Ankara ile Şam arasında yeniden temas kurulabilir mi?

Son dönemde ilişkilerinde sorun yaşadığı birçok ülke ile normalleşme yoluna giden Türkiye’nin, Suriye’de Esad yönetimi ile diplomatik temas kurabileceği iddia edildi. Peki, Türkiye ile Suriye ilişkileri yeniden normalleşir mi? Türkiye’nin dış politikası nasıl şekillenecek?

Ankara ile Şam, 2011 yılında Suriye’de iç savaş başlamadan önce iyi ilişkilere sahipti. Siyasi, ekonomik, ticari ve kültürel olarak önemli adımlar atan iki ülke; Orta Doğu’da Filistin ve İsrail meselelerinde aynı pozisyonda yer alıyordu.

2011 yılında başlayan Suriye iç savaşı sonrası Ankara ile Şam arasında tüm ilişkiler tamamen koptu. Esad yönetiminin; uzun yıllardır verdiği reform sözlerini tutmaması, ülkenin kuzeyinde yaşayan Kürt vatandaşlara kimlik vermemesi ve bazı azınlıklara mecliste temsil hakkı tanımaması, Suriye’de iç savaşın çıkmasında önemli bir rol oynadı.

Esad yönetimi, protesto gösterilerinde silah kullanan ve bazı güvenlik güçlerine zarar veren tüm göstericileri terörist ilan etti. Ülkenin çeşitli yerlerinde başlayan protesto gösterileri, güvenlik güçlerinin sert müdahalesi sonrasında iç savaşa dönüştü.

Türkiye, savaşın başlamasının hemen ardından Şam ile tüm diplomatik ilişkileri kesti. Ülkede yaşanan can kayıpları ve şiddet görüntüleri nedeniyle Esad yönetimini suçlayan Ankara, muhalifleri destekleme yoluna gitti. Bu süreç içerisinde başta Suudi Arabistan ve Katar olmak üzere tüm Körfez ülkeleri Esad’ın karşısında yer aldı. ABD, İsrail ve Batı ülkeleri de; Esad yönetimine karşı muhalifleri destekledi.

Türkiye, savaşın başladığı 2011 yılından 2015 yılına dek Suriye politikasında ilk olarak Esad yönetiminin gitmesi gerektiğini savundu. 2015 yılında Rusya’nın savaşa aktif bir şekilde dahil olması ve terör örgütü PYD/PKK’nın de Suriye’nin kuzeyinde önemli bir güç haline gelmesi üzerine Türkiye’nin öncelikleri değişti. IŞİD ve PYD/PKK’nın kendi sınırlarına yakın bir noktada güçlenmesini istemeyen Türkiye; Suriye’nin kuzeyine birçok kez operasyon gerçekleştirdi.

Ankara hükümeti, Suriye’de Esad’a muhalif olan Suriye Milli Ordusu ile birlikte hareket etti. Afrin, Cerablus, Tel-Rıfat ve Azez gibi bölgelere operasyon gerçekleştiren Türkiye, teröristlerden temizlediği yerlere Suriye Milli Ordusu’nu yerleştirdi. Türkiye’nin bölgeye yönelik askeri operasyonları, başta Esad yönetimi olmak üzere Rusya ve İran’dan sert tepki çekti.

İRAN ve RUSYA ESAD’I DESTEKLEDİ

Avrupa ve Körfez ülkelerinin yanı sıra ABD Suriye’de muhalifleri desteklerken; İran ve Rusya ise Esad yönetiminin yanında yer aldı. 2015 yılına gelindiğinde, Suriye’nin yaklaşlık olarak yüzde 80’inde muhalifler kontrolü ele geçirmişti. Ancak 30 Eylül 2015’te Rusya’nın aktif bir şekilde savaşa dahil olmasının ardından tüm dengeler değişti. Rusya’dan ciddi bir hava desteği alan Esad güçleri; kısa süre içerisinde Halep, Humus, Hama, Deyrezor, Palmira, Yermük, Dera ve Kuneytra gibi yerleri geri aldı.

Rusya’nın desteği sonrası askeri olarak önemli bir mesafe kateden Esad, siyasi olarak da yeniden dış ülkelerle temas kurmaya başladı. Sudan ve BAE gibi ülkeler; uzun yıllardır ilişki kurmadığı Esad yönetimi ile yeniden diplomatik temas kurmaya başladı.

Esad yönetimi, ülkenin neredeyse üçte birini kontrol eden PYD/PKK terör örgütüyle de Rusya üzerinden iletişimini sürdürüyor. Örgütün kontrolünde bulunan tüm bölgenin yeniden hakimiyetine girmesini isteyen Esad, Moskova hükümeti üzerinden diplomatik temas kurmaya devam ediyor.

Bu süreçte Moskova ve Tahran ise Suriye’de birçok amacına ulaştı. Suriye üzerinden sıcak denizlere inen Rusya, Lazkiye ve Tartus’ta inşa ettiği askeri üsler ile bölgedeki nüfuzunu oldukça yoğunlaştırdı.

Rusya, Doğu Akdeniz’deki pozisyonu açısından da Suriye’yi oldukça kritik bir konumda görüyor. Moskova hükümeti, Esad yönetimini askeri, siyasi ve ekonomik olarak desteklemeye devam ediyor. Suriye’deki tüm sorunların çözümü için Esad yönetimini işaret eden Moskova; Türkiye’ye de Esad hükümeti ile diyalog kurma çağrısı yapıyor.

İran ise özellikle İsrail sınırına yakın Dera ve Kuneytra gibi bölgelerde faaliyetlerini sürdürüyor. Lübnan Hizbullah’ı ile yoğun temaslarda bulunan İran, İsrail karşısında pozisyonunu güçlendirmek ve Orta Doğu’ya yayılmak için Esad yönetiminin ayakta kalmasını istiyor. Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyindeki bölgelere yönelik askeri operasyonlarına karşı çıkan Tahran hükümeti; Ankara ile Şam arasında yeniden diplomatik temasların başlamasını istiyor.

ANKARA ile ŞAM YENİDEN NORMALLEŞEBİLİR Mİ?

Geçtiğimiz haftalarda İran’ın başkenti Tahran’da oldukça kritik bir toplantı gerçekleştirildi. Söz konusu toplantıda; Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bir araya geldi.

Üç liderin ana gündem maddelerinden biri de Suriye’de yaşanan son gelişmeler oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Suriye’nin kuzeyindeki terör örgütlerine dikkat çekerek, söz konusu grupların tüm ülkeler için tehlikeli olduğunu ve birlikte hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.

İran ve Rusya liderleri ise Suriye’deki sorunların çözümü için Esad yönetimi ile diyalog kurulması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin güvenlik endişelerine hak verdiklerini söyleyen iki lider, Şam hükümeti ile temas kurmadan sorunların çözülemeyeceğini işaret etti.

5 Ağustos’ta Rusya’nın Soçi kentine giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya lideri Vladimir Putin ile bir araya gelerek Suriye meselesini ele aldı. İki lider arasındaki görüşmenin ardından son günlerde bazı iddialar ortaya atıldı.

Son dönemde Türk basınında yer alan haberlere göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suriye lideri Esad, ilerleyen dönemde bir telefon görüşmesi gerçekleştirebilir. Söz konusu haberlerde, Ankara ile Şam arasında ilerleyen günlerde diplomatik bir temas kurulabileceği iddia ediliyor.

2021 yılının başından bu yana ilişkilerinde sorun yaşadığı Mısır, Suudi Arabistan, BAE, İsrail ve Ermenistan gibi ülkelerle normalleşme yoluna giden Türkiye’nin; Suriye’deki Esad yönetimi ile de diplomatik temas kurması gündeme gelebilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önce yaptığı açıklamalarda; iki ülkenin istihbarat birimlerinin görüştüğüne dikkat çekmişti.

Rusya ve İran ile son dönemde gerçekleştirilen görüşmelerin ardından, Ankara hükümetinin Esad ile temas kurma ihtimali arttı. Ankara ile Şam arasında ilişkilerin yeniden normalleşmesi durumunda; Suriye’deki sorunlar daha kısa süre içerisinde çözüme kavuşturulabilir. Özellikle iki tarafın da Suriye’nin kuzeyindeki PYD/PKK varlığından rahatsız olduğu biliniyor. Ankara-Şam normalleşmesi, bölgenin terör örgütlerinden tamamen arındırılmasını ve kalıcı barışın sağlanmasını beraberinde getirebilir.

Ancak Suriyeli yetkililer, iki taraf arasında ilişkilerin normalleşmesi için Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeyinden tamamen çekilmesi gerektiğini belirtiyor.