Peru protestolarındaki son gelişmeler: Soykırım suçlamaları, artan ölü sayıları...
Peru’da Başkan Pedro Castillo’nun görevden alınmasından sonra Peru’da patlak veren protestolar hâlâ dinmedi. Yeni Başkan Dina Boluarte’nin görevi bırakmasını isteyen protestocuların polisle çatışmaya devam etmesiyle ülkede OHAL ilan edilen şehirler artıyor.
Peru’da ölü sayısının en az 50 olduğu protestolarda, halk siyasal sistemde yenilik isteğini tekrar etmeye devam ediyor. Ölenlerin çoğunun sivil halk olduğu biliniyor.
Protestolar görevden alınan Başkan Pedro Castillo’nun destekçileri tarafından gerçekleştiriliyor. Göstericiler; havalimanları, otoyollar ve devlet binaları gibi yerleri işgal ederek işlerliklerini bozuyor.
10 Ocak’ta bazı örgütler Peru’nun başkenti Lima’ya doğru yürüyüş çağrılarında bulundu. “Toma de Lima” (Lima’nın alınması) olarak adlandırılan bu yürüyüş nedeniyle hükûmet bazı bölgelerde OHAL ilan etti.
Castillo’nun yerine gelen Başkan Dina Boluarte, 17 Ocak’ta “Onların [göstericilerin] Lima’yı almak istediklerini biliyoruz. Onlara ‘Lima’yı alın, ancak barış ve sükûnetle’ diyorum” açıklamalarında bulundu.
PROTESTOCULARIN TALEPLERİ
Sol kanattan gelen adem-i merkezî protestoların talepleri siyasî ve ekonomik talepler olarak iki kategori altında toplanabilir.
Protestocuların ilk siyasî talebi “hain” sıfatıyla nitelenen Boluarte’nin kayıtsız şartsız istifası. Boluarte, Pedro Castillo’nun yanında duracağını söylemesine rağmen durmaması sebebiyle hain olarak niteleniyor.
Protestocular ayrıca, “darbe” ile düşürüldüğüne inandıkları Pedro Castillo’nun salınmasını da istiyorlar.
Siyasal sisteme ilişkin olarak ise protestocuların tek talebi, sağ kanat tarafından domine edilen tek kamaralı Kongre’nin feshi ve anayasal reform. Halk, aşırı sağcı Alberto Fujimori döneminde yapılan anayasayı istemiyor.
Boluarte’nin istifasıyla birlikte halk yeniden seçimlerin yapılması gerektiğini düşünüyor. Ancak Boluarte, şimdiye kadar birkaç kere belirttiği üzere görevi bırakma niyetinde değil.
Kongre, halkın taleplerine uygun olarak seçimleri erkene aldı. 2026’da düzenlenmesi planlanan seçimler bu hamleyle 2024 yılına çekilmiş olsa da halkın öfkesi dinmiş değil.
Göstericiler siyasî taleplerin yanında ekonomik taleplerle de geliyor. Castillo yönetiminin düzeltme iddiasında bulunduğu sosyo-ekonomik eşitsizlik, Castillo ve bakanlarının görevde kaldığı bir yıllık kısa sürede düzeltilemediği için göstericiler gelir dağılımı adaletinin artırılmasını istiyor.
CASTİLLO’YA NE OLDU?
Peru’nun eski Başkanı 2021 yılında seçilerek göreve gelmişti. Pedro Castillo, yoksul bir aileden gelen bir ilkokul öğretmeni ve sendika görevlisi olarak yoksulluğa ve eşitsizliğe karşı savaş nidalarıyla göreve geldi. İlk sloganı “Zengin bir ülkede fakir vatandaş kalmasın” olan Castillo, eşitsizliği bitirmesi için seçilmişti.
Başkanlığı dönemine denk gelen koronavirüs ve Rusya-Ukrayna savaşının küresel ekonomiye bindirdiği yükün de katkılarıyla fiyat artışlarını kontrol edemeyen ve sözlerini tutamayan Castillo’nun kamuoyundaki imajı zedelenmeye devam ediyordu.
Peru’daki görev süresi boyunca adı skandallarla anılan 80 kadar bakan değiştirmesi ve kendi adının da yolsuzluk, vurgunculuk ve adaleti engelleme suçlarıyla anılması popülaritesini azaltan gelişmeler oldu.
Görevden alınmadan önce Kongrenin hakkında iki kez azil girişiminde bulunduğu Castillo, hakkındaki üçüncü azil soruşturması sırasında Kongreyi feshedeceğini açıklamasının ardından “darbe” girişiminde bulunmakla suçlanarak azledildi.
Azledilmesiyle birlikte Castillo yüksek dereceden vatana ihanet ve halkı galeyana getirme suçlarından tutuklanarak gözaltına alındı. Geçtiğimiz aralık ayında Castillo’nun hapis cezası 18 aya uzatıldı.
BOLUARTE SOYKIRIMLA SUÇLANIYOR
Peru Başkanı Dina Boluarte, kolluk kuvvetlerinin protestocular üzerinde orantısız şiddet kullanarak 50’den fazla protestocuyu öldürmesiyle ilgili olarak soykırımla suçlanıyor.
Peru Başsavcılığı; Başkan Dina Boluarte, Başbakan Alberto Otárola, İçişleri Bakanı Vincente Romero ve Savunma Bakanı Jorge Chávez hakkında soykırım, cinayet ve ağır yaralama suçlarından soruşturma başlatıldığını duyurdu.
Başsavcılık, Boluarte’nin başkanlığında çok kısıtlı bir süre görev yapan eski Başbakan Pedro Angulo ve eski İçişleri Bakanı Cesar Cervantes’in de soruşturma kapsamına dâhil edildiğini açıkladı.
Bu karar, protestoların gördüğü en kanlı günlerden olan 9 Ocak Pazartesi’nin ardından geldi. 9 Ocak, Puna’da 17 protestocunun ölümüyle sonuçlanmıştı.
İnsan hakları örgütleri de Peru hükûmetinin göstericilere karşı orantısız kuvvet kullandığını belirtiyor.