.
ABD Kongresi; ABD Senatosu ve Temsilciler Meclisi olmak üzere iki
ayrı yasama biriminden oluşmaktadır. Senato, her bir eyaletten 2
üye olmak üzere toplam 100 sandalyeden oluşmaktadır. Toplam 435
sandalyeden oluşan Temsilciler Meclisi’nin görev süresi 2
yıldır.
ABD’de son başkanlık seçimi 8 Kasım 2016 tarihinde
gerçekleştirilmiş olup, yapılan 2016 ABD Başkanlık Seçimlerine
Cumhuriyetçi Parti’nin adayı olarak giren Donald John Trump ABD’nin
45. Devlet Başkanı seçilmiştir.
ABD’nin eyaletleri; Alabama, Alaska, Arizona, Arkansas, California,
Colorado, Connecticut, Delaware, District of Columbia, Florida,
Georgia, Hawaii, Idaho, Illinois, Indiana, Iowa, Kansas, Kentucky,
Louisiana, Maine, Maryland, Massachusetts, Michigan, Minnesota,
Mississippi, Missouri, Montana, Nebraska, Nevada, New Hampshire,
New Jersey, New Mexico, New York, North Carolina, North Dakota,
Ohio, Oklahoma, Oregon, Pennsylvania, Rhode Island, South Carolina,
South Dakota, Tennessee, Texas, Utah, Vermont, Virginia,
Washington, West Virginia, Wisconsin ve Wyoming’dir. District of
Colombia ABD’nin federal bölgesidir.
Nüfus ve İşgücü Yapısı
ABD İstatistik Bürosu’nun (US, Bureau of Census) tahminlerine göre 325,4 milyon (2017) olan ABD nüfusunun sürekli biçimde artarak 2025’de 346 milyon, 2050 yılında 400 milyon olması beklenmektedir.
Dünyanın en fazla nüfusa sahip üçüncü ülkesi olan ABD’de nüfusunun %19,4’ü 0-14 yaş, %66,2’si 15-64 yaş arasında olup, %13,9’u da 65 yaş ve üstündedir. 2050 yılında 65 yaş ve üstü olan nüfusun toplam nüfusun % 20,9’unu oluşturacağı öngörülmektedir. Nüfusun %82’den fazlası kentlerde yaşamaktadır. Ortalama yaşam süresi kadınlarda 77,1 yıl; erkeklerde 81,9 yıldır.
Etnik gruplar itibarıyla ele alındığında, ülke nüfusunun % 77,66’sı beyaz, % 13,17’si siyah, % 5,26’sı Asya kökenli, % 1,24’ü Amerikan ve Alaska yerlisi, % 0,23’ü de Hawai ve diğer Pasifik Adaları kökenlidir. Hispaniklerin %88,15’i beyaz olmakla birlikte siyah veya Asya kökenli de olabilmekte ve toplam nüfusun % 17,1’ini oluşturmaktadır. Hızla büyüyen Hispanik nüfusun 2050 yılında toplam nüfusun %30,6’sını oluşturacağı tahmin edilmektedir.
ABD’de yabancı ülke doğumlu 38 milyonun üzerinde kişi
yaşamaktadır. Ülke, dünyanın en kalabalık 5. İspanyolca konuşan
nüfusunu barındırmaktadır. Hispanik göçmenlerin daha çok Güney Batı
bölgelerine (özellikle California, Teksas ve Florida) yerleştikleri
ve bölgedeki nüfusun %25’inin oluşturdukları tahmin edilmektedir.
Asya kıtasından gelen göçmenlerin ise batı sahillerine, Hawaii, New
York, Boston, Chicago ve Houston’a yerleştikleri gözlenmektedir.
Diğer taraftan, Afrika kökenli göçmenler ise çoğunlukla güneydoğu
sahillerine yerleşmektedir.
ABD’de GSYİH’nin büyük kısmı özel tüketim harcamalarına ayrılmakta
ve özel sektör sabit sermaye yatırımları tüketime oranla daha düşük
kalmaktadır.
Doğal Kaynaklar ve Çevre
ABD topraklarının %5’i şehir ve yollardan, %26’sı ekilebilir
araziden, %21’i ormanlardan ve %21’i diğer alanlardan oluşmaktadır.
ABD, çok çeşitli iklim yapısına ve çöl, dağ ve ormanlar bakımından
çok fazla çeşitlilik gösteren bir topografyaya sahiptir. Michigan
ve Superior gölleri, 50.000 km2 alana sahip göller olup, Missouri
(4.090 km) ve Mississippi (3.770 km) ülkenin en uzun
nehirleridir.
Doğal afetler açısından ABD önemli risk altındadır. Özellikle
tropikal fırtınalar Haziran ayından Kasım ayı sonuna kadar Florida
ve Körfez çevresinde büyük zararlara ve su basmalarına neden
olmaktadır. Batı sahillerinde özellikle Kaliforniya’da deprem ve
sarsıntılar sıklıkla yaşanmaktadır.
Batı eyaletlerinde neredeyse her yıl büyük orman yangınları
yaşanmakta olup, hektarlarca ormanlık alan zarar görmektedir. Orta
bölümde yer alan eyaletler açısından en büyük risk ise şiddetli
kasırgalardır. Diğer taraftan doğu sahillerinde çeşitli yıllarda
susuzluk büyük bir sorun olarak yaşanmıştır. Bununla beraber,
ülkede doğal afetler son derece iyi organize edilmiş erken uyarı ve
ilk yardım sistemi ile daha az zararla atlatılır hale
gelmiştir.
ABD’nin sahip olduğu başlıca doğal kaynaklar; kömür, bakır, kurşun,
molibden, fosfat, uranyum, boksit, altın, demir, civa, nikel,
gümüş, tungsten, çinko, petrol ve doğal gazdır. Doğayı koruma
konusunda bilincin oluşması sonucu hava ve su kirliliğine karşı ve
nesli tehlikeye giren hayvanlar için çevre korumacı düzenlemelerin
ve önlemlerin alınmasıyla ABD’de su ve havanın kalitesi giderek
artmıştır. Havada bulunan karbon-monoksit gazı ve sülfür-dioksit
gazları 1970’lerdeki düzeyine kıyasla ciddi oranında
azalmıştır.
ABD, yaklaşık olarak dünyadaki toplam karbondioksit kirliliğinin
%25’ini üretmektedir.
Dahil Olduğu Uluslararası Anlaşmalar
Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA/USMCA)
ABD Başkanı Trump, ABD, Kanada ve Meksika arasındaki 1 trilyon
dolarlık ticareti düzenleyen ve 1 Ocak 1994 tarihinden bu yana
yürürlükte olan Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA)'nın
"adil olmadığı" gerekçesiyle değiştirilmesini ve söz konusu
Anlaşmanın yerini alacak yeni bir Anlaşma imzalanmasını talep
etmekte idi. Yapılan revize çalışmaları neticesinde,
ABD-Meksika-Kanada Anlaşması (USMCA, The United States Mexico
Canada Aggreement)’nın 2019 yılının ikinci yarısında
yürürlüğe girmesi beklenmektedir.
Trans- Pasifik Ortaklığı (TPP)
Avustralya, Yeni Zelanda, Brunei, Singapur, Peru, Şili, Vietnam,
Malezya, Meksika, Kanada ve Japonya ile Trans-Pasifik Ortaklığı
(Trans Pasific Partnership-TPP) Serbest Ticaret Anlaşması
tamamlanmıştır.
Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP)
Avrupa Birliği (AB) ile Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı
(Transatlantic Trade and Investment Partnership-TTIP) devam
etmektedir.
Dünya GSYİH’nın %47’sini ve küresel ticaret akışının %30’unu
gerçekleştiren Avrupa Birliği (AB) ile Amerika Birleşik Devletleri
(ABD) arasında Serbest Ticaret Anlaşması (STA) unsurunu da içeren
kapsamlı bir Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP)
tesis edilmesine yönelik ilk tur müzakereler 2013 yılı Temmuz
ayında gerçekleştirilmiş; bugüne kadar sonuncusu 3-7 Ekim 2016
tarihlerinde Brüksel’de olmak üzere 15 tur müzakere
yapılmıştır.
Son turda bugüne kadar tarafların ayrı ayrı önermiş olduğu
metinlerin birleştirilmesi ile metinler üzerindeki mevcut
farklılıkların giderilmesine çalışılmıştır. Mevcut durumda söz
konusu Anlaşmanın 30 başlığa sahip olacağı ortaya çıkmış olup, her
başlıkta farklı oranlarda ilerleme sağlanmıştır. Gelinen aşamada
taraflar arasındaki temel anlaşmazlık noktaları otomotiv sektörü
ile tarım ürünlerinde verilecek tavizler, kamu alımları, hizmetler,
fikri mülkiyet hakları kapsamında coğrafi işaretler hususu, sağlık
ve bitki sağlığı konusunda biyoteknoloji (GDO’lu ürünler) alanı ve
sektörel alanlar üzerinde yoğunlaşmaktadır.
8 Kasım 2016 tarihinde ABD’de yapılan seçimler sonrası Donald
Trump’ın ABD başkanı olmasıyla TTIP’in geleceğine ilişkin bir
belirsizlik dönemine girilmiştir. AB Ticaret Komiseri Cecilia
Malmström 11 Kasım 2016 tarihinde Brüksel’de düzenlenen Ticaret
Konseyi’nde verdiği basın konferansında TTIP müzakerelerinin mevcut
durumda devam etmesinin gerçekçi olmadığını belirtmiş, bununla
birlikte ABD tarafının hazır olmasıyla birlikte müzakereleri tekrar
başlatmaya kendilerinin hazır olduğunun altını çizmiştir. 2018
yılında da mevcut belirsizlik ve gerilim devam etmektedir.
Çok Taraflı/ Çoklu Anlaşmalar
ABD, 1 Ocak 1995 tarihinden bu yana Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)
üyesidir.
ABD DTÖ’nün dünya ticaret sistemi içindeki önemini kabul etmekle
birlikte yaklaşık 14 yıldır sürdürülen Doha Turu görüşmelerinden
sonuç alınmasının artık mümkün olmadığını ileri sürmektedir.
ABD tarım ve sanayi ürünlerinde pazara giriş, tarımsal destekler
gibi alanlarda görüşmelere hazır olduğunu, ancak, bunun artık Doha
Turu gündemi üzerinde yapılmasının uygun olmadığını, geçen 14 yıl
içinde şartların tamamen değiştiğini ve DTÖ’nün de artık Doha
Turunun dışına çıkarak, dünya ticaretinin yeni gündemine göre
hareket edilmesi gerektiğini iddia etmektedir.
ABD, NAMA müzakereleri alanında, tarife indirimlerini en üst
seviyede yapmayı ve NAMA’da gerçek pazara girişi sağlamayı
hedefleyen “Friends of Ambition” grubuna dahildir.
ABD, hem Bilgi Teknolojileri Anlaşması (ITA) ile Kamu Alımları
Anlaşmasına taraftır. Ayrıca, ABD Çevresel Ürünler Anlaşması (EGA)
müzakerelerine de taraftır.
DTÖ üye devletlerinin 2/3’ünün iç onay işlemlerinin tamamlanmasının
ardından yürülüğe girmesi öngörülen Ticaretin Kolaylaştırılması
Anlaşması’nı ABD, 23 Ocak 2015 tarihinde onaylamıştır.
Öte yandan, 2012 yılından bu yana sürdürülen Hizmet Ticareti
Anlaşması (TiSA) müzakerelerinin AB ve Avustralya ile birlikte eş
başkanlığını yürüten ve inisiyatifi başlatan ülkelerden olan ABD,
müzakerelerde de en etkin ve yönlendirici ülkedir.
Ancak Aralık ayında gerçekleştirilmesi öngörülen müzakere turu,
ABD’deki Başkanlık seçimlerinin ardından iptal edilmiş ve
müzakerelere ara verilmiştir. Müzakerelerin 2017 yılında olduğu
gibi 2018 yılında da yeniden başlatılması yönünde bir beklenti
bulunmamaktadır.