Karabağ zaferinin ardından Kafkasya’da yeni dönem

İkinci Dağlık Karabağ Savaşı sonrası Azerbaycan, işgal altındaki topraklarının büyük bir bölümünü geri aldı. Savaş esnasında ve sonrasında gelişen Türkiye-Azerbaycan iş birliği ise Kafkasya’da dengeleri tersine çevirdi. Peki, Türkiye-Azerbaycan ilişkileri bölgede neleri değiştirdi? İran ve Ermenistan gibi ülkeler Kafkasya'da neyi planlıyor?

Geçtiğimiz sene 44 gün süren İkinci Dağlık Karabağ Savaşı sonrası Azerbaycan, 30 yıldır Ermenistan işgali altında bulunan topraklarının büyük bir kısmını geri aldı. Azerbaycan’ın zaferine en büyük katkı sağlayan ülkelerden biri ise Türkiye oldu. Türkiye; askeri, siyasi, diplomatik ve ekonomik olarak bu savaşta Azerbaycan’a destek verdi. 10 Aralık 2020’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bakü’deki törenlere katılması, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile tören sırasında verdiği mesajlar, iki ülke arasında iş birliğinin daha da gelişeceği ve Kafkasya’da yeni bir dönem başlayacağı yönünde işaret verdi.

İkinci Dağlık Karabağ Savaşı, Türkiye-Azerbaycan iş birliğinin sahada nasıl pratik sonuçlar ürettiğini ve iki ülkenin bölgede dengeleri nasıl değiştirdiğini gözler önüne serdi. Azerbaycan’ın Karabağ zaferi, bölgesel ve küresel düzeyde de dengelerin yeniden şekillenmesini beraberinde getirdi.

Geçtiğimiz sene Karabağ Savaşı’nı sona erdirerek ateşkesi sağlayan metnin tarafları Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan oldu. Ancak ateşkes durumuna gözlemcilik yapacak ülkeler arasında Rusya ile birlikte Türkiye de yer aldı. Türkiye, savaşta oynadığı aktif rol ile sahanın ve bölgenin önemli aktörlerinden biri oldu. Türkiye’nin bölgedeki varlığı, Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik kışkırtıcı ve tahrik edici faaliyetlerinin büyük ölçüde önüne geçti. Ermenistan, Türkiye’nin sahada aktif bir şekilde bulunmasından, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin gelişmesinden ve Türkiye’nin bölgede güçlü bir aktör olarak ortaya çıkmasından büyük rahatsızlık duyuyor.

Türkiye’nin bölgedeki bir diğer rolü ise Karabağ’ın yeniden inşasında önemli destekte bulunmak oldu. 30 yıllık işgal süresince bölgenin altyapısı tahrip edilirken, tarihi ve kültürel doku zarar görmüş ve çevrede ciddi bir tahribat oluşmuştu. Dağlık Karabağ zaferinde önemli rol oynayan Türkiye, Azerbaycan’ın, işgalden kurtardığı toprakları yeniden inşa etmesinde de her türlü desteği verdi. 26 Ekim’de Azerbaycan’ın işgalden kurtardığı Fuzuli kentine giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile Fuzuli’de inşa edilen yeni havalimanının açılış törenine katıldı. Fuzuli’deki havalimanının inşa sürecinde özellikle Türk şirketlerinin önemli bir etkisi oldu.

Azerbaycan her ne kadar topraklarının büyük bir bölümünü işgalden kurtarsa da; Hankendi, Hocalı ve Hocavend gibi bölgeler hala Ermanistan’ın kontrolü altında bulunuyor. Bu durum, Karabağ meselesine kalıcı bir çözüm bulunmasının önüne geçiyor. Önümüzdeki dönemde bu sorun yeniden gündeme gelebilir. Azerbaycan’ın tüm topraklarını işgalden kurtarması kısa vadede zor bir ihtimal olarak görülüyor. Ancak ilerleyen dönemde diplomatik ya da askeri olarak Azerbaycan’ın bu bölgeyi işgalden kurtarmak istemesi gündeme gelirse; Kafkasya’nın önemli bir aktörü haline gelen Türkiye’nin,  Azerbaycan’a her türlü desteği vereceğini söylemek mümkün.  

Türkiye, Kafkasya’daki meselelerde diplomasi masasının etkili aktörlerinden biri haline geldi. Ancak İran ise İkinci Dağlık Karabağ Savaşı’ndaki tutumunun ardından sürecin dışında kalan ülkelerden biri oldu.

İRAN’IN KAFKASYA’DA YENİ HESAPLARI

İran, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki İkinci Dağlık Karabağ Savaşı’nda net bir tutum sergileyemeyen ülkelerden biri oldu. Her iki tarafa da barış çağrısı yapan İran, iki ülkeyle de komşuluk ilişkilerini geliştirmek istediğini dile getirdi. Ancak Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını geri alması ve bölgede dengelerin yeniden şekillenmesinin ardından İran, Kafkasya’daki nüfuzunu önemli ölçüde kaybetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz sene Bakü’de okuduğu şiire şiddetli bir tepki gösteren İran’ın, Kafkasya’daki gelişmeleri yakından takip ettiği görüldü. İran, bölgede Ermenistan ile ilişkilerini sürdürürken, Azerbaycan’la ilişkilerinde ise sorun yaşıyor. Geçtiğimiz haftalarda yaşanan tatbikat krizi, Azerbaycan ile İran arasındaki gerilimin artmasına neden oldu.

Karabağ Savaşı’nın ardından Kafkasya’da büyük bir ivme kaybeden İran, Azerbaycan-İsrail ilişkilerini öne sürerek bölgedeki askeri ve siyasi varlığını artırmaya çalışıyor. İran, Türkiye’nin bölgede önemli bir aktör haline gelmesinden ve Azerbaycan ile ilişkilerini geliştirmesinden de büyük ölçüde rahatsızlık duyuyor. Türkiye’nin Azerbaycan ve diğer Türk ülkelerine karasal bağlantısını sağlayacak Zengezur Koridoru’nun açılmasını istemeyen İran, Ermenistan’a verdiği desteği artırarak bu durumun önüne geçmek istiyor.

KAFKASYA’DA KAYBEDEN ÜLKE: ERMENİSTAN

Ermenistan, İkinci Dağlık Karabağ Savaşı’nı kaybederek, bölgedeki nüfuzunu ve etkisini önemli ölçüde yitirdi. Karabağ meselesinin en büyük kaybedeni olan Ermenistan, Türkiye’nin bölgede yeni ve güçlü bir aktör olarak ortaya çıktığının farkında. Bu nedenle Karabağ’a yönelik yeni bir saldırı girişiminde bulunmaktan kaçınıyor.

Ermenistan, İkinci Dağlık Karabağ Savaşı esnasında ve sonrasında Rusya’dan beklediği desteği bulamadı. Paşinyan hükümetinin Batı’ya yakın bir politika çizgisine sahip olması, Rusya’nın Karabağ meselesine uzun bir süre dahil olmamasına yol açmıştı. Savaşın sonrasında da Ermenistan’ın beklediği desteği Rusya, Fransa ya da herhangi bir dış ülkeden bulduğu söylenemez.

Ermenistan’ın önümüzdeki dönemde Türkiye ve Azerbaycan ile ilişkilerini normalleştirmesi gündeme gelebilir. Ekonomik ve siyasi olarak dışa bağımlı olan ve Karabağ hezimeti sonrası bölgedeki etkisini kaybeden Ermenistan, Türkiye ve Azerbaycan ile ilişkilerini normalleştirerek yeniden toparlanabilir. Geçtiğimiz günlerde Azerbaycan’ın Fuzuli kentinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakü ile ilişkilerini normalleştirmesi halinde Türkiye’nin Erivan yönetimi ile ilişkilerini normalleştirmeye hazır olduğunu söylemişti.