Rusya’nın Afrika politikasında Wagner'in rolü ne?

Rus paralı asker gücü Wagner, Afrika’daki varlığını her geçen gün artırıyor. Mali ve Libya gibi ülkelerde, Rusya ile Fransa arasındaki Wagner geriliminin tırmandığı görülüyor. Peki, Wagner, hangi Afrika ülkelerinde faaliyetlerde bulunuyor? Fransa ile Rusya arasında rekabette Wagner’in rolü ne?

Uluslararası Af Örgütünün aylık süreli yayını La Chronique, Wagner’in oluşumu ile ilgili ilk fikrin, Rus istihbaratı ve üst düzey yetkililer tarafından 2022 yılında ortaya atıldığını söylüyor. Wagner’in, “Sorunları zor kullanmadan çözecek özel bir ordu” prensibini temel aldığı belirtiliyor. Rus paralı asker gücü, yerel güçlere askeri eğitim vermenin yanı sıra liderlere koruma sağlama ve enerji noktalarını koruma gibi görevler üstleniyor.

Wagner, verdiği hizmetlere karşılık olarak ülkelerdeki mineralleri ve doğal mirası kullanabiliyor. Rus paralı gücünün ayrıca, silah, teknoloji ve askeri hizmet tedarik etmek için bazı imtiyaz ve ruhsatlara sahip olduğu belirtiliyor.

Rusya, 2011 yılında iç savaşın başladığı Suriye’de, 30 Eylül 2015’e kadar siyasi olarak Esad hükümetine destek verdi. Ancak Esad’ın ülkenin birçok noktasında kontrolü kaybetmesinin üzerine Eylül 2015’te savaşa aktif bir şekilde dahil olan Moskova, özellikle hava operasyonlarıyla savaşın seyrini değiştiren taraf oldu. Ancak Rus paralı gücü Wagner’in, 2013 yılında Suriye’de faaliyetlerine başladığı belirtiliyor.

AA’nın aktardığına göre, Wagner’in arkasındaki önemli isimlerden eski Rus istihbarat subayı Dmitry Utkin’in, 2013 yılında Suriye’ye gönderilen Rus paralı askerlerin ilk konvoyunda yer aldığı biliniyor. Rus paralı gücünün, son yıllarda özellikle Afrika’nın çeşitli bölgelerinde varlığını artırması dikkat çekiyor.

Wagner’ın Afrika’da kendine geniş faaliyet alanı bulduğu ülkelerden biri de Orta Afrika Cumhuriyeti. Bu ülkede 2 bine yakın Rus paralı askerinin bulunduğu belirtiliyor. Wagner, orduya eğitim vermekle birlikte Cumhurbaşkanı Faustin-Archange Touadera’nın da güvenliğini sağlıyor. Rus paralı gücünün ayrıca, Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki altın ve elmas madenlerinin güvenliğini sağladığı tahmin ediliyor.

Bölgede aynı zamanda isyancılarla çatışan Wagner, zaman zaman kendisine yönelik ciddi saldırılarla karşı karşıya kalıyor. Geçtiğimiz haftalarda Değişim için Vatanseverler (CPC) isyancı grubu, Bossemptele şehrine bağlı Djouwe köyünde Wagner’e saldırılarda bulunmuş ve iki Rus paralı asker yaşamını yitirmişti.

WAGNER LİBYA’NIN EN ÖNEMLİ AKTÖRLERİNDEN BİRİ OLDU

2011’de başlayan iç savaşın ardından ABD, Fransa, İngiltere ve Rusya gibi ülkelerin Libya’daki faaliyetleri arttı. NATO müdahalesi sonrası üçe bölünen ülkede; Tobruk başta olmak üzere ülkenin büyük bir bölümü General Hafter’in, başkent Trablus ile birlikte ülkenin küçük bir bölümü ise Ulusal Birlik Hükümeti’nin eline geçti. Ülkenin bazı kesimleri ise yerel aşiretler tarafından yönetilmeye başlandı.

Rusya, savaşın başladığı ilk günden itibaren Libya’daki nüfuzunu artırdı. Özellikle General Hafter ile daha yoğun temaslarda bulunan Moskova hükümeti, Libya’daki tüm taraflarla iletişimini kesmedi. Rusya’nın Libya’daki faaliyetlerinin önemli bir kısmını ise Wagner grubu üstlendi.

Wagner, Libya’nın en kritik noktalarından olan Cufra Hava Üssü ve Sirte’deki El-Kardabiye Hava Üssü’nde faaliyet gösteriyor. Yaklaşık 2 bin Rus paralı gücü, bölgedeki kontrolü sağlıyor. Wagner’in varlığı, diğer güçlerin bölgeye yönelik olası bir operasyonunun önüne geçiyor.

Moskova hükümeti, Wagner’in Libya’daki varlığını sürdürmesini ve etki alanını her geçen gün daha da genişletmesini istiyor. Ancak başta Fransa olmak üzere Batı ülkeleri, Rus paralı askerlerinin bölgedeki varlığına şiddetle karşı çıkıyor. Paris hükümeti, her fırsatta Wagner’in bölgedeki varlığının 'kabul edilemez' olduğunu dile getiriyor. Ayrıca Batı ülkeleri, Rus paralı gücünün, Libya’da insan haklarını ihlal ettiğini ve çeşitli suçlar işlediğini savunuyor.

Libya’daki taraflar, 2020 yılında Birleşmiş Milletler öncülüğünde Cenevre’de müzakereler yürütüyordu. 23 Ekim 2020’de taraflar arasında anlaşma sağlanmış, Wagner grubu başta olmak üzere yabancı güçlerin üç ay içinde ülkeden sınır dışı edilmesine karar verilmişti. Ancak tüm bunlara rağmen, Rus paralı gücü bölgedeki varlığını korumayı sürdürüyor.

Wagner, “Meroe Gold” ve “M Invest” şirketleri adı altında 2017 yılından bu yana Sudan’da da altın arama faaliyetlerinde bulunuyor. Hartum ve Darfur gibi önemli şehirlerde varlığını güçlendirdiği bilinen Wagner’in, Sudan’dan Orta Afrika’ya silah ve personel taşıdığı öne sürülüyor.

Wagner, Orta Afrika Cumhuriyeti, Sudan ve Libya’nın yanı sıra Mozambik’te de birtakım faaliyetlerde bulunuyor. Rus paralı gücü, doğalgaz ve değerli maden kaynaklarının bulunduğu Cabo Delgado’da saldırılar düzenleyen DAEŞ’in bir kolu Ensar’ul Sunna ile 2019 yılından bu yana mücadele içerisinde.

Wagner’in varlık gösterdiği diğer Afrika ülkelerinin ise Gine, Madagaskar, Zimbabve, Angola ve Gine Bissau olduğu belirtiliyor.

MALİ’DE FRANSA ve RUSYA ARASINDA WAGNER GERGİNLİĞİ

Fransa ile Rusya arasında gerginliğin tırmandığı ülkelerden biri de Mali. Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, Mali hükümeti ile Wagner arasında bir anlaşma imzalanması hakkında, “Eğer Malili yetkililer Wagner grubuyla böyle bir anlaşma imzalayacak olursa bu durum endişe verici olmasının yanı sıra Sahel ülkelerini desteklemek için yıllardır yaptığımız ve yapmayı planladığımız her şeyi anlamsız kılar” ifadelerini kullanmıştı. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ise “Mali’de bu tarz bir grubun müdahalesi, Mali’nin bölgedeki ve uluslararası ortaklarının faaliyetleriyle çelişecektir” şeklinde konuşmuştu.

Ancak tüm bu açıklamalara rağmen Mali hükümeti ile Wagner arasındaki iş birliği her geçen gün güçlendi. Mali halkının Fransa karşıtı gösterileri ve Fransız askerlerinin ülkedeki varlığına gösterdiği tepki; Paris’in bu bölgede nüfuzunun azalmasını ve Moskova’nın etkisini artırmasını beraberinde getirdi. Wagner’in Mali’deki etki alanını her geçen gün genişletmesinde, hükümet ve halkın yoğun talebinin de etkisi bulunuyor.

Fransa, Wagner’in bölgede artan etkisi ve kendisine yönelik gelen tepkiler üzerine Şubat ayında Mali’den çekilme kararı aldı. Geçtiğimiz günlerde Fransa Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada ise Fransız askerlerinin dört yıldır konuşlu olduğu Menaka üssünden çekildiği ve Gao’daki askeri üssün de yaz sonunda taşınacağı belirtildi. 300 Fransız askeri ise Nisan ayında Gossi kentindeki üsten çekilmişti.

Fransa’nın çekildiği bölgelere ve askeri üslere, Rus paralı askerlerinin yerleştiğine dair iddialar var. Her ne kadar Fransa bölgedeki nüfuzunu tamamen kaybetmek istemese de; önümüzdeki dönemde Rusya’nın tüm kontrolü ele alması bekleniyor.