The Economist: "Z kuşağı umutsuz olmak zorunda değil"
The Economist dergisi, 2015 yılından beri iş piyasasına ve yetişkinliğe adım atan Z kuşağı bireylerine yönelik iddiaları inceledi: Z kuşağı, kendinden önceki jenerasyonlara göre ekonomik olarak daha kötü koşullarda mı? Z kuşağının yaşamlarında hüküm süren umutsuz bakış açısı aşılabilir mi?
Çevirmenin notu: Sosyal medyanın yaygınlaşması dolayısıyla küreselleşmenin en hızlı ve kontrolsüz olarak gerçekleştiği dönemde çocukluk ve gençlik yıllarını geçiren Z kuşağı bireyler, en büyükleri daha 23 yaşına girmeden 2 büyük küresel ekonomik kriz yaşadı ve birçoğu bilinçlerini kazandığında iklim krizi ve artan gelir adaletsizlikleri başta olmak üzere önceki jenerasyondan kalan sorunları miras edindi. The Economist’in “Leaders” başlıklı köşesinde yayımlanan bu yazı, Z kuşağının gerçekliğine farklı bir bakış açısıyla yaklaşıyor.
Dünya genelinde 1997 ve 2012 yılları arasında doğan yaklaşık 2 milyar kişi, “Z kuşağı”nı oluşturuyor. Amerika ve İngiltere'de bu grup nüfusun beşte birini teşkil ediyor ve Bebek Patlaması kuşağının (1946-64) nüfustaki payına rakip oluyor; Hindistan ve Nijerya'da ise gençlerin sayısı yaşlılarınkini farkla aşıyor.
Her kuşak için basit bir anlatı vardır: Örneğin Bebek Patlaması kuşağı savaş sonrası bollukla ya da Milenyum kuşağı (Y kuşağı - 1981-96) 2007-09 mali kriziyle şekillendi. Z kuşağı için popüler görüş, akıllı telefonların onları mutsuz ettiği ve büyüklerinden daha kötü hayatlar yaşayacakları yönünde.
Batı'da giderek daha fazla sayıda insan, anketörlere bugünün çocuklarının ebeveynlerinden daha kötü durumda olacağını söylüyor. Gençlerin kendileri de ev satın almanın zorluğundan iklim değişikliğinin yaklaşan tehlikelerine kadar her konuda endişe duyuyor.
Sosyal bilimciler, Z kuşağının, yetişme çağlarını felaket kaydırması (doomscrolling) yaparak ve günceli kaçırma korkusundan muzdarip olarak geçirdikten sonra, şimdi bir anksiyete ve depresyon salgınına yakalandıklarından endişe ediyor.
Tüm bunlar Z kuşağı hakkında iyimser hissetmeyi zorlaştırabilir, ancak dünyanın dört bir yanına ve daha geniş bir dizi ölçüte bakıldığında Zoomer'lar (Z kuşağı birey) bitik olmaktan çok uzak, birçok açıdan oldukça iyi durumdalar.
Z kuşağına yönelik popüler anlatıda önemli bir eksiklik var: Dünyada 12 ila 27 yaş arasındaki gençlerin yaklaşık beşte dördü gelişmekte olan ekonomilerde yaşıyor. Büyüme ve teknolojinin yaygınlaşması sayesinde Jakarta, Mumbai ya da Nairobi gibi yerlerdeki gençler ebeveynlerine kıyasla çok daha iyi durumdalar. Daha zengin, sağlıklı ve eğitimliler; zengin dünyadaki akranlarına göre daha umutlular.
Yine de bazı yerlerde son on yıllardaki hızlı ilerlemenin kendini tekrarlayamayacağı korkusu var. Bu endişe Çin'de açıkça görülüyor. Ekonomik belirsizlik ve yükseköğretimde nitelikten ziyade niceliğe önem verilmesi nedeniyle, bu ülkede diploma alanların üçte birinden fazlası işsiz kalabilir.
Zengin dünyada tablo insanların düşündüğünden daha canlı. Amerika'da şu anda iş yerlerinde neredeyse Bebek Patlaması kuşağı kadar aktif olan Z kuşağı bireyleri iyi durumdalar.
Z kuşağının ücretleri yaşlı çalışanlara kıyasla çok daha hızlı artıyor ve zengin dünya genelinde genç işsizlik oranı son on yılların en düşük seviyesinde. Amerika'da ortalama bir Zoomer'ın geliri, vergiler ve transferler ayarlandıktan sonra, aynı yaştaki bir Y kuşağının ya da X kuşağının gelirini reel olarak rahatlıkla aşıyor.
Konut satın alınabilirliği 1980'lerden bu yana daha da kötüleşse de Z kuşağının yaşadığı daha güçlü ücret artışı sayesinde, kazanca oranla ev fiyatları kabaca on yıl önce Y kuşağı için olduğu yerde ve bugünün gençleri en azından maaşlarının daha büyük bir kısmını tasarrufa ayırabiliyor.
Z kuşağı şimdiden iş dünyasını dönüştürüyor. Pazarlık güçleri olduğunun farkındalar. Birçok Y kuşağı birey küresel mali krizin gölgesinde büyüdü; kendilerini o kadar güvencesiz hissettiler ki maaşlarına zam istemekten korktular.
Z kuşağı ise daha iyi bir fırsat için işi bırakma ya da işleri ağırdan alıp hayatın tadını çıkarma konusunda daha az endişe duyuyor gibi görünüyor. Geri planda kalmaya alışık olmayan patronlar şikayetçi ancak daha yaşlı çalışanlar, genel ücret ve yan haklar artarsa sessizce minnettar olacaklardır.
Z kuşağı toplumu başka şekillerde de şekillendirecek. Gençlerin iklim değişikliği konusundaki endişeleri, oy verme yaşına geldiklerinde devletlerin harekete geçme olasılığını artıracaktır. Genel olarak, Zoomer'lar anketörlere daha kapsayıcı hükümetler istediklerini söylüyorlar.
Z kuşağı ciddi bir grup; gece geç saatlere, içki alemlerine ve ahlaksızlığa büyüklerinden daha az düşkünler. Bunun kötü tarafları da var. Daha az sosyalleşiyorlar, daha az cinsel ilişkiye giriyorlar ve yalnız olduklarını söyleme olasılıkları daha yüksek. Bildirilen anksiyete ve depresyon oranları Batı'nın büyük bölümünde artışta.
Sosyal medyanın gençler arasında ruhsal sıkıntıları ne ölçüde körüklediği hararetle tartışılıyor. Batı'da anksiyetedeki artış sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla aynı zamana denk geliyor.
Sosyal medya, eğlence ve bağlantı gibi faydaların yanı sıra bazı bedelleri de beraberinde getirdi. Bazı içerikler zararlı olabilir ve kaydırma yaparak geçirilen zaman ders çalışmaya ya da uyumaya ayrılabilir.
Kullanıcılar maliyetleri ve faydaları değerlendirdikçe sosyal medya alışkanlıklarının değişmeye başladığına dair işaretler var. Örneğin, birçok kişi kendileri hakkında herkese açık paylaşımlar yapmak yerine mesajlaşma uygulamalarındaki özel gruplara çekiliyor. Şimdiye kadar, gençler için akıllı telefonlara yönelik genel bir yasağı haklı çıkaracak kanıtlar ortaya çıkmadı.
Yazar: Anonim
Çeviren: Mansur Ali Bilgiç
Makaledeki görüşler yazara aittir ve Intell4 Global Strateji Danışmanlık Hizmetleri A.Ş.'nin yayın politikasını yansıtmayabilir. Metin, okunurluğu artırmak açısından sadeleştirilmiştir. Orijinal esere buradan ulaşılabilir.