Benjamin Netanyahu
Benjamin Netanyahu, 21 Ekim 1949 tarihinde, İsrail'in, Tel
Aviv şehrinde dünyaya geldi. Müslüman Kudüs'te büyüyen ve
ilk eğitimini burada
alan Netanyahu’nun ailesi, Litvanya
Yahudilerindendir. Babası Yahudi tarihi
profesörü, Hebrew Ansiklopedisi'nin ilk editörü
ve Zeev Jabotinsky‘in yardımcısıydı. Netanyahu'nun abisi Yonatan 1976'da Entebbe Operasyonu
sırasında öldürüldü.
Netanyahu 14 yaşındayken ailesi ile birlikte
Birleşik Devletler'e göç
etti. Philadelphia'nın bir banliyösü
olan; Township'e yerleştiler. Cheltenham Lisesi’nde
eğitim gördü. 1956-1958 yılları arasında
ve 1963-1967 yılları arasında
ABD'de Philedelphia eyaletinde yaşayan Netanyahu,
1967 senesinde liseden mezun oldu ve İsrail'e geri döndü.
İSRAİL VE ABD ARASINDA ZİKZAK
İsrail Güvenlik Kuvvetlerine yazılan Netanyahu savaş
eğitimi aldı ve Sayeret Matkal kuvvetlerinde takım
lideri oldu. Burada birçok görev aldıktan
sonra ABD'ye döndü ve 1975 senesinde mimarlık üzerine
lisans programını bitirdi.
1977 senesinde ise MIT Sloan İşletme
Bölümü'nde yüksek lisans eğitimini tamamlayan Netanyahu,
bu dönemde -siyasi rakiplerine göre- "milli kimlik bilinci ve
sadakati eksik olduğu için" sırf Amerikalılar
doğru telafuz edebilsin diye adını Benjamin
Ben Nitai olarak değiştirdi.
Eğitimi esnasında, Boston Danışmanlık Grubu'nda çalıştı.
Mezuniyet sonrası Netanyahu, İsrail'e döndü ve bir mobilya
şirketinde kısa bir süre pazarlamacılık yaptı.
1996-1999 İSRAİL BAŞKANLIĞI
18 Haziran 1996 - 6 Temmuz 1999 tarihleri arasında ilk
defa başkanlığa seçilen Netanyahu’nun iktidar dönemi kısa
sürdü. İktidarlığının kısa sürmesine rağmen Netanyahu bu
dönemde oldukça hareketli bir siyaset yürüttü. Ağlama duvarı
tünelinin yeniden açılması yönünde verdiği talimatın ardından
Filistinliler ve İsrailliler arasında başlayan çatışmalarda onlarca
kişi öldü.
Netanyahu, iktidarının ilerleyen döneminde
Batı Şeria‘daki El-Halil kentinin kontrolünün büyük
bir bölümünü Filistinilere devretti. 1997'de aldığı bu
karardan bir yıl sonra, Yaser Arafat‘la anlaşmaya
vararak, Batı Şeria'nın kontrolünün yüzde 13'ünü Filistin
Yönetimi'ne bıraktı.
BAKANLIKLAR
2002'de İsrail İşçi Partisi'nin koalisyondan ayrılmasının
ardından Dış İşleri bakanlığı koltuğu boşaldı
ve başbakan Şaron, Netanyahu'yu Dış İşleri
bakanı olarak atadı. 2003 İsrail meclis seçimlerinden
sonra Şaron, Dış İşleri Bakanlığını Silvan Shalom'a,
Ekonomi Bakanlığını ise Netanyahu’ta teklif
etti. Netanyahu bakanlıkta bağımsız kararlar alabilmek
şartıyla bu görevi kabul etti.
Netanyahu uzun zamandır çözülemeyen birkaç konuda, özellikle
de bankalar sistemi konusunda başarı
gösterdi. Netanyahu, 2004 senesinde meclisi Gazze planı
referanduma götürülmezse istifa etmekle tehdit
ettiyse de bir süre sonra çark etti
ve ultimatomunu kaldırıp Knesset'teki programı
oyladı.
2005 Ağustos'unda ise İsrail kabinesi Gazze'den çekilme
planını onayladıktan kısa bir süre önce istifasını verdi.
LİKUD’UN BAŞINA GEÇTİ
Şaron, Likud'den geri çekildikten
sonra, Likud için en güçlü lider adaylarından
biri Netanyahu'ydu. 20 Aralık 2005'te oyların yüzde
47’sini alarak liderliği ele geçiren Netanyahu, Mart
2006'daki Knesset seçimlerinde Likud Kadima ve
İşçi partisinin arkasından üçüncü sırada yer aldı ve muhalefet
lideri olarak görev yaptı.
Ağustos 2007'deki
seçimlerde Netanyahu yeniden Likud'un başkanı
seçildi ve bundan sonraki başbakanlık seçimlerinde yüzde 73'lük
oyla aday gösterildi, bu
seçimlerde Danny Danon'u açık ara geride
bıraktı.
İKİNCİ DEFA BAŞKAN
Netanyahu, 2009 Şubat'ında yapılan meclis
seçimlerinde Likud'un başbakan
adayıydı. Tzipi Livni'nin koalisyonu
oluşturamaması Likud'u anketlerde önde gösteriyordu ama
İsrail seçmeninin 3'de biri kararsızdı.
Gerçek seçimlerde Likud en fazla sandalyeyi alan ikinci
parti oldu, Livni'nin partisi bir
sandalyeyle Likud'u geçti. Buna rağmen sağ kanat
partilerin çoğunluğu alması sebebiyle, Netanyahu zafer
ilan etti.
14 Ağustos 2009 tarihinde, Netanyahu bir konuşma yaptı.
Konuşma, canlı olarak hem İsrail'de hem de Arap dünyasının büyük
bölümünde yayınlandı. Bu konuşmanın konusu, Orta Doğu Barış
süreciydi. İlk defa, "İsrail'in yanında bir Filistin devleti
de var olsun" fikrini ortaya koydu ve bu konuşma aynı zamanda
Obama'nın 4 Haziran Kahire konuşmasına cevap olarak
algılandı. Dünyanın birçok ülkesinden bu fikre karşı mesajlar
yayınlandı.
Netanyahu, seçim kampanyası boyunca
özellikle Hamas‘a karşı sert söylemiyle ön
plandaydı. Netanyahu İsrail‘in Gazze saldırılarının
erken bitirildiğini savundu ve iktidara
gelirse Hamas'ı yoketme vaadinde bulundu.
İran‘a karşı sert tutumuyla da dikkatleri üzerine
toplayan Netanyahu, Davos zirvesinde yaptığı
konuşmada, İran'ın nükleer silaha sahip olmasını, küresel
mali krizden daha büyük bir tehdit olarak niteledi.
Netanyahu, Filistin sorunundaysa iki devletli çözüm yerine
ekonomik çerçevede bir çözümden yana. Öncelikle “ekonomik
barış” yapılması gerektiğini savundu. Netanyahu,
seçim kampanyası sırasında aşırı radikal isimleri parti listesinden
çıkarırken, Filistinlerle barış müzakerelerini
sürdüreceği ve Filistin topraklarında yeni Yahudi
yerleşim birimleri kurmayacağına dair söz verdi.
YOLSUZLUK DOSYALARI
Netanyahu 2016 yılında İsrail polisinin takibine takıldı.
Hakkında yolsuzluk soruşturması açılan Netanyahu, 3 ayrı
dosyadan yargılanacak. Yolsuzluk, görevi kötüye kullanma ve
rüşvet soruşturması kapsamında Netanyahu’ya yönlendirilen
suçlamaların dosyasında, “Bezeq” isimli telekomünikasyon şirketinin
sahibi Shaul Elovitch, İsrailli Hollywood film
yapımcısı Arnon Milchan, Avustralyalı milyarder
James Packer ve Yedioth Ahronoth gazetesinin
sahibi Arnon Mozes’in de isimleri geçiyor.
Suçlamalar arasında en dikkat çekeni ise Netanyahu’nun “Bezeq” adlı telekomünikasyon şirketinin bünyesinde barındırdığı “Walla News” adlı internet sitesinde, kendisi ve ailesi lehine haberler yapılması karşılığında şirkete 276 milyon dolar değerinde mali imtiyaz sağlamasıdır. Diğer taraftan rüşvet ve görevi kötüye kullanma kapsamında ele alınan dosyada ise Netenyahu’nun siyasi fayda karşılığında hediye adı altında İsrailli Hollywood film yapımcısı Arnon Milchan ve Avustralyalı milyarder James Packer’dan 283 bin dolar değerinde şampanya, puro, mücevher ve uçak bileti aldığı iddia ediliyor. Ayrıca, Arnon Mozes’in sahip olduğu gazetenin yayın politikasının Likud partisinin lehine olacak şekilde değiştirmesi karşılığında, gazetenin rakibi olan İsrael Hayom gazetesinin rekabet gücünü azaltmaya yönelik yasal düzenlemelerin hükümet tarafından geçirilmesi konusunda anlaşıldığı sunulan dosyada yer alıyor.