İngiltere’de yeni başbakan Liz Truss oldu
İngiltere’de Boris Johnson’ın istifasının ardından yapılan Muhafazakar Parti içindeki seçimlerin sonucunda yeni başbakan Liz Truss oldu. Peki, Liz Truss kimdir? İngiltere’de neler yaşanıyor?
İngiltere’de başbakan Boris Johnson, uzun bir süredir devam eden kendisine yönelik tepkilerin ve eleştirilerin ardından temmuz ayında istifa etmişti. Johnson’ın ardından Muhafazakar Parti içinde yapılan oylamada, Dışişleri Bakanı Liz Truss ile Maliye Bakanı Rishi Sunak yarıştı.
Yapılan oylamanın ardından İngiltere’nin yeni başbakanı Liz Truss oldu. Oyların yüzde 57,4’ünü alarak başbakan seçilen Truss, açıklamalarda bulundu. Selefi Johnson’a Brexit sürecindeki yönetiminden ve koronavirüs döneminde aşı dağıtım sürecini başarıyla tamamlamasından dolayı teşekkür eden Truss, Ukrayna işgali nedeniyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e gösterilen tepkiye dikkat çekti.
Truss, “2019’da verdiğimiz sözlerin karşılığını vereceğiz. Vergileri azaltmak ve ekonomiyi canlandırmak için büyük planlarımız var” ifadelerini kullandı. Yarın resmi olarak göreve başlayacak Truss, enerji krizi konusunda da çalışmaları olduğunu dile getirdi.
Truss’un, geçtiğimiz aylarda milletvekilleriyle yaptığı özel görüşmelerde sığınmacıları Türkiye’ye gönderme planını gündeme getirdiği ortaya çıkmıştı. O dönem İngiliz medyasına konuşan Muhafazakar milletvekili Christoper Chope, Truss’ın başbakan olması durumunda sığınmacıları Ruanda dışında farklı ülkelere de gönderme planına sıcak yaklaştığını dile getirmişti. Truss’a yakın bir kaynak ise bu konuda Türkiye ile müzakereye sıcak bakıldığını yazmıştı.
İspanya seçeneğinden vazgeçildiğini belirten The Times gazetesi, Türkiye’nin göçmenlerin gönderileceği olası ülkeler arasında bulunduğunu öne sürmüştü. Söz konusu iddialar hakkında konuşan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç ise “Türkiye herhangi bir ülkenin sığınmacı kampı veya sınır muhafızı olmayacak” ifadelerini kullanmıştı.
TRUSS’IN GÜNDEMİ: ENERJİ FATURALARI, ENFLASYON, TOPLU GREVLER
Truss’ın, İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth’ten hükümeti kurma görevini aldıktan sonra yüksek enflasyon, hayat pahalılığı, artan enerji faturaları ve toplu grevler gibi konuları ele alması bekleniyor. Ukrayna savaşının devam ettiği bu dönemde, Rusya karşısında çok sert politikalar izlemesi bekleniyor.
1975’te Oxford’da dünyaya gelen Liz Truss, Oxford Üniversitesinde felsefe, politika ve ekonomi bölümünden mezun oldu. Tam adı Mary Elizabeth Truss olan İngiltere’nin yeni başbakanı, Oxford’daki eğitiminin ardından uluslararası bir petrol şirketinde yönetim muhasebecisi olarak çalıştı.
Truss, sol eğilimli bir ailede büyüdü. Babası matematik profesörü, annesi hemşire olan Truss, ailesinden farklı olarak siyasi hayatına sağ eğilimli Muhafazakar Parti’de başladı.
Eski İngiltere Başbakanı David Cameron, Truss’u Muhafazakar Parti’nin “A listesine” aldı. Bunun ardından Truss, 2010’da South West Norfolk’tan milletvekili seçildi ve 2012’de Eğitim Bakanı olarak Cameron hükümetinde kabinede görev aldı.
Sonraki yıllarda kurulan hükümetlerde çeşitli görevlerde bulunan İngiltere yeni başbakanı, 15 Eylül 2021’den bu yana Dışişleri Bakanlığı görevini yürütüyor. Truss, Dışişleri Bakanlığı öncesi Uluslararası Ticaret Bakanı olarak imzaladığı anlaşmalarla dikkat çekti.
Truss, Uluslararası Ticaret Bakanlığını “Instagram Bakanlığına” çevirmekle suçlandı. Söz konusu eleştirilere herhangi bir tepki göstermeyen Truss’ın, Instagram hesabından, bazen çiftliklerde kuzu veya buzağı severken, bazen kendisini uçak gemisinde ve tank üstünde gösteren güçlü kadın imajı veren fotoğraflar paylaştığı görüldü.
İngiltere’de birçok siyasi uzman ve medya organı, verdiği pozlar ve savunduğu politikalardan dolayı Truss’ı “Demir Leydi” lakaplı eski Başbakan Margaret Thatcher’a benzetiyor.
Parlak kırmızı, elektrik mavisi veya hardal sarısı giyen ve fotoğraflarında İngiliz bayrağının görülmesine özellikle dikkat eden İngiltere yeni başbakanının, Demir Leydi’ye öykündüğü iddia ediliyor.
Truss, İngiltere’de Dışişleri Bakanlığı görevinde bulunan ikinci kadın olarak kayıtlara geçmişti. Truss, uzun süredir İran’da tutuklu bulunan iki İngiltere vatandaşının serbest bırakılmasını sağlamasıyla ön plana çıkmıştı.