İran'ın Şanghay İşbiriği Örgütü üyeliği kabul edildi

Dünyanın en büyük bölgesel örgütü olan Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), İran’ı da kadrosuna katarak 2023 yılında dokuz üyeye ulaşmayı bekliyor. İran’ın yanında Belarus’un da yakın gelecekte örgüte üyeliğini tamamlaması bekleniyor. Asya’daki ülkelerden birçoğunun dikkatini çeken örgüt genişlemeye devam ediyor. 

İlk olarak “Şanghay Beşlisi” adı altında Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan tarafından kurulan örgüt, 2001 yılında Özbekistan’ın da üyeliğinin kabul edilmesiyle Şanghay İşbirliği Örgütüne evrildi.

Örgüte erişim 2015 yılına kadar gözlemcilik ve diyalog ortaklığı boyutunda ilerlerken, 2015 yılında Pakistan ve Hindistan’ın üyelik işlemleri başlatıldı.

2017 yılında Pakistan ve Hindistan’ın erişimlerini tamamlamalarıyla örgütün üye sayısı sekize ulaştı.

Merkezi Şanghay’da olan örgütün an itibarıyla Belarus, İran, Afganistan ve Moğolistan’dan oluşan dört gözlemcisi, Mısır, Katar, Suudi Arabistan, Türkiye, Nepal, Sri Lanka, Azerbaycan, Ermenistan ve Kamboçya’da oluşan dokuz diyalog ortağı bulunuyor.

Beş ülkenin, gelecekte diyalog ortaklığı statüsünü kazanması beklenirken aday diyalog ortakları arasında Arap coğrafyasından ülkeler de bulunuyor.

Dünya nüfusunun yüzde 40’ı ve dünyadaki toplam ekonomik çıktının yaklaşık üçte biri kadarını kapsayan örgütün temel çalışma alanları güvenlik ve ekonomik iş birliği olarak ifade ediliyor.

“DOĞU’NUN ‘NATO’SU”

2021 Eylül’ünde gerçekleşen toplantıda İran’ın üyeliği Özbekistan Başkanı Şevket Mirziyoyev tarafından resmî olarak duyuruldu.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, toplantıdaki konuşmasında İran’ın üyeliği hasebiyle üyelere teşekkür ederek, değişen uluslararası konjonktüre ilişkin yorumlarda bulundu.

Reisi, konuşmasında değişen düzeni “Hegemonya ve tek taraflılık ortadan kalkıyor” sözleriyle belirtirken, ŞİÖ’nün küresel çokkutupluluk için “itici bir güç” olduğunu ifade etti.

İran’ın bu organizasyona üyeliği uluslararası sistem açısından önem arz ediyor. ŞİÖ, bazı uzmanlar ve siyasiler tarafından “Doğu için bir NATO alternatifi” olarak değerlendiriliyor.

Askerî kapasite olarak dünyanın en güçlülerinden olan Çin, Rusya, Hindistan gibi ülkelerin yanına Global Firepower Index’e Türkiye’nin hemen altında 14. sıradan yerleşen İran’ın da eklemlenmesi, hem İran’ın güvenlik anlayışını kuvvetlendirmede hem de örgütün askerî kapasitesini artırmada önemli roller oynuyor.

Organizasyon her ne kadar NATO’nun paraleli olarak addedilse de kuruluş amaçları ve çalışma biçimleri arasındaki farklar ŞİÖ’nün NATO ile kıyaslanmaması gerektiğini gösteriyor.

ŞİÖ, her ne kadar NATO’ya alternatif olarak gösterilse de; China Daily’den Shakeel Ahmed Ramay, NATO’nun bağlayıcılığı ve organizasyondaki Batı değerlerinin dominantlığından dolayı üye ülkelerin içişlerine müdahil olmasını ŞİÖ’nün karakterine zıt prensipler olarak gösteriyor.

ŞİÖ’nün birbirinden farklı değerlere sahip ülkeleri içinde barındırdığını belirten Ramay, örgütteki ilişkilerin temelinin ortaklık temelinde gelişmesinden dolayı Örgütün üyelerinin içişlerine veya üyelerin birbirlerinin içişlerine karışmadığını belirtiyor.

TÜRKİYE İÇİN BİR GELECEK Mİ?

Türkiye, ilk defa 2011 yılında örgütün diyalog partneri olmak için başvurmasıyla örgüte eklemlenmiş oldu. 

2013 yılında, o zamanın Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Vladimir Putin’e “Bizi ŞİÖ’ye alın, biz de AB’yi gözden geçirelim” ifadelerini kullanmıştı.

2016 yılında ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aynı isteği tekrarladı. Bu yinelemenin üzerine Avrupa Parlamentosu, oy birliğiyle Türkiye’nin üyelik görüşmelerini durdurmuştu.

Görüşmelerin durdurulmasından iki gün sonra ise ŞİÖ, Türkiye’ye 2017 dönemi boyunca örgütün enerji kulübünün başkanlığını vermişti. Bununla birlikte Türkiye, ilk defa örgüt dışından bir ülke olarak örgütün bir organını yöneten ülke olmuştu.

2022’de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ŞİÖ’ye tam üyeliğe olan ilgisini tekrardan ifade etti. Eylül ayındaki zirvede soruları cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tam üyeliği kastederek “Bundan sonraki süreç ise bu işin [üyeliğin] en ileri kademesine doğru atılacak bir adımdır” açıklamalarında bulundu.

Türkiye’nin iyi ilişkiler güttüğü ülkelerden oluşan bir örgüt olan Şanghay İşbirliği Örgütü’nün ekonomik potansiyeli çok yüksek. Kültürel olarak yakın olunan Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan gibi ülkelerin de bu ögrütün daimî üyeleri olmasının, Türkiye’nin örgütte yabancılık çekmemesini sağlayacağı belirtiliyor.

Eğer Türkiye bu örgüte girerse, aynı anda hem NATO hem de ŞİÖ üyesi olan ilk ülke konumuna geçecek.

ŞİÖ’ye girmenin AB’ye girme veya NATO’da olma durumlarına herhangi bir halel düşürmeyeceği kesinleştiği takdirde, Türkiye’nin Avrasya’nın en büyük organizasyonu olan ve Afrika’dan bile ilgi çeken ŞİÖ’ye girmesinin, hem bölge politikaları hem yeni ekonomik ortaklıklar oluşturmada üst düzeyde faydalı olacağı belirtiliyor.