Körfez ve Türkiye, Suriye ile yeni bir sayfa açıyor!

ABD ile ilişkilerinde problem yaşayan, enerji ve ekonomi alanlarında Rusya ile iş birliğini güçlendiren Türkiye ve Körfez ülkeleri; Suriye’de Beşar Esad yönetimi ile normalleşme yoluna gidiyor. Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Umman, Bahreyn ve Türkiye’nin Şam ile siyasi temaslara yeniden başlaması; Orta Doğu’da yeni bir dönemin başladığına işaret ediyor. 

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirilikleri ve Bahreyn başta olmak üzere Körfez ülkeleri; 2011’de patlak veren ve uzun yıllar devam eden Suriye’deki iç savaşta, Esad’a karşı savaşan muhaliflerin yanında yer almıştı. Suriye’de Esad’ın söz verdiği reformları yerine getirmediğini ve halkına yönelik baskıcı uygulamaları olduğunu düşünen Körfez; askeri ve ekonomik olarak muhaliflere destek vererek Esad’ı devirmeye çalıştı.

ABD, Batı ve Körfez tarafından desteklenen muhalifler; Rusya’nın aktif bir şekilde Esad lehinde savaşa dahil olduğu 2015 yılına dek ülkenin birçok noktasını ele geçirdi. Ancak 30 Eylül 2015'te Rusya’nın Suriye savaşına aktif bir şekilde dahil olmasının ardından tüm dengeler değişti.

Moskova’nın desteğini arkasına alan Esad; Hama, Humus, Halep, Dera, Kuneytra, Yermük, Doğu Guta ve Palmira gibi önemli noktaları yeniden geri aldı.

Lazkiye ve Tartus gibi Suriye’nin liman kentlerine askeri üs inşa eden Moskova; Esad’ın devrilmemesi için askeri nüfuzunu bölgede her geçen gün daha da artırdı. ABD ve İsrail’in yanı sıra Batı ve Körfez ülkeleri de muhaliflere destek verirken; Şam yönetimi ise İran ve Rusya’dan aldığı silahlarla ayakta kalmaya çalıştı.

Rusya’nın Suriye’de kalıcı olması, Esad’ın sahada tüm üstünlüğü ele geçirmesi, DAEŞ ve El Kaide gibi terör örgütlerinin bölgedeki varlığını artırması ve ABD’nin bölgedeki bazı gruplarla iş birliği yapması; Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Ürdün ve Türkiye gibi ülkeleri, Şam hükümeti ile ilişkilerini yeniden gözden geçirmeye itti.

BAE-SURİYE İLİŞKİLERİ GELİŞİYOR

Şam hükümeti ile normalleşme yoluna giden ilk Körfez ülkelerinden biri Birleşik Arap Emirlikleri oldu. Kasım 2021’de BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayid Al Nahyan, Suriye’nin başkenti Şam’a giderek Beşar Esad ile bir araya geldi.

Söz konusu ziyaret, Arap medyası başta olmak üzere uluslararası kamuoyunda büyük bir yankı yarattı. Böylelikle 2011 yılında patlak veren Suriye iç savaşının ardından Şam ile Abu Dabi arasındaki ilk resmi temas sağlanmış oldu.

BAE Dışişleri Bakanı’nın ziyaretinden hemen sonra BAE’ye bağlı bir grup şirket, Beşar Esad yönetimi ile anlaşma imzaladı. Bu anlaşma kapsamında, Suriye’nin başkenti Şam’da güneş enerjisi santrali kurulması yönünde iş birliğine varıldığı ve şirketlerin 300 megavat kapasiteli fotovoltaik santrali Şam kırsalına kuracağı bildirildi. Bu gelişme, iki ülke arasında ekonomik ilişkilerin yeniden başladığını gözler önüne sererken, Şam hükümetinin Dubai’ye yeni bir başkonsolos atadığını duyurmasının ardından siyasi ilişkilerde de yeni bir sayfa açıldı.

Mart 2022’de ise Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, 11 yıl aranın ardından BAE’ye ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdi. Başkent Abu Dabi’de üst düzey BAE’li yetkililer ile bir araya gelen Esad; Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması, istikrara kavuşması ve yabancı güçlerin çekilmesi gibi konuları ele aldı. 

En son ise BAE Dışişleri Bakanı Bin Zayid, dün Suriye’nin başkenti Şam’a giderek Esad ile yeniden bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, iki ülkenin ekonomik ve ticari ilişkilerinin geliştirilmesi ve bölgedeki istikrarın güçlendirilmesinin ele alındığı bildirildi.

Son dönemde ilişkilerinde sorun yaşadığı İsrail, İran, Türkiye ve Katar gibi ülkelerle önemli normalleşme adımları atan BAE; Suriye’de Şam hükümeti ile de yeni bir sayfa açarak, Orta Doğu’da oyun kurucu bir rol üstlenmek istiyor. 

BAE’nin Esad ile normalleşmesinde; ABD ile son dönemde başta petrol ve enerji olmak üzere bazı alanlarda yaşadığı sorunlar ve Rusya ile yakınlaşması da önemli bir rol oynuyor. Joe Biden’ın göreve gelmesinin ardından Yemen, petrol üretimi ve Rusya’ya yönelik yaptırımlar konularında ABD ile bazı sorunlar yaşayan Abu Dabi; Esad ile yeniden normalleşerek Moskova’ya olumlu mesaj göndermek istiyor. 

Doğu Akdeniz’e kıyısı bulunmamasına rağmen Mısır, Yunanistan, GKRY ve İsrail ile yaptığı anlaşmalarla dikkat çeken BAE; Suriye’de nüfuzunu artırarak bölgedeki konumunu güçlendirmenin hesaplarını yapıyor.

BAHREYN, UMMAN, ÜRDÜN ve HAMAS İLE NORMALLEŞME ADIMLARI

BAE’nin yanı sıra diğer Körfez ülkeleri de Esad yönetimi ile yeni bir sayfa açıyor. 2018’in sonlarında Suriye ile ilişkileri yeniden kuracaklarını açıklayan Bahreyn, Aralık 2021’de ise Waheed Mubarak Sayyar’ı Şam’a büyükelçi olarak atadığını duyurmuştu.

Ekim 2022’de ise Hamas’ın Arap ve İslam dünyasıyla ilişkileri ofisi başkanı Halil el Hayye, Filistinli örgütlerin temsilcileri ile birlikte Suriye’nin başkenti Şam’a giderek Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüştü. 

Esad’ın, “Suriye değişmeyecek ve direnişi desteklemeye devam edecek” mesajı, Hayye’nin ise “Muhteşem bir gün. Suriye halkının yanında ülkeyi istikrara kavuşturmak için Şam’daki varlığımızı yeniden başlatıyoruz” sözleri; iki taraf arasında önümüzdeki dönemde iş birliğinin güçleneceği yönünde önemli sinyaller verdi.

Umman 2020’de Şam’a yeniden büyükelçi atarken, Mısır ve Suudi Arabistan’dan da Suriye ile normalleşme yönünde önemli mesajlar gelmişti.

Ürdün ise 2018 yılında kısmen geçişlere açılan Nasib Cabir sınır kapısını tamamen açarak, Şam ile normalleşme sürecine girdi. İki ülke arasındaki uçuşlar yeniden başladı.

ERDOĞAN-ESAD GÖRÜŞMESİ GÜNDEMDE

Suriye ile ilişkilerinde normalleşme yoluna giden ülkelerden biri de Türkiye oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan ziyareti dönüşünde, iki ülke arasında 11 yılın ardından diplomatik temasların olabileceği yönünde önemli sinyaller vermişti.

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşme olur mu” sorusuna yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e “Önce istihbarat örgütlerimiz ve bakanlarımız bir araya gelsin, sonra da biz liderler olarak bir araya gelelim” teklifini ilettiğini ve Rus liderin de bu teklife sıcak baktığını söylemişti.

Bu açıklamaların ardından geçtiğimiz günlerde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Rusya’nın başkenti Moskova’ya giderek Suriyeli mevkidaşı Ali Mahmud Abbas ile bir görüşme gerçekleştirdi. Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun da bulunduğu görüşmede; Suriye krizi, mülteci sorunu ve Suriye topraklarında bulunan tüm terör örgütleri ile ortak mücadele konularının gündeme geldiği belirtildi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, iki ülkenin birlikte terör örgütlerine karşı mücadele edebileceğine işaret etti. Suriye ile normalleşme süreci hakkında açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise iki ülke arasındaki ikinci görüşmenin ocak ayının sonlarına doğru olabileceğini söyledi.

Önümüzdeki aylarda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın yüz yüze bir görüşme gerçekleştirmesine kesin gözüyle bakılıyor. Suriye’nin kuzeyinde başta PYD/PKK olmak üzere terör örgütlerini kendi güvenliği açısından büyük bir tehdit olarak gören Türkiye; Suriye ile normalleşerek bölgedeki pozisyonunu güçlendirmek istiyor.

Ankara hükümeti ayrıca, Şam ile siyasi ve askeri ilişkilerini güçlendirerek, bölgedeki terör örgütlerine silah yardımında bulunan ABD’ye karşı tavır almak istiyor. Rusya ve İran ile Astana sürecini sürdüren Türkiye, Şam ile normalleşerek, Suriye krizinin tamamen çözüme kavuşmasını istiyor. 

Ankara hükümeti, bölgede barış ve siyasi istikrar ortamının sağlanabilmesi için dış ülkelerin terör örgütlerine verdiği yardımı kesmesi gerektiğini dile getiriyor.

Öte yandan Şam hükümeti ise Türkiye’nin, kontrolünü elinde tuttuğu Afrin, Cerablus, Tel Abyad gibi bölgelerden geri çekilmesini ve kontrolü tamamen Suriye ordusuna bırakmasını istiyor. Türkiye, bölgedeki terör örgütlerinin temizlenmesi gerektiğine dikkat çekiyor. 

Önümüzdeki dönemde Ankara ve Şam hükümetlerini, çözüme kavuşturulmayı bekleyen birçok problem bekliyor. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suriye lideri Beşar Esad’ın bir araya gelmesinin ardından normalleşme sürecinin hızlanması ve sorunların çözümü için diplomatik temasların yoğunlaşması bekleniyor.