Türkiye'nin yeni devrimi yakalamak için hedefleri ve adımları
Teknolojide adı “yapay zeka” olan yeni bir sayfa açıldı ve bu yeni sayfada hızla ilerleme kaydediliyor. Türkiye’de de birçok farklı alanda devrim niteliğinde bir değişim potansiyeli taşıyan yapay zekanın yerli olarak geliştirilmesi ve küresel yeniliklerin yakalanması için yoğun çaba sarf ediliyor.
Teknoloji çevrelerinde yeni bir “sanayi devrimi” olabileceği konuşulan yapay zeka (YZ) programlarına dünya çapında ülkeler ve ileri teknoloji şirketleri milyarlarca dolar yatırım yapıyor.
Geleceği yakalamak anlamına gelecek yapay zeka çalışmaları Türkiye’de de son birkaç yıldır gündemde. Eğitimden sağlığa çeşitli alanlarda kullanılması planlanan bu uygulamaların içinde gelişecekleri ortamın oluşması için çalışmalar sürüyor.
Yapay zeka, Cumhurbaşkanlığı tarafından ilk defa 11. Kalkınma Planı’nda ele alındı. Planın ertesinde 2019 yılında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın “2023 Sanayi ve Teknoloji Strateji Belgesi”nde ve YZ teknolojilerinin öneminden bahsedildi. 2021 yılında ise Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi (CBDDO) ile Sanayi Bakanlığı ortaklığında “Ulusal Yapay Zeka Stratejisi (UYZS)” yürürlüğe konuldu.
Bu strateji planına göre YZ teknolojileri ve uygulamalarının 2025 yılına gelindiğinde gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) yüzde 5’lik dilimini oluşturması; bu alanda genel istihdamın 50 bin kişi, kamu kurumlarında 1000 kişi olması; lisansüstü mezun sayısının 10 bin kişiye ulaşması; yerel ekosistemde geliştirilen uygulamaların ticarileştirilmesinin kamu alımıyla desteklenmesi; uluslararası kuruluşların güvenilir ve sorumlu YZ ile sınır ötesi veri paylaşımı alanındaki düzenleme çalışmalarına ve standartlaşma süreçlerine aktif katkı verilmesi ve Türkiye’nin uluslararası YZ endekslerinde ilk 20 ülke arasında yer almasının sağlanması hedefleniyor.
Haziran 2023'te yayımlanan Tortoise YZ Endeksi'nde Türkiye, küresel yapay zeka sıralamasında 39. olarak yer alıyor.
UYZS kapsamında yer alan 6 stratejik hedef, 24 amaç ve 119 tedbiri içeriyor. Hedeflerin gerçekleştirilmesinde rol oynayacak TÜBİTAK Yapay Zeka Enstitüsü ile CBDDO himayesinde faaliyet gösterecek Büyük Veri ve YZ Uygulamaları Dairesi Başkanlığı gibi kurumlar da açıldı.
Özel sektörde Artiwise, Eatron gibi çeşitli firmalar faaliyet gösterirken Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI), Yapay Zeka ve Teknoloji Derneği (YZTD), T3 Vakfı gibi sivil toplum kuruluşları da paydaşları bir araya getirerek yerel yapay zeka ekosisteminin gelişiminde katkı sağlıyor.
ADIMLAR HIZLANIYOR
Yerel yapay zeka ekosisteminde yer alan paydaşlar, Türkiye’nin yapay zeka teknolojilerinde söz sahibi bir ülke olarak yerini sağlamlaştırması için çalışmalarını artırıyor.
Hasan Kalyoncu Üniversitesi Yazılım Öğrenci Topluluğu ve OSB Teknokent ortaklığında Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilen yapay zeka ve prompt mühendisliği hackathonu “PROMPT HACKATHON’23”, 1-3 Aralık 2023 tarihlerinde 80 yazılım geliştiricisini bir araya getirdi.
48 saat aralıksız süren etkinliğin teması ihracat olarak belirlenmişti. Maratonda, tıbbi cihaz üreticileri için yapay zeka tabanlı bir kalite kontrol ve yönetim sistemi olan “Yapay Zeka Kalite Danışmanı”, ihracatçılara özgün ve düşük maliyetli reklamlar oluşturma fırsatı sunan “KNGL AI TOOL”, taşımacılık sektöründe karbon emisyonlarının azaltılmasını hedefleyen “EcoVerse”, ihracat süreçlerinde analizler yürütebilen “Rivendell” gibi projeler geliştirildi.
Mertcan Altun, geliştirdiği “İhracat Reklamlarının Yapay Zekâ Yardımıyla Kişiselleştirilmesi” projesi ile Hackathon’un birincisi seçildi.
Çeşitli sektörlerden uzmanlar da maratona katılım gösterdi.
Yapay zeka ekosistemini geliştirmeyi amaçlayan TRAI ise geçtiğimiz kasım ayında “Türkiye Yapay Zeka Zirvesi”nin altıncısını düzenledi.
Bu zirvede, üretken yapay zekaya ilişkin hazırlanan bir rapor da paylaşıldı. Zirvenin çevrim içi olarak gerçekleştirilen son gününde Google, Amazon Web Services, Microsoft gibi alanında lider şirketler yapay zeka eğitimleri verdi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), yaptığı açıklamada 7 ve 8. sınıfların müfredatlarında yapay zeka derslerinin yer alacağını ifade etti.
CNN Türk’ün haberinde, öğrencilerin günlük hayatta karşılaşılan problemlerin çözümlerine ilişkin YZ uygulamaları tasarlayacağı bilgisine yer verildi. Öğrencilerin blok tabanlı program geliştirme ortamlarından en az birini öğrenmesinin hedeflendiği aktarıldı.
İki düzeyden oluşacak dersin ilk düzeyi “yapay zekaya giriş, yapay zekanın kullanım alanları ve alt boyutları, yapay zeka ve etik, yapay zekanın önemi, blok tabanlı geliştirme ortamları, blok tabanlı örnek proje geliştirme” olarak 6 üniteye ayrıldı.
İkinci düzeyde ise “makine öğrenmesi ve örüntü tanıma, yapay sinir ağları, bulanık mantık, blok tabanlı ortamda örnek projeler geliştirme” benzeri konular bulunuyor.
MEB’in kararına paralel bir karar da YÖK’ten geldi. Nörobilim ve Nöroteknoloji Mükemmeliyet Ortak Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (NÖROM) açılışında konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, üniversitelerde 2024-2025 akademik yılı itibarıyla yapay zeka temelli yeni programlar açılacağını ve bu programlar aracılığıyla üniversite sınavlarına girecek öğrencilere bu alanda yetkinlik kazandırılacağını aktardı.
YASAL ALAN HALA BELİRSİZ
Türkiye’den temsilciler her ne kadar Bletchley Park, İngiltere’de düzenlenen YZ ve uluslararası güvenlik konulu zirveye katılmış ve deklarasyona imza atmış da olsa ülkemizde yapay zeka alanında sürdürülen çalışmalar henüz yasal bir çerçevenin oluşumuna yol açmış değil.
Avrupa Birliği, ABD, Çin gibi alanda öncü ülkeler YZ teknolojilerinin tehlikelerini önleyerek potansiyellerini güvenliği sağlanmış ortamlarda gerçekleştirmeleri için yasal çerçeveleri oluşturmaya şimdiden başladı.
Türkiye’de OpenAI, Google gibi üretken yapay zeka alanında yoğun çalışmalar yürüten şirketlerin olmaması bu yasal ortamın oluşmamasındaki en büyük etken olarak beliriyor. UYZS’den anlaşıldığına göre bu ortamın oluşması için gerekli koşullar ortaya çıkana kadar üretilen YZ teknolojileri güncel yasalara tabi olacak, ardındansa spesifik yasalar yürürlüğe koyulacak.