Rusya-Ukrayna savaşı yeni askeri çatışmaları tetikleyebilir…

21. yüzyılda dünyanın birçok noktasında askeri savaşlar yaşanmaya devam ediyor. Doğu Avrupa’da Rusya-Ukrayna savaşının çıkmasının ardından farklı bölgelerde ve farklı ülkeler arasında savaşların yaşanma ihtimali gündemde. Peki, Rusya-Ukrayna savaşının ardından farklı coğrafyalarda askeri savaşlar yaşanabilir mi? En çok hangi ülkeler arasında askeri savaş çıkma ihtimali yüksek görülüyor?

Batılı birçok siyasi uzmana göre, 21. yüzyılda teknolojinin ve ekonominin gelişimiyle birlikte askeri savaşların yaşanma ihtimali oldukça azalmıştı. 21. yüzyılda ekonomi, teknoloji ve siber uzay alanlarında savaşların yaşanacağını savunan uzmanlar, askeri savaşların ise 20. yüzyılda kaldığını öne sürüyordu.

Ancak 21. yüzyılın başlamasıyla birlikte dünyanın birçok noktasında yaşanan askeri savaşlar, söz konusu uzmanların teorilerinin çöktüğünü gösterdi. Afganistan, Irak, Etiyopya, Suriye, Myanmar, Libya, Azerbaycan ve Ukrayna gibi ülkelerde yaşanan savaşlar; 21. yüzyılda da askeri savaşların yaşandığını gözler önüne serdi.

2020 yılında Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan İkinci Dağlık Karabağ Savaşı’nın ardından, 2022 yılında ise Rusya ile Ukrayna arasında askeri savaş çıktı. ABD ve NATO kuvvetlerinin Ukrayna’ya yerleştiğini ve bu nedenle Moskova’nın güvenliğinin tehdit altında olduğunu ileri süren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 24 Şubat tarihinde Kiev’e yönelik askeri operasyon başlattıklarını duyurdu.

Ukrayna ise Rusya’nın kendi topraklarına yönelik saldırılarını işgal olarak nitelendirdi ve askeri olarak karşılık verdi. İki ülke arasında askeri çatışmalar devam ederken; ABD ve Batı ülkeleri Rusya’ya yönelik ağır ekonomik yaptırım kararları alıyor. Kendisine yönelik uygulanan yaptırımlardan sonra ekonomik olarak ağır bir darbe alan Rusya ise Ukrayna’ya yönelik askeri operasyonları sürdürmekte kararlılığını koruyor.

Moskova hükümeti, ABD ve Batı’ya daha yakın olan Zelenski iktidarının değişmesini ve Ukrayna’nın Karadeniz ile bağlantısını kesmeyi amaçlıyor. Ukrayna’nın NATO’ya üyeliğinin tamamen gündemden çıkmasını isteyen Rusya, ittifakın 1997 sınırlarına geri dönmesini ve Doğu Avrupa’ya doğru genişlememesini talep ediyor.

Ukrayna hükümeti ise Rusya’nın kendi topraklarını terk etmesini, askeri saldırıları sonlandırmasını ve Moskova’nın bölgedeki yayılmacı faaliyetlerinin noktalanmasını istiyor. Bu nedenle Kiev hükümeti, ABD ve NATO ülkeleriyle birlikte hareket etmeyi sürdürüyor. Ancak Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, Moskova karşısında Kiev’in yalnız bırakıldığını ve beklenen desteği Batı ülkelerinden bulamadıklarını belirtiyor.

Rusya ile Ukrayna arasında 15 gündür devam eden askeri savaş, 21. yüzyılda askeri savaşların Avrupa’ya kadar geldiğini gösterdi. Böylelikle teknolojinin her geçen gün geliştiği, siber uzay alanında hükümetlerin faaliyetlerini artırdığı küreselleşen dünyada; askeri savaşların devam ettiği ve Avrupa kıyılarına kadar ulaştığı ortaya çıktı.

BAŞKA HANGİ ÜLKELER ARASINDA ASKERİ SAVAŞLAR YAŞANABİLİR?

Rusya ile Ukrayna arasında askeri savaşın çıkmasıyla birlikte, dünyada yeni krizlerin ve askeri çatışmaların çıkabileceği gündeme geldi. Özellikle Kiev ile Moskova arasındaki savaşın, başka coğrafyalarda, farklı ülkeler arasında askeri savaşları tetikleyebileceği dile getiriliyor.

Bir taraftan Rusya ile Ukrayna arasında askeri çatışmalar devam ederken, bir taraftan Orta Doğu’da İsrail Suriye’yi bombalamayı sürdürüyor. İran ve Rusya destekli Esad’ın varlığını kabul etmeyen ve hükümetin devrilmesini isteyen Tel Aviv hükümeti, 10 yılı aşkın bir süredir başkent Şam’a yönelik askeri saldırılarda bulunuyor. İsrail’in, söz konusu saldırılarda özellikle İran destekli grupları ve Suriye Ordusu’na ait kritik noktaları hedef aldığı görülüyor. Tel Aviv hükümeti, Suriye’ye yönelik saldırılarında, Rus güçlerin bulunduğu bölgeleri hedef almamaya çalışıyor.

İsrail’in Suriye’ye yönelik askeri saldırıları, başta Rusya olmak üzere İran ve Esad hükümeti tarafından tepkiyle karşılanıyor. Rusya, Tel Aviv’in saldırılarının, bölgede istikrarı bozduğunu ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehdit ettiğini belirtiyor. Esad güçleri ise İsrail’in saldırılarına Rusya’dan aldığı hava savunma sistemleri ile karşılık veriyor.

İsrail’in Suriye’ye yönelik askeri saldırıları, ilerleyen dönemde iki ülke arasında askeri bir savaşın başlamasına yol açabilir. Ülkenin büyük bir kısmında kontrolü ele geçiren, Rusya ve İran’ın her alanda desteğini arkasına alan, iktidardaki koltuğunu sağlamlaştıran Esad hükümeti, İsrail’in saldırılarının devam etmesi durumunda radikal kararlar alabilir.

Doğu Avrupa’da uzun zamandır Belarus ile Polonya arasında anlaşmazlıklar yaşanıyor. AB üyesi olan Polonya, birliğin güvenliği için çok kritik bir konumda bulunuyor. Belarus ise AB ve NATO karşıtı politikalarıyla ön plana çıkıyor. Rusya yanlılığıyla bilinen Aleksandr Lukaşenko yönetimi, Polonya ile birçok konuda sorun yaşıyor.

İki ülke en son geçtiğimiz aylarda göçmen krizi nedeniyle karşı karşıya gelmişti. Polonya sınırını mültecilere açan Lukaşenko yönetimi, başta Almanya ve Polonya olmak üzere birçok Avrupa ülkesi tarafından suçlanmıştı. Lukaşenko hükümeti ise bölgede yaşananların sorumlusunun Polonya ve AB olduğunu açıklamıştı.

Rusya-Ukrayna savaşının çıkmasının ardından Belarus ile Polonya arasındaki farklılıklar yeniden ortaya çıktı. Belarus, siyasi ve askeri olarak Rusya’nın yanında dururken; Polonya ise envanterinde bulunan Rus yapımı Mıg-29 savaş uçaklarını Ukrayna’ya göndermeye hazır olduğunu ilan etti. Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaş, ilerleyen dönemde Belarus ile Polonya arasında askeri bir savaşı tetikleyebilir.

Tüm bunlarla birlikte; dünyada sürekli savaşın eşiğinde olan komşu ülkeler bulunuyor. Bunların başında Azerbaycan ile Ermenistan geliyor. 2020 yılında iki ülke arasında İkinci Dağlık Karabağ Savaşı yaşanmış ve savaşın sonunda Azerbaycan, 30 yılı aşkın bir süredir Ermenistan işgali altında bulunan topraklarını geri almıştı.

Ancak iki ülke arasında zaman zaman tansiyon yükseliyor. Özellikle Ermenistan’ın Karabağ’da Azerbaycan’a yönelik askeri saldırılar gerçekleştirmesi, iki ülkeyi yeniden savaşın eşiğine getiriyor. Her iki ülkenin de Karabağ’ı kendi toprağı olarak görmesi, Ermenistan’ın 2020’deki yenilgiyi bir türlü kabullenememesi ve dış ülkelerin de bölgedeki faaliyetleri, iki taraf arasında yeniden savaşın çıkmasına yol açabilir.

Hindistan ile Pakistan arasındaki Keşmir sorunu da hala çözülememiş durumda. İki ülke 70 yılı aşkın bir süredir sık sık karşı karşıya geliyor. Ayrıca İsrail ile Filistin ve Çin ile Tayvan arasında da yakın bir zamanda askeri savaş çıkması gündeme gelebilir. Özellikle Doğu Akdeniz konusunda anlaşmazlıklar yaşayan Türkiye ile Yunanistan’ın ise askeri bir savaşa girişmesi düşük bir ihtimal olarak görülüyor.