Mısır'da 2013'te yaşanan askeri darbenin iç ve dış politikaya yansımaları

Mısır’da demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin devrildiği, 3 Temmuz 2013 tarihinde gerçekleştirilen askeri darbenin üstünden 10 yıl geçti. Peki, bu süreçte Mısır’ın iç ve dış politikasında neler oldu?

Tunus'ta başlayarak Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerine yayılan protestolar, Şubat 2011'de Mısır'ı da etkisi altına alarak Hüsnü Mübarek'in 29 yıllık iktidarının sonunu getirdi. 
 
Arap Baharı olarak isimlendirilen bu protestolar, Mısır'da Müslüman Kardeşler çizgisindeki Özgürlük ve Adalet Partisi'ni iktidara taşıyarak, Muhammed Mursi'yi de Mısır'ın ilk seçilmiş cumhurbaşkanı yaptı. Ancak aradan geçen bir yılın sonunda Mısır için işler yolunda gitmedi. 
 
Tunus’ta başlayan Arap Baharı, Mısır’da ilerleme kaydedince; muhalif kesimler, kendilerinin görmezden gelindiğini ve ayrımcılık yapıldığını savunarak Mursi aleyhinde gösteriler başlattı. 

Muhammed Mursi yönetiminin birinci yıl dönümünde, Tahrir Meydanında yapılan Mursi karşıtı gösteriler, ülkenin diğer kentlerine yayıldı. 
 
Ordu ise ulusal uzlaşının sağlanamaması halinde 48 saat sonra kendi çözümünü üreteceğini açıkladı.  
 
Mısır ordusunun ülkedeki krizin çözüm için siyasilere verdiği 48 saatlik ültimatomun dolmasının ardından bir açıklama yapan Mısır Genelkurmay Başkanı Abdülfettah es-Sisi, Cumhurbaşkanı Mursi’nin iktidarının sona erdiğini bildirdi. 


 
Ordunun müdahalesi sonrası Muhammed Mursi’nin yerine Anayasa Mahkemesi Başkanı Adli Mansur getirildi. 
 
Muhammed Mursi tarafından Savunma Bakanı ve silahlı kuvvetlerin başı olarak atanan Abdülfettah es-Sisi, darbeden bir hafta önce, ordunun hükümet karşıtı gösterilere müdahale edebileceğini söylemişti.  

MISIR’DA DARBE SONRASI GERÇEKLEŞTİRİLEN SEÇİMLER 

Mısır’da gerçekleşen darbenin ardından üç önemli adımın bir an önce atılması gerekiyordu. Bunlar; anayasa referandumu, parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleriydi. 
 
Ancak 2014’te yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılım oranı yüzde 47’de kaldı. Mısır yönetimi, halkı sandık başına gitmeye ikna edemedi. 
 
BBC’nin aktardığına göre; 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, askeri darbe lideri Abdülfettah es-Sisi, oyların yüzde 90'ından fazlasını aldı. Ancak, seçime katılım oranı Sisi'nin istediği gibi olmadı. 
 
Mısır’da bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimleri ise Mart 2018’de yapıldı. Seçim sonucunda, 2013'te darbeyle yönetimi ele geçirip, 2014'teki seçimlerle Cumhurbaşkanı olan Abdülfettah es-Sisi, bir dönem daha bu göreve seçildi. 

AA’da yer alan habere göre; Mısır Milli Seçim Kurulu (MSK), Cumhurbaşkanı Abdüfettah es-Sisi'nin, oyların yüzde 97'sini alarak ikinci dönem için girdiği seçimi kazandığını duyurdu. 
 
Sisi'nin rakibi Yarın Partisi Başkanı Musa Mustafa Musa'nın ise oyların yüzde 2,92'sini aldığı kaydedildi. 
 
MSK Başkanı İbrahim Laşin, 24 milyon 254 bin 152 seçmenin sandık başına gittiği seçimlerde, katılım oranının yüzde 41,5 olduğunu belirtti. 
 
Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) başta olmak üzere, ülkedeki muhalif parti ve grupların tamamına yakını boykot etmişti.

Mısır'da Cumhurbaşkanlığına aday olması muhtemel birçok isim ise seçim öncesinde bir şekilde yarıştan çekilmiş ya da uzaklaştırılmıştı. 

KAHİRE’NİN ABD ve İSRAİL İLE GELİŞEN İLİŞKİLERİ  

Mısır’ın darbe sonrasında dış politikada attığı adımlar, “içeride meşruiyet sorunları yaşayan bir askeri rejimin, meşruiyetini artırma adına yaptığı girişimler” olarak değerlendirildi. 
 
ABD-Mısır ilişkileri, 3 Temmuz 2013’te Mısır Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Abdülfettah es-Sisi’nin gelişinden sonra da devam etti.  
 
Geçtiğimiz sene ise Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile ABD Başkanı Joe Biden, Körfez İşbirliği Konseyi zirvesi öncesi ikili görüşme gerçekleştirdi. 


 
Mısır Cumhurbaşkanlığından görüşmeye dair yapılan yazılı açıklamada, "İki dost ülkenin mevcut iş birliği çerçevesinde stratejik koordinasyon ve istişarelerini önümüzdeki dönemde de geliştirerek devam ettirme noktasında arzularını ifade ettiği" belirtildi. 
 
Açıklamaya göre; Sisi, "Mısır’ın dost iki ülkenin seçkin ilişkilerini güçlendirme noktasında kararlılığını ifade ederek, bu ortaklığın bölgede barış ve istikrara olumlu katkı yaptığını" söyledi. 
 
ABD Başkanı Biden ise görüşmede, "Bölgede barış ve güvenliğin korunması adına Sisi önderliğindeki Mısır’ın önemini" belirtti. 

Mısır-İsrail ilişkileri de darbeden olumsuz etkilenmedi. Mısır, İsrail ile güçlü diplomatik, güvenlik ve ekonomik bağlarını korumaya devam etti.

İsrail, ilk normalleşme adımını Mart 1979’da Mısır ile atmıştı. Eski Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat, 1977 yılında İsrail’e giderek bu ülkeyi ziyaret eden ilk Arap lider olmuştu. İsrail ve Mısır 1979’da Camp David Antlaşmalarını temel alıp bir barış antlaşması imzalamıştı. 
 
İsrail, Şubat 1980'de de Kahire’de elçilik açmıştı. Bu da İsrail’in bir Arap ülkesinde açtığı ilk büyükelçilik olmuştu. Mısır’ın İsrail’deki büyükelçiliği de Mart 1980'de açılmıştı. 
 
Mısır ile normalleşme adımları Aralık 2019’da ise yeni bir boyut kazandı. İsrail, Mısır ve Ürdün’e doğal gaz ihracatına başlayacağını açıkladı. İmzalanan anlaşmalar neticesinde İsrail’in Mısır’a 15 yıl içinde 85 milyar metreküp doğal gaz sağlayacağı belirtildi. 

Eylül 2021 tarihinde de dönemin İsrail Başbakanı Naftali Bennett, Mısır'ın Şarm el Şeyh kentinde Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi ile görüştü. Bu, İsrail'den Mısır'a 10 yıl sonra başbakan düzeyinde gerçekleştirilen ilk resmi ziyaret oldu. 


 
Geçtiğimiz ocak ayında ise Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'yu görevine başlamasından dolayı tebrik etti. 
 
AA’nın aktardığına göre; telefon görüşmesi yapan iki lider, Mısır ve İsrail arasındaki ikili ilişkileri her alanda ilerletmek istediklerini ifade ederek uluslararası ve bölgesel arenadaki son gelişmeleri ele aldı. 
 
Açıklamada, Netanyahu ve Sisi'nin, “iki ülkenin ve Orta Doğu’daki tüm halkların iyiliği için barış, istikrar ve güvenliğin teşvik edilmesinin önemini vurguladığı” belirtildi. 

TÜRKİYE-MISIR İLİŞKİLERİNİN DÜNÜ BUGÜNÜ 

2013 yılında Mısır'da gerçekleşen askeri darbe sonrası Ankara-Kahire hattındaki ilişkiler ise belirsizlikler ve gerilim çizgisinde şekillendi. Mısır’da ordunun siyasete müdahalesi sonucu meydana gelen değişime Türkiye sert tepki gösterdi.  
 
Mısır'da gerçekleşen darbenin göz ardı edilerek Abdülfettah es-Sisi yönetimine destek verilmesi ve ülkede yeniden otoriter bir rejimin oluşumuna imkan tanınması, Türkiye’nin Mısır konusuna dair yürüttüğü mücadelede yalnızlaşmasına neden oldu.  

Türkiye’nin; demokratik yollardan göreve gelen, Muhammed Mursi’nin, Mısır’ın meşru Cumhurbaşkanı olduğunu yinelemesi ise Mısır-Türkiye ilişkilerini kopma noktasına getirdi. 
 
23 Kasım 2013’te Mısır, Türkiye’nin Büyükelçisini “istenmeyen kişi” ilan ederek diplomatik ilişkilerin seviyesini düşürdü.  
 
Mısır-Türkiye anlaşmazlığının temel sebebi ise Libya ile Doğu Akdeniz’de yaşanan ayrışma olarak görüldü. 
 
Mısır 2014’ten itibaren meşru yönetime karşı güç kullanarak darbe yoluyla iktidara gelmeye çalışan Hafter güçlerini destekledi. 
 
Ancak Libya krizi, Doğu Akdeniz’deki enerji rekabeti ve Türkiye’nin haklarının gasp edilmesi politikasıyla birleşince Ankara’nın adım atması kaçınılmaz oldu. 

2019 sonunda Türkiye’nin, Libya hükümetiyle deniz yetki alanları sınırlandırma anlaşması ve güvenlik, askeri iş birliği anlaşmaları imzalaması Türkiye ve Mısır’ı, Libya’da karşı karşıya getirdi. 
 
Ancak, Ağustos 2020'de Yunanistan'la Mısır arasında imzalanan deniz yetki alanları anlaşması, Türkiye-Mısır hattındaki yakınlaşma arayışıyla ilgili ilk sinyallerden birini verdi. 
Mısır'ın, Yunanistan ile imzaladığı anlaşmada, Türkiye'nin belirlediği kıta sahanlığının güney sınırını kabul ediyor olması Ankara'da memnuniyetle karşılandı. 
 
Bu gelişmeyi, iki ülke istihbaratı arasında yapılan görüşmeler, Ankara ve Kahire'de dışişleri bakanlığı yetkililerinin gerçekleştirdiği toplantılar izledi.
 
Ekim 2022 tarihinde ise Türkiye ile Libya arasında imzalanan hidrokarbon alanındaki mutabakat muhtırasına Mısır tepki gösterdi. Daha önce Trablus hükümetinin böyle bir anlaşmayı imzalama yetkisi bulunmadığını söyleyen Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükrü, Libya politikaları nedeniyle ülkesinin Türkiye ile temaslara son verdiğini açıkladı. 


 
Katar’da düzenlenen 2022 Dünya Kupası’nın açılış maçında Katar Emiri Temim bin Hamed el-Sani tarafından verilen resepsiyonda ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah es-Sisi el sıkışarak ilk kez doğrudan temas kurdu.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar dönüşü es-Sisi ile verdiği fotoğrafı ise şu ifadelerle değerlendirdi: “Bir süreç başlayabilir demiştik. Böyle bir sürecin başlaması için burada bir adım atılmış oldu ve hayırlısıyla görüşmeleri yaptık. Temennim odur ki, önce bakanlarımızla başlayan bir süreci, daha sonra inşallah üst düzey görüşmelerle iyi bir noktaya taşıyalım istiyoruz. Çünkü olaya ben şöyle bakıyorum, Türkiye-Mısır arası, bir liderler buluşması değildir, Türk milleti ile Mısır halkının geçmişteki birlikteliği bizim için çok önemlidir. Yeniden niye olmasın, yeniden niye başlamasın?” 
 
Katar’da gerçekleşen Cumhurbaşkanı Erdoğan ile es-Sisi görüşmesi, Mısır ile Türkiye arasındaki normalleşme sürecini yeniden başlattı. 

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından da Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Türkiye'ye gelerek Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüştü.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, geçtiğimiz ay Samih Şukri’nin daveti üzerine Mısır'a resmi bir ziyaret düzenledi. Bu ziyaret, Türkiye ve Mısır arasında 10 yıl aranın ardından Dışişleri Bakanları nezdinde ilk temas oldu. 
  
İki ülke ilişkilerini en üst düzeye çıkarma konusunda kararlı olduklarını söyleyen Bakan Çavuşoğlu, “Askeri, enerji ve ticari alanlarda da iş birliğini artırmak istediklerini” açıkladı. Çavuşoğlu, en hızlı şekilde Kahire'ye büyükelçi atamak istediklerini belirtti. 
 
Geçtiğimiz günlerde ise Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Ankara'da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya geldi.  


 
Bakan Çavuşoğlu, "Mısır'la açtığımız yeni sayfayı ortak projeler ve başarı öyküleriyle doldurmak istiyoruz" dedi.  
 
Mısırlı Bakan ise, diplomatik temsilciliklerin açılması konusunda hemfikir olduklarını belirterek, cumhurbaşkanı düzeyinde bir görüşmenin de gündeme geleceğini açıkladı. 
 
Türkiye son dönemde gergin ilişkilere sahip olduğu ülkelerle ilişkileri normalleştirmeye yönelik adımlar atıyor. Mısır ile diplomatik ilişkiler en üst düzeye çıkarılıyor ve karşılıklı normalleşme adımları atılıyor. 

Mısır ve Türkiye, Libya krizi ve Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmeler nedeniyle sorun yaşıyordu. Ancak Ankara-Kahire hattında ilişkilerin yeniden normalleşmesi ile birlikte bu iki konuda, tarafların çıkarları doğrultusunda, bir anlaşma sağlanabilir. 
 
İki ülke arasında ekonomi, ticaret, enerji ve turizm gibi alanlarda iş birliğine gidilebilir.

Karşılıklı normalleşme adımları atan Türkiye ile Mısır, aynı zamanda Suriye ile de normalleşmeye çalışıyor.

Türkiye, Rusya’nın ara buluculuğunda Şam ile normalleşiyor. Mısır da Şam’a karşı tutumunu değiştiriyor. Mısır, bölgede siyasi bir çözüm olursa Suriye’ye dış müdahalenin biteceğini açıklıyor. 

Ankara-Kahire hattında yaşanan olumlu gelişmeler, Şam’a da yansıyabilir. Suriye’nin, Mısır ve Türkiye ile normalleşme süreci hızlanabilir.