Mısır'ın tek taraflı deniz yetki alanı ilanı, Libya'yı kızdırdı
Mısır’ın tek taraflı olarak Münhasır Ekonomik Bölge sınırı belirlemesi Libya’daki Ulusal Birlik Hükûmetini sinirlendiren bir hamle oldu. Uzun zamandır araları bozuk olan Trablus-Kahire hattında Sisi’nin son hamlesi yankılanırken UBH’den ret tepkisi gecikmedi.
Mısır’ın 9 Aralık’ta tek taraflı olarak belirlediği deniz sınırı dünya gündemine bomba gibi düştü.
Bu sınırın yayınlanmasının ardından Libya’daki Ulusal Birlik Hükûmeti (UBH), 16 Aralık’ta yayınladığı bir açıklamayla sınırların tek taraflı çizilmesinden dolayı bu sınırları katiyen tanımadığını belirtti.
Libya, tek taraflı iddiayı Doğu Akdeniz’deki haklarına bir tecavüz olarak değerlendirdi.
Uluslararası hukuka göre deniz sınırları çizilirken komşu ülkelerin kendi çıkarlarını savunabilmeleri adına beraber müzakere etmeleri gerekirken, Kahire’nin sınırları tek başına çizmesi Doğu Akdeniz’de bir infial yaratmış oldu.
Demirören Haber Ajansı’nın atıf yaptığı diplomatik kaynaklar ise sınırlar çizilirken Kahire’nin hakkaniyet ilkesini tam manasıyla gözden geçirip geçirmediğini belirlemenin zor olduğunu, bunun sebebinin ise sınırın iki ülkeyi ayıran ortayın batısından çizilerek Libya’nın sınırlarının ihlâl edilmesi olduğunu belirttiler.
Kaynaklar, ayrıca Mısır’ın bölgedeki taleplerinin Türkiye’nin deniz yetki alanını ihlâl etmediğinin de altını çizdi.
Türkiye’den, Kahire’deki Abdülfettah el-Sisi ve Trablus’taki Abdülhamid Dibeybe yönetimlerine deniz yetki alanlarının belirlenmesiyle ilgili “müzakere” çağrısı geldi.
TÜRKİYE İLE DE ANLAŞMAZLIK YAŞAMIŞTI
Libya’nın meşru hükûmetinin Türkiye ile yakın ilişkiler kurmasıyla bölgede yalnızlaşan ve bölgeye kısmen uzak olan Yunanistan ile yakınlaşmak durumunda kalan Mısır yönetimi, Münhasır Ekonomik Alanı ile ilgili benzer sorunları Türkiye ile de yaşamıştı.
Mısır, Türkiye’nin Libya ile 2019’da imzaladığı antlaşmanın Münhasır Ekonomik Alanını ihlâl ettiğini ifade etmişti. Bu antlaşma Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş olmasına rağmen, Kahire'den tepkiler gelmişti.
Hukukî geçerliliği olan bu antlaşmaya karşı çıkan Mısır, 2022 yılında Ankara-Trablus arasındaki hidrokarbon antlaşmasına da benzer gerekçelerle karşı çıkmıştı.
Bu karşı çıkışların üzerine Yunanistan ile antlaşma imzalayan Mısır, bölgedeki tansiyonun tırmanmasına sebep olmuştu. Bu antlaşmanın hukukî geçerliliği ise tartışma konusu olmuş, antlaşma hukuken ölü doğmuştu.
Anadolu Ajansı’ndaki 13 Aralık 2022 tarihli yazısında Türkiye ve Mısır arasındaki deniz yetki alanı sorunlarına değinen Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger; Kahire ve Atina arasında antlaşma imzalanırken çizginin Rodos ve Girit adaları arasından çekildiğini, dolayısıyla antlaşmanın Mısır’a büyük bir alan kaybettirdiğini ve esas alınan çizginin bu çizgi olmasından dolayı antlaşmanın hukukî olarak bir sonuç doğurmaktan uzak olduğunu kaydediyor.
Normalleşme süreci içinde olan Ankara–Kahire hattında, gelecek günlerde bir ortak deniz yetki alanı antlaşması yapılabileceği gündemde.
MISIR–LİBYA İLİŞKİLERİNDE HANGİ SORUNLAR YAŞANIYOR?
2013’te Sisi’nin bir darbeyle devirdiği, şu anda da Mısır’da bir terör örgütü olarak kabul edilen Müslüman Kardeşler (İhvan el-Müslimin; kısaca “İhvan”) örgütünün Libya'daki UBH tarafından desteklenmesi, Kahire için problemlerin başlıca kaynağını oluşturuyor.
Her ne kadar Libya siyasetindeki etkileri azalsa da; İhvan örgütünün UBH ile yakınlığı, Mısır’ı ülkedeki diğer iktidar odaklarıyla iş birliği yapmaya itiyor.
Libya topraklarında merkezi bir iktidarın yokluğunun, ülkenin doğu kesimlerinde radikal terörist örgütlerin oluşumuna zemin vereceğinden endişe duyduğunu açıklayan Kahire yönetimi, Libya içindeki çatışmaların bitmesine yönelik isteklerini de bu temel üzerinden dile getiriyor.
Bununla birlikte Mısır, gerekirse UBH’ye karşı bölgedeki aşiretleri askeri olarak desteklemekten çekinmeyeceğini belirtti.
Kahire hükûmeti, bölgede Hafter yönetimini destekliyor.
ARAP BİRLİĞİ TOPLANTISINDAN ÇEKİLMİŞLERDİ
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri, geçtiğimiz eylül ayında yapılan Arap Ligi toplantısından Dibeybe hükûmetinin Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş’un yönetmesi sebebiyle çekilmişti.
el-Menguş, bir basın açıklamasında Mısır’ın kararına saygı duyduklarını, ancak çekilmenin Arap Birliği şartını ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi çözümlerini ihlâl ettiğini belirtti.
Menguş, ayrıca “Ulusal Birlik Hükûmeti, seçimle bir hükûmet seçilene kadar görevde kalacak son geçiş hükûmetidir ve uluslararası konvansiyonlarca desteklenmektedir” eklemelerinde de bulundu.
Libya’nın doğusunda, Tobruk’taki yönetimin Başbakanı olan Fethi Başağa’nın Mısır medyasına yansıyan açıklamalarında ise Menguş’un toplantıyı yönetmesine duyduğu tepkiye dikkat çekildi.