Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric, iç ve dış politikada hangi adımları attı?

Şili’de 14 Ekim 2019 tarihinde başlayan hükümet karşıtı protesto gösterileri, ilerleyen zamanlarda şiddet olaylarına dönüştü ve muhafazakar, sağcı Sebastian Pinera hükümeti olağanüstü hal ilan etmek zorunda kaldı. Şili 2021 yılında da devlet başkanlığı seçimlerine gitti. 19 Aralık 2021 tarihinde düzenlenen ikinci tur devlet başkanlığı seçimlerini solcu aday Gabriel Boric kazandı. Peki, 11 Mart 2022‘de görevi devralan 36 yaşındaki Gabriel Boric ile birlikte Şili’de neler değişti?

Şili Başkanlık sistemi ile yönetiliyor. Devlet Başkanı dört yıllığına doğrudan halk tarafından seçiliyor. Ancak anayasaya göre, Devlet Başkanı iki dönem üst üste seçilemiyor. 

19 Kasım 2017 tarihinde yapılan Devlet Başkanlığı seçimlerini, Haydi Şili Koalisyonu Lideri Sebastian Pinera kazanmıştı. 

Sebastian Pinera, 11 Mart 2018 tarihinde de yemin ederek göreve başlamıştı. İktidara gelen muhafazakar lider Pinera, merkez-sol hükümeti döneminde düşüşe geçen ekonomiyi canlandırma sözü vermiş, yoksullara yardımcı olmak için birlik ve dayanışma çağrısında bulunmuştu. 

Ancak hükümet 6 Ekim 2019 tarihinde enerji fiyatlarının artmasını ve ülkenin para biriminin değer kaybetmesini gerekçe göstererek, metro ücretlerini 800 Şili Pesosu'ndan (yaklaşık 13,50 TL) 830 Şili Pesosu'na (yaklaşık 14,20 TL) yükseltti. 

Ülkede ulaşıma yapılan yaklaşık yüzde 4'lük bu zam, sağcı Sebastian Pinera hükümetinin de sonunu getirdi. 

Yüzde 4’lük zamma karşı; metroda, “turnikeden atlama” şeklinde başlayan gösteriler, güvenlik güçlerinin, turnikelerden atlayan ve ücret ödemeden geçenleri güç kullanarak çıkarmasıyla şiddet olaylarına dönüştü. 

Metro duraklarındaki turnikeleri ve camları kıran protestoculara polis, göz yaşartıcı gazla müdahale etti.

Polis ile protestocular arasında arbede yaşanmasıyla birlikte 3 bölge ile 11 şehirde güvenliğin orduya bırakılmasını kapsayan acil durum ve sokağa çıkma yasağı ilan edildi. 

Şili’de Diktatör Augusto Pinochet’nin 1990’da devrilmesinden beri doğal afet dışında ilk kez “olağanüstü hal” ilan edilerek güvenlik, orduya teslim edildi. 

Hükümetin aldığı bu önlem halkın tepkisini daha da artırdı ve 26 Ekim'de “Şili’nin tarihindeki en büyük gösterisi” adı verilen gösterilerde yüz binlerce kişi Devlet Başkanı Sebastian Pinera hükümetini, ülkedeki hayat pahalılığını ve sağlık hizmetlerini protesto etti.  

New York Üniversitesi Latin Amerika ve Karayipler Çalışmaları Merkezi'nden Profesör Patricio Navia, Şili'deki protestoların neden kaynaklandığını Voice of America haber sitesine verdiği demecinde şöyle açıklamıştı: 

"İnsanlar sokaklara çıktı çünkü hükümetin zenginlere daha çok değer verdiği hissediliyor. Yoksullara yardım etmesi gereken sosyal programlar hiç gelişmiş değil ve toplumun geri kalanı kendi kendine geçinmek zorunda. 

"Sokağa çıkanların bir kısmı kamu yardımı almak için yeteri kadar yoksul değil, geri kalanı da hükümetin vergi indirimlerinden faydalanmak için yeteri kadar zengin değil. Seslerinin duyulması için isyan etmeleri gerekiyordu." 

Bir öğrenci tarafından Reuters'a verilen demeçte ise "Bu sadece metro zammı nedeniyle basit bir protesto değil, bu ülkenin en yoksullarına yönelik yıllardır süren baskıların bir patlaması" denilmişti. 

Ülkede yaşam için gerekli tüm hizmetlerin pahalılaşması, işsizliğin artışı, düşük maaşlar, kamu kurumlarındaki yolsuzluk sosyal protestolara ve mevcut krize dönüşmüştü. 

SEBASTİAN PİNERA HÜKÜMETİNİN SON ÇIRPINIŞLARI 

Sebastian Pinera yaşanan olayların ardından geri adım atmak zorunda kaldı ve metro ücretine yapılan zammın askıya alındığını duyurdu. 

Pinera yaptığı açıklamada, "Halkın sesini alçak gönüllülükle dinledim, bunu yapmaya devam etmekten de geri durmayacağım çünkü demokrasiler bu şekilde inşa edilir. Metro ücretine yapılan zammın askıya alınmasına karar verdim. Herkesin haklı nedenlerle pasif bir şekilde gösteri düzenleme hakkı vardır. Ancak kimse hiçbir vatandaşın güvenliğini tehdit edemez. Yalnızca birlik olarak demokrasimizi koruyup, kollayabiliriz" dedi. 

Ancak bu da halkın öfkesini dindirmeye yetmedi. Dönemin Devlet Başkanı Pinera, 23 Ekim 2019 tarihinde 10 ana maddeden oluşan “Sosyal Gündem” isimli ekonomik yardım paketini açıkladı.

Daha sonrasında ise yeni bir döneme başlamak ve halkın taleplerini karşılayacak yeni bir kabine kurmak için bütün bakanların istifasını istediğini duyurdu. 

Sebastian Pinera protestoları engellemek için bir dizi değişiklik yapsa da yaptığı bu hamleler göstericileri yatıştıramadı. 

Pinera protestolar nedeniyle büyük bir baskı altında kaldı ve anayasa değişikliği için referanduma gidileceğini açıkladı. 25 Kasım 2020'de düzenlenen Anayasa Referandumu, yüzde 78'lik oyla kabul edildi. Ancak protestolar durmadı ve hükümetin koranavirüs  yaklaşımının ağır bir şekilde eleştirildiği dönemde bile devam etti. 

Dönemin Devlet Başkanı Sebastian Pinera halkın istifa çağrılarını ise görmezden geldi, 35 yaşındaki solcu milletvekili Gabriel Boric'in devlet başkanı seçilmesine kadar iktidardan ayrılmadı. 

 ÖĞRENCİ LİDERLİĞİNDEN DEVLET LİDERLİĞİNE 

2008 yılında Hukuk Bölümü Öğrenci Birliği’nin danışmanlığını yapan Gabriel Boric, 2009 yılında Şili Üniversitesi Dekanı’na karşı düzenlenen gösterileri örgütleyerek bu birliğin başına geçmişti. 

Siyasi kariyerini başlatan olay ise Aralık 2011’deki Şili Üniversitesi Öğrenci Federasyonu (FECH) liderliği seçimleri için aday olmasıydı. 

Gabriel Boric seçimleri yüzde 30,52 oyla kazandı ve FECH lideri olarak 2011-2013 yılları arasında düzenlenen öğrenci gösterilerinde yer aldı.  

Boric, ülkedeki eğitim sisteminin değişmesi ve eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması için mücadele etti, böylece adını geniş kitlelere duyurdu. 

2013’te düzenelenen genel seçimlere ise bağımsız aday olarak katıldı ve yüzde 26,2 oy alarak Şili Kongresi’ne seçildi.

2016’da arkadaşları Nicolas Grau, Jorge Sharp ve Gonzala Winter ile birlikte Otonomist Hareketi kurdu. Hareketin amacı sendika ve kooperatiflerle yakın ilişki içerisinde olan bir sol koalisyon kurmaktı. 

Daha sonrasında da Otonomist Harketi büyütmek amacıyla Geniş Cephe’yi kurdu. Koalisyon’a Giorgia Jackson ve partisi Demokratik Devrim katıldı. 

2017 seçimlerinde ise Geniş Cephe’nin başkan adayı Beatriz Sanchez seçimlerde ikinci tura geçme şansını kaybederek elendi. Ancak Gabriel Boric Temsilciler Meclisi’ne 20 milletvekili, senatoya da 1 kişi çıkararak yeni bir koalisyon için adım attı. 

Boric liderliğindeki Geniş Cepheden ayrılan Otonomist Hareket, 2018’de Sosyalizm ve Özgürlük, Liberter Sol ve Yeni Demokrasi partileriyle birleşti ve Toplumsal Birlik Partisi kuruldu. 

2019 yılında başlayan hükümet karşıtı protestolar da partinin geleceğini ve Boric’in siyasi kariyerini şekillendirdi. Protestolarda yer alan Boric, “Bu gösteriler Şili’deki siyasi haritada çok ihtiyaç duyulan düzenlemelerin yapılmasını sağlayacak” diyerek iktidar değişikliğine gidileceğinin sinyallerini verdi.

25 Kasım 2020’de düzenlenen anayasa değişikliği referandumu sonrasında ise Şili Komünist Partisi ile birlikte Sosyal Birlik ve Geniş Cephe’nin bazı üyeleri, yeni anayasa hazırlanması için Kongre’ye sunulan anlaşmayı reddetti. Boric ise anlaşmayı imzaladı, bu duruma tepki olarak da beş parti Geniş Cephe’den ayrıldı. 

Gabriel Boric de yeni bir koalisyona imza attı. Boric; Değerli Şili Koolisyonu, Eşitlik Partisi ve Geniş Cephe’yi bir araya getirerek “İtibari Destekle” adında geniş bir koalisyon kurdu ve 2021 seçimlerine bu koalisyonun devlet başkanı adayı olarak katıldı.  

SOLCU GABRİEL BORİC DEVLET BAŞKANI! 

19 Aralık 2021 tarihinde yapılan devlet başkanlığı seçimlerini "İtibarı Destekle" ittifakının adayı, 35 yaşındaki eski öğrenci lideri Gabriel Boric kazandı. 

Gabriel Boric ilk turu 21 Kasım'da düzenlenen seçimlerde yüzde 25,8 oy alarak; Hıristiyan Toplum Cephesi'nden yüzde 27,9 oy kazanan sağcı aday Antonio Kast'ın ardından az farkla ikinci olmuştu. 

Şili'de düzenlenen genel seçimlerde hiçbir adayın geçerli oyların yüzde 50'den fazlasını elde edememesi nedeniyle ikinci tur seçimlere gidilmişti. 

19 Aralık'taki ikinci turda Cumhuriyetçi Parti'nin aşırı sağcı adayı Jose Antonio'yla yarıştığı seçimlerde Boric oyların yüzde 55,86'sını alarak ülkenin yeni Devlet Başkanı seçildi. 

Gabriel Boric seçim sonrası yaptığı ilk konuşmada, tüm Şili halkı için çalışma sözü verdi. 

Devlet Başkanlığı görevini herkes için devralacağını belirten Gabriel  Boric, “Ülkemizin son yüz yılda yaşadığı en kötü salgının sosyal, ekonomik ve sağlık alanındaki sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalacağız. Zor olacak, buna şüphe yok ancak tarihimizden ders alarak kısa ama sağlam adımlarla ilerleyeceğiz” ifadelerini kullandı. 

Boric, sağlık, emeklilik, eğitim gibi alanlarda yapılacaklara değinerek, “Bu noktaya kadar basit birkaç kelimeyle anlatılabilecek bir hükümet projesiyle geldik; kimseyi geride bırakmadan Şili’nin talep ettiği yeniliklerle sorumlu bir şekilde ilerlemek. Bu ekonomik olarak büyümek, bazılarının tüketim malı olarak gördükleri şeyleri sosyal haklara dönüştürmek, daha huzurlu ve güvenli bir hayatı garanti etmek, herkesin, özellikle de kadınların özgürlüklerini derinleştirmek” diye konuştu. 

Solcu aday Boric seçim kampanyasında eğitim ve sağlık hizmetlerinin devlet tarafından herkese ücretsiz sağlanmasını vaadetmişti.  

Boric’in ekonomik vaatleri arasında ise devletin ekonomik hayattaki rolünün genişletilmesi, özel emekliliğin yerine kamu emekliliğinin getirilmesi, büyük şirketlerin ve en zenginlerin vergilerin artırılması, sağlık ve sosyal yardım bütçesinin artırılması vardı. 

VAATLER ve İCRAATLER: BAŞKAN BORİC NELER YAPTI? 

Görevi 11 Mart 2022'de devralan Gabriel Boric yaptığı ilk konuşmasında, “Zenginliğin yeniden dağıtımı olmazsa ve sadece az bir kesimde yoğunlaşırsa barışı sağlamak zor olur. Şili halkının ürettiği zenginliği yeniden dağıtmamız gerekiyor” diye belirtmişti. 

Uluslararası alana şiddet ve savaşın damga vurduğunu söyleyen Boric, "Bu konuda çok net olmam gerekiyor. İhlal eden hükümetlerin rengi ne olursa olsun Şili her zaman insan haklarına saygıyı destekleyecektir" ifadelerini kullanmıştı.

Boric, dünyada enerji ve iklim krizi gibi çeşitli zorlukların varlığına dikkat çekerek, "Kendimizi asla herhangi bir güce tabi kılmadan ve halklar arasındaki iş birliğini her zaman koruyarak, uluslararası düzeyde siyasi bağımsızlık uygulayacağız" şeklinde konuşmuştu. 

Solcu lider “Buraya makam doldurmaya kendi aramızda eğlenmeye gelmedik. Ülkemizde yaşamı daha iyi götürme sözü ile buraya beden ve ruh olarak birleşmeye geldik” ifadelerini kullanmıştı. 

Gabriel Boric ilk olarak yaş ortalaması 49 olan ve 24 bakandan 14'ünü kadınların oluşturduğu Amerika kıtasının en genç kabinesini kurdu. Hükümetinde LGBTQİA+ topluluğundan da iki kişi yer aldı. 

Şili hükümetinin resmi web sitesinde yer alan bilgilere göre de Gabriel Boric hükümeti sekiz ayda bir dizi iyileştirme ve yenilik çalışmalarına imza attı. 

Gabriel Boric, nisan ayında toplu taşıma ücretlerinin artmaması ve 2022 boyunca sürdürülmesi için düzenlenmiş bölgesel ve kırsal toplu taşımaya yönelik sübvansiyonlar için kaynakları onayladı.

Hükümet, “daha az silah, daha fazla güvenlik” planını devreye sokarak yasadışı pazarda dolaşan ateşli silah sayısını azaltmayı, cinayet ve şiddet içeren suç oranlarını düşürmeyi amaçladı. 

Mayıs ayında, Şili'nin başkenti Santiago’da yüzlerce öğrenci 'eğitim sisteminde iyileştirme' talep ederek bütçede buna uygun bir pay ayrılmasını istedi. Gösterilerde protestocular ile polis arasında arbede çıktı ve polis eylemcilere basınçlı su ile müdahele etti. 

Öğrencilerin bu istekleri yanıtsız kalmadı ve haziran ayında Yüksek Öğrenim için Gıda Bursu yeniden düzenlendi. Dokuz yıl sonra ilk kez, bu gıda sübvansiyonu yüzde 15 artırılarak ayda 32 bin dolardan 37 bin dolara çıkarıldı. 

Temmuz ayında ise “ebeveyn doğum sonrası izninin uzatılmasına” yönelik bir yasa tasarısı çıkarıldı. Böylece doğum sonrası doğum izni 60 güne uzatıldı. 

Bilgi edinme hakkını ve basın özgürlüğünü güçlendirmek için “Daha Fazla Ses: Medya ve Demokrasi” anlaşması imzalandı. 

Ağustos ayında asgari ücrete 29 yılın en büyük zammı yapıldı ve asgari ücret 400 bin peso oldu. 

4 Eylül'de yapılan referandumda ise seçmenlerin yaklaşık yüzde 62'si, ilerici olarak değerlendirilen anayasa taslağına "Hayır" dedi. Oysa 2020'de yapılan referandumda Şili halkının yüzde 80'i mevcut anayasanın değiştirilmesi yönünde oy kullanmıştı.

Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric yeni anayasa değişikliğinde işler yolunda gitmeyince kabinede değişiklikler yaptı. Gabriel Boric, “Siyasi kariyerimde karşılaştığım en zor alanlardan biri. Ülkemizi düşünerek kabineyi değiştiriyorum. Bu üzücü ama gerekli” diye konuştu. 

Halk, ülkedeki 11 yerli topluluğun tanınarak Şili’nin “çok uluslu ülke olarak tanımlanması”, cumhurbaşkanı adayı olma yaşının 35’ten 30’a düşürülmesi, kürtajın yasal hale getirilmesi ve Senato’nun kaldırılarak yerine Bölgeler Meclisi kurulmasının da aralarında yer aldığı 388 maddeden oluşan yeni anayasayı reddetmişti. 

AFP haber ajansına konuşan bir seçmen "Şili'nin değişime ihtiyacı var ama komünizme ihtiyacı yok ve bu süreç de bunu amaçlıyordu. Eşitsizlik ve bölünme yaratıyordu" ifadelerini kullanmıştı. Aslında bu her şeyi açıklıyordu, halk dikte edilen sağ politikaların etkisinden kurtulamamıştı. Sol görüşlü Gabriel Boric ise sandıkta sağa karşı büyük bir zafer kazansa da halkın muhafazakar düşünceleri karşısında yenilgiye uğramıştı. 

Ekim ayında ise hükümet, ülkenin kırsal alanlarındaki eğitim kalitesini artırmak için bir dizi girişim içeren ve Şili genelinde yaklaşık 280.000 öğrenciye ve 30.000'den fazla öğretmene fayda sağlayacak olan Kırsal Eğitimi Güçlendirme Planını sundu. 

Yayaları ve bisikletlileri algılamak için sensörlü elektrikli otobüsler tahsis edilerek, otobüs şarj terminalini içeren bir elektrik koridorları ağı inşa edildi. 

Tüm bu yapılanlara rağmen Gabriel Boric hükümeti halkın tamamını henüz menmun etmiş değil. 

23 Kasım'da kamyoncular akaryakıt fiyatlarında indirim ve güvenlik talebiyle ülke genelinde greve gitti. Başkent Santiago’da kamyon şoförleri otoyol kenarlarına çektikleri araçlarından inerek Şili hükümetini protesto etti. 

DIŞ POLİTİKADA NELER OLDU? 

Gabriel Boric hükümeti ile birlikte dış politikada da yenilikler yapıldı.

Gabriel Boric devletlerle iş birliği ve dayanışma yoluna giderek barışçıl bir dış politika izlemeye çalıştı. Ancak Rusya’nın askeri saldırılarını kınadı ve “Şili, Rusya’nın askeri saldırısını ve Ukrayna’nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal etmesini kınıyor; bu eylemler uluslararası hukuku ihlal ediyor. Masum yaşamları, uluslararası barışı ve güvenliği tehdit ediyor” ifadelerinin yer aldığı bir mesaj yayımladı. 

Arjantin ile doğalgaz sevkiyatında iş birliğine gidildi. Arjantin’in 30 Eylül 2023'e kadar Şili'ye günlük 300.000 m3 doğal gaz sevk etmesi kararlaştırıldı. 

Tayland’da gerçekleştirilen APEC 2022’ye katılan Gabriel Boric Kanada, Yeni Zelanda, Avusturalya, Vietnam, Japonya ve Çin liderleri ile bir araya geldi. 

Çinli lider Xi Jinping ile yapılan görüşmede Şili Devlet Başkanı Boric’e kadınlar eşlik ederken Çin heyeti sadece erkeklerden oluşuyordu. Gabriel Boric dış politikada kadınların daha çok yer almasını sağladı. 

25 Kasım’da ise Şili Devlet Başkanı Boric, Şili ve Meksika arasında stratejik ittifakı güçlendirmede ilerleme kaydettiklerini açıkladı.