Rusya’nın hedefinde şimdi de Orta Asya var!
2000’li yılların başında Putin’in Devlet Başkanı olmasıyla birlikte kısa sürede toparlanan Rusya, dünya siyasetine ağırlığını koymaya devam ediyor. Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Kafkaslar’da nüfuzunu her geçen gün artıran Rusya, şimdi de Kazakistan üzerinden Orta Asya’ya iniyor. Peki, Rusya son yıllarda hangi bölgelerde etkisini artırdı? Rusya’nın hedefinde Orta Asya mı var?
1991’de SSCB’nin dağılmasının ardından uzun bir süre toparlanmaya çalışan Rusya, Putin’in Devlet Başkanlığı koltuğuna oturmasının ardından yeniden yükselişe geçti. Ekonomik sorunları kısa sürede çözen Putin, Rusya’nın yeniden küresel güç haline gelmesinde önemli bir rol oynadı.
Putin’in göreve gelmesinin ardından Rusya’nın Karadeniz, Doğu Avrupa, Orta Doğu, Kafkaslar, Afrika ve Orta Asya bölgelerindeki nüfuzu da her geçen gün artmaya başladı. Rusya’nın son yıllarda etki alanını genişlettiği bölgelerden biri de Orta Doğu oldu.
Putin, Suriye’de 2011 yılında başlayan savaşta Esad’ın yanında durdu. Savaşın ilk yıllarında Esad’a siyasi ve ekonomik olarak destek veren Rusya, daha sonrasında Eylül 2015’te aktif olarak savaşa dahil oldu. Rusya’nın özellikle hava desteği sayesinde Esad, kaybettiği toprakların neredeyse tamamını yeniden geri aldı.
Rusya, Suriye’deki aktif rolü ile birlikte sıcak denizlere inme hedefine de kavuşmuş oldu. Ülkenin birçok noktasında asker konuşlandıran Rusya, Lazkiye ve Tarsus gibi liman kentlerde de askeri üsler inşa etti. Suriye’deki hamleleri sayesinde Rusya, Orta Doğu’da önemli bir pozisyon elde etti ve bölgenin oyun kurucuları arasında yer aldı.
Rusya, Suriye’de Esad’dan yana tavrını sürdürürken, başta HTŞ olmak üzere bölgede faaliyet gösteren radikal grupların tasfiye edilmesini istiyor. Moskova hükümeti, Esad’ın koltuğunda kalmasını ve beraberinde Suriye’deki etki alanını her geçen gün genişletmeyi amaçlıyor.
DOĞU AVRUPA’DA YENİDEN RUS RÜZGARI!
Mosova hükümetinin son yıllarda etkisini artırdığı bölgelerden biri de Doğu Avrupa oldu. Rusya’nın 2014 yılındaki Kırım'ı ilhakı sonrası bölgedeki tüm dengeler yeniden şekillendi. ABD, NATO ve AB; Kırım’ın ilhakını bir türlü kabullenemedi. Rusya’nın Kırım’ı ilhakı ve Sivastopol’u yeniden topraklarına katması; Karadeniz’de etkisini artırmaya çalışan NATO’ya karşı güçlü bir yanıt oldu. Kırım’ın ilhakı sonrası bölgede tırmanan gerilim, yıllardır azalmadı. ABD ve AB, Kırım’ı hala Ukrayna toprağı olarak tanımaya devam ederken, Moskova’ya yönelik yaptırım uygulamayı sürdürüyor.
Geçtiğimiz seneden bu yana ise Ukrayna’nın doğusunda bulunan Donbass’ta Rusya etkisi artıyor. Moskova’nın, Ukrayna sınırına yakın bölgelerde 90 bine yakın asker konuşlandırdığı öne sürülüyor. Ukrayna istihbaratı ve Avrupa ülkeleri ise sürekli Rusya’nın, Ukrayna’yı işgale hazırlandığını savunuyor.
İlerleyen dönemde Moskova’nın Kiev üzerindeki baskısını daha da artırması, Donbass’ı kendi topraklarına katmak için askeri faaliyetlerini yoğunlaştırması ve bölgedeki gerilimin daha da tırmanması bekleniyor. Ukrayna’nın NATO’ya üye olmasını 'kırmızı çizgi' olarak gören Putin, Kiev hükümetine yönelik baskıyı artırarak bu durumun önüne geçmek istiyor. Ancak Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri harekatı, ABD ve NATO tarafından sert karşılık bulabilir.
Diğer yandan Estonya, Litvanya ve Letonya gibi ülkelere yönelik gerçekleştirilen siber saldırıların arkasında Rusya’nın olduğu iddia ediliyor. Rusya, düzenlediği siber saldırılarla Baltık ülkelerinin üzerindeki baskıyı artırıyor.
Moskova’nın bölgedeki tek müttefiki ise Aleksandr Lukaşenko yönetimindeki Belarus. Belarus ile sık sık ekonomik ve askeri anlaşmalara imza atan Rusya; ikili ilişkileri daha da ileri taşıyarak Doğu Avrupa’da yeni pozisyonlar elde etmek istiyor. NATO’nun ve AB’nin bölgedeki faaliyetlerini kendi güvenliği için bir tehdit olarak gören Moskova, Lukaşenko iktidarını ayakta tutmak ve Belarus’u kaybetmek istemiyor.
RUS ASKERİ YENİDEN KAFKASLAR’DA!
2020 yılında Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan İkinci Dağlık Karabağ Savaşı, Bakü’nün lehinde sonuçlanmıştı. Bu savaşta Fuzuli, Laçin, Kelbecer, Kubadlı, Zengilan ve Ağdam gibi önemli kentlerini işgalden kurtaran Azerbaycan, Ermenistan ordusuna da büyük zarar vermişti.
10 Kasım 2020 tarihinde Rusya’nın devreye girmesinin ardından iki ülke arasında ateşkes anlaşması imzalandı. Bu anlaşmanın maddelerinden biri de Rusya’nın bölgede barış gücü olarak 5 bin asker bulundurması oldu. Moskova, ateşkes anlaşması sonrasında yıllar sonra yeniden Kafkaslar’a asker göndermiş oldu.
Bugün gelinen noktada; Rusya’nın Kafkaslar üzerindeki nüfuzu genişlemeye devam ediyor. Azerbaycan ve Ermenistan ile sık sık temas kuran Moskova, bölgedeki askeri varlığını ise korumayı sürdürüyor. İlerleyen dönemde Rusya’nın; Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan gibi ülkelere yönelik temaslarını sıklaştırması ve bölgedeki ticaret yollarını daha aktif bir şekilde kullanmaya başlaması bekleniyor.
KAZAKİSTAN ÜZERİNDEN ORTA ASYA AÇILIMI
Rusya, Afganistan’ın yeniden Taliban tarafından ele geçirilmesinin ardından Orta Asya’da Tacikistan ve Özbekistan gibi ülkelerle askeri iş birliğini güçlendirmeye başlamıştı. Bölgede iki ülke ile askeri tatbikatlar gerçekleştiren Rusya, bir taraftan da Taliban ile temaslarını sürdürüyordu.
Moskova’nın, bölgenin önemli aktörleri olan İran, Hindistan ve Pakistan ile de güçlü ilişkileri bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde ise Kazakistan’da gerçekleştirilen protesto gösterilerinin ardından hükümet düşmüştü. Daha sonrasında Kazakistan devletinden gelen talep üzerine Rus askerleri olayları bastırmak için ülkede konuşlanmıştı.
Afganistan’da Taliban ile temaslarını sürdüren, Rusya ve İran ile güçlü müttefiklik ilişkileri bulunan, Tacikistan ve Özbekistan gibi ülkelerle sık sık askeri tatbikatlar gerçekleştiren, Pakistan ve Hindistan’la iyi ilişkilere sahip olan Moskova hükümeti; Kazakistan’a da asker göndererek bölgedeki nüfuzunu daha da güçlendirmiş oldu.
Moskova hükümeti; Doğu Avrupa’dan Orta Doğu’ya, Kafkaslar’dan Orta Asya’ya, Karadeniz’den Akdeniz’e ve Balkanlar’dan Kuzey Afrika’ya birçok bölgede nüfuzunu güçlendirmeye devam ediyor.