Macaristan’da Viktor Orban dönemi sonlanabilir mi?

3 Nisan’da seçime gidecek olan Macaristan’da, Başbakan Viktor Orban’ı zorlu bir süreç bekliyor. Macaristan’daki tüm muhalefetin Orban’a karşı birleşmesi, iktidarın değişeceği yönünde güçlü sinyaller veriyor. Peki, Macaristan’da Viktor Orban dönemi sonlanıyor mu? Macaristan’ın AB ve NATO ilişkilerinde son durum ne?

Macaristan’da siyasete ‘liberal demokrat’ olarak başlayan Viktor Orban, 1998-2002 yılları arasında başbakanlık görevinde bulunmuştu. Siyasi uzmanlara göre Orban, ilk başbakanlığı döneminde daha çok muhafazakâr kişiliği ile ön plana çıkıyordu.

2010 yılında yeniden başbakan seçilen Viktor Orban, özellikle yargı ve medya alanında önemli adımlar attı. Kendine yakın isimleri bu alanlara getiren Orban, ülkedeki tek adamlığını güçlendirdi. Orban, özellikle İslam ve Yahudi karşıtlığı ile ön plana çıkarken, aynı zamanda birçok kesim tarafından ırkçı olmakla suçlandı.

LGBT karşıtlığıyla tanınan Orban, bu konuda attığı adımlar ve söylediği sözler nedeniyle belirli kesimler tarafından tepki çekti. Orban, ülkedeki muhalefet üzerinde de büyük baskı kurdu. Özellikle seçim sisteminde yaptığı değişiklikler, Macaristan’da birçok parçaya ayrılan muhalefetin işini daha da zorlaştırdı.

Ancak Başbakan Viktor Orban, attığı tüm adımlara rağmen 2018’deki seçimlerde ağır bir yara almaktan kurtulamadı. Macar Sosyalist Partisi, Daha İyi Macaristan Hareketi, Demokratik Koalisyon, Yeşil Parti, Macaristan için Diyalog ve Momentum gibi önde gelen muhalefet partileri, 2018 seçimlerinde Orban karşıtı bir blok oluşturdu.

Macaristan’da Hodmezovasarhely kenti, Orban’ın partisi Fidesz’in kalesi olarak biliniyordu. Ancak Orban’a karşı birleşen muhalefet bloku, 2018’deki seçimlerde kentte zafer kazandı. Bu durum, Başbakan Viktor Orban ve partisi Fidesz’e yönelik desteğin düşüşünü gözler önüne serdi.

Seçimleri kazanan tarihçi Peter Marki-Zay ise bir anda muhalefetin lideri konumuna yükseldi. Seçim zaferinin ardından Macaristan’daki tüm kesimler, Orban karşısında en güçlü adayın Peter Marki-Zay olduğunu savunmaya başladı.

2019 yerel seçimlerinde de muhalefet blokunun başarısı devam etti. 23 belediye başkanlığından 10’unda muhalefet partileri seçimleri kazanırken, Orban’ın partisi Fidesz’in oy kaybı devam etti.

6 Aralık 2021 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’nde bir makale kaleme alan Ergin Yıldızoğlu, konu hakkında, “Bağımsız kamuoyu yoklamaları muhalefet blokunun, bir süredir Fidesz’in dört puan önünde gittiğini gösteriyor. Yeşiller Partisi’nden Gabor Eröss’e göre Fidesz iktidarını devirmek için yüzde 3.5 fark yeterli. Bu kamuoyu yoklamaları Orban’ı korkutuyor” ifadelerine yer verdi.

AB ve NATO ile İLİŞKİLER SERTLEŞİYOR

Yaklaşık 12 senedir Macaristan’da başbakanlık koltuğunda oturan Viktor Orban, AB ve NATO ile ilişkilerinde uzun zamandır sorun yaşıyor. Özellikle son dönemde mevcut sorunların daha da büyüdüğü ve Macaristan’a yönelik yaptırımların gündeme geldiği görülüyor.

Orban, AB’de göç ve açık toplum propagandasının yaygınlaştığını ve Avrupa Komisyonu’nun bir ideoloji merkezine dönüştüğünü söylüyor. Ayrıca Orban, AB’yi, Macaristan ve Polonya’ya bugüne kadar görülmemiş seviyede ideolojik baskı yapmakla suçluyor.

Macaristan Başbakanı, ülkesinin son yıllarda Avrupa Parlamentosu’nda defalarca “çarmıha gerilmeye” çalışıldığını öne sürüyor. Ayrıca Orban, Fransa’da aşırı sağcılığıyla bilinen Ulusal Birlik Partisi (RN) ile yakın ilişkiler kuruyor.

İki taraf arasında yaşanan sorunlara rağmen, Orban iktidarı, Avrupa Birliği içerisinde kalmakta ısrar ediyor. Ülkesinin 2004’te üyesi olduğu AB’den ayrılmayacağını söyleyen Orban; Brüksel’in, ‘Macaristan’ın egemenliğini aşındırma girişimlerine’ karşı direneceğini dile getiriyor.

Aşırı sağcı lider, “Komünist bürokrasiden sonra bu sefer de Brüksel’den yeni emirler almak istemiyoruz” ifadelerini kullanırken, Batı liberalizmini reddedeceklerini söylüyor. Orban, geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamada, “AB’den ayrılmayı kesinlikle istemiyoruz, bizden bu kadar kolay kurtulamazlar. Egemenliğimizi korumak istiyoruz. Entegrasyon yerine kendimizi Avrupa Birleşik Devletleri’nde bulmak istemiyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

Orban iktidarının, NATO ile de yakın ilişkiler kurduğu söylenemez. Orban yönetimi, NATO’nun Ukrayna’ya yardım amacıyla Doğu Avrupa’ya daha çok asker göndermesine ve Macaristan topraklarındaki varlığını artırmasına karşı çıkıyor.

Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto, “Ülke topraklarında zaten NATO’nun askerleri var, yani Macar ordusu ve Macar silahlı kuvvetleri, güvenliği garanti altına alabilir. Bu yüzden Macaristan topraklarında ek birliklere ihtiyacımız yok” ifadelerini kullanmıştı.

Bir taraftan üst üste seçim yenilgileri ile ağır darbe alan Orban iktidarı, bir taraftan ise AB ve NATO ile ilişkilerinde sorunlar yaşıyor. Nisan ayındaki seçimlerde altı partiye karşı yarışacak Orban’ın, şansının az olduğunu söylemek mümkün. Sosyalistler, liberaller ve merkez sağın oluşturduğu Birleşik Cephe’nin lideri olan Peter Marki-Zay’ın, Orban karşısında yarışı önde götürdüğü biliniyor.

Orban ise yaşadığı oy kaybı karşısında vergi indirimi ve göçmen karşıtı söylemleri artırma gibi yöntemlere başvuruyor.