Meksika'da seçim dönemi: Adayların durumu, kartel şiddeti ve seçim sonucunun iç ve dış politikaya etkileri
Güney Amerika ülkesi Meksika’da ülke tarihinin en büyük seçimi yaklaşıyor ve seçim kampanyaları resmi olarak başladı. Seçmenler, Ulusal Kongre’deki 628 sandalyenin belirleyicisi olacak ve aynı zamanda devlet başkanını da seçecek.
Baran Döner - barandoner@intell4.com
Meksika’da yapılacak 2024 Başkanlık seçimi, ülke tarihi açısından kritik ve önemli bir dönemeç olarak görülüyor. Bu seçim, ülkeyi ilk kez bir kadın devlet başkanının seçilme olasılığını taşıyor ve aynı zamanda genç bir liderin ülkeyi yönetme potansiyelini de sunuyor.
Ülkede seçmenler, 2 Haziran’da yeni liderlerini seçmek için sandık başına gidecek. Cumhurbaşkanlığı seçiminin galibi altı yıl süreyle görev başında kalacak. Uluslararası kuruluşlar, Meksikalı seçmenlerin başkanlık seçimlerine odaklanacağını belirtirken aynı zamanda 128 senatör, 500 kongre temsilcisi ve on binlerce yerel yönetim için de oy kullanacağını belirtiyor.
Meksika’nın başkanlık seçimlerinde Claudia Sheinbaum’un, iktidarda bulunan Morena Partisi’nin adayı olarak seçimlere katılması; Meksika’nın siyasi manzarası ve ilerleyen dönemin politik hedefleri için önemli bir değişimin habercisi olarak görülüyor.
Xóchitl Gálvez ve Jorge Álvarez Máynez gibi diğer adaylar da dinamik ve farklı siyasi görüşlere sahip adaylar olarak öne çıkıyor.
Ülkede bir kadının ve genç bir politikacının başkan olarak seçilmesi, Meksika’da siyasi ve toplumsal değişimin ilk adımlarından biri olarak görülüyor. Başkanlık seçimlerinin sonucu, Meksika’nın hem iç hem de dış politikasında ilerleyen dönem için belirleyici olabilir. Bu nedenlerden dolayı Meksika başkanlık seçimleri, sadece ülke için değil aynı zamanda bölge için de oldukça büyük bir öneme sahip.
BAŞKAN ADAYLARININ PROFİLİ
Meksika’da 2 Haziran’da gerçekleştirilecek başkanlık seçimlerinde üç farklı aday öne çıkıyor. Bu adaylar farklı siyasi partilerden gelmekte olup aynı zamanda farklı politik vizyonlar ve vaatler sunuyor.
Claudia Sheinbaum, iktidardaki Morena Partisi’nin adayı konumunda bulunuyor ve sol görüşlü bir lider olarak kendini tanımlıyor. Xóchitl Gálvez, Milliyetçi Hareket Partisi (PAN) tarafından destekleniyor ve muhafazakar bir çizgiyi temsil ettiğini vurguluyor. Üçüncü aday Jorge Álvarez Máynez ise Yurttaş Hareketi Partisi’nden (Movimiento Ciudadano/MC) gelmektedir ve merkez-sol/ sosyal demokrat politikalarıyla öne çıkıyor.
İktidarda bulunan Morena Partisi’nin adayı Claudia Sheinbaum, Meksika Şehri’nin eski belediye başkanı olarak görev yapmış ve yönetici deneyimi halk tarafından bilinen bir isim.
Enerji mühendisliği alanında doktora yapmış olan Sheinbaum, sol eğilimli politikalarıyla ve söylemleriyle tanınıyor. Xóchitl Gálvez, Meksika Senatosu’nda görev yapmış ve PAN’ın desteği sonucunda aday gösterildi.
Muhafazakâr bir çizgiyi temsil eden Gálvez, politik kariyerine kamu hizmetinde başladı ve çeşitli görevlerde yer aldı. Jorge Álvarez Máynez ise Yurttaş Hareketi’nin adayı olarak seçimlere katılma kararı aldı. Merkez-sol politikaları savunan Máynez, federal mecliste de görev alıyor.
Meksika’da şubat ayında yapılan bir ankete göre, önde gelen başkan adayı Claudia Sheinbaum oyların yaklaşık yüzde 59'unu alarak anketlerde büyük bir farkla birinci konumda bulunuyor. Mexico City'nin eski Belediye Başkanı Sheinbaum, popülist sol lider López Obrador'un devamı olarak görülüyor ve Morena partisi tarafından destekleniyor.
Senatör Xóchitl Gálvez yaklaşık yüzde 36 oyla ikinci sırada yer alıyor. Gálvez, López Obrador'u sert bir şekilde eleştiriyor ve Meksika için Güç ve Kalp koalisyonu altında çalışıyor.
Sheinbaum ve Galvez’in arkasında ise Yurttaş Hareketi partisinden az tanınan Jorge Álvarez Máynez anketlerde üçüncü sırada yer alıyor.
SEÇİM SONUÇLARININ ÜLKEYE VE BÖLGEYE ETKİSİ
Meksika’da yapılacak başkanlık seçimlerinin sonucu, ülkenin iç ve dış politikalarında önemli değişikliklere yol açacak gibi görünüyor. Ülkede özellikle göç problemi, uyuşturucu satışlarının önüne geçmek için uygulanacak politikalar, ekonomik kalkınma hamleleri ve demokrasi için atılacak adımlar yeni liderin politikalarını belirlemede en önemli konular olarak öne çıkıyor. Bu seçim, Meksika’nın kalkınması ve istikrarı için önemli bir dönemeç olarak nitelendiriliyor.
Seçimlerde kadın bir devlet başkanının seçilmesi, Meksika’da toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konusunda da önemli kararların alınacağını bizlere gösteriyor.
Böylesi bir durumda Meksika’da kadınların siyasette daha fazla temsil edilmesinin ve toplumdaki cinsiyetçi kuralların da sorgulanacağını söyleyebiliriz. Kadın adayların aynı zamanda genç olması da ülkedeki genç nüfusun politik bir bakış açısı kazanmasında etkili olacaktır. Bu nedenle seçimlere katılım oranının yüksek olacağını söyleyebiliriz.
Meksika’nın iç politikalarında yaşanabilecek bu olası değişimler, bölgesel ve uluslararası düzeyde de etkiler yaratabilir. Latin Amerika’nın en büyük ekonomisine sahip ülke konumunda bulunan Meksika’nın bölgede ekonomik ve siyasi liderlik rolü de bulunuyor. Bunun sonucunda Meksika’da yaşanan politik değişiklikler, bölgedeki diğer ülkelerin politikalarını da etkileyecektir.
Meksika’nın ABD ile olan ilişkileri de bu seçimlerin sonucuna bağlı olarak şekillenebilir. Meksika, ABD’nin en büyük ticaret ortaklarından biri konumunda bulunuyor ve iki ülke arasındaki ilişkiler, göç, ticaret ve güvenlik gibi bir çok konuda işbirliğini içeriyor.
Yeni bir liderin seçilmesiyle birlikte, ABD-Meksika ilişkilerinde de önemli gelişmelerin yaşanması bekleniyor. Bu, hem Meksika’nın hem de bölgenin istikrarı açısından uluslararası alanda bir fırsat olarak görülüyor.
MEKSİKA’NIN SİYASİ ORTAMI VE YAŞANABİLECEK RİSKLER
Meksika’da son dönemde yaşanan ve birçok kişinin hayatını kaybetmesine neden olan kartel şiddeti, Başkan Lopez Obrador’un yönetiminin sorgulanmasına ve Meksika halkının güvenlik krizi nedeniyle endişelenmesine yol açıyor.
2024 yılının ilk iki ayında, resmi seçim propagandaları başlamadan hemen önce bazı belediye başkan adaylarına suikast düzenlendi. Bu yaşanan olaylar neticesinde gözlemciler, 2 Haziran’da düzenlenecek başkanlık seçimlerinin Meksika’da bugüne kadar düzenlenen en şiddetli seçim olabileceği konusunda uyarıyor.
Eleştirmenlere göre seçim giderek demokratik kaygıların daha fazla olduğu bir konuma geldi ve bu durum Başkan López Obrador'un yaptığı seçim reformlarına karşı şubat ayında kitlesel protestoların başlamasına neden oldu. Ancak Lopez Obrador’un seçmen bazında tabanı olarak tanımlanan işçi sınıfındaki pek çok kişi, Obrador’dan memnun olduklarını dile getiriyor.
Yüksek enflasyon oranlarıyla bu tür seçmenlerin kendilerini destekleyeceğini düşündükleri adaya bağlı kalmaları muhtemel olarak görülüyor. Çok sayıda kişi başkanın ve Morena partisinin bu yönde politika izleyeceğini düşünüyor.
Bu gelişmeler ışığında, iktidarda bulunan Morena Partisi’nin desteklediği ve Lopez Obrador’un devamı olarak görülen sol eğilimli Claudia Sheinbaum, Meksika’nın başkanlık seçimlerinde seçilmesi en muhtemel aday olarak görülüyor.