Tüm dünyayı etkisi altına alan savaşın yıl dönümü yaklaşıyor
Vladimir Putin’in “özel askeri operasyon” olarak nitelendirdiği savaş birinci yılını doldurmak üzere. Bu savaşta 13 milyondan fazla insan yerinden edildi. On binlerce insan hayatını kaybetti. Rusya; Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerini ilhak etti. Batılı ülkeler Moskova’ya yaptırımlar uyguladı, tüm dünyayı etkisi altına alan gıda ve enerji krizi ortaya çıktı. Peki, 24 Şubat 2022 tarihinde başlayan Rusya-Ukrayna savaşı beraberinde başka neler getirdi?
İki gün sonra Rusya-Ukrayna savaşı birinci yılını dolduracak. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, “Özel askeri operasyon” olarak nitelendirdiği ve “Şartlar, Rusya’yı harekete geçmeye zorladı” diyerek Donbass bölgesine başlattığı harekat birinci yılını dolduruyor.
Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan gerilim aslında uzun yıllar öncesine dayanıyor. SSCB’nin 1991 yılında dağılması ile birlikte Rusya, Ukrayna ve Belarus Bağımsız Devletler Topluluğu kuruldu. Ayrılmanın ardından Minsk yönetimi Moskova ile yakın ilişkiler kurarken, Kiev ise Batı ile ilişkilerini geliştirdi. Bu durumu bir tehdit olarak gören Rusya da 2014 yılında Kırım’ı ilhak etti.
Rusya sınırındaki Donetsk ve Luhansk’ta da ayrılıkçılarla Ukrayna ordusu arasında çatışmalar başladı. Bu bölgeler daha sonra Ukrayna’dan bağımsızlıklarını ilan ederek, “Donetsk Halk Cumhuriyeti” ile “Luhansk Halk Cumhuriyeti”ni kurdu.
Konumu Avrupa ile Rusya arasında yer alan Ukrayna’da yaşayan vatandaşlar böylelikle Rus ve Batı yanlıları olarak iki kutuba ayrıldı.
2015’e kadar Ukrayna ile ayrılıkçılar arasındaki çatışmalar devam etti. Şubat 2015’te ise Belarus’ta; Ukrayna, Rusya ve ayrılıkçı liderler arasında Minsk anlaşması imzalandı.
Anlaşmada ateşkesin sağlanması için tüm ağır silahların geri çekilmesi kararlaştırıldı. Ancak iki taraf da bu kararı ihlal etti.
Ukrayna Batı yanlısı politikasından vazgeçmedi. Rusya da Ukrayna’nın Minsk Anlaşması’nı ihlal ettiğini gerekçe göstererek ülkedeki ayrılıkçı hareketleri destekledi.
Rusya’nın Ukrayna sınırına asker yığması ve NATO’nun Ukrayna krizi nedeniyle bölgeye asker ve silah sevkiyatını yoğunlaştırması ise bölgedeki gerilimi tırmandırdı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 21 Şubat 2022’de Ukrayna’nın iki ayrılıkçı bölgesi olan Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığını tanıdığını açıkladı.
Putin, 24 Şubat 2022 tarihinde ise yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında, 2015’te imzalanan Minsk Anlaşması’nın artık geçersiz olduğunu söyleyerek, Donbass bölgesine askeri operasyon başlattığını açıkladı.
Putin, bunun bir işgal olmadığını, “özel askeri operasyon” olduğunu vurguladı. Ancak Ukrayna genelinde siviller bombalandı ve 13 milyondan fazla insan yerinden edildi.
AB ile RUSYA KARŞI KARŞIYA GELDİ
Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte Rusya ile Batı ülkeleri arasındaki ilişkiler iyice gerildi.
Doğalgaz ve enerji alanında Rusya’ya bağımlı olan Almanya ve Fransa, Moskova hükümeti karşısında çok sert yaptırımlar uygulamaktan çekindi. Bu nedenle Rusya’ya karşı sert adımlar atan ülkeler, Almanya ve Fransa’yı; Moskova’ya karşı ılımlı hareket etmekle suçladı.
Avrupa Birliği Komisyonu; ABD, Birleşik Krallık ve Kanada ile birlikte finansal sistemleri birbirine bağlayan ve bankalar arası para transferini sağlayan SWIFT’den yedi Rus bankasını çıkarttı.
Batı'nın uyguladığı yaptırımların ilk etkisiyle Rus rublesi, dolar karşısında sert değer kayıpları yaşadı.
Sputnik’in aktardığına göre, 22 Şubat’tan 15 Aralık’a kadar olan süreçte Rusya'ya karşı 10 bin 377 yaptırım hayata geçirildi.
ABD bu süreçte bin 827, Kanada bin 528, Birleşik Krallık bin 424, İsviçre bin 411, AB bin 196, Fransa bin 134, Avustralya 977 ve Japonya 880 yaptırım uygulayarak ilk sıralarda yer aldı.
Bu durum enerji krizinin daha da şiddetlenmesine neden oldu. Savaş nedeniyle Rusya’ya yaptırım uygulayan Avrupa ülkelerine Rusya’dan doğal gaz akışı azaldı. Avrupa ülkelerinin enerji maliyetleri yükseldi.
Diğer yandan Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle sekteye uğrayan tahıl ihracatı, gıda güvensizliğini önemli ölçüde artırdı. Afrika ülkeleri tahıl krizinden en çok etkilenen ülkelerin başında yer aldı.
DONETSK, LUHANSK, ZAPORİJİYA ve HERSON İLHAK EDİLDİ
Rusya-Ukrayna savaşında barış umudu Rusya’nın Donetsk, Luhansk, Zaporijiya ve Herson’u ilhak etmesiyle biraz daha söndü.
Ekim 2022 tarihinde Rusya, Ukrayna’nın neredeyse 5’te birini oluşturan Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya’yı topraklarına kattığını duyurdu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batı’ya meydan okuyarak, “Bu topraklarımızı elimizdeki her türlü imkanı kullanarak savunacağız” dedi.
Putin, “Topraklarımızı elimizdeki her türlü imkanı kullanarak savunacağız. Buralardaki hastaneleri, yolları ve binaları yeniden inşa edeceğiz. Dört bölgedeki insanların güvenliği için her türlü imkanı kullanacağız” açıklamasıyla ilhak edilen dört bölgenin müzakere dışında tutulacağını belirtti.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski ise Ukrayna'nın hızlandırılmış prosedür kapsamında NATO üyeliğine başvuracağını söyledi.
Zelenski, Ukrayna'nın topraklarını Rusya'dan geri alacağını vurgulayarak, uluslararası topluma destek çağrısında bulundu.
Rusya’nın Ukrayna topraklarını ilhak etmesinin ardından da AB’nin Rusya’ya yönelik uyguladığı yaptırımların kapsamı genişletildi.
İSVEÇ ve FİNLANDİYA NATO ÜYELİĞİ İSTEDİ
18 Mayıs 2022 tarihinde, Finlandiya ve İsveç, NATO Kurucu Antlaşması’nın 10. maddesine dayanarak ittifaka üyelik başvurusunda bulundu. İki ülke, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonrası ittifaka katılmak istediklerini açıkladı.
Askeri olarak tarafsızlık ve bağlantısızlık ilkesinden vazgeçen İsveç ve Finlandiya, NATO’ya üye olmak istiyor.
Finlandiya’nın Rusya ile hiçbir toprak anlaşması bulunmuyor ancak Kırım’ın ilhakından bu yana NATO’ya yakınlaşan Finlandiya, giderek Rusya’nın belirsiz tavrından endişe duyuyor. Finlandiya, coğrafi olarak Rusya ile en uzun sınırı paylaşıyor. Toprak bütünlüğünü korumak isteyen Finlandiya NATO’ya sığınıyor.
İsveç de Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısını gerekçe göstererek NATO üyeliği istiyor.
POLONYA, İNGİLTERE ve AMERİKA ÜÇLÜ İŞ BİRLİĞİNİ ARTIRDI
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesiyle birlikte Polonya, savaşın kendi topraklarına ulaşacağı endişesiyle karşı karşıya kaldı.
Polonya’nın bu endişeleri, Varşova’yı ABD ve İngiltere ile yakınlaştırdı. Rusya-Ukrayna savaşıyla, Moskova’nın Doğu Avrupa’da güçleneceğini düşünen İngiltere ve ABD de siyasi, askeri ve ekonomik desteğini Polonya’ya karşı artırdı.
NATO üyesi olan ABD, İngiltere ve Polonya arasında iş birliği gelişti ve güçlendi.
BATI’NIN YARDIMLARI UKRAYNA’NIN BAŞARILARI
Moskova, Ukrayna'nın Avrupa Birliği (AB) ve NATO gibi kurumlarla yakın ilişkisine karşı çıktığını açık bir şekilde dile getirdi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'nın NATO üyeliğini ülkesi için "güvenlik tehdidi" olarak görüyor. Ancak Ukrayna, Batı yanlısı politikasından vazgeçmiyor.
Hem AB’ye hem de NATO’ya girmek için Batı yanlısı politikalar izleyerek Rusya’yı karşısına alan Ukrayna, Batı’dan yardım istemeye devam ediyor.
Batılı devletlerin Kiev’e yaptığı yardımlar, Ukrayna’nın savaş meydanlarında Rusya’ya karşı elde ettiği başarıları artırıyor.
Kiev’i birkaç gün içinde ele geçirebileceğini ve hükümeti devirebileceğini düşünen Vladimir Putin ise savaşı henüz kaybetmiş değil. Ancak Rus ordusunun askeri başarısızlıkları Rusya’nın yetersizliğini ortaya koydu.
Rusya, Ukrayna’ya başlattığı işgal sonrasında dünyanın en çok yaptırım uygulanan ülkesi haline geldi. Batılı ülkeler, Rusya’ya “ekonomik” bedel ödetmek için finans, enerji ve ulaşımla birlikte ticaret, bireysel kısıtlamaları da içeren çok sayıda yaptırımı yürürlüğe koydu. Ancak Rusya bazı Batı yaptırımlarını atlatmayı başardı.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, çatışmaların sürdüğü şehirleri Rus ordusundan korumaya devam edeceklerini söylüyor.
Zelenski, Rusya’nın ülkesine yaşattığı acılar ve kendilerine dayatılan savaş sürerken Kremlin’le “adil bir barışın” olamayacağını belirtiyor.
Diğer yandan Batı ülkeleri Ukrayna’ya yönelik askeri yardımlarını hızlandırıyor.
Rusya da kendisini korumak için nükleer güç kullanmaktan çekinmeyeceğini açıklıyor. Tüm bunlar Rusya-Ukrayna arasında yaşanan gerilimi daha da artırıyor. İki ülke arasındaki savaşın yıl dönümü yaklaşırken barış yakın görünmüyor.