Türkiye-Fransa ilişkileri normalleşiyor mu?

Son yıllarda sert ve gergin bir şekilde seyreden Türkiye-Fransa ilişkileri yeni bir döneme girdi. Fransız L’Opinion gazetesinde bir makale kaleme alan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, iki ülkenin dost ve müttefik olduğunu söyledi. Peki, iki ülke arasında yeni bir sayfa mı açılıyor? İki ülke arasındaki sorunlar neler? NATO Zirvesi Türkiye-Fransa ilişkilerinde bir dönemeç mi olacak?

Son zamanlarda birçok konuda farklı hareket eden Türkiye ile Fransa, ikili ilişkilerinde sert bir dönem yaşadı. İki ülkenin bölgedeki birçok konuda farklı politikalar izlemesi, siyasi ve diplomatik olarak ilişkilerin gerilmesine neden oldu. Türkiye, Fransa’nın Avrupa’daki İslam karşıtı faaliyetlerinden rahatsızlığını sürekli dile getirirken, Fransa ise Doğu Akdeniz ve Libya konularında Türkiye karşıtı cephenin yanında yer aldı.

Fransa’nın özellikle camilere kadın imam ataması, kutsal inançlara hakareti bir düşünce özgürlüğü gibi göstermesi, İslam karşıtı faaliyetlere izin vermesi ve ülkedeki Müslüman halka ayrımcılık uygulaması Türkiye tarafından tepki ile karşılandı. Fransa’nın Müslümanlara yönelik ayrımcı politikası, Türkiye ile birlikte birçok İslam ülkesinden şiddetli tepki gördü.

Geçtiğimiz sene Fransa’nın Hz. Muhammed’e yönelik hakareti desteklemesi sonrası İran, Lübnan, Malezya, Ürdün ve Pakistan gibi ülkelerde Macron ve Fransa aleyhinde gösteriler düzenlendi. Fas, Ürdün, Pakistan, Türkiye ve İran gibi ülkeler resmi açıklama ile Fransa’ya tepki gösterdiler. Ayrıca birçok ülke Fransız mallarını boykot etme çağrısında bulunarak, Fransa’ya karşı tepkilerini gösterdi.

Fransa’nın İslam karşıtı politikaları, faaliyetleri ve sözleri Türkiye ile olan ilişkilerinin de sarsılmasına neden oldu. Türkiye süreç içerisinde Fransız mallarını boykot etme çağrısında bulunurken, Macron ise Hz.Muhammed’e yönelik hakareti düşünce özgürlüğü olarak savunmaya devam etti. Ancak İslam dünyasından yükselen sert tepkinin ardından Fransa hükümeti, konu hakkında daha az açıklamalarda bulunmaya başladı.

İki ülke arasındaki gerilim zaman içerisinde azalırken, ABD'de Biden’ın göreve başlaması ile birlikte karşılıklı yeni adımlar atılmaya başlandı. İki ülkeden de NATO müttefikliğini ön plana çıkartan açıklamalar gelirken, ilişkilerin yumuşaması gerektiğinin altı çizildi.

ÇAVUŞOĞLU: “DOST VE MÜTTEFİKİZ”

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fransız L’Opinion gazetesi için makale kaleme aldı. Türkiye ile Fransa arasındaki ilişkilerin gergin bir süreçten geçtiğinin altını çizen Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasında Mart ayındaki temasın, iki ülke arasındaki bağı güçlendirme fırsatı verdiğini söyledi. Türkiye-Fransa ilişkilerinde sorun teşkil eden birçok konuya değinen Çavuşoğlu, iki ülkenin dost ve müttefik olduğunu vurguladı.

SURİYE ve LİBYA’DAKİ FARKLILIKLAR

İki ülke arasında ilişkilerin gerilmesine neden olan en önemli konulardan biri Fransa’nın Suriye politikası oldu. Türkiye bölgedeki PKK/PYD varlığını kabul etmezken, Fransa ise söz konusu örgütü meşru görüyor. Türkiye ise PKK/PYD’yi bir terör örgütü olarak görmekle birlikte, örgüte destek veren ülkeleri teröre destek vermekle suçluyor.

Fransa, bölgede PKK/PYD terör örgütüne verdiği desteğe gerekçe olarak IŞİD ile mücadeleyi gösteriyor. Ancak yaşanan gelişmeler, IŞİD ile mücadele adı altında farklı niyetlerin olduğunu gözler önüne seriyor. ABD ve Fransa gibi ülkeler, Suriye’nin kuzeyinde büyük bir alanı kontrol eden terör örgütü PKK/PYD’ye tırlar dolusu silah gönderiyor. Bu durum, Türkiye tarafından bir güvenlik problemi olarak görülüyor. Türkiye’nin sınırlarına çok yakın bir bölgede terör örgütü PKK/PYD’nin ABD ve Fransa tarafından silahlandırılması, iki ülke arasındaki gerilimin tırmanmasına neden oluyor.

Suriye konusundaki sorunları ele alan Çavuşoğlu, “Müttefiklerimizin DEAŞ ile mücadelede PKK/PYD’li teröristleriyle iş birliği yapmalarına ilişkin görüş ayrılıklarımıza gelince, bu, ancak bu iş birliği kesin olarak sona erdiğinde aşılabilir. PYD/PKK’nın asıl amacının, DEAŞ’A karşı mücadele değil, Suriye’yi bölmenin ve NATO ile Avrupa’nın sınırında teröristler tarafından kontrol edilen bölge oluşturmanın olduğunu kimse inkâr edemez. Müttefiklerimiz bu terör örgütünün ulusal güvenliğimiz için tehdit olduğunu ve bunun inkâr edilemeyeceğini anlamalı” ifadelerini kullandı.

İki ülke arasında Libya’daki görüş ayrılıkları ise devam ediyor. 2011 yılındaki NATO müdahalesi sonrası bir türlü siyasi istikrar sağlanamayan ülkede, yönetim ikiye bölünmüştü. Türkiye, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından meşru olarak tanınan Ulusal Birlik Hükümeti’ni desteklerken; Fransa ise ülkenin büyük bir kısmını kontrol eden General Hafter’dan yana taraf oldu. İki ülke arasında Libya’da uzun yıllar görüş ayrılıkları yaşanırken, Abdulhamid Dibeybe’nin başbakanlık koltuğuna oturması ile birlikte yeni bir dönem başladı.

Makalede Libya konusuna değinen Mevlüt Çavuşoğlu, “Libya’da istikrar, ülkenin siyasi birliği, ülke genelinde yetkilerini kullanan Milli Birlik Hükümetine ve kurumların yeniden birleştirilmesine destek, kalıcı ateşkes, terörle ve düzensiz göçle mücadelenin, bugün Fransa ile paylaşılan ortak öncelikler olduğunu" dile getirdi. Bakan Çavuşoğlu, Libya’da ortak çıkar konularının bulunması konusunda Fransa ile diyalog geliştirmeye hazır olduklarını söyledi.

“DOĞU AKDENİZ’DE DİYALOGDAN YANAYIZ”

Fransa Doğu Akdeniz konusunda Yunanistan ve GKRY gibi ülkelerin tezlerine destek vererek, Türkiye karşıtı cephede yer alıyor. İtalya, BAE, İsrail, Mısır, Yunanistan ve GKRY gibi ülkeler ile iş birliği anlaşmaları imzalayan Fransa; Türkiye’nin, Doğu Akdeniz’de yürüttüğü faaliyetlerden rahatsız oluyor. Ancak son zamanlarda taraflar arasında karşılıklı temasların yaşanması ile birlikte bölgede gerilimin düştüğü gözlemleniyor.

Bakan Çavuşoğlu, yazdığı makalede, Doğu Akdeniz’de Yunanistan ile yaşanan sorunların diyalog ile ele alındığını vurguladı. Türkiye’nin hiçbir zaman yayılmacı hedeflerinin olmadığının altını çizen Çavuşoğlu, Yunanistan ile diyalog kurmanın bu durumu gözler önüne serdiğini söyledi.

Kıbrıs meselesine değinen Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin, müzakerenin hedefleri konusunda mutabık kalmaları halinde Kıbrıslı Türkler ile Rumların çabalarına destek olacağını dile getirdi.

KARABAĞ’DA SON DURUM

Geçtiğimiz sene Azerbaycan ile Ermenistan arasında 44 gün süren bir savaş yaşanmıştı. Savaşın sonunda Azerbaycan, 28 yıldır Ermenistan işgali altında bulunan topraklarını geri alırken, Ermenistan ise askeri, siyasi ve ekonomik olarak derin bir krizin içerisine girdi. Bu süreçte Türkiye her alanda Azerbaycan’a destek olurken, Fransa ise siyasi ve diplomatik olarak Ermenistan’ın yanında yer aldı.

Karabağ’daki son duruma ve yaşanan gerginliklere değinen Çavuşoğlu, “Güney Kafkasya’da Azerbaycan ile Ermenistan’ın refahını sağlayacak kalıcı barışı, birlikte destekleyebiliriz. Tarihin siyasi amaçlar için kullanılması ve çarpıtılması hiçbir zaman anlaşmazlığın çözülmesini ve adaletin yerine getirilmesini sağlamadı. Eğer aşırıcı Ermenilerin temelsiz taleplerinin Türk-Fransız ilişkilerini rehin alması engellenebilirse, Türkiye ve Fransa, ortak çabalarıyla Güney Kafkasya’nın istikrarına daha iyi katkıda bulunabilir. Balkanlarda da, Türkiye’nin bir rakip olmadığını, aksine bölgenin istikrarı ve refahı için AB ve transatlantik politikalarını tamamlayıcı rol üstlendiğini unutmamak gerekir” şeklinde konuştu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ayrıca, S-400’lerin NATO müttefikleri için herhangi bir tehlike oluşturmadığını, Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin üyeliği ile küresel güç haline geleceğini ve Türkiye’nin hiçbir zaman Fransa’ya müdahale etme iradesi olmadığını dile getirdi.

YENİ BİR SAYFA AÇILIYOR

Türkiye ile Fransa arasında aylardır devam eden olumlu diyalog, ikili ilişkilerin yeniden normalleşmeye başladığını gözler önüne serdi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Fransız gazetesine yazmış olduğu makale, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği hakkında önemli işaretler veriyor. İki ülkenin de ilişkilerini yeniden normalleştirmek istemesi göz önünde bulundurulduğunda; önümüzdeki hafta yapılacak NATO Zirvesi, yeni bir sayfa açılması için oldukça önemli bir hale geliyor.

Her ne kadar iki ülke arasında sorun teşkil eden birçok anlaşmazlık bulunsa da; gelecek dönemde Türkiye-Fransa arasındaki sert ilişkilerin yumuşaması bekleniyor. Türkiye’nin yeni dönemde sorunlu olduğu ülkeler ile yeniden normalleşmek istediği biliniyor. Suudi Arabistan, Mısır, BAE, Yunanistan gibi ülkeler ile yeniden diyalog kurmaya başlayan Türkiye, Fransa ve diğer Avrupa ülkeleri ile yeni bir sayfa açmak istiyor.

Türkiye’nin önemli bir NATO müttefiki olması, özellikle Libya ve Karabağ’da dengeleri değiştiren bir pozisyonda olması ve coğrafi olarak önemli bir konumda bulunması nedeniyle Fransa da Türkiye ile ilişkilerini normalleştirmek istiyor. Türkiye-Fransa ilişkilerinin önümüzdeki dönemde yumuşak ve olumlu bir şekilde seyretmesi öngörülüyor.